315) ABD’NİN YENİ OYUNU: MÜSLÜMAN, MÜSLÜMANI BOĞAZLAYACAK!
Yayin Tarihi 26 Kasım, 2008
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ
Irak’ta Klu Klux Klan ya da
Afrika’da yeni oyun
Dünyada bir Obama hülyası aldı başını gidiyor. Birçok kişi “her ülkeye bir Obama” noktasına geldi.
Dünyada bir Obama hülyası aldı başını gidiyor. Bazısı naifliğinden, bazısı ABD’den gelen herşeye hayranlığından, bazısı ise ABD kamu diplomasisinin başarısından kaynaklanan saiklerle bir çok kişi “her ülkeye bir Obama” noktasına geldi. İşin polemiği ve şakası bir yana çok daha ciddi “Her eve bir Obama” talepleri başımızı ağrıtmaya aday. İlginç bir örnek önceki gün NPR Radyosu’nun yaptığı bir özel haberle birlikte ortaya çıktı: Basra’da siyah Iraklılar ırk ayrımcılığına tabi tutuluyor. Bu haberi masaya yatırmak gerekiyor.
BASRA’YI DARFURLAŞTIRMAK
Bu basit haber normal şartlarda gözümüze çarpmayabilirdi. Ancak dünya konjonktürüne bakıldığında hiç de o kadar masum bir haberle karşı karşıya olmadığımız ortaya çıkıyor. Bu haber büyük oranda Irak’ta önümüzdeki günlerde beklenebilecek gelişmelerin işareti olabilir. Yani Irak’ın Sudanlaştırılması, Basra’nın Darfurlaştırılması. Önce Darfur meselesindeki tepkiyi kısaca hatırlayalım. Sudan’ın yaşadığı ayrılıkçılık sorunu Müslüman-Hristiyan sorunu olarak kodlanarak enerji zengini güney Hristiyanların egemenliğine bırakıldı. Akabinde Afrikalı Müslüman-Arap Müslüman ayrımı üzerinden yine enerji zengini Darfur soykırım olarak kodlandı. ABD dışında BM dahil kimsenin soykırım diyemediği Darfur meselesi üzerinden ABD içindeki Afro-Amerikalı muhalefet ve savaş karşıtı sol muhalefet İslamcı hükümet karşıtı bir çizgiye razı edildi. Hem Müslümanlarla ABD içindeki muhalefet birbirinden ayrıldı, hem de ırkçılık sorunundan dolayı devletle sadakat sorununu aşamayan siyahlar sisteme eklemlendi.
IRAK’A YENİ AZINLIK: ZENCİ MÜSLÜMANLAR
Benzer bir oyun şimdi Irak’ta da oynanmak isteniyor. NPR gibi bağımsız bir radyoda yeralan haberle Basra’da yaşayan Afrika kökenli Iraklı siyah müslümanlar yabancılaştırılıp ayrılmaya çalışılıyor. Bu noktada ABD için en önemli sorun öncelikle Irak içinde güvenebileceği bir etnik grup bulabilmek. Irak’ta Kürtlerle ilişkilerinde mesafe alan ABD Yönetimi hem Türkiye’nin baskısı yüzünden, hem Barzani’ye güvenemediğinden, hem de Iraklı Kürtlerin İran’la yakın ilişkileri nedeniyle rahat değil. Bu yüzde Irak’taki kadim Hristiyan unsurların hamiliğine soyundu. Ancak bu nüfusun da çatışmalarda kan kaybetmesi ve hiçbir bölgede çoğunluğu oluşturamaması nedeniyele verim elde edemedi. Ayrıca ABD’nin saldırgan Protestan misyonerliği, Irak’taki Hristiyanlığı’nı Arap gelenekleriyle yoğurmuş Hristiyan azınlığı yabancılaştırdı. Bu nedenle ABD’li fundemantalist gruplar Irak’ta Hristiyanların soykırıma uğradığı iddialarını hiç gündemden düşürmedi. Ancak yine de bu söylemin başarısı sınırlı oldu. Neticede Irak’ta ABD işgalinden beri devam edegelen 1 milyon’un üzerinde kayıp ve 4 milyon mültecinin çok azının Hristiyan olması bu argümanının yaşamasına izin vermedi.
IRAK’A IRKÇILIK İHRACAATI
Şimdi ise Basra’daki Afrikalılar’ın ezildiği yaygarasıyla ABD muhtemel bir gerginlik ya da rahatsızlığı, kendi ırkçılık geleneğini Irak’a ya da Müslümanlar’a yansıtarak köklü bir ayrımcılığın temelini atmak istiyor. Irak’ta 2 yılda yüzyıllardır devam eden birarada yaşama geleneğini mezhep öatışmasına dönüştürmeyi başaran ABD şimdi de benzer bir oyun planlıyor. Irak’taki siyahların nüfusunun 2 milyon olduğu iddiasıyla siyasi azınlık olma talebinde bulunan bu kesimden devşirilmiş bazı unsurları himayesine alan ABD, Müslüman Siyahları Müslüman Araplar’a karşı koruma iddiasıyla konuya yaklaşıyor. Böylece kendi himayesinde, kendisine bağlı bir azınlık oluşturmaya çalışan ABD bölgenin genleriyle oynuyor. Hem bölgedeki Afrika kökenlilerin 1000 yıldır Irak’ta yaşadığını iddia ediyor, hem de hala dinlerindeki animist unsurları koruduğu iddiasıyla bu kesimi Müslümanlardan ayırmak istiyor. Afrika’da bile yerel dillerle Arapça’nın karışımı olan Swahili dili konuşulurken, Irak’ta Afrika dillerinin yaşadığını iddia etmek ise basit bir gülünç iddia olma düzeyini aşıyor.
ROL MODELİ OBAMA OLACAK!
Şu anda görünen hesap Irak’ta kendine tam sadık bir azınlık üretme çabası. Bu kesime rol modeli olarak da Barack Obama gösteriliyor ve Müslümanlar’ın ırkçı olduğu iddiası yayılmaya çalışılıyor. Böylece Obama döneminde Irak’tan çekilme gerçekleşirse geride sadık bir unsur bırakılmak istneiyor. ABD’nin bir başka hesabı da yine ülke içine dönük iç siyaset hesabı. Basra’da Afrikalılar eziliyor iddialarıyla ABD ırkçılığının bakiyesi temizlenerek siyahların Irak konusundaki muhalefeti kırılmaya çalışılıyor. Ayrıca yine Obama’nın siyahlığı da kullanılarak bu kesim üzerinde hassasiyet yaratılıp, imtiyaz koparılmaya çalışılacak. Bu planın Irak içinde taraftarları olacağını kestirmek de güç değil.
ARAP MÜSLÜMAN ZENCİ MÜLÜMANA KARŞI
Ancak yukarıdaki çaba Irak’ın ulusal sınırlarını aşacak bir çerçeve ve vizyona da sahip. Irak kısmı dahi yeterince tehdit edici olsa da, bu iddialar Afrika’ya da yayılmaya çalışılacak. ABD’nin yeni dönemde, özellikle Obama’nın yarattığı ivme düşünülürse Afrika’ya yükleneceğini tahmin etmek zor değil. Bu yüzden Bush mütemadiyen ekonomik krizin Afrika’ya AIDS ve sıtma yarımlarını aksatmayacağı mesajını veriyor. Ancak ABD’nin Afrika’da iki rakibi var: Çin ve İslam. Çin, ekonomik ve stratejik yatırımlarıyla bölgede egemenlik alanını genişletse de sembolik ve ideolojik olarak Afrika’da tutunma şansı yok. İslam ise yekpare siyasi aktörlerden yoksun ancak ideolojik ve sembolik alanda Afrika’nın en önemli bileşenlerinden. Kenya’da Müslüman sayısının Hristiyanlar lehinde nasıl azaldığı, Tanzanya’dan ve Mozambik’ten Müslümanların nasıl göçe zorlandığı düşünülürse İslam’ın ağırlığı ve kaybettiği mevziler daha iyi anlaşılır. Aynı şekilde bir başka enerji devi Nijerya da başına yoktan yere çıkarılan bölücü terör saldırılarına rağmen İslam konusunda geri adım atmıyor. Tüm bunlarla beraber ele alındığında Afrika’ya çeki düzen vermek için Ordu sistemini değiştirerek Africom’u kuran ABD’nin önündeki en büyük ideolojik rakibi İslam olarak öne çıkıyor. İslam’ın Afrika’daki özneleri ise 3 ayrı ırktan geliyor. Afrika’nın yerli kabileleri, Hint kökenli Müslümanlar ve Araplar. Şimdi Arap Müslümanlar ile Siyah Müslümanlar arasında Darfur’da oynanmak istenen oyun Irak’ta da tekrarlanarak, İslam ile Siyah Müslümanlar arasındaki yüzyıllardır süren doğal ittifak bölünmeye çalışılacak. Önümüzdeki dönemde ırk sorunu konusunda oldukça hassass olmak ve küresel düzeyde Müslümanların Batı davranışı olan anti-semitizmi siyonizm karşıtlığı adı altında yanlış bir şekilde içselleştirilmesine yolaçacak ırkçı tuzaklardan kaçınmak, bu oyunu durdurmak gerekiyor. Kara Afrika söylemiyle nüfusunun yüzde 95’i müslüman Kuzey Afrika’yı Afrika’dan sembolik olarak ayıran dünya sisteminin, benzer bir oyunu bu sefer Kara Afrika’da oynamasına izin vermemek gerekiyor.
Süreyya Seyyahoğlu / Washington
Yorumlar
“315) ABD’NİN YENİ OYUNU: MÜSLÜMAN, MÜSLÜMANI BOĞAZLAYACAK!” yazisina 2 Yorum yapilmis
Yorum yap
Türkiye Cumhuriyeti gücünün farkında olduğu gün,
pek şey düzelir.
Ammaaaaa?
BİZ KENDİ GÜCÜMÜZDEN ÖNCE KENDİMİZİN FARKINDA OLALIM.CUMHURİYETİMİZ KENDİNİ TANISIN.NE OLDUGUNU BİLSİN.böyle bos sözlerle bir yere varamayız.kendi gücümüz nedir bizim.baskalarına bagımlı oldugumuza göre onlardan azdır.onlar yönettigine göre.biz onları yönetemedigimize göre.amerika zten küresel en büyük güctür.