290) İHANETİN PİŞMANLIĞI

Yayin Tarihi 7 Ocak, 2012 
Kategori SİYASİ

İHANETİN PİŞMANLIĞI

image0018.jpg

—————————————————————————————-

Tarih bilmek çok önemlidir. Tarihi bilgiler ibret sayfaları ile doludur. Günümüze ve geleceğimize ders niteliğinde olan tarihi olayları önemseyip varlığımızın nelere muktedir olduğunu bilmeliyiz.

“Ne işimize yarar?”, “Geçmiş, geçti gitti. Zaman değişti”, “Dün dündür. Bugün bugündür”  gibi anlayışlarla tarihi olaylar ve gelişmeler ciddiye alınmazsa hüsrana uğramak kaçınılmazdır!

Biliyoruz ki insanlık; zaman, mekân, teknolojik araçların değişkenliğini yaşayarak aynı amaçlar peşinde mücadele ederek tarih yazmıştır. Binlerce yıl önce savaşlar hangi sebeplerden dolayı oluşmuşsa, günümüzde de aynı sebepler savaşları çıkarmaktadır. Dün ile bugünün tek farklılığı sadece şekilde ve araçlardadır. Yarınlar da, dün olacağına göre değişen bir şey yoktur… Hayat gerçeğinin değişken olduğuna inanarak, aslını inkâr edip başka amaçlara hizmet edenler ancak hainler ve aptallardır!

Türk tarihi zaferler, görkemli yönetimler, bilim ve adalet ile dolu olduğu gibi kardeş kavgaları ve ihanetlerle de doludur. Türkler yönettikleri halkların çoğundan ihanet görmüştür. Arkadan vurulmuştur. Ancak takdiri ilahi Türklere kim ihanet etmişse iflah olmamıştır. Allah’ın gazabı üzerlerine olmuştur!

“Kavmi Necip” diyerek koruduğumuz Arapların Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in yaptığı ihanetin pişmanlığını ifade edişi bir ibret dersidir:

Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in İngilizlerle anlaşarak Osmanlı’yı arkadan vurduğunu ve mükafat olarak da İngilizler tarafından Hicaz Krallığı’na getirildiğini…
Daha sonra Vehhabiler tarafından alaşağı edilerek İngilizlerin himayesinde Kıbrıs’a yerleştirildiğini ve hastalandığında da oğlu tarafından Amman’a getirildiğini…
Ve günün birinde adet veçhile saray bandosunun bahçede konser verirken “İzmir Marşı”nı çalması üzerine, oğlunun babasının üzülmemesi için pencereleri kapattırmak isterken baba oldukça ibretli bir şekilde:
“Evlat, neden o pencereyi kapıyorsun? Ben velinimetine ihanet etmiş asi bir kulum, günahım büyüktür. Kral olacağımı düşündüm. Allah beni sürgünlüğe düşürdü. Hastayım diye kapatıyorsun. Bırak pencereyi aç, şu marşı dinleyeyim.
Duyduğum vicdan azabının şiddeti, o eski hatıraların canlanması ile büsbütün artsın; bu dünyada çektiğim ızdıraptan vicdan azabıyla büsbütün ağırlaşsın, ta ki Cenab-ı Hakk. bu günahkar kulunu dünyada affederek, ahrette hesap gününde cezadan korusun”
 demiştir.
(1)

Seher vaktinin kızıllığını, akşam kızıllığı sanıp ta uykuya dalma gafleti gösterilirse, ihanet güneşe hükmetmeye çalışır. Ancak ezelden ebede baki kalacak “Hak ve Hakikattir” Bu gerçeği hiçbir güç değiştiremez!

YILMAZ KARAHAN

(1) Kafkas Mehmet. Geçmişi Bilmek cilt1. Sayfa 81

Paylaş:

Yorumlar

“290) İHANETİN PİŞMANLIĞI” yazisina 2 Yorum yapilmis

  1. ZÜHAL ASMA yorum tarihi 8 Ocak, 2012 14:54

    ACI CEKMESİ,NEYİ DEGİSTİRDİ?İNGLZLER ONUDA KANDIRMISLAR!İSTE BU HAİNLER YÜZÜNDEN OSMANLI NE COK TOPRAK KAYBETMİS!–PEKİ SULTANLAR UYUYORMUYMUS?ELLERİ ARMUTMU TOPLUYORMUS?

  2. müge bingül yorum tarihi 10 Ocak, 2012 13:25

    Çok güzel bir yazı.

Yorum yap