279) EKONOMİK KRİZE 2 YORUM…
Yayin Tarihi 10 Ekim, 2008
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ
1) Göksel: Benzin kuyrukları başlayacak
Amerika’da başlayıp Rusya ve Avrupa’yı etkileyen küresel kriz, Türkiye’yi nasıl vuracak, sorusu gündemin en önemli ekonomik sorunu olmuş durumda.Gazetelerde bu konuda yazılar yazılıyor, televizyon kanallarında tartışılıyor.
Sonuç, aynı şeyler söyleniyor, sürekli aynı konular üzerine yorumlar yapılıyor.
Küresel krizin Türkiye’yi nasıl etkileyeceği konusunda Strateji uzmanı Erhan Göksel Odatv.com’a değerlendirme yaptı.
İşte Erhan Göksel‘in açıklamaları:“Türkiye maalesef deve kuşu gibi kafasını kuma sokmuş bir Türk burjuvazisi ve medyasıyla, bilgi ve görgüsü eksik dünyada ne olup bittiğini anlamayan bir iktidarın yönettiği bir ülke.Böyle bir ülkede çok basit ve kısa bir şeyler söyleyeyim. Bu kriz, en son söyleyeceğim şeyi en önce söyleyerek söyleyeyim. Kontrol edilemez ve hala bu minvalde giderse hem burjuvazi hem Türk medyası, hem hükümet 6 ay sonra Türkiye, benzin kuyruklarıyla karşı karşıya kalır. 80 öncesine döner. Türkiye’nin cari açığı 55, 60 milyar dolara yılbaşında yaklaşacak. Önümüzdeki sene Avrupa çöktüğü için, Avrupa’dan gelen turizm azalacağı için büyük miktarda ticaret açığını kapattığımız 25, 30 milyarlık turizmde büyük bir darbe yiyecek.
Bütün bunlardan dolayı belki ithalat ve ihracat belki ikisi birden değer kaybedecek ama aralarındaki ithalatın ihracattan farkı daha da büyüyecek. Her yıl bir önceki yıla %40 civarında aylık olarak cari açık büyürken, bu büyüme %50’lerin üzerine çıkacak. Bu sene ekim ayındaki cari açıkla, geçen sene ekim ayındaki cari açığı kastediyorum. Bütün bunlardan sonra Türkiye’deki sıcak para sadece yüksek faiz nedeniyle, dünya faizinin iki katını ödediğiniz için Türkiye’de duruyor. Siz dışarıya borçlanarak bu açığı kapatıyorsunuz. Yaptığınız bütün ihracatınız olsun, 49 milyar dolarlık AKP iktidarının üzerindeki özelleştirmesi olsun yaptığınız şey, bu faizi ödüyorsunuz.
Şimdi bakın Türkiye’de 130 milyar civarında sıcak para var. Merkez Bankası bütün bankalardaki dolar rezervi -Merkez Bankası diye gösterilen, aslında bütün Türkiye’deki bankalardaki rezervdir- 82 milyar dolar. 50 milyar dolar buradan açığınız var, 50 milyar dolarda cari açığınız var, eğer Türkiye’deki sıcak para, kapitalizm bir ahtapot gibidir, eğer ahtapotun başında bir sorun çıkarsa kollarında ne varsa, kolları aracılığıyla emer.
Türkiye gibi sallanan ülkelerin her yerinde özellikle ekonomisi sallanan ülkelerin her yerinde hızlı bir şekilde yabancı para sıcak para kendi merkezlerine kendi karargahlarına döner. Bu Türkiye’yi yıkar. 50 milyar küsür cari açıktan 50 milyar dolar kabaca Türkiye’deki dövizle, Türkiye’deki sıcak para arasındaki fark ,bu rakam kapatılabilir bir rakam değildir. Bu nedenle Türkiye’yi çok vahim bir dönem bekliyor.
Önümüzdeki dönemde çok kısa bir süre içinde seçimlerden önce Türkiye’de çok ciddi bir devalüasyona doğru gidiyor bu iş. Maalesef hükümet belki işler kötü gidiyor demek, işleri daha da sarpa sarar ama sayın başbakanın ekonomi konusundaki açıklamaları akıl sır alır bir şey değil. Bankamatik krizine izin vermeyeceğiz, Mortgage ile Toki’nin aynı şey olduğunu söylemesi türünden akıl sır almayan hele Türkiye’de dışarıda el koyulan bankaların Türkiye’deki uzantılarına Fortis ve Deniz Bank gibi, oradaki mudiler yabancı mudiler merak etmesinler paraları burada garantide demesi, Türkiye’deki bankalara yatan parayı dışarıdaki Avrupalıların yatırdığını sanıyor olması sayın başbakanın, ekonominin hangi ellerde olduğunun göstergesidir. Maalesef kartel medyası ve burjuvazi krizin hızlı bir şekilde geldiğini gördükleri için geç fark ettiler. Şimdi fark ettiler, şimdi de reel gerçekleri yazamıyorlar. Yabancılarda Türkiye’den çıkmak için ellerindekini daha az zararla götürebilmek için bu kriz ortamında, onlarda besledikleri köşe yazarı ve medya mensuplarıyla, piyasayı manipüle ediyorlar. Sonuçta Türk halkı ciddi bir şekilde soyuluyor. Türkiye’den ciddi bir servet transferi başlayacak. Bütün bunları bir araya koyduğumuz zaman yerel seçimlere kalmadan Türkiye’nin 2001 krizinden beter bir krize gireceğinden benim hiç kuşkum yok.
6,7 ay sonra yaza girerken de ben petrol kuyruklarının bile sokaklarda olabileceğini iddia edecek kadar eminim bu gidişten.
Böyle bir yapıyı durdurabilmenin tek yolu üretimdir, bu ülkede üretmiyor, özellikle bunları söylemek isterim.”
2) “Söyledikleri herşey yalan!…”
Odatv.com, küresel krizin Türkiye’yi nasıl vuracağını, bankaların durumunu bağımsız bir başka ekonomist Uğur Civelek’e sordu.İşte Uğur Civelek’in Odatv.com’a yaptığı açıklamalar:
“Sermaye hareketlerinde, borç alışverişlerinde ve bu dünya ticaret hacmini de etkileyecek. Bunun Türkiye’ye yansıması şu şekilde olur; Türkiye’nin büyük bir tasarruf açığı var bu açığı kapatmak zorunda kalır çünkü bu büyük açığı finanse edemez. Bu tasarruf açığını kapatmak için çaba harcamak Türkiye ekonomisini hızla durgunlaştırır. Hem iç talepte ciddi daralmalar yaşanır, hem de dış satım imkanları daralmak durumunda kalır. Bunun sonucunda birkaç sonuç ortaya çıkar.Bütçe açığı kontrolsüz bir şekilde büyümeye başlar, cari açık büyümez ama küçülmesinde daralması sınırlı kalır. Bankacılık sisteminde ciddi sıkıntı yaşanır çünkü verilmiş sözlerin geri dönmeme oranı süratle artmaya başlar. Nakit akışlar kırılır ve paranın devir hızı düşer. Bu dört unsur birbirini besleyerek olumsuzluk dozunu kademe kademe arttırır. Bu Türkiye için dayanılmaz bir krize koşuş demektir. Yüksek işsizlik, ekonomik daralma, istikrarsız fiyat hareketleri. Bu tabloyu görenler paralarını kurtarmaya çalışırlar, elinde sonunda ciddi panik dalgaları da yaşanır. Bundan sonra önümüzde olumlu bir tablo yok. Burada insanların bakış açısında şu önemli, bir; ülkede uygulanan politikalar bu krize karşı Türkiye’yi koruyabiliyor mu? Eğer korumayacağını, bu politikanın yanlış olduğunu düşünüyorsak da Türkiye’yi daha bağımlı hale alıp sıkıntının, büyümesine katkı da yaptığını düşünüyorsa o zaman başının çaresine bakmaya çalışacak. Eğer politikaların doğru olduğuna inanıyorsa o zaman elini taşın altına koysun. Kaçmasın, paniklemesin. Yanlış olduğunu düşünüyorsa o zaman başının çaresine baksın.
Şu anda Türkiye’ye bakarsanız şunu görürsünüz, küreselci olarak kendisini tanımlayanlar, tüm liberal görüşleri savunanlar ilk kaçmaya başladılar. Demek ki savundukları şeye inanmıyorlarmış, söyledikleri her şey yalanmış. Bir bu. Bu politikanın yanlış olduğunu düşünenlerin de zaten yapması gereken belliydi. Ben ne yaparım? Ben dünya konjonktürüne baktığımda ihtiyacım olacak bir parayı Türk lirasında tutarım, ihtiyacım olmayacak bir parayı, tasarrufu zor günler için diye tutmak üzere altına çevirirdim sistem dışına çıkardım. 2001 den beri durum aynı bugün de değişmedi, gelişmeler doğru düşündüğümü teyit ediyor. Tasarruflarımla yanlış olduğunu düşündüğüm politikaları desteklemezdim. Tüketimimi kısardım, tasarrufumu sistemden çekerdim, bu politikaların değişmesini zorlardı.
Bugün Amerika’da çok banka battı hem de çok büyüklerinden battı. Bu bankalar bir buçuk yıl önce çok sağlamdı. Peki nasıl oldu da batacak noktaya geldiler. Demek ki dünya konjonktürü ve taşınan pozisyonlar önemli. Türkiye’de biz bankamız çok sağlamdı diyoruz. Dışarıdan para akışı geldiği sürece iyi gibi görünüyordu. Eğer o kaynak akışı durursa her şey değişebilir.”ODA TV. COM
Yorumlar
“279) EKONOMİK KRİZE 2 YORUM…” yazisina 2 Yorum yapilmis
Yorum yap
Altın fiyatlarının yönü ve hızı yönünde daha detaylı açıklama yapılsa faydalı olabilirdi.
ekonamik kriz diyolar herkes kıtlık varmış gibi mağazalardan çıkmıyor herkesin elinde on bir torba var miilet kuyumculardan çıkmıyor herkesin elinde yirmi tane yüzük başbakan çıkıyo ekonamik kriz artı diyince herkes yine alışverişine devam ediyor ne yani bu ekonamik kriz mi tamam işsizlik var açlık var ama bu görgüsüzlük nerden geldi yani bu kadarıda çok olduyani alırsın bir çeyrek kenara koyarsın ama on tane de yüzük ya miilet çıkıyor televizyonun karşısına bir milyon borç alıyorum diyor şimdi aklınıza onlar zengindir diye geçiyordur ama sokaktaki dilenciden farkları yok