259) AVRUPA GÜVENLİK VE İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (AGİT)

Yayin Tarihi 31 Aralık, 2010 
Kategori SİYASİ

AVRUPA GÜVENLİK VE İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

image00130.jpg

The Organization for Security and Co-operation in Europe

 1.   AGİT’in Kuruluşu ve Amaçları

      Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) uluslararası politika sahnesine Soğuk Savaş döneminde, ilk olarak Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Konferansı (AGİK) adı altında, Avrupa’da güvenliğin artırılmasına yönelik olarak askerî bloklar arasındaki anlaşmazlıkları diyalog yoluyla en aza indirmeyi amaçlayan bir müzakere forumu ve konferanslar diplomasisi olarak ortaya çıkmıştır. Soğuk Savaş sonrası Avrupa’yı etkisine alan yumuşama döneminde Batı’nın “Karşılıklı ve Dengeli Kuvvet İndirimleri” müzakerelerine başlanması yolundaki önerisinin Doğu Bloğu tarafından kabul edilmesi ve buna paralel olarak 1973’te Helsinki’de başlayan görüşmelerin sonucunda Helsinki Nihai Senedinin, 33 Avrupa ülkesi (Arnavutluk hariç tüm Avrupa), ABD ve Kanada tarafından 1975’te imzalanması ile AGİK süreci başlamıştır.

      Helsinki Nihai Senedi ile, II. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’da oluşan sınırların ihlal edilmezliği kabul edilmiş ve bu sınırların meşruiyeti tanınmıştır. Siyasi/askerî, insani ve ekonomik/çevresel olmak üzere üç boyutu kapsayan Helsinki Nihai Senedinin en önemli yönü, devletlerarası ilişkilere rehberlik etmek üzere kabul edilen ve AGİK’in anayasasını oluşturan aşağıdaki ilkelerdir:

      a. Egemen eşitlik ve egemenliğe saygı,

      b. Kuvvet kullanmaktan veya kullanma tehdidinden kaçınma

      c. Sınırların ihlal edilmezliği,

      ç. Devletlerin toprak bütünlüğünün korunması,

      ç. Anlaşmazlıkların barışçı yollarla çözümü,

      e. İçişlerine karışmama,

      f. İnsan hakları ve temel özgürlüklere saygı,

      g. Halkların eşit haklardan ve kendi kaderlerini tayin hakkından yararlanması,

      ğ. Devletler arasında iş birliği,

      h. Uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerin iyi niyetle yerine getirilmesi.

2.   AGİT Süreci

      1975’te Helsinki Zirvesi ile başlayan AGİK süreci, daha sonra devam eden Devlet/Hükümet Başkanları Zirveleri ve Bakanlar Konseyleri ile devam etmiştir. 1990 Paris Şartı ile AGİK’te bir Sekretarya oluşturulmuş ve kurumsallaşma yönünde önemli adımlar atılmıştır. 1990’dan sonra Zirvelerin iki yılda bir yapılması kabul edilmiş, müteakip Zirveler 1990’da Paris, 1992’de Helsinki, 1994’te Budapeşte ve 1996’da Lizbon’da yapılmıştır. Lizbon’dan sonra Zirvelerin iki yılda bir yapılması kuralı yerini böylesine bir üst düzey toplantı yapılmasını gerektirecek gelişmelerin vuku bulduğu dönemlerde Zirve toplantıları düzenlenmesi kuralına bırakmıştır. Bu nedenle, Lizbon’dan sonra müteakip AGİT Zirvesi 1999 yılında İstanbul’da yapılmıştır. AGİK’in teşkilat haline dönüşmesi ve AGİT adını alması 1994 Budapeşte Zirvesinde kararlaştırılmıştır.

      AGİT, Soğuk Savaş döneminde iki blok arasında askerî alanda denge ve istikrar sağlanmasına yönelik Avrupa’da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması (AKKA) ile Güven ve Güvenlik Artırıcı Önlemler (GGAÖ) gibi silahsızlanma ve silahların kontrolü düzenlemelerinin ortaya çıkmasına vesile olarak, yumuşama ve güvenliğe önemli katkılarda bulunmuştur.

      SSCB’nin dağılması ve Yugoslavya’nın parçalanması ile devam eden siyasi sürecin ardından, uluslararası ilişkileri etkisi altına alan tehlike ve tehditlerle başa çıkabilmek amacıyla kimlik değiştiren AGİT, erken uyarı, çatışma önleme, kriz yönetimi, çatışma sonrası rehabilitasyon ve uyuşmazlıkların barışçı yollarla çözümlenmesi konularında faaliyet gösteren bir örgüt haline gelmiştir. AGİT bugün görev alanı Vancouver’dan Vladivostok’a kadar uzanan bir coğrafyada, temel amacı demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerini tüm üye ülkelerde yerleştirmek olan 56 üyeli bir kuruluştur.

      AGİT bölgesine olan yakınlıkları ve kültürel, ekonomik, tarihî ve siyasi ilişkileri nedeniyle, bazı Akdeniz Ülkeleri (Mısır, Fas, Tunus, Ürdün, Cezayir ve İsrail) ile Japonya, Kore Cumhuriyeti ve Tayland örgüte üye olmamakla beraber, “İş birliği Ortakları” adı altında AGİT içinde özel bir statüye sahiptirler.

3.   AGİT Yapısı

      AGİT’in kurumsallaştırılmasına yönelik olarak 1992 Helsinki Zirvesi ile AGİT Sekretaryası, “Milli Azınlıklar Yüksek Komiserliği, Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi” gibi “AGİT Kurumları” oluşturulmuştur. Söz konusu kurumlar arasına 1996 yılında Lizbon’da yapılan Zirve toplantısında alınan karar çerçevesinde, “Medya Özel Temsilciliği” de katılmıştır. Ayrıca, 1992 Helsinki Zirvesinde münhasıran güvenlik konularını görüşmek ve Güven ve Güvenlik Arttırıcı Tedbirler geliştirmek üzere, Daimî Konseyden bağımsız ancak paralel bir yapı olan Avrupa Güvenlik İş birliği Forumu (AGİF) kurulmuştur.

      Teşkilatın günlük işleri Daimî Temsilciler düzeyinde her hafta Viyana’da toplanan Daimî Konsey tarafından yürütülmektedir. Dönem Başkanları her yıl oydaşma (konsensüs) ile belirlenmekte, bir önceki ve bir sonraki Dönem Başkanlarından oluşan Troika Dönem Başkanının çalışmalarında yardımcı olmaktadır. 2006 yılında Dönem Başkanı Belçika’dır. 2005 yılı Dönem Başkanı Slovenya ve 2007 yılı Dönem Başkanı İspanya Troika’yı oluşturmaktadır.

4.   AGİT’in Faaliyetleri

      AGİT’in 20’nci yüzyıldaki son zirvesi 18-19 Kasım 1999 tarihlerinde örgüt üyesi ülkelerin Devlet/Hükümet Başkanlarının katılımıyla İstanbul’da yapılmıştır. Zirvede kabul edilen aşağıda sıralanan belgeler AGİT’in “acquis”sine (müktesebat) önemli katkılar sağlamıştır:

      a. Avrupa Güvenlik Şartı (İstanbul Şartı):

          1994 Budapeşte Zirvesinden başlayarak 5 yıllık bir çalışmanın ürünü olan İstanbul Şartı, 21.yüzyılda AGİT bölgesinin güvenlik, barış ve istikrarın güvence altına alınabilmesi için ilke ve yöntemleri belirlemektedir. İstanbul Şartında, AGİT’in erken uyarı, çatışma önleme, kriz yönetimi ve çatışma sonrası rehabilitasyon alanlarındaki faaliyetlerini daha etkin hale getirmek için İş birliğine Dayalı Güvenlik Platformu (Cooperative Platform of Security) ve Yardım ve İş birliği Süratli Uzman Ekipleri (YİSUE) (Rapid Expert Assistance Co-operation Teams – REACT) gibi mekanizmalar geliştirilmiştir.

          İstanbul Şartının önemli konuları aşağıda özetle sunulmuştur:

          (1) AGİT yükümlülükleri diğer üye ülkelerin yakın ve meşru ilgisine konu teşkil ederler.

          (2) Azınlıklara mensup kişilerin haklarının korunması ve geliştirilmesi üye devletlerin kendi içinde ve diğer üyeler ile ilişkilerinde demokrasi, barış, adalet ve istikrar bakımından temel unsurdur. Ulusal azınlıklara mensup kişilerin hakları da dahil insan haklarına tam saygı başlı başına bir amaçtır, egemenlik ve toprak bütünlüğüne zarar vermez, aksine onu güçlendirebilir. Bugün maruz kaldığımız risk ve tehditlerle tek bir devlet veya kuruluşça başa çıkılması mümkün değildir. AGİT’i bu konuda muktedir kılabilmek için diğer uluslararası kuruluşlarla iş birliği güçlendirilmelidir.

          (3) İnsan hakları, temel özgürlükler, demokrasi ve hukuk devleti AGİT’in kapsamlı güvenlik kavramının merkezinde yer almaktadır. Düşünce ve inanç özgürlüğü de dahil insan hakları ve temel özgürlüklerin ihlali, hoşgörüsüzlük, saldırgan milliyetçilik, ırkçılık, şovenizm, yabancı düşmanlığı ve anti-semitizm ile mücadele edilecektir.

          (4) Cinsiyet eşitliği, kadına karşı ayrımcılığın ortadan kaldırılması, kadın ve çocuklara karşı şiddetin önlenmesi de AGİT’in ele alacağı konular arasındadır.

          (5) Hukuk devletine ve yolsuzluğun önlenmesine ilişkin yükümlülükler teyit edilmektedir.

          (6) Çatışmaların önlenmesi, kriz yönetimi ve çatışma sonrası rehabilitasyonu amacıyla sivil bir girişim olan Acil Uzman Yardım ve İş birliği Timleri oluşturulacaktır.

      b. İstanbul Zirve Bildirisi:

          AGİT Üye Ülkelerinin Devlet veya Hükümet Başkanlarınca oybirliği ile kabul edilen, ancak imza taşımayan Bildiri, AGİT bölgesindeki güncel ve bölgesel konuları ele almaktadır.

      c. Avrupa’da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması (AKKA) Uyarlama Anlaşması:

          Soğuk Savaş döneminde iki askerî blok arasında belli silah kategorilerinde sayısal eşitlik ilkesine göre yapılmış olan AKKA’nın bloklara dayalı sistemin sona erdiği günümüzdeki şartlara uyarlanmasını sağlayan Anlaşma, AKKA’ya taraf olan 30 ülkenin Devlet veya Hükümet Başkanlarınca imzalanmıştır.

      ç. AKKA’nın Uyarlamasına İlişkin Nihai Senet:

          Siyasi bağlayıcı bir metin olan ve ayrıca imzalanmayan Senet, AKKA üyesi ülkelerin tek taraflı taahhütlerini içermektedir.

      d. Güven ve Güvenlik Artırıcı Önlemler (GGAÖ) Belgesi 1999:

          1994 tarihli Viyana Belgesinin geliştirilmiş şeklidir ve AGİT Ülkelerince siyasi bağlayıcı olarak kabul edilmiştir.

          AGİT 8’inci Bakanlar Konseyi Toplantısı 27-28 Kasım 2000 tarihlerinde Viyana’da düzenlenmiştir. Toplantıda, özellikle Çeçenistan, Moldova ve Gürcistan gibi bölgesel sorunlar üzerinde Rusya Federasyonu’nun uzlaşmaz tutumu nedeniyle oydaşma sağlanamamış ve Bakanlar Bildirisi kabul edilememiştir. Bildiri taslağında Güney Doğu Avrupa ülkeleri ile ilgili konular üzerinde uzlaşma sağlanan bölümler “Güneydoğu Avrupa Viyana Bildirisi” olarak yayımlanmıştır. Söz konusu toplantıda ayrıca, insan ticaretiyle mücadele, AGİT misyonları için katkı payları, AGİT polis faaliyetleri, AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi ve AGİT Milli Azınlıklar Yüksek Komiserliği ile ilgili karar tasarıları kabul edilmiş, Avrupa Güvenlik ve İş birliği Forumu’nda (AGİF) kabul edilen Küçük ve Hafif Silahlar (KHS) Belgesi not edilmiştir.

          3-4 Aralık 2001 tarihlerinde Bükreş’te yapılan AGİT 9’uncu Bakanlar Konseyi Toplantısı, ABD’de 11 Eylül 2001’de meydana gelen terörist saldırıların sonrasında terörizmle mücadele konusunda oluşan uluslararası iş birliği ruhunun etkisiyle, bu konuya odaklanmış, Konsey’de terörizmle mücadeleye ilişkin bir karar ile, “Bükreş Terörle Mücadele Eylem Planı” Belgesi kabul edilmiştir. Ülkelerin terörizmle mücadele konusundaki uluslararası siyasi ve hukuki yükümlülüklerine, terörizmle mücadeleye yönelik önlemlere, bu konudaki uluslararası iş birliğine ve bu bağlamda AGİT tarafından yapılacak faaliyetlere ilişkin bölümlerden oluşan Eylem Planı, bugüne kadar AGİT içerisinde terörizmle ilgili olarak kabul edilen en kapsamlı belge olma niteliğini taşımaktadır. Eylem Planı, 11 Eylül 2001 sonrasında diğer uluslararası örgütler tarafından kabul edilmiş olan belgelerdeki ilkeleri teyit etmekte, terörle mücadele a lanında eyleme yönelik, somut unsurlara yer vermektedir. Söz konusu toplantıda kabul edilen Bakanlar Konseyi Bildirisi’nde ise, terörle mücadele konusundaki temel ilkeler ifade edilerek, bu bağlamda katılımcı ülkeler arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi ve derinleştirilmesinin gereği vurgulanmış, AGİT’in erken uyarı, çatışmaların önlenmesi, kriz yönetimi ve çatışma sonrası rehabilitasyon gibi alanlardaki temel işlevleri teyit edilerek, AGİT’in güçlendirilmesi konusunda ve 21’inci yüzyıl için yeni bir AGİT stratejisi geliştirilmesi gereğine işaret edilmiştir. Bakanlar Konseyi’nde insani boyut alanında, insani boyut toplantılarının modaliteleri, saldırgan milliyetçilik, ırkçılık, şovenizm, yabancı düşmanlığı ve şiddete yönelik ayrımcılığın önlenmesi, insan ticaretine karşı alınacak önlemler, Roma-Sinti ve kadın-erkek eşitliği konularında kararlar alınmış, AGİT’in polis faaliyetlerinin güçlendirilmesi konusunda ise, çatışma sonrası bölgelerdeki polis faaliyetlerinin etkinleştirilmesini, AGİT bünyesin de bir Polis Danışmanlığı kadrosu kurulmasını öngören karar kabul edilmiştir.

          Portekiz’in AGİT Dönem Başkanlığını yürüttüğü 2002 yılında, Terörizmle Mücadele Eylem Planı’nın uygulanması, AGİT’in güçlendirilmesi ve ekonomik boyutunun geliştirilmesi, Teşkilata hukuki statü kazandırılması konularına ilişkin çalışmalar, AGİT’in gündeminin önemli noktalarını oluşturmuştur.

          AGİT 10’uncu Bakanlar Konseyi toplantısı 6-7 Aralık 2002 tarihleri arasında Porto’da düzenlenmiştir. Toplantının sonunda “AGİT Terörizm Şartı”, “Terörizmle Mücadelede AGİT Taahhütlerinin ve Faaliyetlerinin Uygulanması Hakkında Karar”, “21’inci Yüzyılda Güvenlik ve İstikrar Yönelik Tehditlere İlişkin AGİT Stratejisi Hakkında Karar”, “Yıllık Güvenlik Gözden Geçirme Konferansı Hakkında Karar”, “Barışı Koruma Operasyonları Hakkında Karar”, “Ekonomi ve Çevre Boyutunun Güçlendirilmesi Hakkında Karar”, “Hoşgörü ve Ayrım Gözetmeme Hakkında Karar”, “Seçim Standartları Hakkında Karar”, “İnsan Ticareti Bakanlar Konseyi Bildirisi”, “Bakanlar Konseyi Bildirisi”, “Gürcistan Bildirisi”, “Güneydoğu Avrupa Bildirisi”, “Moldova Bildirisi”, “Orta Asya Bildirisi” ve “Yukarı Karabağ Bildirisi” başlıklı belgeler kabul edilmiştir.

          AGİT 11’inci Bakanlar Konseyi toplantısı ise 1-2 Aralık 2003 tarihlerinde Maastricht’te düzenlenmiştir. Toplantının sonunda “Terörizme Karşı Bilgi Değişim Ağı”, “21’inci Yüzyılda Güvenlik ve İstikrar Yönelik Tehditlere Karşı AGİT Stratejisi”, “Ekonomi ve Çevre Boyutu İle İlgili AGİT Stratejisi”, “İnsan Ticareti İle İlgili Eylem Planı”, “Roma-Sinti Azınlığı İle İlgili Eylem Planı”, “Seyahat Belgelerinin Güvenliği Hakkında Karar”, “Taşınabilir Hava Savunma Sistemleri (MANPADS) ve mühimmat ve patlayıcıların depolanması İle İlgili Karar”, başlıklı belgeler kabul edilmiştir.

          Söz konusu toplantıda onaylanan, “21’inci Yüzyılda Güvenlik ve İstikrara Yönelik Tehditlere İlişkin AGİT Stratejisi’nde tehditler; bölgesel, ülkelerarası ve ülke içi çatışmalardan doğan tehditler, ayrımcılık ve hoşgörüsüzlükten kaynaklanan tehditler, terörizm, adi ve organize suç eylemlerinden doğan tehditler, ekonomik ve çevre ile ilgili tehditler, politik ve askerî boyutlu diğer tehditler şeklinde sıralanmıştır.

           AGİT’in alacağı tedbirler ise;

      a. Bölgesel, ülkelerarası ve ülke içi çatışmalarla mücadelede;

          (1) Eksik olan ülkelerde; parlamenter yapıları, mahalli ve merkezi yönetimleri kuvvetlendirmek, hukuk sistemlerini, sivil toplumları ve medyayı güçlendirmek,

          (2) İstikrarsızlık emarelerini erken ikaz ve ihbar, çatışmayı önleme ve çatışma sonrası iyileştirme mekanizmalarını güçlendirerek ortadan kaldırmak,

          (3) Gerektiğinde barışı koruma operasyonlarında da rol üstlenmek,

          (4) AGİT Uzlaştırma ve Hakemlik Mahkemelerini, ikili ve bölgesel ihtilafların çözümü için kullanmak,

      b. Ayrımcılık ve hoşgörüsüzlükle mücadelede;

          (1) Hoşgörüyü yaygınlaştırmak amacıyla; Doğrulama ve Kontrol Mekanizması oluşturmak,

          (2) Genç nesiller arasında uzlaşma, birlikte yaşama ve sorumluluğu geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmak,

          (3) Etnik, dini ve diğer gruplar arasında olduğu kadar ülkeler arasında da uyumlu ilişkiler geliştirmek,

          (4) Toplumlarda, ırk, renk, cinsiyet, dil, inanç, politik düşünce, sosyal köken, doğum yeri ve diğer statülerde ayrımcılık yapmamak,

          (5) Çatışma sonrasında bölgede oluşabilecek düşmanlığın silinmesi amacıyla, eğitime özel önem vermektir.

      c. Terörizmle mücadelede ise;

          (1) AGİT Anti Terörizm Birimi, adi ve organize suçlarla mücadele alanında da görevlendirilmiştir.

          (2) AGİT karargahındaki tüm kurum ve kuruluşlar terörizmle mücadele alanında Anti Terörizm Birimi’ne destek sağlayacaklardır.

          (3) Anti terörizm faaliyetleri, hudutların kontrolü ile terörizmin mali kaynaklarının kesilmesine odaklanacaktır.

          (4) Terörizmle mücadelede, yeni imkân ve kabiliyetlerin geliştirilmesine öncelik verilecektir.

          (5) Bilgi Değişim Ağı oluşturulacaktır.

          (6) AGİT Sınır Güvenliği ve Yönetim Konsepti geliştirilecektir.

      ç. Ekonomik istikrar ve çevreye yönelik tehditlerin önlenmesinde; AGİT’e üye ülkeler arasında mevcut ekonomik ve çevresel işbirliği uygulamaları geliştirilecektir.

      d. Politik-askeri boyutlu diğer tehditlerin önlenmesinde ise;

          (1) İhtiyaç fazlası mühimmat ve patlayıcıların imhası için tedbirler alınacaktır,

          (2) AGİT prensipleri ve uygulamaları komşu bölgelere yayılacaktır.

      AGİT’in 21’inci yüzyılda Avrupa güvenlik mimarisi içerisindeki yerinin, bu konuda yapılacak çalışmalara ve faaliyetlere getirebileceği artı değerle ve somut katkılarla belirleneceği düşünülmektedir. 11 Eylül saldırılarını müteakip AGİT içerisinde terörizmle mücadele konusunda hızlı adımlar atılmışsa da, konuya daha geniş açıdan bakıldığında, Avrupa güvenliğine tehdit teşkil eden risk ve tehditlerin belirlenmesi, bunlara karşı etkin önlemler geliştirilmesi ve bu bağlamında AGİT’in Avrupa güvenlik mimarisi içerisindeki yeri konusunda arayışların hala devam ettiğini söylemek mümkündür.

5.   Türkiye ve AGİT

      Türkiye, AGİT’e büyük bir önem atfetmektedir. Türkiye en başından beri AGİT sürecine aktif olarak katılmış ve AGİT ilkelerini desteklemiştir. Teşkilat, AGİT bölgesinde güvenlik ve istikrarı arttırmak ve üye ülkelerin çıkarlarını korumak amacıyla yeni güvenlik düzeni açısından bir çerçeve sağlamıştır.

      Başlangıçta AGİT’in Doğu ve Batı Bloklarının Avrupa güvenliğini etkileyen konuları görüştüğü bir forum olması planlanmıştır. 1 Ağustos 1975’te Helsinki Nihai Senedinin imzalanması ile birlikte Doğu-Batı ilişkilerinin normale dönmesi bakımından ümit ve iyimserliğin hakim olduğu bir dönem başlamıştır.

      Nihai Senet, savaş sonrası dönemde ilişkilerin barışçı dönüşümüne, Doğu ve Batı arasındaki karşıtlıkların ve bölünmelerin tedricen azalmasına ve bloklar arası iş birliği temelleri atılmasına olanak veren bir süreç başlatmıştır. Bunun yanı sıra Nihai Senet, Doğu-Batı ilişkilerine insan hakları ve temel özgürlükler kavramını sokmuş ve bu kavramları katılımcı ülkeler için meşru ilgi alanı haline getirmiştir.

      1990 Paris Şartının imzalanmasından bu yana yeni tehditler ve çatışma noktaları ile başa çıkabilmek düşüncesiyle AGİT’in rolü ve yapısı tedrici bir değişim göstermiştir. Bugün AGİT Viyana’da bulunan Daimî Konsey de dahil, kurumları sayesinde güvenliğin tüm yönleri bakımından sürekli bir diyalog ortamı sağlamaktadır. Bu kurumların AGİT alanında barış ve güvenliğin arttırılmasına ve AGİT’in çatışma önleme ve kriz yönetimi yeteneğine önemli katkıları olmaktadır.

      Helsinki Nihai Senedinin ilkeleri deneme dönemini başarıyla geçirmiştir. Bu ilkeler bir bütün olarak korunmalı ve bunlara saygı gösterilmelidir. AGİT ilkelerinin öncelikli bir önemi haiz olduğu, eşit ve istisnasızca uygulanacağı ve her bir ilkenin diğerleri dikkate alınarak yorumlanabileceği Budapeşte Zirvesinde yinelenmiştir. En başından beri bu ilkeleri destekleyen Türkiye AGİT bölgesinde güvenlik ve istikrarın AGİT yükümlülüklerinin tam olarak uygulanması sayesinde arttırılacağına inanmaktadır.

      Diğer AGİT üyeleri gibi, Türkiye de insan hakları alanında üstlenilmiş yükümlülüklerin tüm üye ülkeler için ortak ilgi odağı olduğunun bilincindedir. Diğer yandan, AGİT üyelerinin saldırgan milliyetçilik, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve terörizm de dahil tüm çatışma noktalarını ve insan hakları ihlallerine dikkat sarf etmeleri gereklidir. Türkiye AGİT’e atfettiği önem çerçevesinde,1996 Lizbon Zirvesinde bir sonraki AGİT Zirvesine ev sahipliği yapmak için aday olmuş ve 2-3 Aralık 1998’de Oslo’da yapılan Bakanlar Konseyi kararı uyarınca, yüzyılın son AGİT Zirvesi 54 AGİT Devlet veya Hükümet Başkanının katılımıyla 18-19 Kasım 1999 tarihlerinde İstanbul’da büyük bir başarıyla yapılmıştır.

      Tüm üye ülkelerce imzalanan İstanbul Şartı, 21’inci yüzyıl Avrupası için bir güvenlik modeli oluşturmuştur. Şart, üye ülkeler arasında iş birliğine dayalı ilişkiler ve daha güvenli bir AGİT alanı yaratılması için rehber oluşturmuştur. Şart ayrıca, barış, istikrar ve özgürlüğün hüküm sürdüğü serbest, demokratik ve daha fazla bütünleşmiş bir AGİT alanı yaratılması açısından sağlam bir teminat niteliğindedir.

      Ayrıca, AGİT 21’inci Yüzyıl Stratejisinin daha kapsamlı güvenlik politikaları geliştirmeyi öngören yaklaşımının, ülkemizin güvenlik ihtiyaçlarını sağlamada katkılar yapacağı değerlendirilmektedir.

KAYNAK: http://www.tsk.tr/4_ULUSLARARASI_ILISKILER/4_4_Avrupa_Guvenlik_ve_Isbirligi_Teskilati/Avrupa_Guvenlik_ve_Isbirligi_Teskilati.htm

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap