258) DÜNDEN BUGÜNE, BENZER SÖZLER

Yayin Tarihi 13 Aralık, 2010 
Kategori SİYASİ

DÜNDEN BUGÜNE, BENZER SÖZLER

image0018.jpg 

Meclis’te BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Öğrenci Andı okunması zorunluluğun kaldırılması ile ilgili yaptığı açıklama da; ”Benim varlığım neden Türk varlığına armağan olsun. Ben Türk değilim ki” diyerek icraatları desteklemiştir… Sakık, bu açıklaması ile fikirlerini ve mensubiyetini de ifade etmiştir…

Bana, Sakık’ın bu açıklaması 2. Meşrutiyet’ten sonra oluşturulan Meclis-i Mebusan’daki Rum kökenli Manastır vilayeti vekili Yorgo Boşo’yu hatırlattı!

Yorgo; Meclis’te her fırsatta Osmanlı Devleti’ni zor durumda bıraktıracak konuşmalar yapar, Türklük ve Müslümanlık aleyhine, Hıristiyanlar lehine çalışırdı… Yorgo’ya birazda Osmanlı Devleti için hizmet vermesi ve çalışması hususunda uyarı geldiğinde, Yorgo’nun şu cevabı bir ders niteliğindedir!

“Osmanlı Bankası’nın sermayesi, yöneticileri ve bütün çalışanları yabancı olup yalnız adı Osmanlı’dır. Benim Osmanlılığım da Osmanlı Bankası’nınki kadardır.”

Acaba Sırrı Sakık’ın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı neye göre, ne kadardır?

Anayasamızın 3. Maddesi:

“Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Milli marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.”

Anayasamızın ilk 3 maddesi değiştirilemez ve değiştirilmesi bile teklif edilemez.

Bu hukuki bir durumdur. Hukuk, yasalarla vardır.

Yasalar nerede yapılır? Meclis’te!

Meclis’te yasaları kimler yapar? Milletvekilleri!

Meclis’te yasa yapıcı milletvekilleri, Kürtçe konuşuyor ve Kürtçe hitabette bulunuyorsa Anayasa’nın 3. Maddesi’nin hükmü nerede kaldı?

Eh! Buna da Yorgo Boşo’dan bir örnek verelim:

Meclis-i Mebusan da; Osmanlı Devleti resmi dilinin “Türkçe” olduğu ve yasaların tüm vilayetlere Türkçe tebligatı üzerinde komisyon çalışması yapılmaktadır… Yorgo Boşo, “Türkçeden Türkler bile istifade edemiyor. Bütün dillerde yayınlansın. Rumcaya da telif ücreti verilsin” diye itirazda bulunmuştur. Komisyondaki Türk Vekiller, Devlet’in tek dili olacağını ve başka bir dil ile de yayın yapılmasının mümkün olmadığını belirtmişlerdir…

100 yıl önce Meclis’te söylenenler ile bugünkü söylemlerin benzerliği çok ilginç!

Şimdi birileri çıkıp “Halkın iradesine saygı gösterelim. Anayasa’nın 3. Maddesini referanduma götürelim” diye bir öneride bulunsa ne olur ki? Galiba daha fazla “Demokratikleştirilmek” için “EVET” diyebilecek Boşolar, liboşlar, minnoşlar, yiyoşlar olacaktır!

Oşoşların panzehiri;

Atatürk’ün fikirlerini yaşamak ve yaşatmaktır…

YILMAZ KARAHAN

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap