203) BEDRİ RAHMİ EYÜPOĞLU

Yayin Tarihi 20 Şubat, 2009 
Kategori SLAYTLAR-RESİMLER

 bedrirahmi.pps

neylan_469-1.gif

Paylaş:

Yorumlar

“203) BEDRİ RAHMİ EYÜPOĞLU” yazisina 5 Yorum yapilmis

  1. Yasemin Yüksel yorum tarihi 20 Şubat, 2009 04:28

    SEVGİ ÜSTÜNE

    Bütün kitapları yakmalı
    Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır
    Kitaplara göre insan
    Karanlıkta yüzüne bin mumluk lâmba tutulmuş
    Gözleri, yüreği kamaşmış insandır
    Aptaldır, hastadır, kahramandır
    Bütün kitapları yakmalı
    Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır.
    İçinde bir tek suret yaşayan yüreğe yürek mi derler
    Bir tek yaprak veren dalın boynun burarlar
    Bir tek meyve veren dalı keserler
    İnsan dediğin bir buğday tarlası gibi olmalı
    Esti mi rüzgâr bir değil milyonlar için esmeli
    Bir tek meyve veren dalı kesmeli
    İnsan dediğin derya misali
    Üstünde milyonlarca dalga
    İçinde kıyametler kopmalı
    İnsan dediğin derya misali
    Uçsuz bucaksız olmalı.

    Gel çıkalım sevgilim gel
    Gel kurtaralım birler hanesinden
    Çekelim gidelim bir uçtan uca
    Açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar
    Sevelim sevelim sevelim
    Sevebileceğimiz kadar

  2. Yasemin Yüksel yorum tarihi 20 Şubat, 2009 04:29

    ARKADAŞ DÖKÜMÜ

    Evvela dişlerimiz döküldü
    Sonra saçlarımız
    Arkasından birer birer arkadaşlarımız
    Şu canım dünyanın orta yerinde
    Yalnız başına yapayalnız
    Kırılmış kolumuz, kanadımız
    Tatlı canımızdan usanmışız

    Bir şüphedir sarmış yüreğimizi
    Ya kendini aldatıyor demişiz ya bizi
    Bir şüphedir demir atmış ciğerimize
    Pamuk ipliği ile bağlamışlar bizi
    Düğüm üstüne düğüm şöyle dursun
    Bir çalım bir kurum hepimizde
    Nereden inceyse oradan kopsun

    Bu canım dünyanın orta yerinde
    Hayvanlar kadar bağlanamamışız birbirimize
    Yalan mı? Gözünü sevdiğim karıncalar
    İşte: Hamsiler sürü sürü
    Arılar bölük bölük geçer
    Leylekler tabur tabur

    Ya bizler? Eşref-i mahlukat! ..
    Boğazımıza kadar kendi murdar karanlığımıza gömülmüşüz

    Bizler bölük bölük, bizler tabur tabur
    Bizler sürü sepet
    Yalnız birbirimizi öldürmüşüz

  3. Yasemin Yüksel yorum tarihi 20 Şubat, 2009 04:30

    YAR YÜREĞİN YAR

    elmayı ikiye böldüler
    içinden kurt çıktığın gördüler
    ağacı lime lime dildiler
    böceğin halinden bildiler
    ferman padişahınsa dağlar bizimdir denildi
    dağların bağrı deşildi
    çözüldü mevsimlerin sırrı yaprak yaprak
    yedi kat yerin dibinden haber getirdi
    gözünü sevdiğim tohum, gözünü sevdiğim toprak
    kılı kırka yardılar oğul
    suyun sudan gizlisi kalmadı
    suyun sudan gizlisi kalmadı
    buğdayın macerası meydanda
    yıldızların sırrı aşikar oldu
    arı gözümüzün önünde sızdı balını
    karanfil alevini
    kırlangıcın alınyazısı
    penceremzin önünde yazıldı
    bir sensin gizlenen oğul
    ağlarsın gizli gizli
    seversin gizli gizli
    ölürsün gizli gizli
    çatlarsın arzudan, iştihadan
    yer yarılır yere geçersin
    söyleyemezsin
    yar yüreğin yar vakit tamamdır
    neler aldın dünyamızdan bunca zamandır
    yar yüreğin yar gör ki neler var
    belki seyyar kuşların ömrü kadar sade aydınlık
    belki vişne çiçekleri kadar beyaz ılık
    belki çürümüş yılanlar kadar mundar
    belki mahzende yıllanmış şarap kadar lezzetli
    bir aşktır fışkırıp çıkacak
    ne çıkarsa bahtımıza
    yar yüreğin yar bölüşelim
    beraber ağlayalım dertleşelim
    yar yüreğin yar yarmağa değer
    bir insan tanımak oğul, bir cihan tanımağa bedel…

  4. Yasemin Yüksel yorum tarihi 20 Şubat, 2009 04:31

    YETİM BAHÇE

    Senin güllerin her yerde açar
    Dağda, bayırda, kırda, bozkırda
    Bozkır biraz şüpheli ama
    Günlerden bir gün açar mı açar
    Bozkır dediğin sakar
    Senin güllerin her yerde açar
    Ya benim güllerim
    Sevinen çocuk gözlerinde bir
    Bedava iyilik yapanların gözlerinde iki
    Bağışlamasını bilen yüreklerin en kuytu yerinde
    açar üç
    Benim güllerimle senin güllerin el ele
    En güzel bahçe
    Benim güllerim olmadıkça
    Senin bahçelerin yetim, yitik

  5. ZEYNEP AYDINLIOGLU yorum tarihi 5 Aralık, 2009 00:35

    Çal kemanım çal…
    çal kemanım çal…
    yüreğimden
    bir damar daha kopsun,
    en ağır acıyı yaşat bana,
    olmuşken tam olsun,
    ağlat ,ağlat
    kemanım ağlat.

    çal kemanım çal…
    kimsenin anlatamadığını
    sen anlat.
    nağme- nağme sızlat yüreğimi,
    olmuşken
    tam olsun,
    ağlat kemanım ağlat.
    01.11.2001

    Zeynep Aydınlıoğlu

Yorum yap