19) TRUMAN DOKTRİNİ VE MARSHALL PLANI NEDİR ?
Yayin Tarihi 13 Ocak, 2008
Kategori SİYASİ
TRUMAN DOKTRİNİ VE MARSHALL PLANI
——————————————————————-
TRUMAN DOKTRİNİ
Sovyetler Birliği’nin genişleme ve etkisini çevredeki ülkelere yaymasından rahatsız olan ABD Başkanı Harry Truman, Komünizmle mücadele eden hükümetleri destekleme ve “containment” (bastırma) politikasını devreye soktu. Öncelikle Yunanistan’da komünistlerin, merkezi hükümete karşı güçlenmesini engellemek için Yunanistan’ın merkezi hükümetine 300 milyon dolarlık mali yardım ve II. Dünya Savaşında kullanılmış silahları hibe etti. Bu destek neticesinde Yunanistan’da komünistlerin zayıflama süreci başladı.Aynı zamanda Türkiye’nin de aynı “tehdit” altında olmasından dolayı ABD, Türkiye’ye 100 milyon dolarlık mali yardım ve askeri malzeme tedariki sağladı. Sovyetler Birliği’nin Türkiye’deki boğazlarda ve Kars bölgesinde hak iddia etmesinden dolayı “Batılılaşma” hedeflerinin de etkisiyle Türkiye Hükümeti, ABD ile müttefik olma yolunu seçti.Bu doktrinin yürürlüğe girmesiyle Soğuk Savaş tam olarak başlamış oldu. Ayrıca II. Dünya savaşında Britanya’nın zayıflamasından dolayı ön asya ve Ortadoğu da “boşluğu” ABD doldurma görevini üstlenmiştir. Sovyetler Birliği’nin batıdaki sınırları bu şekilde netleşmiş oldu.Bu doktrinin işlemesi Marshall Planı’nın da hazırlayıcısı ve temel kaynağı oldu.
“Hava ne olursa olsun, birlikte hareket etmeliyiz.”
MARSHALL PLANI
Haziran 1947’de Harvard Üniversitesinde bir konuşma yapan ABD Dışişleri BakanıGeorge Marshall, Avrupa ekonomilerini tekrar kalkındırmak için çok geniş kapsamlı bir program önerdi.
Marshall Planı; buna katılmak isteyen her Avrupa ülkesine Amerikan mali yardımı, malzeme ve makinesini içeriyordu. Türkiye dahil, 16 Avrupa ülkesinin üyeleri 22 Eylül’de Amerika’ya sunulmak üzere bir Avrupa Ekonomik Kalkınma Programı hazırladılar. Bu program üzerine Amerika 3 Nisan 1948’de Dış Yardım Kanunu’nu çıkardı. Amerika bu kanuna dayanarak daha ilk yılında 16’lara (İngiltere, Fransa, Belçika, İtalya, Portekiz, İrlanda, Yunanistan, Türkiye, Hollanda, Lüksemburg, İsviçre, İzlanda, Avusturya, Norveç, Danimarka ve İsveç) 6 milyar dolarlık bir ekonomik yardım yaptı. Bu yardım ileriki yıllarda 12 milyar dolara ulaştı. Marshall planı, Sovyetler ve onun uydularına da açık olmakla birlikte, Doğu Bloku üyeleri buna katılmak istemediler. Marshall yardımları sonucunda ve üç yıllık bir süre içinde Avrupa’daki sanayi üretimi savaş öncesine oranla % 25, tarımsal üretim ise % 14’lük bir artış gösterdi. Dış Yardım Kanununun çıkması üzerine 16 Avrupa ülkesi, 16 Nisan 1948’de Avrupa Ekonomik işbirliği Teşkilatı’nı kurdular.
Marshall Planına karşılık Sovyetler de uyduları arasındaki ekonomik ilişkileri ve işbirliğini sıkılaştırmak için, Sovyet Dışişleri Bakanı’nın adına gönderme yapan Molotof Planı ikili ticaret düzenini kurdular. Zira, Çekoslovakya başta olmak üzere bazı uydu ülkeler Marshall Planı’na katılmak için büyük istek göstermişti. 1948 Şubat’ındaki Çekoslovak darbesinde bunun büyük etkisi vardır.
NOT : Truman 33.Dereceden Masondu. Atom Bombalarının Japonya’ya atılma emrini vermiş, Dresden’de 250 Bin sivil Almanı katlettirmiş. İsrail’in kurulmasını sağlatmıştır. Dünyada ki tüm masonlar için efsanevi başkandır.
HAZIRLAYAN: YILMAZ KARAHAN
Yorumlar
“19) TRUMAN DOKTRİNİ VE MARSHALL PLANI NEDİR ?” yazisina 36 Yorum yapilmis
Yorum yap
Bu yazıyı ve buna benzer örnekleri bizi yönetenler bilmiyolarmı aslında bizlerden iyi biliyolarda işlerine gelmiyor çünkü biraz fazla kazanmanın peşindeler ülke elden gitmiş umurlarında değil haksızda değiller çünkü o şekilde yetiştirildiler olan gerçek ülkesini seven bu vatanın gerçek sahiplerine oluyor ama bir gün gelecek bu vatanın gerçek sahipleri bu ülkeyi yönetecek yıkılmadık henüz yıkamayacaklar
selamun aleykum ben sizden bir istegim war bana 3 ayrı kaynaktan truman daktrini hakkında bilgi lazım benim msn adresine yollaya bilirmisiniz allah razı olsun iyi akşamlar
selamünaleyküm kardesim biz osmanlı torunlarıyıs bizim geçmişimiz asırlar öncesine dayanıyo. Devletimiz
suppper bi yazı cok tesekurler
druman doktirinin kuruluşu çok saçma kominizme karşı faşist devletler türkiye ve yunanistana askeri ve ekonomik yardımda bulunmuşlar yazık
Benım anlamadıgım nokta SAYIN kARAHAN BU NOKTADA abd nasıl bir düzen içinde Türk milletini sahiplenme yoluna gitti dönem hükümeti de baz alınırsa yapmamız gereken şey sanırım bunun karşısında durmaktı… Öyleki bunun bedeli incirlık mı oldu biz bu paraları karşılıksız mı aldık?? Sonucunda neleri feda ettik??? yoksa abd kumanyasının bızım medyamızda ve üstlerimizde güçlü olmasının temel nedeni buraya mı dayanmaktadır… Eee eger öyleyse bu iş kökten çözülmüştür abd de yaşayanlara ve niçin yaşadıklarına şaşmamak lazımdır yazık benim Türk milletime SAYGILARRR…
truman ve marshall savaştan çıkan dolaylı bir amerkan yardımıdır.peki amernın bunda karı nedir?tabiki amerika hem cold war döneminde yanına destekçi topladı hemde kende açık bir pazar kurdu.saygılarımla…
atalarımızın korkularının zararlarını şimdi bizler ödüyoruz.zamanında dik durabilmek demekki çok önemli birinden kaçtın diğerinin kucağına oturdun veya koskoca devleti oturttunuz.bizim veya çocuklarımızın ne suçları vardı.zamanında siz savaşsaydınız adam gibi farketmezdi şimdi bizde savaşırdık.korkaklık ve üç beş kuruş paraiçin sattınız memleketi. hadi kapatın şimdi incirliği.hadi ödeyin 500 milyar doları.bizlere ve gelecek nesillere çok yazık oldu.
[…] Marshall Yardımı ile temelleri atılmış çok eski bir planın uygulanışı. O zamandan günümüze gelişerek ve güçlenerek gelmiş ve yoluna devam etmekte. […]
[…] Marshall Yardımı ile temelleri atılmış çok eski bir planın uygulanışı. O zamandan günümüze gelişerek ve güçlenerek gelmiş ve yoluna devam etmekte. […]
Çok şeyin başlangıcı olan bu planla Türkiye Amerikanın uydusu olma yolunda ilk adımı atmış oldu.Ekonomide görece bir iyileşme ama bunun yanında ulusal sanayiden vazgeçme bunun yerine gelişmiş ülkelerin bir pazarı olmayı kabul etmek demekti aslında bu plandan yararlanmak.Bugün bile yaşadığımız sıkıntıların temelinde o yardımdan yararlanmanın karşılığı çizilen yörüngenin etkileri vardır.Şu an içinde bulunduğumuz güçlüğü yenmede Atamıza layık olabilecekmiyiz göreceğiz.
Kominizm gelecek korkusuyla ABD nin kucağına ülkeyi oturtanlar,şimdi mutlumusunuz.?Yunanistan’a
300milyon,Türkiyeye 100milyon dolarlık sadaka para
sı verilirken yüzünüz hiç kızarmadımı.?ABDnin hur
da silahlarına bu kadarmı muhtaçtınız ki;Korede binlerce vatan evladını şehit verdik..?Korede şimdi bizim kaç vilayetimiz, kaç karış toprağımız var,şehitlerimizden gayri.?Kıbrısa meşru hak için çıktığımızda uygulanan ambargo bir mükafaat mı,yoksa bir ceza mı idi.?Şuanda ülkemizin başında
daki PKK belası bize piyangodan çıkmadı herhalde..
Kurtuluş savaşının acısını unutamayan ABD taşerono
Avrupalıların işi değilmi.?(GELECEĞE DAİR BİR PLA
NI OLMAYAN ULUSLAR,SONUNDA BAŞKALARNIN PLANLARINA
DAHİL OLURLAR..) M.KEMAL ATATÜRK..Saygılarımla..
dış borçlarla ülke insanını kandıranlar ve bir o kadarda cahalet içerisinde yüzerek karnım doysunda nasıl doyarsa doysun benim partim yapmışşa kesin dogrudur zihniyetine sahip olanlar bugun bizleri nerelere getirdiginizin farkında mısınız sizler kendi şahşiyetinizi teslim ederken hiç düşümediniz bu gün bizleri istemesekte şahşiyetimizi ve namusumuzu kurtarma mucadelesinin içerisine attınız yazıklar olsun sizlere bizler sizler gibi atalarla ne duyacagiz tabiiki utanç ne mutlu türküm diyene
1947-1990 soguk savş dönemidir. bu dönemde dünya iki kutba ayrılmış dogu ve batı bloku ülkeler oluşmuştu. Türkiyede zorunlu olarak birini seçmek durumundaydı,abd yi seçti çünkü rusların kars bölgesne hak idia etmeleri ve bogazlar üzerindeki emelleri Türkiyeyi bu seçim yapmaya itti.bu seçim mecburidir.
kimler arasında yapılmış o yazmıyor
slm ben heüz 18 yasındayım ve günümüz tarhini elmden geldiğince takip etmeye çalısıyorum fakat yeterli kaynak bi türlü bulamıyorum ayrıntılı bilgi verilmemesinin sebebini anlıyamıyorum.arastırmaların basılan kitablarında yetersizliği üzücü biz gençler için.bilen arastıranlar varsa iyi bi kaynak tavsiye etsin lütfen tesekkürler
owww süpersiniz harika müthiş yhaa çok çok teşkler
ABD, Truman Doktrini ile Türkiye’ye yardıma başlamıştı ancak karşılığında Milli Şeflik,5 yıllık kalkınma planları,Köy enstitüleri,Halk evleri gibi Türkiye’nin kalkınması için gerekli olan temel uygulamalara son verilmesini istemişti.Gerekçe olaraksa bu uygulamaların Sovyet taklidi olduğunu ileri sürdü.Ama bu gerekçeleri bahane,amaçları kendi himayelerinde gelişmemiş bir Türkiye.
Kaynak bulamayan arkadaşlar okullarının kütüphanelerini bir araştırsınlar,herşeyi de internetten bulamayıverin…
benim görüşüme bakarsanız bence abd türkiyeyi ve yunanistanı resmen kullanmış sırf sovyetler kominizmi yaymasınlar diye kendi menfaatleri için
Bugün din maskesi giydirilmiş AKP hükümeti geçmişin ülkemizde tohumlarını atıldığı 1940’lar sonrasının en başta ABD emperyalizminin ve AB ‘nin en açık sadık işbirlikçileridir.
Ülkeye sinsice yeni sömürgeci taktiklerle şirin gözükme maskeleriyle dönemin işbirlikçi taşeron burjuvalarıyla içimize bir kısım planlarla sızarak M.Kemal önderliğindeki cumhuriyetin burjuvalaşma sürecinden günümüze kadar emekçi halkın alın teri emeğiyle oluşturulan KİT’ler bu gün açık pazar haline getirilen ülkemizin büyük çoğunluğuyla çok uluslu şirketlerin eline geçmiştir.
Henüz son rövanşı oynanmakta olan tüm ulusal değerler yerle bir edilmekte emperyalizmin ilk darbe vurduğu bu kale tam bağımlı bir hale dönüştürülmekte.
Bu durumda Türkiye halklarına ve insanlarına tüm ezilen sömürülen emekçileriyle emperyalizme samimi anlamda karşı olan her sınıf ve katmandan halk cephesinde yer alması gerekirken halkların gönüllü birlik ve mücadelesini birleştirecek yaklaşımlarda olunması ve mücadeleyi antiemperyalist antikapitalist tekelci büyük patronlara (sanayici-ticaret burjuvalarına onların yardakçılarına)- tüm karşı devrimcilere faşist işbirlikçilere yönlendirmek gerekmektedir. ya yeniden gerçek anlamda özgür halklar arasında kardeşçe eşitlikçi sosyalist bir vatan kuracağız ya yok olacağız. Sevgi saygılarımla
faşist bir türkiye,sömürgeci avrupa ve asil israil..
bence türkiye yi borçlandırmak ve ülkeyi soymak isteyenler zamanla ülke içinde istedikleri hedefe doğru yürüyorlar ülke toprakları ve önemli kaynaklarının satışa sunulması ülkedeki hainleri açıkça gösteriyor … kanla alınan bu torpaklar kan la satılır …satanlar haindir..ve başlarda yerleri yoktur
bir büyüğümle bu konu hakkında konuştum ve özetle şunu söyledi..Amerika ,Avrupa ülkelerine sanayi yardımı yapıp kalkındırırken Türkiye’ye ağırlıklı olarak tarımsal makinalar anlamında yardımda bulunmuştur.Bu da ülkemizin yeraltı kaynaklarını kullanıp kalkınmasının önüne geçmiştir.Bildiğim kadarıyla o zaman yapılan anlaşmalar 2011-2013 yılları arasında sona erecek, bu tarihten sonra sanayi anlamında ciddi atak olacak diye düşünüyorum ki şu anda altyapıları hazırlanıyor diyebiliriz.Yer altı kaynaklarının kullanımından tutun otomobil üretimine kadar pek çok noktada üretim olacak…
şimdi neden dünyanın başında onlar var anlaşıldı bunları bilmiyordum öğrendiğim iyi oldu
rafet yürekli yorum tarihi 2 Temmuz, 2010 20:34
Din gömleği giydirilmiş akp’den bahsedene kadar demokrasi ve cumhuriyet kılıfına gizlenmiş İSLAM düşmanı KAMALİST düzenden de bahsette herşeyi konuşalım.Ulan 90 yıldır laiklik,cumhuriyet,atatürk diye diye bu ülkenin müslümanlarını ezmediniz mi …! siz bunu yaparsanızda bu millette her seçimde sizi sandığa gömer.AKP’li falan değilim ama sizin gibi KAFİR zümresinin hakkından tayyip iyi geliyor.
CHP,kendi rızasıyla çok partili siyasal hayata geçmedi.Marshall yardımının şartlarından birisi Türkiye’nin demokratikleşmesiydi.Tabii bu sadece Türkiye’yle alakalı değildi.Çünkü,Türkiye gibi dikta rejimi tehlikesinin sürdüğü Almanya ve İtalya’da vardı.Amaç,bu ülkeleri demokrasiyle uysallaştırarak ABD’nin dünya üzerindeki siyasal gücünün zaafa uğramamasıydı.
KADİR MISIROĞLU’nu okuyun.
TRUMAN DOKTRĠNĠ VE MARSHALL PLANI
http://independent.academia.edu/merveyigit/Papers/1533362/truman_doktrini_marshall_plani
ziyaacarp@hot mail com.transürlenmiş.Asıl gayesi 1948 de kurulacak Israil devletine anakucağı hazırlamaktı.Büyük Atatürk, ün 1935 te zararlı görüp kapattığı Mason localarını yeniden açmak Atamızın tabandan kalkınma modeli köy enstitülerini kapatmak.Masonluk dünyanın en büyük gizli tarikattır Israil, in dünyaya hakim olması için çalışırMaalesef 100 milyon $ karşılığı vatamız ABD ve Masonların emrine girmiştir senelerce bizi muhtaç hale getirip yüksek faizle. Sömürdüler.Israil le aramız bozulunca Masonların medyası Türkiye ye savaş açtılar.Atamızın kapattığı Mason localarının kapatılması,Atamızın ruhunu huzura kavuşturur..
Truman doktrini ile bi tarafrtan sovyet tehlikesini bertaraf ederken diger taraftan ipleri Abd nin eline vermisiz
Marhal yardimi ile bir taraftan demokratik duzene gecerken ( chp ye kalsa gececekleri yoktu isleri tikirindaydi) diger tafaftan ekonominin iplerinide kaptirmisiz.
bana truman doktrini ve marshall planı ile ilgili 30 soru lazım nerden bulabilirim nerden bulucam
kardeşler truman ve marshal denilen şerrfsizler birer evanjelisttir. Evanjelizmin ne olduğunu ataştırın sonra bu ineklerin ne yapmak istedikşerini daha iyi anlatsınız. Allah’a emanet olun.
güzel
Marshall Yardımı’yla sömürüldük
ARAŞTIRMA :
Ceyhun BOZKURT Fatih ERBOZ Selda Öztük KAY
111 yıllık kahpe plan Türkiye’yi bölmek Marshall Yardımı’yla sömürüldük Hibe adı altında borçlandırmayı amaçlayan Marshall Yardımı, Türkiye’yi emperyalist tekellere açmaktan başka bir işe yaramadı Türkiye’yi her zaman yolunacak kaz gibi gören ABD için ülkemiz aynı zamanda ileri bir karakoldu. Haziran 1947’de Harvard Üniversitesinde bir konuşma yapan dönemin ABD Dışişleri Bakanı George Marshall, Avrupa ekonomilerini tekrar kalkındırmak için çok geniş kapsamlı bir program önerdi. Dünyadaki durumun son derece karışık olduğunu ifade eden Marshall, şunları söylemişti: “Avrupa’nın önemli miktarda ek yardıma ihtiyacı var. Amerika Birleşik Devletlerinin, dünyadaki ekonomik durumu eski normal haline getirmek için elinden gelen yardımı yapması gerekiyor. Bu iyileşme sürecine yardımcı olmaya istekli ülkeler, eminim ki Amerika Birleşik Devletlerinden tam bir işbirliği ve destek görecektir.” Borç değil, tuzak Marshall Planı; buna katılmak isteyen her Avrupa ülkesine Amerikan mali yardımı, malzeme ve makinesini öngörüyordu. ABD, kamuoyunda “Marshall Yardımı” olarak bilinen bu anlaşma çerçevesinde, 1949-1951 yılları arasında Türkiye’ye ekonomik yardımlar yaptı. Türkiye, artık Batı yanlısı bir politika izlemeye başladı. 1948’de Marshall Planı’nın diyeti Türkiye’yi emperyalist tekellere daha fazla açmaktan başka bir işe yaramadı. Bu yardımla Türkiye, ABD’nin bölgedeki taşeronu yapılmak istendi. Hedef, Amerikan sanayiine pazar açmaktı. Bir borç tuzağı olan Marshall Yardımı ile Türkiye hibe adı altında borçlandırımış ve ekonomisi adeta çökertilmiştir. Tavuk ithal ettik Ayrıca Türkiye 11 Mart 1947’de IMF’ye, 14 Şubat 1947’de de Dünya Bankası’na üye oldu. Türkiye’nin yediği diplomasi kazığının bir benzeri de dünyayı sömüren bu iki kuruluşa üye olmasıyla başladı. Yıkım halindeki Avrupa ekonomisine ve üçüncü dünya ülkelerine verilen kredilerin adı, Dünya Bankası’nın döokümanlarında, “İhraç Kredileri” idi. 1950’li yıllarda Türkiye, ABD’den tavuk bile satın aldı. Savaş artıkları Türkiye’ye 1946 yılında yapılan 10 milyon dolarlık anlaşma, ABD’nin işine yaramayan malzemeleri satın almamızı öngörüyordu ABD ile 1945 yılında yapılan anlaşmanın ardından Türkiye tavizler vermeye başladı. 27 Şubat 1946 tarihinde yapılan 10 milyon dolarlık anlaşmaya göre Türkiye, ABD’nin işine yaramayan savaş artığı malzemeleri satın alacaktı. Ancak bunların ya fabrikaları kapanmış, ya da üretimleri durmuştu. ABD, işine yaramayan bu malzemeler için Türkiye’yi bir pazar olarak kullanıyordu. Bu artıkları kullanamadığımız gibi, ithal ettiğimiz yedek parçalar için de 4-5 kat döviz ödemiştik. Bu durum, ABD’nin Türkiye üzerinde oynadığı kazık atma diplomasilerindenden biri olarak tarihe geçiyordu. Truman Doktrini 1946 yılında dünyanın en tartışmalı kurumu olan CIA’yı kuran ABD Başkanı Truman, 12 Mart 1947’de Kongre’de yaptığı bir konuşmada, Sovyet tehdidine karşı hazırlanmış, kendi adıyla anılacak Truman Doktrini’ni açıkladı. Truman, ABD’nin “komünizm tehdidi” altındaki devletlere mali ve askeri yardım yapacağını söyledi. Truman’a göre Amerika, komünizm ile silahlı mücadele veren ve dış ülkelerin baskısı altında bulunan devletlere mali ve askeri yardım yapmalıydı (Burada kastedilen ülkeler Yunanistan ve Türkiye’dir). Bize 1, Yunan’a 3 Bu amaçla Kongre’den 400 milyon dolar kullanma izni istedi. Kongre’nin 22 Mayıs’ta bu isteğini kabul etmesi üzerine Türkiye’ye 100 milyon, Yunanistan’a ise 300 milyon dolar yardım yapıldı. Doktrin, Amerika Birleşik Devletleri’nin uluslararası politikasının değiştiğini ve Sovyet düşmanlığının bu yeni politikada temel esas olduğunu dünyaya ilan etti. Askeri yardım amaçlı doktrin, ABD’nin desteğini arayan Türkiye’de başlangıçta memnuniyet yaratsa da daha sonraki yıllarda ikili anlaşma ile getirilen sınırlamalar bir takım sıkıntılar doğurmuştu. Truman Doktrini, dünyanın iki bloğa ayrıldığını ve Sovyet-ABD mücadelesinin, yani soğuk savaş döneminin başladığını ilan etmişti. Türkiye, ABD’nin bölgedeki taşeronu yapılmak istendi. Yardımın hedefi Amerikan sanayiine pazar açmaktı Üretimleri durmuş askeri malzemeleri kullanamadığımız gibi, yedek parçaları için de 4-5 kat döviz ödemiştik Avrupa’ya ekonomik desteğe, işte bu adam ismini verdi Üstteki fotoğraf, dönemin ABD Dışişleri Bakanı George Marshall’ın nasıl biri olduğunu anlatmaya yetiyor da artıyor bile. Marshall, sözde komünizmi önlemek gayesiyle yapılan ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bazı ülkelere yapılan Marshall Yardımı’nın isim babasıydı. Marshall, II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’nın iktisadi kalkınmasına ve dünya barışına yaptığı katkılardan dolayı 1953’te Nobel Barış Ödülü almıştı. Aynı zamanda general de olan Marshall, altta dönemin ABD Başkanı Harry Truman’la birlikte görülüyor. Truman’ın kim olduğunu hatırlatmakta fayda var. Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atılması kararını veren, 1948 yılında İsrail’in kurulmasını destekleyen, Soğuk Savaş dönemini başlatan ve CIA’yı kuran isim Truman’dı. Doğu Bloku ülkeleri istemedi Türkiye dahil 16 Avrupa ülkesi, Amerika’ya sunulmak üzere bir Avrupa ekonomik kalkınma programı hazırlamıştı. Bu program üzerine Amerika 3 Nisan 1948’de Dış Yardım Kanunu’nu çıkardı. Amerika bu kanuna dayanarak yürürlüğe koydu-ğu Marshall Planı ile daha ilk yılında İngiltere, Fransa, Belçika, İtalya, Portekiz, İrlanda, Yunanistan, Türkiye, Hollanda, Lüksemburg, İsviçre, İzlanda, Avusturya, Norveç, Danimarka ve İsveç’e 6 milyar dolarlık bir ekonomik yardım yaptı. Marshsall Planı, Sovyetler Birliği’ni kapsamasına rağmen, Doğu Bloku üyeleri buna katılmak istemedi. Rockefeller: Hiçbir masraftan kaçınma MARSHALL Yardımı’nın ne olduğunu ünlü Amerikan tekeli Rockefeller’in patronu olan Nelson A. Rockefeller, dönemin ABD Başkanı Eisenhower’e 1956 yılında yazdığı mektubunda şöyle anlatıyor: “İktisadi yardımlarda, ABD’nin karşılık beklemeden yardım ettiği ve işbirliği yapmak isteğinde samimi olduğu intibası oluşturulmalı. Elimizdeki bütün propaganda imkanlarıyla durmaksızın, az gelişmiş ülkelere yapılan Amerikan yardımının karşılıksız bir yardım olduğunu, ard niyet taşımadığını bütün kafalara sokmalı, bu konuda hiçbir masraftan çekinmemeliyiz. Bu arada ideolojik savaşa ara vermemeliyiz. Bu ülkelere yatırım yapan kapitalistlerimiz, teknik eksperlerimiz ve diğer uzmanlarımız az gelişmiş ülkelerin milli ekonomilerinin bütün dallarına girmeli, onları bizim çıkarlarımıza göre geliştirmelidir. Bu ülkelerdeki politik bakımdan güvenilir yerli işadamlarının ulusal çabaları da teşvik edilmelidir.” Churchill, İnönü’yü ikna için Adana’ya geldi ABD ile ilişkilerin seyrine bakıldığında, Atatürk döneminde bağımsız iki devlet ilişkisi İkinci Dünya Savaşı sonrasında yeniden Türkiye aleyhine dönmeye başladı. 1941-1944 yıllarında, ABD ve batılı ülkeler Türkiye’yi kendi yanlarında savaşa sokmak için büyük uğraş verdi. 1940’ta Almanya’nın Fransa’ya saldırması, İtalya’nın da Almanya’nın yanında yer almasıyla savaş Akdeniz’e de yayıldı. Bu durumda İngiltere ve Fransa, üçlü ittifak gereği Türkiye’nin de savaşa katılmasını istedi. Müttefikler özellikle Kuzey Afrika’da yenilen Almanya’yı, Balkanlardan atmak için, Avrupa ve Balkanlarda Almanya’ya karşı girişecekleri savaşlarda, Türkiye’nin de yer almasını istiyordu. Müttefiklerin bu kararı 1943’de Adana’ya gelen Churchill tarafından Cumhurbaşkanı İnönü’ye iletildi. Ancak, İsmet İnönü’nün izlediği ince dış politika sayesinde Türkiye bu savaştan kayıpsız çıktı. Türkiye, tüm baskılara rağmen, tarafsız kalmayı başarabildi. ABD’yi aktif hale getirdi Truman Doktrini’nin, önemli bir sonucu, aldığı yardım sayesinde Türkiye’nin Sovyetler’e karşı kendini daha rahat hissetmesiydi. Ayrıca bu yardım Türkiye ile Batı Bloğu arasındaki ilişkileri iyileştirmiş ve Türkiye’nin NATO’ya girmesini sağlayacak sürece katkıda bulunmuştu. Doktrin, kendisinden sonra gelecek olan Marshall Planı’na da öncülük etmişti. Doktrinin ardından ABD, geleneksel dış politikasını değiştiriyor ve I. Dünya Savaşı sonundaki tutumunun aksine dünya siyasetinde aktif bir rol üstleniyordu. Türkiye’ye Verilen Marshall Planı Yardımları 12 Devreler Umumi yardım Direkt Endirekt 1947-48 – – – 1948-49 5 milyar 953 milyon 49 milyon – 1949-50 3 milyar 510 milyon 58,5 milyon 74,5 milyon 1950-51 2 milyar 418 milyon 45 milyon 55 milyon 1951-52 937 milyon 22,5 milyon 47,5 milyon Toplam Oran Askeri yardım 1947-48 – – 100 milyon 1948-49 49 milyon %0,83 95 milyon 1949-50 132,7 milyon %3,7 102 milyon 1950-51 100 milyon %4,1 150 milyon 1951-52 70 milyon %7,4 240 milyon __________________ 12 Duygu Sezer, “Türkiye’nin Ekonomik İlişkileri” Türk Dış Politikası (1919-1965) s.484
bu konu hakkında daha fazla bilgi isteyen genç arkadaş Ersal Yavi.nin kurtarılan bir ülke nasıl batırılır kitabında tüm detayları var onu okumanı tavsiye ederim.