170) GESTAPO NEDİR? NELER YAPMIŞTIR?
Yayin Tarihi 21 Eylül, 2009
Kategori SİYASİ
GESTAPO (Die Gheime Staatspolizei)
Gestapo (Alm. “Gestapo”, “Gheime Staatspolizei”; Fr. “Gestapo”, İng. “Gestapo”), Hitler Döneminde kurulan, Nazi Almanya’sının [1] rejime karşı her tür muhalefeti ortadan kaldırmakla görevli [2] gizli siyâsî polis teşkilatı.[1] Devlet gizli polisi anlamına gelen Almanca GE, STA, Polizei’nin kısaltması. İlk adı, “Geheime Polizei Amt”; yani GPA’dır. Ama bu ismin basit olduğu düşünülmüş olmalı ki, Gestapo olarak değiştirilmiştir. Açılımı, Die Geheime Staatpolizei’dır.[3] Nasyonel sosyalist partinin siyâsî polisi; 1933’te III. Reich’e mal edilmiş. II. Dünya Savaşı sırasında faaliyet alanı Almanya tarafından işgal edilen tüm topraklara yayılmıştı. Nazi partisinin gizli polisi alan Gestapo, Hitler’in iktidara geçişinden sonra bir devlet organı haline geldi.[4] Gestapo ismi, Almanca Devlet Gizli Polisi mânâsına gelen “Geheime Staatspolizei”nin kısaltılmış şeklidir. Gestapo, esâsında Nazi polisinin icraatı yapan kısmıydı. Teşkilat 1933-36 seneleri arasında SS’lerin (Kara Gömlekler) lideri olan Heinrich Himmler’in yönetimine geçti. Fakat Gestapo bölümleri arasındaki iç anlaşmazlıklar, ancak teşkilatın Devlet Merkezi Emniyet Dairesi ismi altında birleştirilmesi ile ortadan kalktı.[1]
Gestapo, (Alman gizli servisi), 1934 Nisan’ında Heinrich Himmler tarafından Reinhard Heydrich ve Heinrich Müller’e yetki verilerek kuruldu. Ama mazisi Nisan 1933’e kadar uzanır, kurucusu ise Hermann Göring’dir.[3] İlk olarak Fırtına Birlikleri’nden (SA) ve Alman polisinden seçkin görülenler alındı. Sivil üniformayla polis birliklerinden ayrıldılar.[?]
Gestapo’yu, Prusya teşkilatından sorumlu bakan Gönng, Berlin’de; Reıchsführer SS Himmler ve yardımcısı SD (Sicherheitsdıenst. 1931’de kurulan parti içi güvenlik dairesi) şefi Heydrich, Münih’te birbirlerinden ayrı olarak, ama aynı zamanda (Mart-Nisan 1933) Kripo’da (cinayet masası) görevli siyasal işler uzmanları ve SS üyeleriyle birlikte kurdular. Aralarındaki birleşme, 1934’te Himmler’in Prusya Gestaposu’na Görmg’ün yardımcısı olarak atanmasıyla başladı. 1936 yasaları, Heydrich yönetimindeki Sipo (güvenlik polisi = Gestapo + Kripo) ve SD ile Opo’dan (emniyet po-Rsi) oluşan polis örgütlerini Himmler’in yönetiminde merkezileştirdi.[2]
II. Dünya Savaşı sırasında yaklaşık 45.000 üyesi vardı. Ofislerine Gestapoleitstellen denirdi. Günümüzdeki istihbarat teşkilatları için örnek teşkil eder. Gestapolar, II. Dünya Savaşı sırasında önemli komutan ve generallerin korumalığını üstlenerek bir nevi askeri inzibat görevi yapmışlar, kimi zaman SS’lerle ortak çalışmışlardır. Gestapolar ayrıca savaş sırasında Almanya’da bulunan müttefik casuslarını yok etmek için de kullanılmıştır. Gestapo erleri genellikle önemli giriş kapılarına nöbetçi olarak bırakılırlardı; görevleri giriş kartlarını kontrol etmekti.Ayrıca toplama kamplarında aktif rol oynamışlardır. Savaş sonrası çoğu kaçmayı başarmış, yakalananlar savaş suçlusu sayılarak kurşuna dizilmiştir. II. Dünya Savaşı’nı anlatan filmlerde SS’lerle birlikte çokça boy gösterirler. Gestapoların bir diğer görevi de savaş ortamında olup bitenden habersiz halkı dolduruşa getirerek, onların düşman kuvvetlerine karşı sivil bir güç olarak kullanımını sağlamak idi.[3]
Nazi Almanyası polis teşkilatlarının çoğu Weimar Cumhuriyeti (1919-1923) zamanında kanuni devlet teşkilatları olmalarına rağmen, Hitler rejimi tarafından dikta rejiminin kendine hizmet eden aletleri hâline gelmişlerdir. Gestapo teşkilatı, eski Prusya politik teşkilatının devamıydı ve gizli polis teşkilatının yetkileri tamamen sınırsızdı. Mahkemelerin kararları bile onu bağlamıyordu.[1]
“Devlet ve parti için tehlikeli tüm hareketleri”, özellikle “fiziksel ve ahlaki bozuklukları nedeniyle alman toplumundan uzaklaşan bireyleri yok etmek”le görevli olan Gestapo’nun olağanüstü yetkileri vardı: Kararlarını yargı merciinin onaylanmasına gerek yoktu; iş adalete intikal ettiğinde. Gestapo görevlileri suçlamayı halkın vekili olarak desteklerlerdi. Emniyet polisi ve yönetim, emirlerini kesinlikle yerine getirmek zorundaydı; caydırıcı olma gerekçesiyle tutuklamalar yapabilirdi. Askeri bölgelere ve sınırlara dağıtılan 50 000 görevli her yere sızmıştı. Şüpheli tüm kişileri tutuklar, işkenceye tabı tutar, yok eder ya da toplama kamplarına yollardı. Abwehr’in yetkisinde olan dış karşı casusluk işlerine müdahale eden Gestapo Wehrmacht’a da meydan okumuştu (Blomberg ve Fritsch olayları, 1938).
RSHA’nın (Reıchssicherheıts-hauptamt. eylül 1939’da kurulan, önce Heydrich, sonra Kaltenbrunner tarafından yönetilen, Reich’ın temel güvenlik örgütü) Amt IV’ü olan Gestapo, SS generali Müller’in yönetimi altında III. Reich’ın polis rejimini tüm Avrupa’ya yaydı: Doğu cephesinin gerisinde, yerel yöneticileri ve Yahudıler’ı katleden komando örgütü Em-satzgruppemn içine sızdı; VVehrmacht’ın tereddüdüne rağmen işgal altındaki öteki ülkelere girdi ve direnişçileri izlemek için en iğrenç yollara (işkence, şantaj, jurnalcilik) başvurdu; Yahudiler’in kitlesel olarak toplama kamplarına gönderilmesine katıldı. Sınır (1937) ve ordu güvenlik polisini (Feldpolızeı. 1942) bünyesinde eritti, Abvvehr’in kaldırılmasını sağlayarak (şubat 1944) gücünün doruğuna erişti; ne var ki 20 temmuz 1944 darbesini öngöremedi; bu darbe Gestapo’nun yok etme hırsını büsbütün artırdı. Müttefiklerin eline düşen üyeleri savaş suçluları olarak yargılandılar.[2]
Gestapo, 1936-45 seneleri arasında Heinrich Müller tarafından idare edilmiş ve icrâatı ile dehşet saçmıştı. Politik muhaliflerin ve Yahûdîler gibi istenmeyen kimselerin takibi ve toplanması üzerinde tam yetkisi vardı. 1946 Nuremberg yargılamalarında, Gestapo teşkilâtı, suçlu bulunarak kânun dışı ilan edildi.[1]
İkinci Dünya Savaşı ve Gestapo
Gestapo RHSA (Recihssicherheitshauptamt)’ya bağlı 7 birimden biriydi. Adını bu kadar duyurup bu başarıya ulaşmalarının en büyük sebebi hiç şüphesiz Heinrich Himmler’di. Her ne kadar adlarını Heinrich Himmler’le duyursalar da Gestapo (Geheime Staatspolizei)’nun asıl kurucusu Hermann Goering’dir. Adolf Hitler’in şansölye olmasından sonra Hermann Göering Prusya vekili olmuş ve polis devletlerini örgütlemişti. Takip eden aylarda Göering Gestapo’yu kurdu. Kurulan bu birime çok sayıda Hitler taraftarı doldurularak Hitler’in görüşleri aşılanıyordu. Göering çok geçmeden karşı fikirdeki partilere karşı kampanya başlattı. Mart 1934’de yapılan ikinci bir seçimi takiben Göering bazı milletvekillerini tutuklamak ve bazılarını parlamento binası içerisinde sokmamak için Gestapo’yu kullanıyordu.Bu yıllarda Gestapo halk adına yararlı işler yapıp, katil,hırsız ve ayyaşları temizlese de, Göering’in kontrolü altındaki SA kontrolsüz bir şekilde varoluyor ve halkın tepkisini topluyordu. Hitler aradığı halk desteğini alabilmek için 1934 yılında Heinrich Himmler’i tam yetki ile Gestapo’nun baş müfettişi yaptı. Himmler ilk iş olarak Gestapo’nun kontrolü için,en dinamik ve atılgan SS komutanlarından biri olan Reinhard Heydrich’i getirdi. Gestapo kısa zamanda casus ve muhbirlerden oluşan inanılmaz bir haberleşme ağ kurmuştu. Arşivlerinde birçok konu ile ilgili inanılmaz derecede detaylı birçok belge bulunuyordu.Gestapo operasyonlarını büyük bir başarı ve gizlilikle sürdürüyordu. Sıradan birimler gibi görünseler de tutuklama, yargılama, infaz gibi sınırsız yetkilere sahiptiler. Bu yüzden Heinrich Himmler bir konuşmasında “biz çok fazla kişi tarafından sevilmeyi beklemiyoruz” diyebilmişti.Adolf Hitler’i iktidara getirmekte büyük par oynayan SA gün geçtikçe aşırı isteklerde bulunan ve devamlı sorun çıkartan tehlikeli bir unsur haline gelmişti. Bu durumu çok iyi sezinleyen Adolf Hitler 1934 yılında Uzun Bıçaklılar Gecesi olarak bilinen gecede tek bir hamle ile SA’nın yönetim kadrosunu ortadan kaldırmıştı. Bu işlemler sırasında en büyük yardımcı şüphesiz Gestapo idi. Öldürüleceklerin detaylı bir listesini hazırladıktan sonra yüzlerce SA yöneticisi ya tutuklanıp toplama kamplarına gönderildi ya da ortadan kaldırıldı. Gestapo bir kez daha Hitler’i kendilerine hayran bıraktırmıştı.
SA baskısı altında olan halk bu hareketin hızlı ve kesin etkisi ile rahatlamış ve güven ortamı hazırlanmıştı. Tüm bu gelişmeler üzerine 1936 yılında Adolf Hitler Heinrich Himmler’i Nazi Almanya’sındaki bütün polis örgütlerinin lideri yaptı. Bu yıllardan sonra Gestapo inanılmaz bir şekilde büyümeye ve güçlenmeye başladı. Öyle ki Gestapo’nun gözlerinin ulaşamadığı cadde, sokak, ev, iş yeri hatta apartman kalmamıştı. Bu artan sayıda üyelere genellikle ödeme yapılmazdı. Üyeler bu işi, diğerleri üzerinde kurudukları korkutucu etkiden aldıkları zevk için yapıyorlardı. Bir süre sonra Gestapo’ya bilgi vermek rejime bağlılığın bir göstergesi ya da terfii ye yol açan en önemli unsur haline gelmişti. Gestapo’nun Hitler Jugend( Hitler Gençlik Örgütü) üzerindeki olumlu etkileri de çok fazlaydı. Gençlere öğretilen fikirler ve düşünceler sayesinde her genç ailesine karşı beslediği duygulardan daha fazlasını rejime karşı gösteriyordu. Hatta kimi zaman annesini yada babasını Gestapo’ya bildiren gençlerde çıkıyordu.
Gestapo muhalif guruplarla ilgilenirken gizliliği amaç edinmişti. Örneğin muhalif grupların, Gestapo kontrolü altındaki gece kulübü, bar ve otellere gitmesi sağlanıyor, yatak odalarına yerleştirilen mikrofonlar sayesinde de akıl almaz bilgilere sahip oluyorlardı. Bu bilgiler sayesinde Gestapo istediği insanı suçlayıp yerinden edebiliyordu.
Savaş başlamadan önce Avusturya’nın Anschluss’u (birleşme) kabul etmesi bütün dünyaya iki halkın birleşmesi gibi gösterilse de gerçekte gizli olarak çalışan Gestapo’nun bu birleşmedeki etkisi çok büyüktü. Alman orduları Avusturya’ya girmeden önce bütün muhalif gruplar sindirmiş ve tüm çatlak sesleri ortadan kaldırmışlardı.
Waffen SS bölümünde göreceğimiz gibi Almanya’nın Avrupa’yı işgali sırasında, orduya ve Waffen SS birliğine katılan yabancı gönüllü sayısı çok fazlaydı. Bu gönüllüğün en büyük sebebi, gidilen her yerde Alman imparatorluğu için çalışan Gestapo’ydu.
Savaşın ilerleyen yıllarında Almanya’daki savaş karşıtı eylemler artmıştı ve her zamanki gibi Gestapo görevini yapıp bu eylemeleri ve eylemcileri yok etmişti. Toplama kamplarında Gestapo, sadece kayıt ve evrak işlerinden sorumluydu; fakat getirilen esirlerin değerli eşyalarını toplayıp kayıtlarını tutan birimleri de bulunuyordu.
Daha öncede belirttiğimiz gibi Gestapo’nun Himmler’den sonra gelen ikinci adamı olan Heydrich, Çekoslovakya büyük bir azimle çalışıyordu. Çekoslovakya’daki ekonomik şartların düzelmesiyle oluşan huzur ortamında Heydrich, üstü açık bir arabayla korumasız olarak dolaşabiliyordu. Bunu fırsat bilen Çek Partizan’ların suikastı sonucu ağır yaralandı ve 4 Haziran’da öldü. Bu yetenekli komutanının öldürülmesine çok kızan Himmler, intikam amacıyla 3000 Yahudi’yi toplama kamplarına sürdü. Ayrıca bununla yetinmeyip Prag’ın kuzeybatısındaki küçük bir köy olan Lidice’yi haritadan sildiler. Hitler de bu komutanı için onuruna bir alay kurdurttu.
Savaş tanrıları, Almanya’ya yüz çevirmeye başlamıştı ve elde edinilen bütün topraklar birer birer kaybediliyordu. Savaşın son anına kadar büyük bir azimle çalışan Gestapo, Heinrich Himmler’in intihar etmesi ve Adolf Hitler’in ortadan kaybolması ile tarihteki yerini aldı.[5]
Kaynaklar
[1] Yeni Rehber Ansiklopedisi, “Gestapo” maddesi, Türkiye Gazetesi, c. 8, s. 31-32.
[2] www.nuveforum.net/310-siyasi-terimler/35893-gestapo-nazi-almanyasinda-siyasal-polis-devlet-gizli-polisi/
[3] tr.wikipedia.org/wiki/Gestapo
[4] Kaynak belirtilmeli
[5] www.vermacht.com
Yorumlar
“170) GESTAPO NEDİR? NELER YAPMIŞTIR?” yazisina 6 Yorum yapilmis
Yorum yap
bir bizim boyle teskilatimiz iolsaydim hayinler ordada olmazdi
Almanların yarım asır önce vücuda getirdikleri haberalma konusunda apaçık örnek teşkil eden böyle bir mekanizmayı aradan geçen sürede önünde böyle bir örnek olduğu halde Türkiye Cumhuriyetinin oluşturamaması bir gaflet ve dalalet örneği değilmidir?
Bölücü ve gerici tehditle aradan geçen sürede başarı kazanılamasının bilakis hezimete uğranılmasının arkasında yatan neden ”istihbarat zaafiyeti”değilmidir?
Değilse nedir?
[…] 170) GESTAPO NEDİR? NELER YAPMIŞTIR? […]
[…] 170) GESTAPO NEDİR? NELER YAPMIŞTIR? […]
[…] 170) GESTAPO NEDİR? NELER YAPMIŞTIR? […]
[…] 170) GESTAPO NEDİR? NELER YAPMIŞTIR? […]