17) KANATLI BOZKURTLAR
Yayin Tarihi 14 Ocak, 2008
Kategori KAHRAMANLAR VE BİLGİNLER
Osmanlı İmparatorluğu Balkan Savaşı yenilgisini unutturmak ve hızla gelişen havacılık dünyasında Türk Milletinin de saygın bir yer almasını sağlamak amacıyla 1914 yılında İstanbul – Kahire hava yolculuğunu başlatma kararı almıştı. Bu zor görev için Fethi ve Nuri Beyler pilot, Sadık ve İsmail Hakkı beyler ise rasıt (gözlemci) olarak görevlendirilmişlerdi. Uçuş rotası İstanbul – Eskişehir – Afyon – Konya – Ulukışla – Adana – Halep – Humus – Beyrut – Şam – Kudüs – El Ariş – Port Said – Kahire şeklinde öngörülmüştü. Yolculuğun uzunluğu bu haliyle 2400 kilometreyi buluyordu.
8 Şubat 1914 günü Fethi ve Sadık Beyler Bleriot XI tipindeki Muavenet-i Milliye, Nuri ve İsmail Hakkı Beyler ise Deperdussin tipindeki Prens Celaleddin uçağıyla yolculuğa başladılar. Birlikte yapılması düşünülen uçuşta daha en baştan yaşanan sorunlar nedeniyle iki uçak ayrı ayrı uçmak zorunda kaldılar. Nuri ve İsmail Hakkı Beylerin uçağı yaşadığı sorunlar nedeniyle Fethi ve Sadık Beylerin uçağına göre geride kaldı. Göreceli olarak daha az sorun yaşayan Fethi ve Sadık Beyler Şam’a kadar ulaşabildiler. Ne yazık ki uçakları Golan Tepelerini geçtikten sonra Taberiye Gölü yakınlarında düştü. Kazada Fethi ve Sadık Beyler şehit oldular. Kazanın nedeni yüksek türbülans nedeniyle kanat-gövde bağlantısının kırılması olarak düşünülmekteyse de bu görüş hiçbir zaman kanıtlanamamıştır. Nuri ve İsmail Hakkı Beyler Şam’a ulaştıklarında arkadaşlarının cenazeleriyle karşılaştılar. Yüzbini aşkın kişinin katıldığı cenaze töreninin ardından Nuri ve İsmail Hakkı Beyler artık bitirilmesi daha da önem kazanan yolculuğu tamamlamak üzere havalandılar. Ancak onların da uçakları Yafa yakınlarında ters rüzgar nedeniyle denize düştü. İsmail Hakkı Bey kurtarıldıysa da Nuri Bey şehit düştü. Fethi, Sadık ve Nuri Beyler ilk hava şehitlerimiz olarak tarihe geçtiler. Bugün Şam’da bulunan Emeviye Camiinin avlusunda Selahaddin Eyyübi’nin yanında yatmaktadırlar.
Tayyareci Nuri Bey, 1914 İstanbul-İskenderiye hava seferi sırasında Şubat 1914’de Halep’te bu fotoğrafın çekilmesinden kısa bir süre sonra, 11 Mart 1914’de Yafa’da düşerek hayatını kaybedince adı ilk hava şehitlerimiz arasına yazıldı. (Bülent Yılmazer)
İstanbul – Kahire seferi Beyrut’a kadar gemi ile getirilen Bleriot XI tipindeki Edremit uçağıyla Salim ve Kemal Beyler tarafından tamamlandı.
15 Mayıs 1914, Salim (İlkuçan) ve rasıdı Kemal Bey “Edremid” isimli Bleriot tayyaresi ile İskenderiye’de. (Bülent Yılmazer)
1914 Uçuşunun Ayrıntıları
I. UÇAK (Tayyareci Fethi ve Sadık Bey ) Muavenet-i Milliye isimli BLERIOT uçağı
• 8 Şubat 1914 İstanbul’dan II. Uçak ile aynı gün hareket
• 8 Şubat 1914 Eskişehir’e varış
• 10 Şubat 1914 Eskişehir – Afyon – Konya
• 11 Şubat 1914 Konya – Toros Dağları aşılarak Tarsus’a iniş
• 12 Şubat 1914 Tarsus – Adana
• 13 Şubat 1914 Adana – Halep
• 15 Şubat 1914 Halep – Humus – Beyrut
• 19 Şubat 1914 Beyrut – Beyrut Nehri (zorunlu iniş; karbüratör arızası, pervane ve tekerlekler kırılır)
• 24 Şubat 1914 Beyrut – Şam (Merce Meydanı)
• 27 Şubat 1914 Şam – Taberiye Gölü (Semre Bucağı yakınları) düşerek şehit olurlar
• 28 Şubat 1914 Cenazeler Şam’a gönderilir (Selahattin Eyyubi Türbesi)
II. UÇAK (Tayyareci Nuri ve İsmail Hakkı Beyler) prens celalettin isimli DEPERDUSSIN uçağı
• 8 Şubat 1914 İstanbul’dan I. Uçak ile aynı gün hareket
• 8 Şubat 1914 İstanbul’a geri dönüş
• 8 Şubat 1914 İstanbul – Lefke (zorunlu iniş)
• 9 Şubat 1914 Lefke – Bilecik (ilk Türk postası) – Poyra Köyü (zorunlu iniş)
• 12 Şubat 1914 Poyra Köyü – Eskişehir
• 13 Şubat 1914 Eskişehir’den kalkamazlar.Piston arızasını Makinist Cemal ve Murat Beyler tamir eder.
• 14 Şubat 1914 Eskişehir – Bolvodin (Afyon) – Akşehir
• 15 Şubat 1914 Akşehir – Aziziye – Osmaniye – Karakaya Köyü – Konya
• 18 Şubat 1914 Konya – Karaman (Toroslar aşılamayınca geri dönülüyor)
• 19 Şubat 1914 Karaman – Tarsus
• 20 Şubat 1914 Tarsus – Adana
• 21 Şubat 1914 Adana – Misis
• 22 Şubat 1914 Misis – Artak
• 23 Şubat 1914 Artak – Halep (Sebil Meydanı)
• 24 Şubat 1914 Halep – Hazm Köyü (yağmurdan dolayı mecburi iniş)
• 26 Şubat 1914 Hazm – Hama
• 27 Şubat 1914 Hama – Humus – Şam (Fethi ve Sadık Beyler’in cenazeleriyle karşılaşırlar)
• 9 Mart 1914 Beyrut – Yafa
• 11 Mart 1914 Kudüs’e hareket (Yafa’da düşerler.Nuri Bey şehit olur.İsmail Hakkı Bey kurtulur)
• 13 Mart 1914 Nuri Bey’in cenazesi Şam’a gönderilir
• 14 Mart 1914 Fethi Bey ile aynı yere (Selahattin Eyyubi Türbesi’ne gömülür)
III. UÇAK (Tayyareci Salim ve Kemal Beyler) ERTUĞRUL isimli BLERIOT uçağı
• 6 Mart 1914 İstanbul’dan hareket
• 6 Mart 1914 Çanakkale
• 7 Mart 1914 Halili Köyü (Erenköy-Çanakkale; zorunlu iniş)
• 9 Mart 1914 Halili Köyü – Kemer Deresi
• 13 Mart 1914 Küçükkuyu Bucağı (Edremit) düşer.
TÜRK’ÜN KARARLILIĞI ; BU UÇUŞ SEFERİ TAMAMLANACAK !
IV. UÇAK (Tayyareci Salim ve Kemal Beyler ) EDREMİT isimli BLERIOT uçağı
• Edremit Belediye Başkanı Yazıcızade İsmail Hakkı Beyin Katkılarıyla sayesinde uçak alınır.
• 7 Nisan 1914 Marsilya yolu ile İstanbul’a uçak getirildi
• 11 Nisan 1914 Galata Rıhtımı’ndan Beyrut’a hareket
• 19 Nisan 1914 Beyrut
• 1 Mayıs 1914 Beyrut – Kudüs
• 4 Mayıs 1914 Kudüs – El Ariş (Gazze postası ile birlikte)
• 6 Mayıs 1914 El Ariş – Port Said
• 8 Mayıs 1914 Port Said – TelelKebir’e zorunlu iniş (yağmur)
• 9 Mayıs 1914 Kahire Heliopolis’e iniş
• 15 Mayıs 1914 Kahire – Tanta – İskenderiye
• 22 Mayıs 1914 İskenderiye’den Romen bandıralı Daçya Vapuru ile İstanbul’a hareket
PLANLANAN UÇUŞ TAMAMLANMIŞTIR…
İlk Hava Şehitlerimiz Fethi, Sadık ve Nuri Bey’lerin Emeviye Camiindeki mezarları
FETHİ BEY’İN ADI, “FETHİYE” İLÇESİNE VERİLMİŞTİR.
ŞEHİTLİK ANITI
HAZIRLAYAN: YILMAZ KARAHAN
Yorumlar
“17) KANATLI BOZKURTLAR” yazisina 19 Yorum yapilmis
Yorum yap
Çok güzel bir araştırma sağolun, varolun.
Bir pilot olarak bunları bilmeme rağmen her okumamda ayrı bir heyecan duyuyorum ve duygu dolu anlar yaşıyorum.
Teşekkürler yımaz bey.
Allah(cc)şehitlerimiza rahmet eylesin.
[…] http://www.yenidenergenekon.com/17-kanatli-bozkurtlar/ […]
[…] 17) KANATLI BOZKURTLAR (KAHRAMANLAR) […]
[…] http://www.yenidenergenekon.com/17-kanatli-bozkurtlar/ […]
allah razı olsun
araştıranlardan…. türk sevdalısı
EY TÜRK
Yoksa hala derin uykuda mısın?
Artık sesin, soluğun çıkmaz oldu
Ölü müsün, sağ mısın, neredesin?
Bak sen yoksun diye yoksul yolundu.
Zavallı gariban, bile soyuldu.
Öz gardaşın vatanından kovuldu.
Bayındır Türk illeri talan oldu.
Mazlumun yanında artık sen yoksun
Zalimin karşısında durmuyorsun.
O tufanla, borana kafa tutan,
Düzeni bozan olursa savaşan,
Korkusuz olan atanın torunu,
Olamazsan eğer düşün sonunu!
Uykulardan uyanıp, silkinmezsen!
Haykırıp gür sesini yükseltmezsen,
Bil ki zalim zulme devam edecek.
Mazlum olan gariban ezilecek.
Onurun ayak altında çiğnenecek.
Kutsal olan inancın horlanacak.
Demiri azminle eritmedin mi?
Şu uca dağları sen delmedin mi?
Senin kitabında yok zaten yoktu.
Onurlu çıkışın, mağrur duruşun,
Kartal gibi soylu bakışın vardı.
Hiç kimseye eğilip, bükülmezdin.
Yükseklerde dururdun dik başlıydın.
Korkmadan fırtınayla yarışırdın.
Sen ki yıldırımlardan da yılmazdın.
Özünle öyle sağlam doğruydun ki;
Şefkatle mazlumlara kucak açardın.
Pes etmez zalimlerle savaşırdın.
Dünyada adaletinle yaşardın.
Düşmana kılıcınla hükmederdin.
Senin fermanınla yer-gök titrerdi
.O zaman zalimler korkar, sinerdi.
Şu koca dünyada yalnız sen vardın.
Birde şahlanan, atın nal sesleri…
Alçakların sesi hiç yükselmezdi.
Seninle her şey tarifsiz güzeldi.
Dünyada yerin hem de çok özeldi.
Haydi yeniden gür sesin yükselsin!
Sen uyan ki mazlumlarda sevinsin
Uyan ki adaletle yönetilsin..
Bil ki dünyaya düzen veren sensin.
SEN YİĞİTSİN
Kirli hava soludun.
Tozlu yolda yürüdün
Yıkılıp, eğilmedin.
Doğruluk karşısında
Sen dim dik ayaktasın.
Kaç kere sorgulandın
Suçlandın hep sebepsiz
Eğilip, yıkılmadın
Sımsıcacık kalbinle
Sen her zaman vefalı.
Yüreği sevgi dolu
Yolu insanlık yolu
Yiğit böyle olmalı
Her şeyden korkmamalı
Ya onurlu yaşamalı
Ya da kartal olmalı
Bakışları yiğitçe
Söz verince erkekçe
Eğilip, bükülmeden
Alçaklara hükmeden
Zalimleri korkutan
Mazlumları koruyan
Onurlu, dik duruşu
Pek kahraman oluşu
Gören saygı duymalı
Yiğit, vakur olmalı
İşte sen hep böylesin
Bil ki kalbimizdesin.
Senin gibi yiğitler
İnan ki örnektirler.
ADAM GİBİ ADAM
Bir büyük adam
Adam gibi adam
Paha biçilmez.
Fiyatı yok
Satılmaz, satın alınmaz.
Fiyatı olanlar
Değerini anlamaz.
Öyle sağlam öyle doğru ki
Kale gibi, sur gibi
Yamukluk yapıp,
Asla eğilmez.
Mağrur, onurlu
Aç kalır, susuz kalır.
Haram lokmaya
İlgisiz kalır.
Güçlüden yana olup,
Haksızlığa boyun eğmez.
Gelene ağam,
Gidene paşam deyip,
Fırsatçı, nemelazımcı geçinmez.
Bir büyük adam
Adam gibi adam
Yüreği sevgi dolu
Yiğitlikte belli olmaz sağı, solu
Zalimlerin karşısında
Acımasız bir kaplan
Mazlumlara yüreğini açan kahraman
Atam gibi, babam gibi
Sular gibi cömert,
Güneş gibi sıcak,
Böyle insanlar
Ne zaman çoğalacak?
Özünde, sözünde
Sağlam olan
Sıradan insanları
Çok gördük
Artık aradığımız
Adam gibi adam olan!
YALNIZ KURT
Ey Alparslanların torunu, zor zamanların insanı yalnız kurt!
Sayenizde kurtuldu. Şehitler toprağı, eşi olmayan bu yurt.
Hiç sıkılmadan tükürün yüzlerine tükürün yönetenlerin!
Tarihten ders almadan ülkeyi korkakça idare edenlerin !
Fitneyle, fesatla canla başla korkmadan, yılmadan savaştınız..
Onurunuzla, şerefinizle siz şanınızla ayaktasınız.
Siz Fatihlerin, Yavuzların torunu eşsiz bir kahramansınız..
Sevinsin. yılanlar, çıyanlar bugün eğlenip, bayramını yapsın.!
Selam olsun selam size yurdumuzu kurtaran ey yiğit asker!
Şu yalan dünyadaki paha biçilmez rütbeler size az gelir
Hapishaneler, prangalar, karalamalar da hepsi vız gelir
Selam durun bir yiğit gidiyor hiç eğilmeden dimdik onuruyla
Hainler, akbabalar öyle istedi çünkü o yiğit tutuklu
Oysa o vakur savaşçı kendi vatanın savunmakla suçlu
Bu haksızlık karşısında yüreğimiz feryat edip, haykırıyor
Hayır böyle olamaz , olamaz yer , gök sizin için inim inim ağlıyor.
Zulüm bu, haksızlık bu.utansın bu ülkeyi böyle yönetenler!
Acizce sizi teslim edip, o hainleri yüreklendirenler!
Siz memleketimin dağlarında korkusuzca başı dik gezerken
Gafiller de kuş tüyü yataklarında mışıl mışıl uyuyordu.
Arsızlar, hırsızlar barlarda tepinip, bankalar boşaltıyordu.
Hangi maskeli alçak vermiş böyle bir tutuklama kararını
Tespit mi etmiş yurdu savunan kahramanların boş zamanını
Hüzünlenmeyiniz boş yere bunu yapanlar pişman olacaklar.
Anaların feryadı var şehitlerin kanında boğulacaklar.
El açtık duamız Yaradan’a bu bir imtihandır çabuk geçer
Selam olsun gönül bahçemizden selam size ey rütbeli, asker!
TÜRK HAVACILIK TARİHİNİN BU KORKUSUZ UÇAN KANATLI BOZKURTLARI,,ÖLÜMÜ GÖZE ALARAK,TÜRKÜN KAHRAMANLIĞINI,TESCİLLEYEREK,ŞEHİT OLDULAR.AÇTIKLARI YOLDA CENGİZ TOPEL;LER YÜRÜYORLAR,..DÜNYADA SAYGINLIK UYANDIRAN KAHRAMAN PİLOTLARIMIZ VE SAVAŞAN ŞAHİNLERİMİZ,,,TÜRK YILDIZLARIMIZ DA ONLARIN TORUNLARI DEĞİL Mİ?ŞEHİT KAHRAMANLARIMIZI RAHMET VE SAYGIYLA ANIYORUM.GÖKLERİMİZİN KORKUSUZ ARSLANLARININ HEPSİNİN ELLERİNDEN ÖPÜYORUM…MAVİ GÖKLERİMİZ SİZLERE EMANETTİR…
İNSANOĞLU VAR OLUŞUYLA BİRLİKTE GÖKLERDE SÜZÜLEN KUŞLARA İMRENEREK BAKTI VE HEP KUŞLAR GİBİ UÇABİLMEYİ DÜŞLEDİ;BU DÜŞÜNÜ ÖNCELERİ İNANÇLARINDA,EFSANELERDE VE SANAT ESERLERİNDE YANSITTI.1903 YILINDA BU DÜŞÜNÜ GERÇEK ANLAMDA MOTORLU UÇUŞLA GERÇEKLEŞTİRDİ.
HAZERFAN AHMET ÇELEBİ
IV MURAT DÖNEMİ(1623.1640)’NDE YAŞAMIŞ BİR TÜRK BİLGİNİDİR.
KENDİ YAPMIŞ OLDUĞU KANATLARLA,GALATA KULESİNDEN ÜSKÜDAR DOĞANCILAR’A KADAR OLAN 1200M’LİK MESAFEYİ UÇARAK LODOS RÜZGARINA KARŞI UÇARAK GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR.
LAGARİ HASAN ÇELEBİ
IV.MURAT DÖNEMİ(1623.1640)’NDA YAŞAMIŞ BİR TÜRK BİLGİNİDİR.KENDİ İCADI OLAN 64 KG’LIK BARUT İLE ÇALIŞAN YEDİ KOLLU ROKETLE SARAYBURNU AÇIKLARINDA GÖĞE YÜKSELMİŞ VE YİNE KENDİ YAPMIŞ OLDUĞU İLKEL PARAŞÜTLE DENİZE İNMEYİ BAŞARMIŞTIR.
TÜRK HAVA KUVVETLERİNİN KURULUŞU
TÜRK HAVA KUVVETLERİ,WRİGHT KARDEŞLERİN UÇAĞI YERDEN İLK KEZ HAVALANDIRABİLDİKLERİ 17 ARALIK 1903 TARİHİNDEN YAKLAŞIK 7.5 YIL SONRA 1 HAZİRAN 1911’DE HARBİYE NAZIRI (MİLLİ SAVUNMA BAKANI)MAHMUT ŞEVKET PAŞA’NIN “TEYYARE İSTASYONU VE MEKTEBİ” KURMAK İÇİN GEREKLİ ÇALIŞMALARI YAPMAK ÜZERE FENNİ KITALAR VE MEVKİLER GENEL MÜFETTİŞLİĞİNE BAĞLI KUR.YB. SÜREYYA (İLMEN)BAŞKANLIĞINDA İSTİKAM YB.REFİK , İSTİHKAM BNB.MEHMET ALİ VE ZEKİ BEYLERDEN HAVACILIK KOMİSYONU ADI ALTINDA KURULDU.
İSTANBUL KAHİRE İSKENDERİYE SEFERİ
BALKANLAR SAVAŞINDA OSMANLI İMPAROTORLUĞUNUN SARSILAN PRESTİJİNİ SAĞLAMAK İÇİN KARARLAŞTIRILAN İSTANBUL-KAHİRE-İSKENDERİYE SEFERİ İÇİN 2 UÇAĞIN İSTANBUL’DAN İSKENDERİYE’YE UÇMASINA KARAR VERİLDİ.PİLOT OLARAK BLERİOT UÇAĞI İLE YÜZBAŞI FETHİ , DEPERDUSSİN UÇAĞI İÇİN TEĞMEN NURİ,RAŞİT (YARDIMCI PİLOT)OLARAK ÜSTTEĞMEN SADIK VE YÜZBAŞI İSMAİL HAKKI BELİRLENDİ.8 ŞUBAT 1914 GÜNÜ UÇAKLAR İSTANBUL’DAN KALKTILAR.PİLOT FETHİ BEY RASIT’I SADIK BEY 27 ŞUBAR 1914 GÜNÜ ŞAM’DAN KUDÜS’E UÇARKEN TEKNİK NEDENLERLE TABERİYE GÖLÜ YAKINLARINA DÜŞEREK ŞEHİT OLDULAR.PİLOT NURİ BEY’DE 11 MART 1914 GÜNÜ YAFA’DAN KALKIŞI SIRASINDA RÜZGAR AZINLIĞI NEDENİYLE DENİZE DÜŞTÜ VE BOĞULARAK ŞEHİT OLDULAR.İSMAİL HAKKI BEY BU KAZADAN SAĞ OLARAK KURTARILDI.DAHA SONRA SEFERİ TAMAMLAMAK ÜZERE PİLOT YÜZBAŞI SAĞLİM VE KEMAL GÖREVLENDİRİLDİ.PİLOT SAĞLİM YÜZBAŞI KEMAL BEYRUT’TAN GİDEREK EDREMİT İSİMLİ UÇAKLA 1 MAYIS ‘TAN İTİBAREN SEFERİ KALAN YERDEN SÜRDÜRLER.9 MAYIS’ta KAHİRE’YE 15 MAYIS’TA İSKENDERİYE’YE ULAŞTILAR.
[…] http://www.yenidenergenekon.com/17-kanatli-bozkurtlar/ Categories: Türk Tarihi BeğenBe the first to like this post. Yorumlar (0) Geri İzlemeler (0) Yorum yapın Geri İzleme […]
COK TESEKKÜRLER SN.KHAN(*
MÜTHİS BİLGİ DAGARCIGI*
*O VAKİTLER HİİC BOS OTURMAZMISIZ DEMEKKİ!
YANİ SİMDİKİ GİBİ DEGİLMİSİZ;(
–ALLAH RAHMET EYLESİN CESUR İNSANLARIMIZI ANMIS OLDUK.–O GÖÜN ADI *TİBERİYE OLMALI!-BENİM ORADA MÜTHİS BİR AGACLA BİR RESMİM VARDIR*BULUNCA FACE-E KOYARIM.GOLAN TEPELERİNE KADAR GİTTİM.-ORALAR GÖRÜLMELİ!
Tarihimizi okuduğum zaman Türk olarak doğduğum için gurur duyuyorum.Şerefli,yiğit oluşu beni onurlandırıyor.Günümüze bakınca biraz hüzünleniyorum.O geçmişteki Bozkurt Türk’ü arıyorum.Üç kıtaya hükmeden, yedi iklime ses veren Atalarımın gür sesini duymak istiyorum.İnşaAllah o günler yakındır.
ELÇİBEY
Bulundun yanlış mekan ve zamanda
Anlatmadın anlamadılar seni
Değersizler değerini bilmedi
Nedendir yanında olmadılar.
Sana hiç kol kanat geremediler.
Öyle narindin,kibardın,zariftin.
Bir Elçibey’din kırmadın,kırıldın..
Hep düşündün incitmedin,incindin.
Erişilmez ideallerin vardı.
Dünya yeniden şekilleniyordu.
Kafkaslar büsbütün hareketliydi.
Herkesin gizli bir planı vardı.
Senin ise yüksek ideallerin
Birleşik olmalıydı Azerbaycan
Sonra o bitmeyen sevdan Türkistan
Rusya,İran bu yüzden sancılıydı.
Hasımların çok iyi biliyorlardı.
Avrupa derinden gidiyordu.
Hemen herkesin bir planı vardı.
Emperyalist güçler rahat uyumaz.
Hazar’ın petrolü Türklere olmaz.
Mete’nin torunları uyanmadan
Mankurt yeniden özüne dönmeden
Bir Bozkurt dünyayı yönetemeden
Turana giden kapı açık oldu.
Seni ortadan kaldırmak şart oldu.
Tedbir alınmalıydı hem tez elden
Elçibey de mutlaka gitmeliydi.
Seni tanıyanlar iyi bilirdi.
Yüreğindeki o sevgi büyüktü.
Bir ceket bir gömlek gönlün sımsıcak.
Menfaatler her zaman sana uzak.
Satılıklar seni satın alamadılar.
Bir pula satmak istediler seni
Altın yere düşmekle de paslanmaz.
Ciğeri beş para etmeyenlerse
Bilki seni hiçbir zaman anlamaz.
Çok eziyet ettiler sana ne çok
Düşmanlık,kin yoktu temiz kalbinde.
Sımsıcacık sevgi doluydun yüreğin
Mücadelense Azerbaycan için
Kan dökmek değildiki senin işin
Makamda,mevkide değildi özün
Neden böyle hırsların yoktu senin?
Bilge bildiğinden akıl danıştın
Anavatana güvendin inandın.
Öyle kararlı öyle vefalıydın.
Vefasızlığı hesaba katmadın.
İdealisttin çünkü hesapsızdın.
Bir aşktı bu sevginde sınırsızdı.
İnce hesaplarla uğraşamazdın.
Erişilmez duyguların derindi
Geldin özlemle anavatanına
Gizlendi gelişinde gidişin de
Geç öğrendik Ankara’da oluşunu
Tüm sevenlerin gibi geldim sana
Yarana,sızına merhem olmaya
Geç kalmıştım yanıbaşımdaymışsın.
Gülhane’de eyvah hasta yatmışsın.
Biz sevenlerin kör sağır olmuşuz.
Yarana neden merhem olmamışız.
Yazıklar olsun konuk edemedik.
Gelişinide hem gidişinide
Kaçırırmış gibi götürdüler de
Biz ne hoş geldin diyebildik ne de
Güle güle seninle birlikteydik
Affet bizi sana destek olamadık.
Birleşip koruyup kollayamadık
Kabus gibiydi nutkumuz tutuldu.
Dağınıktık bir şey beceremedik.
Tarifsiz bilki çok sevdik seni çok
Ama ne yazıkki gösteremedik
Sevdamız gizli ciğerim yaralı
Türk dünyası sensiz mahzun kaldı.
Ne diyeyim sana şudur son sözüm
Yüce Yaradanım seni korusun
İnşallah o mekanın cennet olsun.
DENKTAŞ
Zorlu bir yürüyüştü ve yürüdün.
Engelleri azminle çürüttün.
Ateşten gömleği korkmadan giydin.
Halkın için kendini siper ettin.
Boşaydı sana sunulan vaadler
Özde onurlu hayat idealler
Güneşi hiçbir şey gölgeleyemez.
Işığıyla ısıtır,aydınlatır.
Gereksiz yergiler hiç tesir etmez.
Yüreğimizdense sevgin eksilmez.
Satılmaz ,mücadeleden de yılmaz.
Bir adım dahi olsa geri atmnaz.
Kahramandın şan şeref helal olsun.
Mezar taşında Fatihalar okunsun.
Yaradanım seni özel yaratmış.
Eşsiz deha ve akılla donatmış.
Küçük beyinler idrak edemedi.
Ayak bağı olup üzdüler seni
Kırıldın, incindin belki de küstün.
Hep dik durdun eğilip bükülmedin.
Anlamadılar anlattın anlattın…
Hiç bıkmadın yorulmadın, susmadın.
Yordular seni ama sen yılmadın.
Davanı anlatmaktan vazgeçmedin.
Bir adım dahi geriye atmadın
Çünkü inanmış hem de bağlanmıştın.
Bir kara sevda gibi seninkisi
Kıbrıs Kıbrıs dedin vatan dedin.
Bayrak dedin başka bir şey demedin.
Geç farkettiler senin değerini
Hasımların biliyorlardı seni
Kolayca yıkamayacaklarını
Geri dönüremeyeceklerini
Kesinlikle pes etmeyeceğini
Bu sebepten içten kuşatmak için
Her türlü seneryo hemen yazıldı.
Sahneye konup anında oynandı.
Bu oyuna aldırmadın dik durdun.
Hasımların durdırmak istediler.
Planlara planlar eklediler.
Yazdılar, çizdiler vaz geçmediler..
Bir adım dahi geriye atmadın.
İnanmıştın sarsılmazdı inancın.
Büyük ülküler hüsrana dönse de
Büsbütün asla yok edilemezdi.
Sen mükemmel bir dava adamıydın.
Omuzuna menfaat alamazdın.
Onursuz,bayraksız yaşayamazdın.
Sevenlerin bilirdi değerini
Koca çınar bilki sevmiştim seni
Bugün dünden çok seni anlayanlar.
Yarın daha çok olacak uyanan.
Yol gösteren bir Kutup yıldızıydın.
Hem doğruluk timsaliydin şaşmazdın.
Fatihalar okunsun baş ucundan.
Seni korusun O Yüce Yaradan
Bir yol gösterdin çileli dedin.
Çıkmaz sokak değil bunu da bilin.
Gittiysen o yoldan bizde gideriz.
Varsa engeller bizde aşarız.
Aklın,bilgin görünür hem gizlenmez.
Kutup yıldızıydın yalan söylemez.
Şanslıydım bu lideri tanımakla
Elini de tutup tokalaşmakla
Fikirlerin bize yol gösterir.
Bitmedi davan bize ilham verir.
Yavru vatan,anavatan Türkistan
Olacak bütün Türk illeri Turan
Eşsiz deha bugün ağlattın bizi
Gidince yetim koydun hepimizi
Gidişin kederli hem hüzünlüydü.
Şanınada yakışır görkemliydi.
Boşluğunu hiç kimse dolduramaz.
Adın dilimizde unutulamaz.
Dualar seninle ey büyük insan!
Yavru vatan, anavatan Türkistan.
Tayyareci Fethi Bey’i hatırladınız mı?
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=21841