156) RADYO KÜLTÜRÜMÜZE NE OLDU?

Yayin Tarihi 26 Ocak, 2011 
Kategori KÜLTÜREL

 

RADYO KÜLTÜRÜMÜZE NE OLDU?

image00125.jpg

Her sabah Uzun Çarşıdan geçerken, çökelekçi dükkanının önüne geldiğimde şu radyo anonsunu duyardım:

“Saat 8. Demirbank iyi günler diler”

Çökelekçinin radyosu hep açık kalırdı. Haberleri hiç kaçırmaz, dinlerdi. “Saat 13. Burası Türkiye radyoları, şimdi haberler” diye anons yapıldığında beleşçi esnaf arkadaşları da, çökelekçinin önüne yığılır haberleri dinlerlerdi. Müşteri bile gelse;

“5 dakka bekle ciğerim. Şimdi acansları dinliyok” derdi…

Radyo…

Hangimizin radyo ile ilgili hatıraları yok ki?

Radyo; kültürümüzdü. Okulumuzdu. Eğlence kaynağımızdı.

Evimizdeki lambalı radyoyu hâla özlüyorum! Radyoyu açtığımızda ısınmasını beklerdik. Düğmesi ile istasyonu bulmaya çalışırken parazitli sesler gitsin diye radyonun üstüne, arkasına hafiften bir iki tokatta atardık!  Radyo programlarından; radyo tiyatrosu, arkası yarın, Ankara radyosu ses sanatçıları ile Orhan Boran ve Yuki’yi keyifle dinlerdik… Okulda öğretmenimiz bize mutlaka “çocuk saatini” dinlememizi tembihlerdi… Yaşam ile ilgili birçok şeyi buradan öğrenmiştim. Radyo reklamlarının bazılarını da unutamıyorum!

“Bir bilmecem var çocuklar!
Haydi sor sor!
çayda kahvaltıda yenir!
Acaba nedir nedir?
Bisküvi denince akla…
Tamam şimdi buldum!
Hemen onun adı gelir!
ETİ ETİ ETİ”

“Önce güneş, hava, su
sonra bol gıda gelir.
Akşama babacığım, unutma
Ülker getir”

“şşt şşt gördün mü, kartopu alıp ördün mü?”

“mintaxla canım mintaxla… mintaxla canım mintaxla”

Hele bir reklam var ki, aklıma geldikçe gülerim. Ablam evlilik çeyizinin içinde mutlaka “zetina dikiş makinası da isterim” diye tutturmuştu!

“Her genç kızın rüyası, zetina dikiş makinası”

Gece ise; Deniz kuvvetlerinden alınan bir bilgi denizcilere önemle duyurulurdu: “Deniz kuvvetleri, seyir hidrografi ve oşinografi dairesinden…” ve, İstiklal Marşı ile radyo yayını kapanırdı…

Kıbrıs’ın “Bayrak” radyosunu unutmak mümkün mü? Türkiye radyolarında yayınlanmayan şarkıları, buradan dinlerdik…  

Ülkemizde radyo yayınları 1927 yılında hizmete girmiştir. Kısa, orta ve uzun dalga üzerinden yayın yapan Türkiye Radyolarının önemli bir amacı da; Türk Devleti’nin sesini, Türkçeyi, Türk kültürünü, Türk müziğini, Orta Asya’dan Balkanlara, Kırım’dan Afrika’ya kadar taşımaktı…  

TRT bu hizmeti 2008 yılına kadar başarıyla sürdürdü. 2008 yılında ne olduysa, devlet radyoları orta ve uzun dalga üzerinden yayın yapmayı sona erdirmiştir. Kapatılma sebebi ise duyduğumuza göre fazla enerji israfı oluyormuş!

Artık Kafkaslarda, İran’da, Orta Doğu’da, Orta Asya’da, Balkanlar’da, Avrupa’da, Afrika’da yaşayan Türkler; Türk Devleti’nin sesini duyamıyor, ancak televizyonlar ve internet aracılığıyla kültürel hiçbir değeri olmayan programları izliyorlar. Tabi ki, izleyen varsa!

Tüm Dünya’ya orta ve uzun dalga üzerinden yayın yapabilecek güçte radyolarımı geri istiyorum.

Ya siz?

YILMAZ KARAHAN  

Paylaş:

Yorumlar

“156) RADYO KÜLTÜRÜMÜZE NE OLDU?” yazisina 2 Yorum yapilmis

  1. Murat Fidan yorum tarihi 27 Ocak, 2011 02:38

    ulusal ve uluslararası radyo program yapımcısı ve sunucusu olarak bahse konu radyoculuğun arz ve talep işi olduğunu düşünüyorum.
    son günlerde başlatılmış olan ” isteğini Yaz bir boşluk bırak 3xx4’e gönder.” cinsinden uygulamalarla Radyoculuğun kapitalizmin kıskacı arasında nasılda ezildiğine hep birlikte üzülerek şahit oluyoruz.aslında sizinle aynı temennileri paylaşıyor olmakla beraber söz konusu radyoculuğun yeniden aynı şekle bürünmesi ya da gelişmiş versiyonu ile aynı kalitede bir yayın dinleyebileceğimizi zannetmiyorum acı ama gerçek bu…

  2. zühal asma yorum tarihi 2 Şubat, 2011 00:31

    BEN HER SABAH CEM CEMİNAYIN’CANIM TÜRKİYEM’CÜMLESİYLE UYANIRIM.*HEP*HALA DAHA…
    *İNSAN İSTERSE ALISKANLIKLARINI TERKETMİYOR.
    MÜHİM* OLAN NEYİN SİZİ MUTLU ETTİGİNİ UNUTMAMANIZ.

Yorum yap