153) PKK, SUÇLU MU?
Yayin Tarihi 27 Temmuz, 2009
Kategori SOSYAL
PKK, SUÇLU MU?
Toplumsal ahengi ve nizamı, devlet yasalarıyla düzenler… Bireylerin; bireyle, toplumla, kurumlarla, doğayla ve ahlaki değerlere karşı davranışları kanunlarla kontrol edilir.
Devlet varlığını ve hakimiyetini; Halkı’nın haklarını korumakla, Devleti güçlendirmekle, Vatan Topraklarını savunmakla, Milli ve Manevi kültürel değerleri yaşatmakla mükelleftir…
Cumhuriyet’te hiçbir sosyal sınıfın, diğer sosyal bir sınıfa ve hiçbir bireyin diğer bireye karşı bir üstünlüğü söz konusu olamaz. Hiçbir kişi veya zümre özel imtiyaza sahip değildir.
Yasal olmayan her türlü faaliyet suçtur! Suç varsa, ceza da vardır. Olmalıdır… Uygulanmalıdır…
Hukuk gereği cezalandırılması gerekenler varsa, mutlaka cezalarını görmelidir. Eğer suçluya ceza verilmesini engelleyecek bir irade ortaya çıkarsa, orada Adalet tartışmalı hale gelir… Ancak “AF” başkadır. Suçlu af edilebilir. Af edilebilmesi içinde hukuki, sosyal, ekonomik ve güvenlik açısından kamu yararı söz konusu ise Yönetim bunun sorumluluğunu alarak uygulayabilir…
Suçların oluşumu ve gelişimi, yapılış şekline görede değişiklik gösterir. Bireye karşı yapılan, topluma karşı yapılan ve devlete karşı yapılan suçlar şeklinde olur…
Bugünlerde, bir “AF” sözcüğü ortalıklarda dolaşıyor… Görsel ve yazılı basında, kıvırttırarak nabız yoklamaya başlamış…
Pekala bu af kime?
PKK’lı teröristlere!!!
Ne için olacakmış bu af?
Toplumsal barış için!!!
Buyurun bakalım Şehitlerimizin gıyabi cenaze namazına…
Galiba, PKK’nın yaptıklarını anlatmaya ve ne olduklarını açıklamaya gerek yok! Zira tüm vatandaşlarımız bu alçakların niyetini ve kimler tarafından kullanıldığını biliyor…
Öncelikle şunu belirtmek isterim; PKK’nın Kürt halkı ve Kürtlerin haklarını savunmak gibi bir düşünce ile hiçbir alakası yoktur… PKK, Devletimizin ve Milletimizin düşmanları tarafından yönetilen ve yönlendirilen bir terör örgütüdür.
Devletimizin bağımsızlığını, Vatanımızın bütünlüğünü ve Milletimizin birliğini yıkmaya çalışıp binlerce insanımızı katleden, milli servetlerimizi yakan bu örgüt şimdi suç mu işlemiş sayılacak?
Suçluların af edilmesi veya rehabilite edilmesi gibi sosyal ve hukuki yaklaşımlar, ancak kendi vatandaşları için insani bir yaklaşım olarak görülebilir…
PKK, suç işlemiyor… Savaşıyor…
PKK, Türk Devleti ve Milleti’nin düşmanıdır.
Örgütün içindeki Ermeni, Arap, Acem, Dürzi, Rum ve daha bilmem nereli olan yamyamlarda suç işlemiş oluyor, öyle mi?
PKK’lı teröristler, Türkiye Cumhuriyeti’nin suç işleyen yaramaz vatandaşları mı?
Suç kelimesi bazen masumane bir ifadeyi çağrıştırabilir… PKK suçlu demek onu hukuken muhatap almak demektir. PKK suçlu demek, af edilebilir gibi yapmış olduklarını yumuşatmak demektir.
PKK’yı suçlu olarak yorumlamak, aptallıktır. İhanettir!
PKK savaşıyor. O halde savaş kanunları geçerli olmalıdır!
PKK yok edilmelidir!
PKK’yı af etmek kimsenin haddine düşmemiştir. Af edeni, Türk Milleti affetmez!!!
Bir varmış, bir yokmuş… Dağdan inecek teröristler; rehabilite edilecekmiş, işe yerleştirileceklermiş, ailelerine tazminat ödenecekmiş, böylelikle terör bitecekmiş miş…
Türkiye’ye; PKK’nın af edilmesi ile ilgili tavsiyede bulunan ABD ve AB, İslami terör örgütlerini bir af etsinde görelim… Emperyalist zihniyetli devletler, bu örgütleri bahane ederek ülkeleri işgal ediyor, yüzbinlerce masum insanı öldürüyor… Nerede İnsan hakları? Nerede Birleşmiş Milletler?
Türkler unutkanmış!
Türkler balık hafızalıymış!
Yalan… Kocaman bir yalan!!!
Türkleri aşağılamak için, mankurtlaştırmak için, öne sürülen propaganda sloganı bu… Ne yazık ki bu tanımlama; aydınlığı tanımayan, fikir fakiri aydıncıklar tarafından sürekli kullanılır…
Türkler, olayları unutuyormuş! Doğrudur. Unutuyor… Ancak, düşmanlarının fikrini, zikrini ve emellerini unutmuyor! Nesilden, nesile naklediliyor… “Ayı dan post, Çinli’den dost olmaz” gibi… Türklerin bu karakteri, düşmanların bundan sonra da hangi olayları yapabileceğini bilmesi demektir. Geçmişte olan bir olayı hatırlamak onun için çok önemli değildir. Çünkü aynı fikirdeki düşman, fırsat bulduğunda benzer olayları bir daha yapacaktır. Türk’ün istatistiki bilgiye ihtiyacı yoktur…
Tarih; Türklere ihanet edenlerle, düşmanlarının nasıl yok edildiğinin bir belgesidir.
Türk; “Yaratılanı hoş gör, Yaratan’dan ötürü” düsturuyla Tanrı Sevgisi ile yaşayan, gerektiğinde Sevginin öfkesi ile de yıldırım gibi yakandır…
“Budunsuz Töre, Töresiz İl olmaz…”
YILMAZ KARAHAN
Yorumlar
“153) PKK, SUÇLU MU?” yazisina 7 Yorum yapilmis
Yorum yap
cok tesekkur ederim yilmaz bey harika bir yazi soylenmek istenen hersey tek tek harf harf kelime kelime cimbizdan cekilircesine yazilmis
yapmayın allah aşkına PKK mı suçlu? ilk kez duyurum PKK’yi suçlu olduğunu!!!!!!!!!!!!!!!!
PKK suçlu değil kardeşim APO suçlu ve terorist değil ki. Paşalar, Teğmenler, Bilginler, Haberallar ve bütün Türk ve Türkiye çıkarlarını savunan Vatansever İnsanlarımız SUÇLU değil mi arkadaşlar. bugün soz konusu Terorist başı öcalan’ı hapisten çıkarmakken Paşalarımız tutuklu olarak hapise atılıyorlar. bu gün Kürt açılımı maskara tavırlarla milleti kandırarak TSK’ye baskın yapıyorlar ve yurtsever insanlarımızı Ergenekon Operasiyonu adı altında tutuluyorlar.
Türkiye’yi Türkler mi yönetiyor yoksa Kürtler mi* bu topraklar 60 milyon Türkün mü yoksa 10 milyon kürt’ün mü?
Bu yönetim Türk mü yoksa Kürt mü?
vallahi ben deli olacam yani olmasam şaşıracaksınız. bugünkü Türk devleti Kürt açılımı gündemini öyle bir abartarak ki sanki bu ülkede 60 milyon Kürt ve yalnız 10 milyon Türk yaşıyor!!!!!
Bize İran’da 30 milyon ve çoğunluk olarak hatta insani haklarımızı almaya izin vermyorlar yani 15 milyon Fars istedklerini yapıyor ve herşey onlara aittir, Bize ne bir Türkçe yayın yapan kanal, Radiyo vb bişeyler yok, Türkiye’de Kürtlere verilen özgürlüklerin yüzde birisizni İran devleti Güney Azerbaycanlılara vermiyor ama yine de Kürtler özgürlükletn bahs ediyorlar,!! Türkiye’de kürtlet Türkler gibi eşit haklara sahipler Kürt şarkıcılar, Kürt sanatçılar, kürt sermaye sahpleri, kürt firması olan kişiler, vs … ama biz İran Türkleri ne hakka sahibiz burada? bizim bu devletten aldığım payımız
Türk-ı Har yani eşek Türk gibi deyimlerdir….
ne yasık ki bugün Türkiye’yi Türkler yönetmiyor bugün Türkiye’yi Yahudiler ve Ermeniler ve Emperyalızmın köleleri yönetiyor.
bu Kürt açılımın sonunu ben biliyorum bunun sonu Parçalanmış küöücük Türkiye olacak, bugün açılım diyerek yarın APO’yu hapisten çıkaracaklar ve sonra Türk halkını Apo’dan özür dilettirecekler sonra onu bakan ve millet vekili yapacaklar belki de Cumhur Başkanı yapılrlar yani yapmasalr hiç. şaşırmaya gerek kalmaz
ah Tanrım beni öldür ama Türkiye’yi ve Türklerin düşmanlarına karşı küçük düşürülmesini gösterme….
Aydın
Güney Azerbaycan
Sayın Karahan , çok güzel doğruları ifade etmişsiniz…Teşekkürler..
Sn.Aydın Ayoğlu’nun yazdıkları da çok doğru..Türkiye şu anda Türkler tarafından yönetiliyor mu? Bütün olay bu…Saygılar..
BUGÜN,GAZETEDE/VATAN’da okudum.
**bu terör grbundan ORADA TANISTIGI SEVDİGİ ADAMLA-KACIP,İRANDA BİRLESİP!İZMİRE GELİP!POLİSE TESLİM OLUP,ARDINDANDA PİSMAN OLDUGUNDAN!**SERBEST BIRAKILAN*
KADIN,2 COCUGUMUDA T.C. KİMLİGİNE ALIN!isteginde bulunmus.
***sn.ylmz BEY,biz türklerin,cocukları,SADECE BİRER/1 TANECİK!;(
**ÜLKEMİZDE MEDENİ TOPLULUKLARA UYACAGIZ DİYE VEDE BÜYÜK SEHİRDE FAZLA! gelen evlatlarda genelde birer,ikiser adet!
*oysa,ERMENİ+KÜRT VS?KARISIMI OLDUGU YAZILAN, ÖRGÜT ELEMANLARININ AİLELERİNDE,–SÜRÜYLE!COCUK VAR.
*TÜRKLERİ BALKANLARDA,YETERİNCE KATLETTİLER;;((
DAHA NERELERDE!SİZ YAZIYORSUNUZ BURADA.
**BEN ARTIK,ASKERDEKİ EVLATLARIMIZIN ÖLMESİNİ
*İ S T E M İ Y O R U MMMMMMMMMMMM….
*POLİTİKACILAR!!!!!!!!!
CIKIN YAW!ORTAYA.
-CIKIN VEDE TERÖRÜ YIKIN!
YADA,GİDİN SİZ SAVASIN!
YOK!Bizim TÜRK GENCLİGİMİZ ALLAH ASKINA ARTIK KORKUNC DÜSMAN ENTRİKALARINA *KURBAN EDİLMESİNLER.
!!!!sözüm sizlere!politik ACI:( lar!
Çok güzel bir yazı…
BAKMAYIN SUSKUN DURDUGUMA!YANARDAGDA SUSKUNDUR ASLINDA!(*
—BU CÜMLEYİ DÜN****SAHİLDEN C.BOSTANA DOGRU YÜRÜKEN,BETONDAN COCUKLAR İCİN YAPILMIS*TAS FİGÜRÜN ORADAKİ BOS YERE YAZMIS!KİMMİ?ALTINDA İMZA:OSMAN PAMUKOGLU(*VARDI.
-TESEKKÜR EDERİZ SN.KHAN.
*GÜNLERDİR YÜREGİM DAYANMADIGINDAN ACMIYORDUM BURAYI..BUGÜN OKUDUM.NE DENEBİLİRKİ?
-CANIMIZ GERCEKTEN COOK ACIYOR;(
*HELEDE O CUVALLI,SIRTLAN TİPLİNİN NEDEN GELDİGİNİ?!HİİC ANLAYAMADIM:(–GERCİ O SURATI KÖKENİNİN RENGİNİ BELLİ EDİYOR!
Türkiye PKK ile değil, ABD ve İSRAİL’le savaşıyor
Herkesin artık şu gerçeği görmesi lazım: Türkiye PKK ile savaşMıyor, terör örgütünün arkasındaki ABD ve İsrail’le savaşıyor. Bu DüN de böyleydi, BuGüN de böyle.60 YILDIR Türkiye’yi YöNeTeNLER, siyasetin başında bulunanlar bu gerçeği bilMiyor olaMazlar. Biliyorlar ama bunu söylemeye dilleri varMıyor. Eşeğini dövemeyen semerini dövüyor. Türkiye, bugüne kadar bu iki ülke ile elini kolunu bağlayan gizli ve açık pek çok anlaşmalar imzalamış. Bu anlaşmalara “ittifak anlaşmaları”, sözkonusu ülkelere de “müttefikler” denmiş. Bu yüzden, Türkiye’yi yönetenler PKK’ya ver yansın ediyorlar, bağırıp çağırıyorlar, ama PKK’yı KONTROL eden, güden ve her şeyiyle destekleyen “müttefik” düşmanlara bir şey söyleyeMiyorlar.
Şimdi Türkiye’nin ağzını açaMadığı ve suçlayaMadığı, sözkonusu ASIL düşmanlarının PKK terör örgütü ile olan ilişkilerini açıkça ortaya koyan olaylardan örnekler verelim:
• Araştırmacı Yazar Ferruh Sezgin, Siyah-Beyaz kitabında, 90’lı yılların başlarında ÇeKiC GüC kapsamında PKK’nın arkasında yer alan güçleri şöyle anlatıyor: “Güneydoğu’da görev yapan subaylarımız PKK’nın Kuzey Irak kamplarında bizzat Amerikalı ve İsrailli uzmanların askeri eğitim yaptırdıklarını açıklıyor, hatta bombalanan kamplara girildiğinde, bunlardan bir kısmının cesetlerine rastladıklarını da ekliyorlardı. Çekiç Güç’ün Türkiye içindeki PKK yuvalarına olan malzeme yardımları ya ADANA İncirlik’ten kaldırılan C-130 uçakları vasıtasıyla paraşütle atılıyor, yaü da yine aynı meydandan veya Diyarbakır’dan kaldırılan helikopterlerle ulaştırılıyordu. En sarp dağ tepelerinde ele geçirilen ve ‘buralara kadar nasıl taşımışlar’ diye herkesi hayrette bırakan ağır silahların sırrı buradaydı. Bizim sevgili müttefiklerimiz bunları PKK’nın ayağına kadar getiriyorlardı.”
• Eski Dışişleri Bakanlarından Mümtaz Soysal Cumhuriyet’teki köşesinde şöyle yazıyor: “ilk Körfez Savaşı sonrasında ABD’ce aileleriyle birlikte Pasifik Okyanusu’ndaki GUAM Adası’na götürülüp orada yetiştirilen “5 bin Iraklı Kürt” konusudur. Niçin oraya götürülmüş ve hangi amaçla eğitilmişlerdir? Şimdi nerededirler ve ne yapmaktadırlar? Kaçı Amerikan işgal ordusuyla geri gelmiştir? Irak’ın bütününde ya da sadece Barzani yönetiminde görev almışlar mıdır?” Sayın Soysal’ın sorularına bir soru da biz ekleyelim: Bu eğitilmiş Kürtlerin PKK’da da görev almadıkları düşünülebilir mi?
• PKK İSRAİL’in kontrollü olarak yaktığı bir ateş rolu oynamış çoğu zaman bir şantaj unsuru olmuştur. İşte bunun bir örneği: “İSRAİL in terör örgütünü ‘taşeron’ olarak kullandığı yönündeki bir açıklama, BOTAŞ Petrol Boru hattında görevli bir üst düzey yetkili tarafından şöyle yapılmıştı: ‘İSRAİL kendi teknolojisini ve uydularını kullanmak amacıyla iki defa boru hatlarının güvenliğini sağlamak için talepte bulundu. Türk yetkililer bu duruma sıcak bakmadı. Hemen ardından boru hatları PKK tarafından bombalandı. Bombala olayından sonra İSRAİL’Li yetkililer tekrar boru hatlarının güvenliğine talip oldular. Türk yetkililer bu talebe sıcak bakmalarına rağmen müspet bir cevap vermediler. Bunun ardından ikinci bir bombalama olayı meydana geldi. Boru hatlarının bombalanması eylemlerini üstlenen PKK, bu eylemleri arttırarak devam ettireceklerini söyledi. ****İSRAİLLiler boru hatlarının güvenliğine tekrar talip oldular.***
http://YeniCagGazetesi.com.tr/yg/yazargoster.php?haber=8570 VE 3741
Bu son talebe devlet yetkilileri olumlu cevap verdi.”
• New Yorker Dergisi’nden Seymour M. Hersh “İsrail’in Iraklı Kürtlere KOMANDO eğitimi verdiği”ni yazmıştır.
• İngiliz The Daily Telegraph gazetesinin muhabiri Damien McElroy, ABD’li subayların, PKK’nın önde gelenlerinden Murat Karayılan’ın ve diğer terörist öncülerle düzenli toplantılar yaptıklarını, ABD’nin askeri helikopterlerinin bunun için kullanıldığını yazmıştır. Gazete ayrıca, Kandil dağında bir ABD’li müteahhide ait araçların görüldüğünü de kaydetmiştir.
• Terör örgütünün elebaşlarından Karayılan, ABD’li subayların kendilerinden İran’a saldırmalarını istediğini öne sürmüştür.
• Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) eski yöneticilerinden Robert Baer, terör örgütü PKK’nın İran kanadı PJAK’ın Tahran’a karşı mücadele etmesi için ABD tarafından desteklendiği yolundaki haberleri doğrulamıştır. Sözkonusu örgütün Türkiye’ye yönelik kanadının da ABD tarafından desteklendiği muhakkaktır.
• New York Times gazetesinin haberine göre, Pentagon yetkililerinin, Irak güvenlik güçlerine verilen Amerikan silahlarının, Türk Güvenlik güçleri tarafından teröristlerin üzerinde ele geçirildiğini doğruladığını yazmıştır. Haberde, Türkiye’de bulunan silahların üzerindeki seri numaralarının, Iraklıları verilen silahlarla örtüştüğü vurgulanmıştır. Teröristlere geçen silahların arasında Glock gibi tabancaların da bulunduğu belirtilmiştir.
• PKK’lı teröristlerin Dağlıca saldırısında çoğunlukla Amerikan yapımı M-16 makineli tüfek kullandıkları, askerlerimizin üzerine attıkları parça tesirli el bombalarının da ABD malı olduğu belirlenmiştir.
• Peşmergeler, yoğun olarak Türkiye sınırına yakın bölgelere yerleştirilmiştir. 6 bin peşmerge Kerkük’e, 2 bin tanesi Musul’a, 3 bin peşmerge de Türkiye sınırına yerleştirildi. İsrail’den K.Irak’a büyük miktarda füze sevkıyatı yapılmıştır. Ağır silahların olduğu, füze rampalarının olduğu 3 TIR dolusu silah ve mühimmat peşmergelere nakledilmiştir. ABD ve İsrail Kürt birliklerini ağrı silahlarla donatmıştır.
• 2007 Ekim ayının ilk haftasında 13 Mehmetçiği şehit eden PKK’lı teröristlerin silahlarının ABD silahları olduğu tespit edilmiştir.
• Uluslararası haber ajansı AP’ye göre, ABD işgali altındaki Irak’ın Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Türk ordusundan endişe ettiklerini söylemesi üzerine, bir Pentagon yetkilisi, Türkiye sınırını ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin hareketlerini uydudan takip ettiklerini itiraf etmiştir. ABD’nin uydudan izlediği TSK’nın hareketleriyle ilgili bilgileri PKK’ya iletmediğini kim iddia edebilir?
http://YeniCagGazetesi.com.tr/a_haberdetay.php?hityaz=1121
SONUÇ
Naklettiğimiz bu olaylar ve belgeler açıkça gösteriyor ki, Türkiye gerçekte bir terör örgütü ile savaşmıyor, ABD ve İSRAİL ile savaşıyor. PKK bu sömürgeci güçlerin Türkiye’yi taciz etmek ve zaafa uğratmak için kurduğu ve kullandığı maşa unsurlardan sadece birisi oluyor.
Amerika’nın ve İSRAİL’in, bütün bölgeyi ve İslam dünyasını değiştirmeyi ve parçalamayı hedefleyen ve Türkiye’yi de kapsayan stratejilerinin Siyasi, Ekonomik, Kültürel ve Psikolojik boyutlarında KULLANDIGI başka pek çok Maşaları var.
ÖNEMLi olan Maşalar değil, Maşayı TUTANLAR ve KULLANANLARDIR.
Maşalara göre değil, maşaları TUTANLARA ve KULLANANLARA göre strateji geliştirmeniz gerekir. O stratejiyi geliştirememişseniz, Maşaları bertaraf edecek savaşınız size çok pahalıya mal olur, büyük bedeller ödersiniz.
Türkiye’yi yönetenler ve savunanlar, artık TOPYEKün bir savaşla karşı karşıya olduğumuzu görmeliler ve stratejilerini buna göre kurmalılar. Türkiye topyekün savaşa karşı topyekün savaşla karşılık verebilecek bir derin strateji geliştirmelidir.
TOPYEKün savaşta, PKK gibi kıytırık unsurları bertaraf etmenin, askeri savaştan daha pratik ve sonuç getirici yolları vardır. Bir askerimizin burnu bile kanamadan, sorunun üstesinden gelinebilecek yöntemleri vardır. Diplomasi savaşı bu yöntemlerin en önemlisi ve önceliklisidir.
Diplomasi savaşını akıllı ve basiretli yürütürseniz, PKK gibi maşaları KULLANAN ASIL düşmanlara karşı kozlarınızı yerinde ve zamanında kullanırsanız, terör gibi sorunları hiçbir insanınızı yitirmeden, anaların yürekleri yanmadan ve gözyaşları dökülmeden yok edebilirsiniz.
Nitekim Ermeni tasarısına karşı Türkiye’nin diplomatik girişimleri başarılı olmuş ve ABD’nin geri adım atmasını sağlamıştır.
Unutulmamalıdır ki, Türkiye’nin, düşmanlarına karşı diplomasi savaşını çok zorlanmadan kazanabileceği pek çok kozları vardır.
Yalnız diplomasi savaşı AKIL ister, BaSiReT ister, YüReK ister, kendine GüVeNmek ister.
Sevgiler, saygılar…