145) BUSH’UN İŞKENCE METODU !
Yayin Tarihi 9 Mart, 2008
Kategori BASIN-YAYIN
ALLAH’I GÖRDÜM
dedirten işkence
CIA’nın ağza su vererek uyguladığı işkence yöntemi kaldırılacaktı; Bush, veto etti.
09 Mart 2008 / 12:27
TERÖRLE SAVAŞTA EN ÖNEMLİ YÖNTEMİMİZ BU
Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA’nın terör şüphelilerine uyguladığı waterboarding (basınçlı suya sokma) sorgu yönteminin yasaklanmasına dair tasarı Başkan Bush’dan veto yedi.
Demokratlar “İşkence yasal değil. Bush’un vetosu utanç verici” diye tepki gösterdi. Bush ile konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Bu tasarı terörle savaşta en önemli aracımızı elimizden alır” ifadesini kullandı.
ALLAHI GÖRDÜM DEDİRTEN İŞKENCE
İşte emekli CIA ajanının ‘işkence yaptıklarımız Allah’ı görüyordu‘ diye bahsettiği işkence yöntemi.
DİLİ 35 SANİYEDE ÇÖZÜLDÜ
El Kaide’nin önde gelen liderlerinden Ebu Zübeyde’yi yakalayan ekibin başında bulunan ve sorgusuna katılan emekli CIA ajanı John Kiriakou, Amerikan ABC televizyonuna yaptığı açıklamada, sorgulanan kişide su ile boğulma hissi yaratan “waterboarding” adlı yöntem gibi tekniklerin gerekli olduğunu savunarak, aslında işkence olduğunu da kabul ettiği bu sorgu tekniğiyle Ebu Zübeyde’nin dilinin 35 saniyede çözüldüğünü söyledi.
NEDİR BU WATERBOARDING
Su tahtası anlamına gelen waterboarding bir işkence tekniğidir. İşkence edilecek kişi, eğimli bir tahta üzerine ayakları yukarıda olacak şekilde sırtüstü yatırılır, elleri ve ayakları bağlandıktan sonra yüzüne sürekli su dökülerek dayanılmaz bir boğulma hissi yaratılır. Eğim yüzünden su ciğerlere gitmediği için işkence mağdur boğulmaz.
ALLAH’I GÖRDÜM DEDİ
Ebu Zübeyde ertesi gün kendisini sorgulayan ajana, Allah’ın gece kendisine göründüğünü ve kendisine işbirliği yapmasını söylediğini anlattı” diyen Kiriakou, Ebu Zübeyde’nin o günden sonra kendisine sorulan her soruya yanıt verdiğini ve sağlanan bilgiyle çok sayıda saldırının, belki onlarca saldırının engellendiğini kaydetti.
ENSONHABER.com/ÖZEL
Yorumlar
“145) BUSH’UN İŞKENCE METODU !” yazisina 2 Yorum yapilmis
Yorum yap
Havacilik hakkinda yazmis oldugunuz hikaye hakikate yakin; aslinda bazi Turkler Almanyaya Pilot eyitimi icin gonderilmislerdi. Bu pilotlardan biri de Hasan Basri idi. Hasan Basri Istiklal harbinde hava muharebelerindeydi. Hava muharebelerinde Erzurumdan Izmire kadar yapilmis savaslardaydi. Dusman ucaklarini dusurup tamir edip onlarla dusmanlarimizla Muharebe etmis oldugu belirtilmistir. Hasan Basri obur Turklere ucma ogretmistir ve bu sebeple “Basri Hoca” diye taninmisti. Harpte Basri Hoca ve diger Turk pilotlari gomleklerinin etegini kesip kaynamis kemiklerden yapmis olduklari zamkla bez kapli teyyarelerinin kursun delilerini tamir etmis olduklarini biliyorum. Istiklal Harbinin sonunda Hasan Basri soy adini Alev komustu. Basri Alev (Hoca) Iran Sahi Reza Pehleviye Ataturkun hediyesini goturmustu.
1938 senesi civarinda sonra Nuri Demirag Basri Hocaya is teklifi yapti. Basri Hoca Turk Hava Okulunu birakarak Nuri Demiragin teklifini kabul etmisti. Nuri Demiragin Bas Pilot/ Ogretmeni olarak calisti. Bir suru genc Universite talebeleri havacilik alaninda egitim gorduler. Ataturkun havacilara karsi cok sevgisi vardi.
“Turk havaciligindan” bahis ederken Basri Alev unutulmamalidir.
Basri Alev Istanbuldaki Sehitlikte yatar.
Turk Havaciligi konusunda konusurken General Suat Eraybar’ida hatirlamak uygundur. 1938 senesinde, Ikinci Dunya Harbi baslamak uzereyken bir Turk pilotlari heyyeti Almanyaya ve Ingiltereye gonderilmitiler. Politica cok gergin oldugu icin bu subaylarin pasoportlarinda “Hava Muhendisi” olarak gonderilmislerdi. Heyet Ingilterede Meshur Spitfire fabrikasini ziyarey ettiler, genc tegmen Suat Eraybar Spitfire ucagini denerken, akrobasi esnasinda ucagin motoru durmustu. Fabrikanin adamlari telas icine dusmuslerdi, bu cok tehlikeli birseydi, bil hassa “test” esnasinda boyle bir seyin olmasi cok utandirici bir seydi. Fakat kisa boylu, atik tetik, yakisikli genc Turk tegmeni teyareyi getirip fabrikanin meydanina indirmisti. Fabrikanin butun elamanlari bu Turk pilotunun ulamanligina hayran kalmislardi. Turk pilotu genc Suat Eraybar’i omuzlarinda tasidilardi. Bu muazzam bir iltifatti. Ikinci Dunya harbinden cok sonra Turk Hava Kuvvetleri kumandani Zeki Dogan Pasa Ingilereyi ziyaret ederken, Spitfire Fabrikasindakiler hala hatirlayip Suat Eraybarin nasil oldugunu soruyorlardi.
Suat Eraybar Basri Hocanin talebesi ve damadi idi. Suat Eraybar Turkiyenin en genc Hava General’i olmustu. NATO da calisip herkezin taktirini kazanmisti. Ecnebiler “Turklerin sizin gibi oldugunu bilmiyorduk, kendinizi cok iyi temsil ettiniz” demislerdi. Koministler tarafindan hazirlanmis olan ilk isyandan sonra Suat Pasa da emekliye ayrilinmisti. Bu hadiseden sonra Africada Zahir (Kongo) Reisicumhur’u Mabutu Suat Pasayi davet etti. Kendi memleketinde isinden olmus olan Suat Pasa President Mabutunun sag kolu olmustu. Kongolular beyaz Ilahimiz diye taptilar. Muhalesef Kongoda hastalanarak vefat ettti. Suat Pasa Istanbulda Asiyanda yatar.
Böyle bir işkenceyi,bizim ajanlar PKK l hainlere uygulasa ve bu medyaya yaansısa ne olurdu aceba.Bırakın Avrupa medyasını, bizim bir kısım medyamız banğır banğır bağırarak ortalıgı velveleye verirdi.Adamlar bu teknik bizim için önemeli diyor ve kimseyi takmıyor.Ya biz…