1438) ‘Boncuklu Tarla’ 12 Bin Yıllık Geçmişiyle İnsanlık Tarihine Işık Tutuyor
Yayin Tarihi 8 Aralık, 2019
Kategori BASIN-YAYIN, KÜLTÜREL
‘Boncuklu Tarla’ 12 bin yıllık geçmişiyle insanlık tarihine ışık tutuyor
Mardin’in Dargeçit ilçesinin Ilısu Mahallesi’ndeki Boncuklu Tarla’nın, 7 yıl önce başlatılan ve üçüncü sezon çalışmaların tamamlandığı kazılarda insanlık tarihinin zengin Neolitik Çağ buluntularını barındırdığı belirlendi.
Halil İbrahim Sincar |30.11.2019
Fotoğraf: Halil İbrahim Sincar/AA
Mardin’in Dargeçit ilçesinin Ilısu Mahallesi’ndeki Boncuklu Tarla, 12 bin yıllık geçmişiyle insanlık tarihine ışık tutuyor.
Tarih boyuncaSümer, Akad, Babil, Hitit, Asur, Urartu, Roma, Abbasi, Selçuklu veOsmanlı’nın da aralarında yer aldığı 25 medeniyete ev sahipliği yapan alanda, “Ilısu Barajı ve HES Projesi Etkileşim Alanında Kalan Kültür Varlıklarının Belgelenmesi ve Kurtarılmasına Yönelik Çalışmalar” kapsamında Mardin Müze Müdürlüğünce 2012 yılında başlatılan arkeolojik kazı çalışmalarının 3’üncü sezonu tamamlandı.
Yaklaşık 2,5 hektarlık höyükte yüzde 15’i tamamlanan kazılarda elde edilen bulgularla, Epipaleolitik dönemden Geç Çanak Çömlek Öncesi Neolitik dönem B evresine kadar geçen süreci içeren 6 tabaka tespit edildi.
Ev tabanlarının altına, dizleri karınlarına çekik ana rahmindeki biçimde yeniden doğuş inancı ile erkek, kadın ve çocuk bireylerin gömüldüğü 69 mezarda 118 bireye ait iskelete ulaşılan kazılarda, 4 steli bulunan ve Neolitik döneme ait 11 bin 300 yıllık olduğu tahmin edilen tapınak gün yüzüne çıkarıldı.
İskeletler üzerinde 20 bin boncuk bulundu
İskeletlerin yer aldığı mezarda Neolitik dönemde yaşayan toplulukların geleneklerini betimleyen serpantin, kireçtaşı, klorit, kumtaşı, kemik, obsidyen, fosfat, bakır, malakit ve değişik çay taşları kullanılarak yapılan boğa, geyik, leopar, yılan, akrep ve yaban keçisi gibi çeşitli şekillerde yaklaşık 20 bin boncuk ile kemer ve tokaları, kemik kakmalı süs eşyası, düğme, küpe ve değişik süs eşyaları bulundu.
Buluntular, Boncuklu Tarla’nın Mardin yöresi Çanak-Çömleksiz Neolitik dönem açısından günümüze kadar tespit edilen ilk yerleşim yeri olduğunu, hem Yukarı Dicle bölgesi hem de Kuzey Mezopotamya Neolitikleşme süreci üzerine önemli bilgilere ulaşılmasını sağladı.
Kazıların yüzde 15’i tamamlandı
Boncuklu Tarla kazılarının bilimsel danışmanlığını yürüten Mardin Artuklu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ergül Kodaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşe Tuba Ökse başkanlığında 2012 yılında başlayan kazılarda 3’üncü sezonu tamamladıklarını söyledi.
Yaklaşık 50 işçi, 15 arkeolog ve restoratör ile geniş bir alanda çalışma yapıldığını ifade eden Kodaş, Boncuklu Tarla’nın 2008’deki yüzey araştırmasında tespit edildiğini, çok fazla boncuk bulunması nedeniyle yörede yaşayanların alana bu ismi verdiğini belirtti.
Kodaş, höyüğün yaklaşık 2,5 hektar olduğunu, 3 bin metrekareden geniş bir alanda kazı yapıldığını dile getirerek, bu sezon çalışmaların yaklaşık 1,5 ay sürdüğünü aktardı.
“Alanın tamamını düşündüğümüzde yaklaşık yüzde 15’i tamamlandı.” diyen Kodaş, bölgenin, kazıların yıllarca sürmesi gereken bir yerleşim yeri olduğunu vurguladı.
Kodaş, şu bilgileri verdi:
“Çalışmalar, yerleşim yerinin milattan önce 12 binlerde ilk kez iskan gördüğünü, yaklaşık 7 binlerde ise terk edildiğini gösteriyor. Özellikle milattan önce 8 binlere ait çok fazla buluntu var. Çok sayıda mezar ve mimari kalıntı açığa çıkarıldı. Değişik hayvan başlarının tasvir edildiği boncuk objeler bulundu. Çok sayıda mezarda 100’ü aşkın iskelet açığa çıkarıldı. Kazılarda 20 binin üzerinde boncuk tespit edildi. Boncuklar mezarlarda iskeletler üzerinde bulundu. Daha çok süsleme amaçlı olduğunu, burada 12 bin yıl önceden bu yana süsleme yapıldığını düşünüyoruz.”
Kazılarda avcı toplayıcı toplulukların yerleşik hayattan, üretici topluma geçiş aşamasına dair önemli bilgiler elde ettiklerini aktaran Kodaş, “Buğdayın, arpanın evcilleştirilmesi süreci üzerine önemli bilgiler veriyor. Hayvanlara yönelik yaptığımız analizler, yine burada keçi ve koyunun evcilleştirilmesine ilişkin bilgi edinmemizi sağladı. Avcı toplayıcıdan yerleşik hayata, yerleşik hayattan da besin üretimine geçen topluma dair çok önemli bilgiler elde edildi.” diye konuştu.
Mardin Müzesinde görevli arkeolog Necla Tur da binlerce yıl öncesine ait objeleri alandan topladıktan sonra özenle temizlediklerini belirterek, “Dokümantasyon ve fotoğraflama işleminin ardından müzeye teslim ediyoruz. Buluntular müzede muhafaza altına alınıyor.” dedi.
Boncuklu Tarla, Göbeklitepe’den bin yıl daha eski bulgular içeriyor
Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, Dargeçit Belediye Başkanı Mehmet Cüneyt Aksoy, Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed İkbal Saylık, Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Evindar Yeşilbaş, Dr. Öğretim üyeleri Ergül Kodaş, Bülent Genç ve Zekai Erdal, Boncuklu Tarla’da incelemelerde bulundu.
Özcoşar, yaptığı açıklamada, insanlık tarihinin aydınlatılmasının önemine işaret ederek, bu işin arkeologlar ve eski çağ tarihçilerince yürütüldüğünü söyledi.
Bu çalışmanın yürütüldüğü yerler arasında Boncuklu Tarla’nın da geldiğini ifade eden Özcoşar, bu alanın insanlık tarihi için yeni bilgiler ve bulgular içerdiğini belirtti.
Özcoşar, Göbeklitepe’nin bu manada uyandırdığı heyecana değinerek, şöyle konuştu:
“Arkamda gördüğünüz Boncuklu Tarla’daki kazı alanı tam olarak da Göbeklitepe’deki bulguları destekleyen, hatta ondan bin yıl daha öncesine giden bazı bulgular içeriyor. Bu yönüyle aslında ilk yerleşik hayata geçenlerin inançlı insanlar olduklarını ispatlayan bir bulgu olarak değerlendirmek mümkün. Bunun üzerinden değerlendirdiğimizde aslında bulunduğumuz bölge insanlığın ilk yerleşik alanlarından biri olması, buraya yerleşen ilk insanların inançlı olduklarını göstermesi açısından önemli bir alan.”
“Göbeklitepe’den daha eski bir yapının yayındayız”
Göbeklitepe ve Boncuklu Tarla karşılaştırıldığında benzer hususlar bulunduğuna dikkati çeken Özcoşar, “Ama şöyle çok bir özellik var. Bulunduğumuz alan Göbeklitepe’den bin yıl daha eski olabilecek bazı bulguları içeriyor. Dolayısıyla Göbeklitepe’den daha eski bir yapının, daha kadim bir yapının yanında duruyoruz şu anda. Öyle bir farktan bahsedebiliriz.” diye konuştu.
Özcoşar, Boncuklu Tarla konusunda üniversite olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Dargeçit Belediyesinin iş birliğiyle önemli çalışmalar yapmayı planladıklarını dile getirerek, Göbeklitepe’nin Şanlıurfa açısından önemli bir destinasyon haline geldiğini, söz konusu alanı da Mardin için önemli bir destinasyona dönüştürmeyi hedeflediklerini aktardı.
MAÜ Arkeoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ergül Kodaş da, 2017 yılından bu yana Boncuklu Tarla’da kazıların bilimsel başkanlığını yürüttüğünü belirtti.
Geniş kapsamlı kazıların 2 yıldır MAÜ ve Mardin Müzesi iş birliğiyle yürütüldüğünü dile getiren Kodaş, şunları kaydetti:
“Boncuklu Tarla ilginç bir yerleşim yeri. Milattan önce 11 bin ile 12 binlere giden tabakaları ile başlayan ilk yerleşik hayat. Yerleşim yerinde birçok ev ve konutun yanı sıra mezarlar ve özel binalar ile tapınak olarak isimlendirilen birçok özel yapı da açığa çıkarıldı. Yukarı Dicle havzasının, kuzey Mezopotamya’nın yerleşik hayata nasıl geçtiği, avcı toplayıcı hayattan besin üretim tarzına nasıl geçildiği, kültürel, dini yapıların nasıl bir değişime uğradığı gibi birçok noktada bize bilgi vermesi açısından yeni bir kilit noktası.”
Kodaş, alanda Göbeklitepe ile benzer binaların olduğunu yer yer bazılarının Göbeklitepe’den daha eskiye uzandığını anlatarak, “Kamusal alan, tapınak, dini mekan dediğimiz binaların daha eskiye giden örneklerini Boncuklu Tarla’da tespit ettik.” ifadelerini kullandı.
Kazı çalışmalarında bu yıl sona gelindiğini aktaran Kodaş, halen envanter ve etüt çalışmaları yaptıklarını belirtti.
Kodaş, devam edilmesi hedeflenen kazılarla yeni verilere ulaşmaya çalışacaklarını sözlerine ekledi.
Yorumlar
“1438) ‘Boncuklu Tarla’ 12 Bin Yıllık Geçmişiyle İnsanlık Tarihine Işık Tutuyor” yazisina 1 Yorum yapilmis
Yorum yap
[…] “At Boncuklu Tarla numerous tombs and architectural remains were unearthed in which 118 skeletons were found in 69 graves containing men, women, and children who were buried under the floor of the house, with the belief of rebirth in the form of the womb, whose knees are bent on the abdomen. Over 20 thousand beads were found in the excavations at Boncuklu Tarla and beads were found on skeletons in graves, Bead objects depicting different animal heads were found. There were approximately 20 different forms found on skeletons in graves such as a bull, deer, leopard, snake, scorpion and wild goat made using serpentine, limestone, chlorite, sandstone, bone, obsidian, phosphate, copper, malachite and different tea stones, which depict the traditions of the communities living in the Neolithic period. A thousand beads and belts and buckles, inlaid ornaments, buttons, earrings, and various ornaments were found.” ref […]