143) ATATÜRK MAAŞIYLA CAMİ YAPTIRDI
Yayin Tarihi 9 Haziran, 2012
Kategori ATATÜRK
Atatürk Maaşıyla Cami Yaptırdı…
Mustafa Kemal Atatürk’ü doğru anlayamayanlar ya da anlamak istemeyenler, O’nu ‘din karşıtı’ gibi iftiralarla yüceliğini lekelemeye, granitten toz koparmaya çalıştılar… Bu yazımızda Atatürk’ün doğru anlaşılmaması için gizlenen bir olayı paylaşacağım sizlerle… Yazımızın konusu, herkesi, hatta ‘din ticareti’ yapan, insanları Allah ile kandıran ‘dinci’ sıfatlıları dahi hayrete düşürecek bir olayın özeti olup, konu hakkında bilgiler vermeye çalışacağım.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘kendi cebinden verdiği paralarla cami yaptırdı’ dediğimde; insanların akıllarından nelerin geçtiğini-geçeceğini tahmin etmek tabii ki çok güç… Belki birileri şunu da düşünebilir;‘Mustafa Kemal neden kendi cebinden para vererek Tokyo’ya cami yaptırsın ki? Devlet başkanıdır, devletin bütçesinden ödeseydi’ diyebilirler… Ancak bu ifadeyi isterseniz gelin bir ‘varsayım’ olarak kabul edelim ve konuyu irdeleyerek İSPAT etmeye ya da bu varsayımın hipotezden öte çok ‘uçuk’ bir teori olduğunu gösterelim…
Olayın aslı şöyledir, anlatalım; çok dinli ülkelerde her türlü ibadethanenin olması kadar doğal bir durum olamaz. Bu bağlamda Japonya’da yaşayan Müslümanların ibadetlerini yapmaları için bir camiye ihtiyaç olur. Japon kültüründe çok farklı derecelerde Budizm mezhepsel ayrışımının yanında diğer pek çok inanç sahibinin olması da bir gerçektir. Bu nedenle Tokyo’da bir caminin yapılması girişimi başlar; öncelikle bu istek Japon Kralından gelir…
Tokyo’ya cami yapılmasını isteyen Kral, önce en makul ‘dost’ niteliğindeki devlet olarak Türkiye’yi düşünür… Türkiye’nin ‘dost’ olarak algılanmasının tarihi sebepleri vardır. (Ertuğrul Firkateyn’in hikâyesi…)
Bir diplomatını Ankara’ya yollar Japonya…
Mustafa Kemal Atatürk, Japon Büyükelçisi Torijori Yamada‘ya nasıl bir cevap verdiği hep merak konusu olur.
Farklı anlamlara gelebilecek düşünceler ileri sürülür… Bu saptırılmış söylemlere inanıldığı için ve Mustafa Kemal doğru anlaşılmadığı için bu tür sorular çoğalır maalesef… Aradan yıllar geçer ve bu konu hiçbir şekilde gündeme getirilmez Cumhuriyet hükümetlerince… Hep bu konunun üstü kapatılır ve halka yansıması engellenir… Öyle ya, halka yansırsa vatandaş doğruları öğrenmiş olacak ve ‘dinci’ yobazın söylemlerine inanmayacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu, hürriyet kahramanı, büyük deha, komutan, devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayata veda edişinin tam 74. yıl dönümüne aylar kaldı… Bu süre içinde Mustafa Kemal’in gerçek din olan Kur’an’a dayalı Müslümanlığı nasıl anladığı, vatandaşın dinini doğru öğrenmesi ve anlaması için neler yaptığını anlatmazsanız, yapılanları göstermezseniz, karşıtları olan ‘pıtırım’ gibi yurdu saran örümcek ağının görüntülü, sesli ve yazılı ağlardan çıkan, yalan ve iftiralara maruz kalırsanız, vatandaş ne yapacak, ne yapabilir?
Söylenene inanacak, çaresiz…!
Doğa boşluk kabul etmez; boş kalan, boşluğa düşen beyinler ve benlikler bir şeylerle mutlaka doldurulur…
Ne verirseniz onunla dolar beyinler…
İşte bu uzun zaman dilimine rağmen hiç kimse çıkıp ‘Mustafa Kemal Atatürk kendi parasıyla cami yaptırdı’ demedi, açıklamadı, yazmadı…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptırdığı bir kutsal mekânın haber değeri “ten” ticareti yapan bir diziden daha mı değersiz?
Atatürk’ün 82 yıl önce kendi cebinden parasını vererek Japonya, Tokyo’da yaptırdığı caminin gerçek hikâyesi şöyledir. (Kaynak: Işın Erşen, Gazeteci)
Işın Erşen anlatıyor; “1980’li yılların başında kardeşim ve eşi, Japonya’da Tokyo’da diplomat olarak görev yapıyorlardı. Annem, kardeşimin yanına Tokyo’ya gitti. Annem, bir süre sonra döndüğünde Japonya anılarını anlatırken, Ertuğrul faciasının yaşandığı 18 Eylül günü Oshima’da yapılan anma törenine kardeşimle birlikte katıldığını ve kendisine de üzerinde Japonca ‘Ertuğrul faciasının anısına’ yazılı bir tabak verildiğini, aradan bir asırdan fazla zaman geçmesine rağmen Japonların bunu unutmadığını ve Türklere büyük saygı duyduğunu anlatmıştı…”
Bu aktarım bize bir şeyi hatırlatıyor; Japon milletinin vefakârlığını, ‘dost’ bildiği ülkelere karşı özgün davranışlarla farklı olduklarını göstermektedir. Gazeteci Işın Erşen’in annesi bir şeyden daha bahseder; Tokyo Camii hakkında bilgiler verir. Annenin konuşmaları arasında, Tokyo Camiine de gittiğini öğrenir. İşte Tokyo Camii hakkında aktarılan hatıra: “Tokyo’da cami de mi varmış?” sorusuna muhatap kalan anne gazeteci kızına “Hem de Atatürk yaptırmış” dediğinde bir gazetecinin hayatında yakalayabileceği flaş değerde haber olduğunu herkes kabul eder…
Olayın özeti şöyledir; yıl 1931…
Japon Elçisi Torijori Yamada, Türkiye’ye gelip Atatürk’ü ziyaret eder…
Atatürk’e Tokyo’ya bir cami yaptırması konusunda Japon Kralının ricasının olduğunu iletir…
Atatürk’ün mükemmel Fransızcasının yanında az da Japonca bilmektedir. Mustafa Kemal Harp Akademisinde okurken kısa bir süre için Büyükelçi Torijori Yamada Japonca derslerine girdiğinden tanışmaktadırlar.
Torijori Yamada’yı karşılayan Mustafa Kemal Atatürk, büyük elçiye şunları söyler; “Daha savaştan yeni çıktık… Ülkem çok fakir… Borç harç içindeyiz, devlet parasıyla cami yaptıramam, ancak bu camiyi ben kendi maaşımdan biriktirdiğim paramla yaptırırım” dediğinde Japon diplomat hayrete düşer…!
Mustafa Kemal Atatürk’ün burada gösterdiği üstün liyakat ve feraset, devletini yüceltme ve dinine sahip çıkma düşüncesinin doruktaki yaşanmışlıktır…Arayıp bulun bulabilirseniz; O’nun sadece kılının hissettiği millici ve maneviyatçı ama samimi ruhunu taşıyanı…!!!
İşte o günden itibaren Mustafa Kemal Atatürk devletten aldığı maaşıyla Yamada’ya verdiği sözü tutar Tokyo Camii’ni yaptırır…
Cami, Atatürk’ün ölüm yılı olan 1938 yılında tamamlanır…
Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikal ettiği yılda bu caminin bitirilmiş olması da anlamlıdır. Ve Tokyo Camii ibadete açılır…
Gazi Paşa’nın ruhuna de Fatihalar ve Mevlit okunur…
Sonuç
Din ticaretiyle servet sahibi ‘dinci’ yobaz takımının kendilerine ait çirkeflikleri örtmek için Mustafa Kemal Atatürk’e yaptıkları iftiralar (din düşmanı, kâfir, dinsiz) hiçbir zaman Atatürk’ü anlamadıklarını gösteriyor… Atatürk, yalnız Tokyo camii “Tokyo Jamii Mosque” yaptırmakla yetinmemiş, ayrıca Fransa’daki, Paris Camii de (La Mosque de Paris) Mustafa Kemal’in yardımlarıyla tamamlanmıştır…
Varlığımızı borçlu olduğumuz Mustafa Kemal Atatürk’ü yanlış anlayanları bir tarafa bırakarak artık doğru anlamaya çalışmanın ne kadar önemli olduğu, geldiğimiz “felaket” ortamından anlaşılmaktadır. Ulus devletin kuruluş felsefesiyle uyanışın başlayıp genişlemesi dileğimdir.
Gazi Paşam ışıklar içinde mutlu uyusun, dilerim…
Yoldaşı, rehberi; Hz. Muhammed olsun dilerim…
Ülkemin hızla sürüklenmeye çalışıldığı uçurumun ne denli tehlikeli olduğunu iyi anlamak için mutlaka Mustafa Kemal Atatürk’ün doğru anlaşılması ve anlatılması gerektiği noktasında bir sonucu zihinlere aşılamayı amaç edinmiş bu mütevazı kalem birilerine uyarı, hatırlatma olur umuyorum…
Türkiye’nin dört bir yanından çarpan yürekler şimdilik ‘sessiz çoğunluk’” durumundadırlar… Milli bilinç galeyana geldiği zaman Mustafa Kemal Atatürk’ün sevgisi; Türk milletinin gücünü, uyanışını, direncini, coşkusunu gösterir…
Milletin oluşturduğu sevgi denizinin derinlerinde vatan ve millet karşıtları boğulacaklardır… Bu denizin dalgaları arasında bir damlacık vefa borcumuzu ödemek için çırpındığımızı, inatla, ısrarla haykırmaya devam ettiğimizi-edeceğimizi tekraren ilan ediyorum…
Gazi Paşa’ya olan minnet ve sevgimizle oluşan deryanın içinde sadece bir ‘damla’ varlık olarak; Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete, O’nun fikirlerine, ilke ve inkılâplarına bağlılığımızı korkusuzca haykıracağız… Bu sesimizi duymak isteyen duyacaktır; ‘sağırlar’ ve ‘körler’ olmak isteyenler olmaya devam etsinler… Kölelik asaletten bir paye ise bırakalım kölelikleriyle hainlikleriyle yaşasınlar…
Prof. Dr. Ramazan DEMİR
6.6.2012
Yorumlar
“143) ATATÜRK MAAŞIYLA CAMİ YAPTIRDI” yazisina 14 Yorum yapilmis
Yorum yap
Atamız sayesinde dünyada ilk sabah ezanı doğudan Japonya’dan Tokyo’dan okunmaktadır…Mustafa Kemal Atatürk gitmediği halde ve hala Türkiye maddi olanaklarını düzeltmemişken Tokyo’dan başka bir de Fransa’da Paris’te yapılmakta olan bir camiinin bitirilmesi için maddi yardımda bulunmuştur..
Bu büyük insan için bazı densizlerin söylediklerini
duyunca kahroluyorum..
Bunlar dinci geçinen vatan hainleri..Biri Pensilvanya da,çoğunluğu Türkiye’de..Allah bu zavallılara akıl-fikir versin..
NE ASİL ADAMMIS!*BU ANCAK GENLERLE,KANLA GELEN BİR HASLETTİR.
Atama inançsız din düşmanı ateist diyenler utansın. Utanacak yüzler varsa tabi..
Tarihçi Mustafa Armağan Tokyo camisini Mustafa Kemal Paşanın yaptırmadığını yazmıştı.
1938’de hizmete açılan Tokyo Camii’nin Atatürk tarafından yaptırıldığını bir yana bırakın, en ufak bir maddi katkıda bulunulduğunu gösteren belgeye dahi sahip değiliz. Buyurun, Başbakanlık Arşivi, İş Bankası’ndaki hesabın girdi-çıktıları ortada. Belgeyi bulun, biz de susalım. Ancak dedikodularla tarih gemisi yürümez. Tokyo Camii’ni Türkiye yaptıramazdı, zira o sırada laiklik sarası tutmuş bir ülke olduğumuz için açılış törenine dahi Tokyo Büyükelçimiz Hüsrev Gerede katılmaktan kaçınmıştı (camiyi biz yaptırmış olsaydık neden katılmasın?). Yemen ve Suudi Arabistan’dan temsilcilerin (Hafid Vehib), hatta Müslüman olmayan Japonların bile törene katıldığını biliyoruz da, Tatar kökenli Abdürreşid İbrahim dışında bizimle irtibatı olan kimsenin katıldığına dair bilgi bulamıyoruz. Caminin, Başkırtların başını çektiği Müslümanlar tarafından yaptırıldığını, Japon halkının da yardım ettiğini biliyoruz. Tokyo Camii 2. Dünya Savaşı’nda tahrip olmuş, arsası 1986’da Türkiye’ye devredilmiş ve mevcut camiyi Diyanet İşleri Başkanlığı yaptırmıştır (2000).
Yamada’nın hatıralarını yakında yayınlayacağını öğrendiğim Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Selçuk Esenbel’in, onun cami yaptırmak için Ankara’ya gelip Atatürk’le konuştuğundan tek kelimeyle olsun söz etmemesi yeterli kanıt değilse Diyanet Ansiklopedisi’nin “Japonya” maddesine ve Ahmet Uzunoğlu’nun “Tokyo Camii” kitabına bakabilirler. O da yetmezse Tokyo Camii’nin resmi sitesine buyursunlar: http://www.tokyocamii.org/publicViews/article/sayfacesit:10/language:2
Bu milleti yıllar yılı hurafecilikle suçlayan malum kesimlerin 21. yüzyılda ‘Aydınlanmış hurafelere’ dört elle sarıldığını gördükçe hallerine acımamak elinden gelmiyor insanın.
SIZE SORUYORUM AFYON UMUR BEY CAMII NASIL YIKILIP YERINE ANIT YAPTIRILDI VEYA ÇANAKKALEDEKİ CAMİİ NE YAPILDI DOĞRULARI YAZIN LÜTFEN BU İNSANLAR SALAK DEYİL OSMANLI ARŞİVLERİ NASIL BULGARİSTANA SATILIP TURKIYEDE KULLANILAMAZ DIYE NOT DÜŞÜLDÜ TARİHİMİZİ SATAN BİR HÜKÜMET SENE 1931 İSMET İNÖNÜ HÜKÜMETİ MALİYE BAKANI ABDULHALIK RENDANIN EMRİ İLE AL SANA KAYNAKLI İSPATI
sevgili kardeşlerim işte MUSTAFA KEMAL ATATÜRK budur iştenlikle bu hatırayı kaleme alanı kutluyorum . Mustafa inşallah Peygamberimiz s.a.v. yanıbaşındasındır kurduğun cumhuritetin altında biz bir millet yaptın Efendimizin yanında da beraber oluruz inşallah saygılar sunuyorum.
hala onu karalamaya çalışan kara cahiller var Allah tan da utanmıyor ve korkmuyorsunuz inancı olmayan bir lider bir insan bu kadar çok insanın malını namusunu hayatını kurtarmazdı dinden imandan çıkna sizlersiniz Atatürk ün dirisine de ölüsüne de gücünüz yetmez.
Mustafa Armağan bu caminin Atatürk’ün yaptırmadığını belgelerle ortaya koymuştur. Burada Bir gazetecinin annesinin hatirasıyla belge niteliği taşımaz. Burdan anlamamız gerek efsane üretmeden gerçekleri ortaya koyarsak tarih ve bizim için ve gelecek nesil için iyi işler yapmış oluruz.
Son zamanlarda M.Kemal’in Tokyo’da cami yaptırdığına dair bir bilgi geziyordu ortalıkta. Ama yine yalan çıktı. İşte Tokyo Camii’nin resmi sitesinden tarihçesi;
TOKYO CAMİİ’NİN TARİHÇESİ
1917 yılında Rusya’da meydan gelen Bolşevik İhtilali’nden sonra Orta Asya ülkelerinde yaşayan Müslümanlar çeşitli işkence ve zulümlere maruz kaldılar. Hayatlarını kurtarmak için o bölgede yaşayan müslümanlar başka ülkelere göç etmeye başladılar. Bir kısmı, Orta Asya’dan Sibirya demiryolu ile Mançurya’ya gelerek yerleşmiş, bir kısmı da küçük çaplı ticaret vesilesiyle Kore ve Japonya’ya yerleşmeye başlamıştır.
Ülkelerinden kaçıp Mançurya’ya yerleşen sığınmacıların pasaportları olmadığından başka ülkelere gitmek için vize alamıyorlardı. Ancak o dönem Japon hükümetinin 1.500 Yen teminat karşılığında vize verdiğini öğrendikten sonra, 1920’li yıllarda Mançurya’ya sığınan Kazan Türkleri Japonya’ya gelmeye başladılar.
Kazan Türkleri kısa zaman içerisinde Japonya’daki hayata ayak uydurdular. Özellikle Japonya’nın iklimi onlara hoş geldi. 1922 yılında Tokyo’da meydana gelen büyük depremden sonra, Amerikan Hükümeti Tokyo’daki yabancılara yardım için ülkesine davet etmesine, hatta Yokohama Limanı’na Özel gemi göndermesine rağmen Kazan Türkleri bu daveti kabul etmediler ve Japonya’dan ayrılmayı istemediler.
Japonya’ya ilk gelen Kazan Türkleri Kobe ve Tokyo şehirlerine yerleştiler. Tokyo da ilk yerleştikleri bölge ise Okuba semtidir. Abdulhay Kurban Ali (1890-1972)’nin Japonya’ya gelmesiyle Japonya’ya gelen Kazan Türkleri daha organize olmaya başladılar ve 1922 yılında Abdulhay Kurban Ali’nin başkanlığında Mehalle-i İslamiyye adıyla bir dernek kurdular. Kazan Türklerinin T.C. vatandaşı olmasından sonra, 1953 yılında, bu derneğin adı Tokyo Türk Derneği olarak değişmiştir.
1933 yılında Abdurreşid İbrahim’in Japonya’ya gelmesi, Japonya’ya sığınan Kazan Türkleri için ikinci bir dönüm noktası olmuştur. Zira Abdurreşid İbrahim bu tarihten önce Japonya’ya yaptlığı seyahatler esnasında bir çok Japon devlet adamıyla tanışmış ve dostluk kurmuştur. Bu ilişkiler çerçevesinde, Kazan Türklerinin hayatını daha da kolaylaşmıştır. Abdurreşid İbrahim 1944 yılında Tokyo da vefat etmiş olup, Tamareien Mezarlığı’nda medfundur.
Atatürk hakkındaki yaptığınız yorumlar önce insafa sığmıyor sonra İslam’a uymuyor. Atatürk’e atfedilen masonluk iddiası tamamen yalandır.
1- Atatürk Makedonya Veritas mı yoksa Rizorta Locasına üyedir. Önce bu ihtilafı kaldırın.
2- Mason locası üyesi olupta ateist olduğu iddiasıyla çıraklık mertebesinden ayrıldığı doğrumudur? Bu konuda netleşin. Bir ülkenin Lideri olmuş kişi nasıl olurda çıraklık mertebesinde masondur.(Gülünç)
3- Atatürk’e atfedilen nizam duruşu resimleri Türk tarihini okumayan beyinsizlerin ürettiği bir iddia olup; Moğolistan’daki Orhun abidelerinin sahibi Bilge Kağan duruşudur. Atatürk Türk tarihi konusundaki bilgisini hayatında uygulamış ve Türk Milletinin Lideri (Başbuğu) olduğunu ilan etmiştir. Aynı duruşu Osmanlı Padişahlarından bazıları da yapmıştır. Orhan Gazi gibi. Eğer Masonluk kurulmadan önce yaşayan Orhan Gazi ve Bilge Kağan da mason diyorsanız siz bilirsiniz.
4-Eğer Mason olsaydı bugün bazı kesimlerce “hitler dostu” olarak suçlanmasına neden olan Yahudilerin Taksim eylemlerine izin verirdi.
5- Atatürk Mason olsaydı Kamçatkadaki Tokyo Camisi’ni yaptırmak gibi bir niyeti olabilir miydi?
Belgesi varsa onu yayınlayın
Ali Eymez o dediğin bulgaristan evrağı , kağıt diye satılıyor ama bulgarlar uyanıp saklıyolar ve ismet inönü genel müdür olunca onu geri alıyor. Osmanlı sanki çok tarihimize düşkün çok Türklüğümüzü yaşatan bi dönemdi de utanmadan konuşuyonuz bide. Osmanlıdan öncesine dayanan neyimiz vardı osmanlıda? Harften eski mirasımızın gittiğini söylüyosunuz eskiler de öyle bi eski bir mirası kullanıyolardıki.Sen hiç bir tane Türk kroniğini Osmanlı kroniğini Selçuklu kroniğini yayınlayan bir osmanlı müverrehi gördün mü?Adnan Sadık Erzi deme o Cumhuriyet dedesiydi. Hepsini ecnebiler yapıyodu.
yabancı kaynaklar japonyadaki caminin Atatürkün bilgisi ve katkılarıyla yaptırıldığını söylüyor. olaki Atatürkün katkısı olmadı, ne olacak yani ATATÜRK BÜYÜKLÜĞÜNDEN NE KAYBEDECEK.MISIRLIOĞLU VE MUSTAFA ARMAĞAN GİBİ TARİHÇİLER; SİZ NEYİN PEŞİNDESİNİZ. ATATÜRK SEVGİSİNİ SÖKÜP ATAMAZSINIZ. BOŞUNA ÇIRPINMAYIN….