127) “A” HARFİ
Yayin Tarihi 25 Temmuz, 2009
Kategori KÜLTÜREL
“A” HARFİ
Alfabenin birinci harfi olan A; İbrani alfabesinde alef, Grek Alfabesinde alfa (alpha), Arap alfabesinde ise elif olarak adlandırılır. Her şeyin başlangıcı ve sonu olan Allah’ın sembolü olarak ifade edilir ve sayısal değeri “bir” olarak kabul edilir.
A harfi, her şeyi içine alan ve her şeyin başlangıcı olan, o başlangıcın içinde sonsuz bir bilgiyi barındıran, ‘Işıktan sudur eden ilk hareket ‘ olarak düşünülebilir. Aynı zamanda yaratıcı ilke ve prensipler, yaratıcı güç, yaratıcı potansiyel anlamını da içeren A harfi, üçgen ve piramit ile de ilişkilidir. Dolayısıyla üçgen ve piramidin kapsadığı birleştirici, bütünleyici, bütünsel olanı ifade eden anlamı da bünyesinde taşır.
A harfinde Yüksek Tesirlerin yeryüzüne inişi, kapsayıcılık, koruyuculuk ve birleştirici bilgi tanımları vardır. Yüksek Tesirlerin Kaynağı, Ruhsal İlke ve Prensiplerin daha görünür hale gelmesi, hayatın içinde yer bulması ve böylelikle tesir kaynağının yani ana kaynak tesirlerinin daha geniş bir alana nüfuz etmesi şeklinde de düşünülebilir. Bu yüksek tesirlerin, yüksek enerjilerin hayata inmesiyle, ruhsal ilke ve yasalar fizik ortamda (somutta) daha çok uygulanabilir olacaktır. A harfi önemli bir semboldür. A harfinin fizik ortamda mekan tutması, ilke ve prensiplerin aynı zamanda uygulanmaya başlanmasını da simgeler. A harfini yaratıcı güç, ana kaynaktan inen tesirin yayılışı şeklinde kabul etmek daha doğrudur. Kaynaktan yayılan enerji, kaynaktan yayılan tesirler, o kaynağın daha görünür olması, kaynağın daha çok yere nüfuz etmesinin ve yaygınlaşmasının simgesidir. Genel anlamda A harfi ilke ve prensiplerin daha görünür hale gelmesi ile ilgili bir semboldür özellikle de İlke ve prensiplerin uygulanmaya başlanmasını temsil eder.
Ezoterik bilgiye göre bir inisiye için A harfi daha ince tesirleri, kaynağın daha yüksek tesirlerini taşıyan başlangıç sembolüdür. A harfinin taşıdığı yüksek ve ince tesiri, içselleştirmek, yaşamak, uygulamak, uyguladıkça daha yüksek ve daha ince tesirlere muhatap olmak söz konusudur. Böylelikle enerjileri incelen ve yükselen inisiye kendini, çevresini ve taşıdığı enerjileri de yükseltmiş olur.
Alef’in kabalistik çalışmalardaki sayısal değeri 1’dir. Arapça’daki elif harfinin sayısal değeri ebced hesabında yine 1’e karşılık gelir. İncil’deki “ilk harf ve son harf benim” sözü 22 harfli İbrani alfabesine uygulandığında başlangıç ve son benim demektir ki, 22 sayısı bu açıdan da önemli bir sayıdır.
Sufilere göre elifi bilmek ilahi *ahadiyeti (*Allah’ın her şeydeki kendine ait birlik tecellisi) bilmek demekti; bu harfi hatırlayabilenin başka bir harfi hatırlayabilmesi gerekmiyordu. *Sehl et-Tüsteri’ye (*Büyük Sufi bilgini) göre, ilk ve en yüce harftir. Tüm yaratılışı içine almıştır ve diğer tüm harfler ondan türer. Tasavvufta elif arınmış, saflığa erişmiş olarak kabul edildiğinden içsel olarak özgürlüğe erişenlerin simgesi olarak da kabul edilebilmektedir. Elif, aynı zamanda bir dikey duruş ve yüksek enerjilere açık olma sembolü olarak da görülmüştür; Mevlana Celaleddin-i Rumi “Elif gibi olma, dik başlıdır o…” demektedir.
Alfa, şeklinden ötürü pergele benzetilir ve bundan dolayı da yine Allah’la ilişkilendirilir. Bu sembolizmle bütünleştirilen çeşitli hayvan figürleri de mevcuttur, örneğin *Paulus Orosius’un (*Hıristiyan tarihçi ve teolog) bir 12. yüzyıl elyazmasında alfa ve omega sırasıyla kuş ve balık olarak, yani üst ve alt cehennem olarak gösterilmiştir. Alef, İbranice’de öküz anlamına gelir. Öküz ise ezoterik tradisyonda *Hiperborealılar (*Gezegende dünya insanlığının ikinci döneminin burada başladığının söylendiği, kutuplar civarındaki Hiperborea kıtasında yaşayanlar) tarafından siyah ırkın ejderine karşı kullanılan bir semboldür, gökyüzünü ve “babayı” sembolize eder.
Bazı kabalistlere göre Alef, bilgelik ve yavrusuna süt veren inek sembolizmini işaret eder. Süt verme ve inek eski Mısır’da Tanrıça İsis’in sembolüdür ve zodyakta öküzün boynuzları arasındaki Sirius yıldızını simgeler.
A harfi, kadim alfabelerde genellikle daire biçimiyle belirtilirdi. Maya ve Mısır alfabelerinde içinde küçük bir daire olan daire A harfini sembolize ederdi. Kayıp Mu Uygarlığı üzerine araştırmaları ile tanınan James Churchward’a göre ise daire ve noktalı daire Mu hiyeratik alfabesinin ilk harfidir ve bu da Ra olarak adlandırılan güneşi sembolize etmektedir. Bazı ezoterik bilgilere göre ise Ra, yıldızı Sirius çiftyıldızı olan fiziksel yıldızın ardındaki spiritüel güneşi ifade etmektedir. Güneş, tanrılığın tüm niteliklerini birarada kendinde toplayan kolektif bir semboldür. Noktalı daire, yani A harfi yine Mu Uygarlığında da bir sayısına eştir. İçi noktalı dairenin Mu’luların anavatan dışındaki en önemli yerleşim bölgesi olan Uygur Bölgesi’ndeki gösterim biçimi de (Maya ve Mısır alfabelerinde olduğu gibi) merkezinde küçük bir daire olan daireydi. Churchward daire sembolü ile ilgili olarak şöyle söylüyor: Dairenin başı ve sonu yoktur. Kültürle işlenmemiş bir zihne sonsuzluğun, hiç sona ermeyişin anlamını öğretmek için bundan daha mükemmel bir sembol bulunabilir veya tasarlanabilir miydi?
A harfi Dr. Bedri Ruhselman’ın kurucusu olduğu Neospiritüalizm’de, bazı okültistlerde ve hermetik öğretide de “Yüce Tesir”in inişinin sembolüdür.
Tesirin inişi sembolik olarak koni ve piramidin izdüşümü olan üçgen şeklindedir. İlk başlangıç harfi olduğu için deTanrı’nın Birliğini, Rahman ve Rahim olarak tüm yaratışı kapsayışını, koruyup kollayıcı yönünü ifade eder.
Bu harfin sayısal değeri olan bir rakamı ise başlangıca ait birin, bir ikincisi olmayan ilahinin, kutuplaşmamış varoluşun simgesidir. İlişkiyi, bütünlüğü ve birliği kapsar ve kendi içine dönüktür, ama yaratılmış bütün varoluşun ötesinde durur. Sıfatlarla nitelenenler yalnızca kutupsallıktan dolayı tanınabilir, örneğin büyük-küçük, güzel-çirkin gibi sıfatlar kutupsallığın ifadeleridir ancak ilahilik kutupsallığın ötesinde mutlak bir varoluştur. *Anne Marie Schimmel’e (*Sembolizm alanında araştırmaları olan ünlü İslam bilimci) göre Müslüman gizemciler açısından Allah’ın adının ilk harfinde olduğu gibi Arap alfabesinin ilk harfi olan elif harfinin sayısal değerinin bir olması, her edebi düzeyde sözcük oyunu ve kinaye için olağanüstü bir olanak sunmaktadır.
Bütün bilgelik ve bilgiyi kendi içinde barındırdığına göre alfabenin ilk harfini ve sayısal değerini bilmek yeterli değil midir? Bir (Tek) Tanrı’yı bilmeye ulaşmış kişinin başka bir şeye gereksinimi yoktur.
ASTROSET
Yorumlar
Yorum yap