111) ATATÜRK’ÜN, GÖNÜLLERDE ÖLDÜRÜLMESİ HAREKATI!
Yayin Tarihi 24 Mayıs, 2009
Kategori ATATÜRK
ATATÜRK’ÜN GÖNÜLLERDE ÖLDÜRÜLMESİ HAREKATI!
Zaman gazetesi yazarı Mustafa Armağan, Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet inkılapları arasında “bayrağın rengini değiştirme” düşüncesinin de olduğunun yer aldığı ilginç bir kaynağa köşesinde yer verdi. Kaynağa göre Atatürk, Türkiye bayrağında Osmanlı’dan kalan “kırmızı” yerine “gök mavisi” bayrağın kullanılmasını düşünüyordu.
Yazısı ile Zaman Gazetesi yazarı Mustafa Armağan, ” Türk Kültürü, sayı: 97, Kasım 1970, s. 30-31.” Dergisindeki “Atatürk ve Bayrak” yazısını kaynak göstererek Atatürk’ü tartışmaya açmak istemektedir…
Çünkü Gönüllerdeki Atatürk sevgisinin bitirilmesi, Atatürk’ün şüphe ile karşılanması ve psikolojik savaş ile Türk Milleti’nin mukavemetinin kırılması gerekmektedir…
Atatürk’ün bu düşüncede olduğunu göstermek için bu kaynak yeterli olmadığı gibi bu kaynak bile değildir… Zira dergide bir anı veya bir dedikodu anlatılmıştır. Bana göre bu bilgi tamamiyle, “Mustafa Kemal Atatürk’ü” halkın nazarında “Mustafacık” yapmaya yöneliktir…
Atatürk’ün yaptığı tüm yeniliklerde ve devrimlerde, akla ve çağa uygun veriler esas alınmıştır…
Atatürk akşam yemeklerinde dostları ile birlikte sohbetler yapar, fikirleri tartışırlardı. Tartışma sonucunda, araştırmaya uygun bulunan bir konu varsa, bunlar bilim adamlarına veya işin ehillerine incelenmesi hususunda havale edilirdi…
Atatürk’ün, 1932 yılında Doğu Türkistan heyetine şu tavsiyede bulunduğunu hatırlıyoruz;
“Türkiyenin Al Bayrak sizinki de Gök Bayrak olsun” Buna istinaden, Kaşgar başkentli kurulan Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti’nin Bayrağı kabul edilmiştir. (1)
1944 yılında kurulan Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin Bayrağı ise; bugünkü bildiğimiz Bayrak olmuştur.(2)
Atatürk Türk Tarihi’ni çok iyi bilirdi… Bozkurt’un ve Ergenekon’un önemini de; yaptırdığı tablolarla, bastırdığı pul ve paralarla yaşatmaya çalışmıştır.
“Gök” renginin ise; Türklükte “Doğu” yönünü gösterdiğini bildiği için, Türkistan’lı kardeşlerimize Doğu Türklüğü’nü sembolize eden “Gök Bayrak” tavsiyesinde bulunmuştur.
Batı Türklüğü “Al Bayrak”, Doğu Türklüğü “Gök Bayrak” ile temsil edilmiştir.
Eğer Bayrak tartışması açılacaksa; merhum Nihal Atsız’ın 16 Türk Devletinden bazılarının bayraklarının tartışmalı olduğu hususundaki iddiaları, bilim adamlarınca incelenmelidir… Çünkü; tavus kuşlu, ejdarhalı, kadın-erkek resimli bayraklar Türk’ün Ülküsü ile bağdaşmıyor!
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!
YILMAZ KARAHAN
Yorumlar
“111) ATATÜRK’ÜN, GÖNÜLLERDE ÖLDÜRÜLMESİ HAREKATI!” yazisina 19 Yorum yapilmis
Yorum yap
sayın yılmaz hocam öncelikle paylaştıgınız bilgi için teşekkür ederim bu saçmalıgı bizlere duyurdugunuz için
cumhuriyetin ilk yıllarından belli bu nurcu cemati bu ve bugibi faliyetlerde kullanıyorlar malesef ayrıca nur cematine ayit olan yayın kuruluşlarının simgesi şu an kullandıgımız türk lirasındada mevcut
ZAMAN YAZARI(!) BİLMİYOR MU, DEVLETTE DEVAMLILIK ESASTIR.(EBED MÜDDET)…OSMANLI İMPARATORLUĞU BİR HANEDANLIKTIR.TÜRKİYE DEVLETİ,LAİK VE DEMOKRATİK BİR CUMHURİYETTİR.29.EKİM.1923 TE DEVLETİMİZİN SADECE REJİMİ DEĞİŞMİŞTİR.ANADOLU’YA 26.AĞUSTOS.1071 DE MALAZGİRT ZAFERİYLE GİRDİĞİMİZDEN İTİBAREN,BU VATAN İÇİN MİLYONLARCA ŞEHİT VERDİK.İŞTE BU BAYRAK,MİLYONLARCA ŞEHİDİMİZİN “SON ÖRTÜSÜ” DÜR.BU BAYRAK UĞRUNA CEPHEDEN CEPHEYE KOŞAN MİLYONLARCA GAZİMİZDEN BİRİ DE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’TÜR. O,TÜRK MİLLETİNE ,ALLAH’IN (C.C)GÖNDERDİĞİ BİR LÜTUFTUR. O’NA NANKÖRLER , KÖRLER VE KÖPEKLER SADECE HAVLAYABİLİRLER.TÜRKLÜK GURUR VE ŞUURU,İSLAM AHLAK VE FAZİLETİ İLE MÜCEHHEZ HERKESİN ,ATATÜRK SEVGİSİ,DAMARLARINDAKİ SON DAMLAYA KADAR BAKİ KALACAKTIR.
*GÖKBAYRAK(* DA UYGUNMUS*
–SN.Y.BEY, BUGÜN,KUZİNİMİN,7 YASINDAKİ OGLUNDAN DUYDUGUM NEFESİMİ,KESTİ!
”PARALARIN ÜZERLERİNDEKİ RESİMLERİ DEGİSTİRİRKEN,YILDIZI YUKARI!!!AYI ALTA!!!KOYMUSLAR.
-AYNI AMBLEM,KANALTÜRKDEDE VAR.BUGÜN GAZETESİNDEDE.
-BUNU İNTERNETDEN BULMUS COCUK*
*ZATEN MUSTAFA KEMAL,ATATÜRKÜN, PARA ÜSTÜNDEKİ RESİMLERİDE,HİİC!ULU ÖNDERE BENZEMEMEKTE!
–TÜRKİYEDE HENÜZ, İSTEDİGİM ORTAM OLUSMADI! DİYEN,
F.GÜLEN,DAHA NELERİN DEGİSECEGİNİ DÜSÜNEREK?SÖYLEMİS OLABİLİR?
Normaldir.
Sadece Türkiye için değil, bütün dünyanın ele geçirilmesi için, Atatürk’ün adı ebediyen silinmelidir; çünkü Atatürk, ezilen milletlere bayrak olmaya devam ediyor.
Çünkü, emperyalizmin belini ilk kıran ve bugün bağımsızlığını kazanmış yüzlerce devlete örnek olan odur.
…
“Al bayraktan, Gök bayrağa selam olsun” diyen Atatürk’tür. Yazıdaki iddia, her yönden özürlülüğü gerektirir; ama vazifelidirler galiba.
…
Destanlara sığmayan insanı, “Mustafacık” yapmaya kalkmak, abesle iştigal eden zavallı beyinlerin işidir.
…
Ayrıca…
Höst höst!
A akl-ı evvel.
Bırakın diğer yüzlerce zeka ve kahramanlıkları, baştan sona onun kafasından çıkan Sakarya zaferinin mimarından, “Mustafacık” mı olurmuş.
…
Yapılmak isteninin adına, ya cehalet, ya ihanet denir.
*MEGERSE;UZUN YILLARDIR?!İCLER ACISI İNSAN SEKİLLERİ CİZİLMİS!BU ESSİZ VATANDA..DA KİMSENİN HABERİ OLAMAMIS!
*BUNUNDA SEBEBİ;O aptal,sol+aydın?=düsünceyzi..diyenlerin,ELİNDEKİ,DEVLETimis megerse!görünen öyle?
*öyleyse?T.Erdogn,dogru yolda gibi?
Hani,denir ya!HİCBİRSEY GÖRÜNDÜGÜ gibi degildir..diye..
-GÖRÜNEN O KADAR COOK SEY VARKİ!
*ÜLKE BÜTÜNLÜGÜMÜZE DOKUNULMASINDA..TÜRK+MÜSLÜMAN MİLLET OLMUS,ÜLEDEKİ İNSANLARDAKİ BU AYIRMICILK NİCİN DOGDU?ACABA..bu gene sol-un isimiydi?Burada,gene o cook bilmis aynızı?!=DİYENLER geliyor akıla.
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen Türk istiklâlini Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.
Bu temel senin en kıymetli hazinendir.
İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.
Bir gün İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin!
Bu imkân ve şerâit çok nâmüsait bir mahiyette aaaahür edebilir.
İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş bütün tersanelerine girilmiş bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.
Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.
Millet fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı!
İşte bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
ATATÜRK,BU MİLLETİN GENÇLERİNE DOĞRU ANLATILAMADI.OKULLARIN ÖNÜNE SİYAHA BOYALI DEMİR KAFALAR KONULDU.ATANIN GERÇEK YÖNLERİ ANLATILMADI.BİLHASSA BİR KESİM TARAFINDAN KULLANILDI.DİĞER KESİM DE EL ALTINDAN ONA SİNSİ DÜŞMANLIK YAPTI.ATATÜRK ARADA KALDI.
BU GÜNKÜ OLUP BİTENLER BÖYLE BİR DURUM SONRASINA RASTLAR.kİMSE KUSURA BAKMASIN,HEPİMİZ SORUMLUYUZ.PEKİ NE YAPMALI?
DERHAL ATATÜRK,DOĞRU ANLATILMAYA BAŞLANMALIDIR.
SAYGILARIMLA.
YASAK OLAN ARŞİV DAİRELERİ AÇILSIN MILLET GERÇEKLERİ BİR GÖRSÜN BE KARDEŞİM MUSTAFAYI SEVMEK ZORUNDA DEĞİLİM TEKRAR EDİYORUM AÇSINLAR YASAK ARŞİV DAİRELERİNİ BU MİLLET GÖRSÜN KİMİN NE OLDUĞUNU!ÜLKEYİ SATIYORLAR KILIF HAZIR BEN ATATÜRKÇÜYÜM DEVLETİ YİYİP BİTİRİYORLAR KILIF HAZIR BEN ATATÜRKÇÜYÜM DARBE PİLANLIYORLAR KILIF HAZIR BEN ATATÜAKÇÜYÜM FAKİR FUKARA YETİM HAKKINI YİYORLAR BEN ATATÜRKÇÜYÜM İSLAM DÜŞMANLIĞI YAPIYORLAR HEMEN ATATÜRKÜN ARKASINA!SIĞINIYORLAR HER TÜRLÜ PİSLİĞİ YAPIP ATATÜRKÜN ARKASINA SIĞINIYORLAR YAV BENİ İŞTE BU ATATÜRKÇÜLER MUSTAFA DAN SOĞUTTU?!BİLMEM ANLATABİLİYORMUYUM.HA BU ARADA BEN KURANI İSLAMI ALLAHI PEYGAMBERİ SEVİYORUM HERKESE TAVSİYE ADERİM PİŞMAN OLMAZSINIZ.
Bu bilgilendirme alanına emek verenlerin, burada anlatılanları okuyanların, burada anlatılanlarla ilgili olarak yorum yazarak Türklüğe katkıda bulunmak isteyenlerin gönüllerine gönlümü bağladım. Son yıllarda çoklu ve kontrol edilmez bilgi kaynakları yüzünden büyük ölçüde bir bilgi kirliliği ve de disiplinsizliği oluştu. Bu durum çok tehlikelidir. Bir bilgisayar programına virüs yerleşir de onu çalışmaz hale getirirse milletimizin milli karakter özelliklerine, tarihsel duruşuna, siyasi, ekonomik, kültürel, duruş ve stratejilerine aykırı görüş ve düşünceleri öne çıkartacak, hoş gösterecek mesnetsiz ve belki de atr niyetli bilgilendirmeler milli efkarı işemez hale getirmektedir. Topluma öyle sorular yayıyorlar ki soruya nasıl cevap verirseniz verin sonuçta bölücülüğe hizmet edersiniz. Birkaç örnek:
-Sağcı mısın solcu mu ?
-Alevi misin sünni mi?
-Türklüğün mü ağır basar, müslümanlığın mı?
-AB’den yana mısın değil misin?
-Atatürkçü müsün değil misin? Laik misin, şeriatçi mi?
…
Büyük Türk milletinin her evladı, çok bilgili olmalı. Ulaştığı bilgi seviyesini asla yeterli görmemeli, başkalarının etkisine teslim olmamalı, başkalarını kendi etki alanına almalı.Öncelikle kendi milli tarihini bilmeli, sonra dünyanın nasıl yönetildiğini ve sömürgeleştirildiğini, globalleşme adı altında yapılan uygulamaların kimlerin milli menfaatleri doğrultusunda yapıldığını bilmeli.Böylece Türk genci, önüne sürülen her bilgiyi iyi tanır, tahlil eder; kendisi ve milleti için o bilginin bir zehir veya çökertici virüs olup olmadığını tanır ve ona göre davranır. Bugun Türkiye Cumhuriyetine düşman olanların Atatük’e saldırmakla işe başladıkları bilinmektedir, bunu kabul etmemek mümkün değildir. Büyük Türk milletinin bütün varlıkları çok önemlidir. Tarihi büyükleri daha çok önemlidir. Gençlerimizin sağlıklı donanımı, fikir birliği, milletin büyük idealleriyle ideallenmiş olması hepsinden önemlidir. Türkçe konuşan, Türkçe okuyan, Türkçe düşünen herkes, TÜRKlükte birleşmek,Türk devletlerine, Türk vatanlarına, Türk bayraklarına sahip çıkmak zorundadır.Varlığımız Türk varlığına armağan olsun. Okuyuculara sevgilerle.
ama hocam bu daha öce can dündarın köşesindede yazıldı bu konu… benim bilgim dahiliğnde atatürkün böyle bir düşüncesinin olduğudur.. artı böyle bir düşünce benim nazarım da ataürkü dahada büyütür
ortadogugazetesi.net/makale.php?yid=&makale=T%DCRK+OLMAK+VE+AZINLIK+IRK%C7ILI%D0I+FA%DE%DDZM%DD&id=3878
TÜRK OLMAK VE AZINLIK IRKÇILIĞI FAŞİZMİ
Siz hiç Amerikan Yahudi’si, Alman’ı, Fransız,’ı vs. gördünüz mü? Ben gördüm. Eğer kendileri söylemeseydi, Allah bilir hiçbir zaman onların Yahudi, Alman, Fransız olduğunu anlayamazdım.
Konuşmalarıyla, kültürleriyle, davranışlarıyla tam bir Amerikalı. Mesela onlardan birine sorsam ne diyecek, Yahudi miyim, Alman mıyım, Fransız mıyım yoksa Amerikalı mı?
Tecrübe ettiğim için biliyorum, önce Amerikalıyım diyorlar, sonra ilave ediyor, -ki çoğu zaman ona da gerek duymuyorlar- Yahudi, Alman, Fransız asıllıyım.
Bunu sadece yukarıda örnek verdiklerim yapmaz, orada Anadolu’dan gitme hayli Ermeni ve Rum da vardır, çocukları, torunları elbet Amerika’da doğmuş, Amerika’nın uyruğuna girmişler, kısacası Amerikalılaşmışlar. Halbuki dinleri Yahudi veya dinleri Hıristiyan ama mezhepleri farklı, yani Ortodoks, dahası Gregoryan veya başka, anadilleri de farklı. Ama hepsi Amerikalı.
Amerikan toprağında yaşayan ama değişik dilleri, kendilerine özgü kültürleriyle belirli azınlıkları oluşturan kümelerin davranışları hep Amerikan’dır. Evet, Amerika’da o toprağın halkından olup, dili başka, dini başka, kültürü farklı, göreneği kendine göre, pek çok “etnik grup” vardır: Zenciler, Hispanikler, Çinliler, Japonlar, Vietnamlılar, Araplar, Kızılderililer vs.
Benzer durumlar Fransa’da da vardır. Nüfusu 10 milyonu geçen Brötanlar başta olmak üzere, Basklar, Korsikalılar, Alzaslılar. Ha keza İngiltere. Orada da İskoçlar, Galler, İrlandalılar ve diğerleri vardır. Kiminin dili farklı, kimisinin dini-mezhebi farklıdır. Sorduğunuz zaman Britanyalıyım derler. Gerçekte bu tespit, çağdaş milletlerde bizdeki bir takım salakların “tartıştığı” “HALKLAR” meselesinin hangi düzeyde çözüldüğünü, etnik ayrımcılık hastalığının beş para etmediğini pek güzel göstermektedir.
İnsan gruplarını ırki/etnik kökenlerine göre ayırmaz da, tarihi kader birliğine, beraberliğine göre birlikte düşünürsen, çağdaş millet anlayışı ortaya çıkar. Bunda da esas, yurttaşların kendini içinde yaşadığı milletten hissetmesidir. Böyle hissetti mi, bu asıldandır, fark etmez.
Gazi Atatürk TBMM’deki milletvekillerine seslenirken, onun için buradaki öğeler yalnız Türk değildir, Kürt değildir, o değildir, şu değildir. Onun için Türk milliyetçiliğini tanımlarken “Ne mutlu Türküm diyene” diyecektir. Türklüğü ferdin kendi hür seçimine bırakacaktır.
Amerika’ya Anadolu’dan şu veya bu sebepten göç etmiş Yahudi veya Ermenilerin ve hatta Rumların kendi soydaşları arasındaki adları Türk’tür. Neden? Besbelli ki asırlarca Türk kaderini paylaştıkları için.
Emperyalizm, Osmanlı Türkiye’sini dağıtmak için Ermeni’yi, Rum’u, Yahudi’yi doğduğu bu toprağa düşman etti. Onları köklerinden kopararak, bin beter kötü bir talihe mahkum etti.
10 Kasım 1938’de Mustafa Kemal’in ahirete intikaliyle birlikte “laiklik” siyasal laisizme dönüştürülerek İslam düşmanlığı yapılırken, öbür yandan Türk milliyetçiliği de “devlet ve tek parti milliyetçiliğine” hizmet için Rahmetli Atatürk üzerinden “heykel ve nutuk milliyetçiliğine” dönüştürülerek Türk milliyetçiliği kaba, yoz, içi boş hale getirilmek istenmiştir.
Hâlbuki Türk milliyetçiliği bir ırk meselesi değil, bir kültür, vatan ve aidiyet meselesidir.
Türk İstiklal Harbi’nde Intellegence Service’den Mim Mim Grubu’na gizli ve haber aktaranlardan biri Ermeni Pandikyan Efendi (Toprağın bol olsun) değil miydi?
Mustafa Kemal Paşa, Kuvayı Milliye’yi teşkilatlandırırken, hepimizin bildiği gibi yanına ilk koşanlar Kürt beyleri olmuştur. Şimdi Kürtçülük taslayanlar -AKP Diyarbakır milletvekili İhsan Arslan gibi- acaba o zaman Kürt beylerinin neden Atatürk’le beraber olduklarına dair en ufak bir kafa yormuşlukları var mıdır acaba?
Türk olmak ırki bir ayrıcalık veya üstünlük değil, aksine 1000 yıllık Anadolu mührünün adıdır. Bizi mozaik yapmaz, aksine tunç yapar. Bunun gibi Kürt asıllı olmak da ırksal bir ayrıcalık değildir. Bunu böyle almak ve koymak, “Ne mutlu Türküm diyene” sözünden kaşınmaya başlamak, düpedüz faşistliktir.
Anlaştık mı? Ey….!??
2-ortadogugazetesi.net/makale.php?yid=&makale=Vam%FDk+David+Volkan-Can+D%FCndar+Psikopolitik+Projesi+%DDle&id=2875
3-ortadogugazetesi.net/makale.php?yid=&makale=Ya%FEar+B%DCY%DCKANIT%26%2339%3Bl%FD+Bir+Can+D%FCndar+Manipulasyon+Belgeseli+%26%2334%3BMUSTAFA%26%2334%3B&id=2253
4-ortadogugazetesi.net/makale.php?yid=&makale=Yahudi+K%FCrtl%FCkten+Nak%FEibendi+-+Halidi+%DEeyhli%F0ine+Barzaniler&id=1094
Abdülhamid Atatürk ve hiç
VAHŞİ Batı sömürgeciliği 150 yıldan beri aynı silahla yönetenlerimizden almaya devam ettiği halde çözüm geliştiremedik. Halen de aynı tehdit karşısında çok kırılganız.
Silah iki tırtıl ağızlı bir bıçak! Bir ağzında iktisat dişleri var, öbür ağzı ise ‘insan hakları sömürüsü’ ile zehirli! Her durumda karşısındaki muhatabını suçluluk duygusu ile rehin alıyor.
– Efendim yönetenlerimiz kendilerini rehin aldırtmasın!
Nasıl direnecek ki?
Başlangıçta -Tanzimat öncesinde- ekonomiyi düzeltmek için değil, debdebe ve sefahat için kullanılan dış borçlara karşı ülke rehin verilmiş! Bu yüzdendir ki ilk el açışımız Batı basını tarafından ‘Müjde, Türkler borçlanmayı kabul etti’ başlıklarıyla kutlanmıştır!
Böylece bıçağın tırtıl yüzü boynumuza dayatılırken azınlıklar üzerinden de insan hakları sahteciliğiyle ülkenin tamamı boğazlandı.
O günden sonra bizi yönetenlerin neredeyse tamamı her uluslararası ilişkide masaya suçluluk duygusuyla oturur oldular.
Çift ağızlı bıçak yöntemini ilk keşfeden II. Abdülhamit oldu. Suçluluk duygusunu umursamadan düşmanı kendi yöntemleriyle zorlamaya çalıştı. Dünya siyasetinin öncü çilingirleri olarak altın çağını yaşayan gizli servisler gerçeğini yakalayan Padişah, önce İngilizler’in ayağına basmanın yollarını aradı. Gerçi sıkı biçimde kurumlaştıramadı ama ‘istihbarat’ denen fenni kullanmada hayli mesafe aldı. Belki bu becerisinde vehimli olmasının da payı vardı! Ancak, kökünü başka yerde aramayıp ülkenin tarihi ve geleceği ile özdeşleşebilen her insan böyle bir durumda ‘oh, iyi ki vehimli imiş’ der! Meşhur yetenekli ve becerikli fedailer örgütü ‘Teşkilat-ı Mahsusa’ Abdülhamid’le beliren çağdaş devlet bilincinin ürünüdür. İttihatçılar elinde yer yer iç çalkantılar üretecek biçimde kullanılmış olsa da, bu süreçte yeni zamanların ‘derin devlet’ ihtiyacı, yönetime talip kadrolarca kavranmıştı.
Esasen II. Abdülhamid bunun için ‘Kızıl Sultan’ ilan edilmiş ve kendi milletine dahi öyle öğretilmiştir. Batı’nın sessiz yargısı şudur:
– Gerileme döneminden sonra tam da Türk topraklarını parça parça yutacağımız sırada ‘suçluluk duygusu’ ile hareket etmeyen bir sultan çıkıyor, rehin olmayı reddediyor, tedbir geliştirmeye çalışıyor, bilinç tohumları ekiyor, eğitimi canlandırıyor, öyle mi? Olamaz! Derhal bu sultandan kurtulmamız gerekir! Hem de hatırasını bile milletinin beyninden ve kalbinden kazımamız şart!
Sonrası malum; içimizdeki gaflet, dalalet ve ihanet ehli ile bu işi becerirler!
Arkasından bir Mustafa Kemal zuhur eder ve ‘suçluluk duygusu’nu tanımıyor ama ömrü vefa etmez, İnönü ile Türkiye’ye pısırıklığı sistemleştirir.
Dün ‘Kızıl Sultan’ diyerek II. Abdülhamid’in temsil ettiği Batı sömürgeciliğine direnç bilincini kazımak isteyenler şimdi de aynı şeyi Mustafa Kemal için yapıyorlar. Dün bu işi yapanlara ‘Düvel-i Muazzama’ diyorduk, bugün ise AB ve NATO diyoruz.
Burada da iki ağızlı bıçak kullanılıyor. Bir ağız, tören Atatürkçüler’i sayesinde dini duyguları rencide ederek Mustafa Kemal ile millet arasındaki bağı zayıflatmaya çalışıyor. Öbür ağız ise ‘Kemalizm’e yüklenerek aslında tören Atatürkçülerinin kavrayıp özümseyemediği hakiki bağımsızlık ve kişilik damarını kurutmayı hedefliyorlar.
130 sene boyunca suçluluk duygusuyla hareket etmeyen sadece iki büyük devlet adamı gördük; onları da topluma birbirinin zıddı olarak dayattık! Devlet bilincinin iki zirvesini oluşturan II. Abdülhamid ve Mustafa Kemal Atatürk arasındaki birliği kavrayıncaya, her ikisini doğru anlayıp benimseyen iktidarlara kavuşuncaya kadar PKK türü maşalar kullanan güçlerden çekeceğimiz vardır. Ömer Lütfi Mete 01 Nisan 2006
http://skyturk.net/omer-lutfi-agabeyi-kaybettik/comment-page-1/#comment-966
CAN DÜNDAR’LARA RAĞMEN
“MUSTAFA” SONSUZA KADAR YAŞAYACAKTIR
http://www.kumkale.net/makale.asp?id=0034b
Pavlov’un köpeklerinden Can’ın koyunlarına
Can Dündar’ın belgeseli Atatürk’e ve Kurtuluş Savaşımıza karşı en adisinden bir Şeriatçı karalama örneği değil sadece, dahası da var; bu belgesel Atatürk’ün kişiliğine ve O’nun kişiliğinde var olmuş Türk milletine karşı girişilen en kapsamlı psikolojik saldırı örneği.
Bu nedenle belgeselin yarattığı asıl tahribatın da bu psikolojik cepheden geleceğini görmemiz gerekiyor.
Ama nasıl?
Can Dündar’ın siyasi referansının tümüyle Şeriatçılar olduğunu görmüştük.
Can’ın psikoloji referansı ise Vamık Volkan adlı bir psikiyatrist. TAMAMI
http://skyturkvngenc.wordpress.com/2008/11/24/pavlov%e2%80%99un-kopeklerinden-can%e2%80%99in-koyunlarina/
Sevgili dostum,bu gibi psikolojik cabalar,tuzaklar ancak ve ancak “kücük Türkes”`i AKP´li yapar :))))))) ama asla ve asla Atamizi Mustafacik yapamaaaaaaaaaz ! :)) Saygilarimla…
Makam hırsı şöhret hırsı para hırsı ile kişilik bozukluğu olan Tipler ajanlık işbirlikçilik için en uygun Tiplerdir Hele bir de birazda statü kazandırıldı mı salyalı tipleri 1bakarsınız ki siyasi lider din adamı hocaefendi şeyh görüntüsü ile saygınlık kazandırılmaya çalışır..
Biat ettirici psikolojik yöntemler de uygulanınca alın size Siyasi Ya da Din önderi..
Dün böyleydi Bugün de böyle NE Yazık ki! Müslümanlar Kurtuluş Simidi olarak nedense Lanse edilen Kişilik Bozukluğu olan Tiplere biat etme zaafiyetinde bulunabiliyor
İngilizler; Hz. Muhammed’in sav Anne ve Babasının Kabrini yok eden Peygamberimizin kabrini yıkmayı isteyecek kadar sapkın bir mezhep olan VAHAbi Mezhebinin (ki BU Yıkıma Atatürk ENGEL olmuştur) Arap yarımadasını ele geçirmesini sağlayarak; Arapların Osmanlıyı Arkadan vurmasının Temellerini atmıştır.VAHAbiliğin kurucusu olan Şeyh Muhammed bin AbdülVAHHAB’ın DEDEsi BURSALI 1Yahudi.Şeyh AbdülVAHHAB’ın DEDEsinin adı Süleyman değil ŞULMAN’dı 16.Yüzyılda Bursa’da yaşayan Yahudi 1Tüccar olan ŞULMAN
. . . .
İSLAM Dünyasnının Kurtuluşu Müslımanların Kendilerine ÖNDER diye seçtikleriNi iYi Gözden Geçirmelerine Bağlıdır..Tabi Psikolojik SORUNU olanlar bunun NE anlama geldiğini düşüneMEZ Bile. Çünkü Gözler Kör Kulaklar Sağır Kalpler Mühürlü ise yapacak 1şey YOKtur Günün Sözü: Rakibinin ne yaptığını ve ne yapacağını bilmezsen oyuna her zaman gelirsin.
TAMAMI Batının İslamı Ayrıştırma Projeleri
http://acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=8557
selam ve dua ile
ATATÜRKÜN GENÇLİĞE HİTABESİNİ YAZAN ATATÜRK DEĞİLDİR. İSMET PAŞADIR… GENÇLİĞE HİTABENİN SON MISRALARINDA ALLAHIN KANUNLARI OLAN ŞERİAT HÜKÜMLERİNE ATIFTA BULUNULMAKTADIR.. GERÇEK HİTABE ARIYORSANIZ NECİP FAZIL KISAKÜREKİN HİTABESİ YETER.. BU DEVLETİN KENDİ ÜRETTİĞİ BİRŞEY YOK.. TAKLİTÇİLİK POLİTİKALARIYLA MİLLETİN ÇIRKINI ÇIKARTTI.. BAYRAK GÖK OLSA NE AL OLSA NE.. ONU TEMSİL EDECEK ZİHNİYET ZİHNİYET OLMADIKTAN SONRA ONUN ONURUNA YAKIŞIR ŞEKİLDE DALGALANMADIKÇA BAYRAGIN ÖNEMİ YOKTUR.. BAYRAGI BAYRAK YAPAN MİLLETİN NAMUSU ŞEREFİDİR.. BATIYI TAKLİT ETMEK ŞEREF VVE HAYSİYETİ BİTİRİR.. ZATEN BİTTİK ZON VİRAJI DÖNÜYORUZ…
BAYRAĞI ÇIKARTIN GERİSİNİ ÇÖPE ATIN.TÜRKİYE BU BAYRAĞA YAKIŞMIYOR IRKÇI BİR ÜLKEYİZ…
Bir başka felaketi Osmanlı yönetimindeki Arabistan’da yaşadık Muhammet bin Abdülvehhab
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=12210