110) TÜRKİYE ÜZERİNDE OYNANAN ULUSLARARSI OYUN-3

Yayin Tarihi 2 Şubat, 2008 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

Türkiye üzerinde oynanan

uluslararası büyük oyun -3

  

 

Ruslar İngilizleri ülkesinden kovuyor
Bir çok yabancı devlet kendi ülkelerinde yurtdışından başka eğitim kuruluşlarının faaliyet göstermesine izin vermiyor. Türkiye’de ise hükümet yetkilileri, yabancı ülkelerin üniversite kurmalarına yardımcı oluyor
 

İngiliz eğitim kuruluşu British Council’in Rusya bürolarındaki faaliyetleri durduruldu. Rusya ayrıca, İngiliz Kültür Derneği’nin çalışanlarına yönelik vize kısıtlaması kararı aldı  

Yabancı devletlerin çoğu, hemen her alanda kendileri için tehlike oluşturabilecek dış kaynaklı yatırımlara ülkelerinde kolay kolay izin vermiyorlar. Genç nüfusu yoğun olan ülkemizde ise, gençleri bir yatırım aracı olarak gören uyanık yabancılar, yükseköğretim sektörüne de el attılar. Bir çok yabancı devlet, ülkelerinde yurtdışından faaliyet gösteren eğitim kuruluşlarının çalışmalarını durdururken, Türkiye’de YÖK ve hükümet yetkilileri yabancıların üniversitelerimize göz dikmelerine hiç ses çıkarmıyor.  

Çalışanlar sorgulandı
Geçen haftalarda İngiliz eğitim kuruluşu British Council’ın Rusya bürolarında faaliyetleri durdurulmuş, büro çalışanları ise sorgulanmıştı. İngiliz kültür kuruluşu British Council’ın, Rusya’nın St. Petersburg ve Yekaterinburg şehirlerindeki şubelerinin faaliyetlerini askıya aldığını açıklaması ardından Rusya, İngiliz Kültür Derneği’nin çalışanlarına yönelik vize kısıtlamaları uygulama kararı da almıştı. Rusya, İngiliz kültür heyetinin St. Petersburg ve Yekaterinburg şubelerinin yasa dışı çalıştığını belirterek, kurumdan faaliyetlerini bu yılbaşından itibaren durdurmasını istemiş, ayrıca iç istihbarat servisi FSB kurum çalışanlarını sorgulamıştı. Kuruluşun St. Petersburg’daki İngiliz müdürü de kısa süre gözaltına alınmıştı.  


En etkili yöntem beyin işgali
Alpaslan Işıklı: Yabancı üniversiteler ile tüm bilim dallarında sömürgeleşmeye hazır insan tipi yetiştirmeye ortam hazırlanacak 

Prof. Dr. Işıklı, üniversiteler “Eğitim, ticari faaliyet alanına indirgenerek öğrenci müşteri konumuna sokulmak isteniyor” dedi.  

Türkiye üniversiteleri üzerindeki en büyük tehlikenin iki başlı olduğunu ve bu tehlikelerin birbirini bütünlediğini söyleyen Tüm Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMOD) Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, “Tehlikelerden birincisi gayri millileştirme yani ulusalcı bir eğitim politikasından uzaklaştırmadır. İkincisi de piyasalara endeksleme, ticari faaliyet alanına indirgeyerek öğrenciyi müşteri konumuna sokmaktır. Yabancı üniversitelerin ülkemizde üniversite kurma girişimleri bu iki sakıncayı taşıyan niteliktedir. Ulusalcılık dünyaya kapanmak, uluslararası sermayeye teslim olmak değil, dünyaya açılmaktır. İşgal yöntemlerinin en etkilisi ise kafaların işgal edilmesidir. Bunu sağlamanın yollarından biri, uluslararası sermayenin öncelikle üniversite eğitimine egemen olmasıdır” dedi. Bu tehlikenin beyin işgali sürecine geri dönülmez bir katkı getireceğini ifade eden Prof. Dr. Işıklı, “Bu amaca ulaşıldığında, Kurtuluş savaşını Anadolu’nun Türkler tarafından yeni işgali olarak gören ve bu şekilde öğreten hocalar, artık bazı üniversitelerde değil, tüm üniversite yaşamında egemen olan konuma erişeceklerdir. Bu tehlike yalnızca tarih, ekonomi gibi alanlar için söz konusu değildir. Teknik, fen gibi alanlar ve tüm bilim dalları açısından böylesine bir sömürgeleşmeye hazır insan tipi yetiştirmeye ortam hazırlanmış olacaktır ” diye konuştu.  

Küresel egemenler
Işıklı sözlerine şöyle devam etti: “Dünyaya egemen olan güçler, teknik, tıp, fen gibi alanlardaki ulaştıkları birikimi yaygınlaştırmamaya büyük bir önem göstermekte ve bu konulardaki üstünlüklerini kıskançlıkla korumaktadırlar. Bunun yanı sıra başka ülkelerde bağımsız bir bilgi birikimi oluşumunu baltalamak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Üniversitelere yönelik tahribat, Teletaş gibi kurumları ortadan kaldırma yönündeki girişimlerle bütünleşmiş olarak sürdürülmüş ve sürdürülmektedir. Bu gelişim bu sürece yeni bir ivme kazandıracaktır. Bir taraftan da yetişmiş yetenekli insan gücünün Türkiye’nin değil, küresel egemenlerin hizmetine kaydırılması yolları oluşturulacaktır. Öbür taraftan sömürgeleşmeye hazır beyinlerin yetiştirilmesine aracı olunacaktır. Tekrar ediyorum; Ulusalcılık, eşitlik ve dayanışma temelinde uluslararası işbirliğine karşı olmak demek değil, küresel güçlerin sömürgesine karşı olmak yani anti emperyalist olmak demektir.”     

İşbirlikçilerini yetiştirmek istiyorlar
Yabancılar tarafından ülkemizde kurulacak üniversite ve yüksekokulların Türk   yüksek öğretimi için kara bir leke olacağını belirten İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, “Osmanlı İmparatorluğu’nun batılılaşma  dönemi içersinde Kapitülasyonlara ek olarak sözde azınlıkların eğitimini hızlandırabilmek ve kolaylaştırabilmek için Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, Avusturya ve Amerika tarafından özel ortaokul ve lise açılarak, gerçekte misyonerlik faaliyetleri başlatılmıştır. Bu okulların birçoğu Lozan antlaşmasında yer alarak, durumlarını bugüne kadar korumuştur. Avrupa Birliği yolculuğunun boş hayal olduğunu bilen bu ülkelerin yöneticileri, şimdiden üniversitelerini ülkemizde kurarak işbirlikçilerini hızla yetiştirmek istemektedir. Bu yöneticiler gerekçe olarak, belki de ilerde kendi öğrencilerinin de bu üniversitelere gelebileceğini belirtebilirler. Bütün söyledikleri yalandır, çünkü şu an Galatasaray Üniversitesi’nde Fransız öğrenci yoktur” dedi.  

Yasada yeri yok
Prof. Dr. Alemdaroğlu, “Yabancı ülkelerin ülkemizde üniversite açmalarını bağımsızlığımıza karşı bir durum olarak görüyorum. Yabancılar ülkemizde üniversite açarlarsa ulusal eğitim sisteminden, hatta ”Eğitim Birliği“ yasasından söz etmek asla mümkün olmayacaktır. Ulusal bilinç kaybolur,  Türk ruhu kaybolabilir ve birçok işbirlikçi ortaya çıkarak yeni manda ve himayeciler türer. Yabancı ülkelerin ülkemizde üniversite açmaları Türk yükseköğretiminin gelişimini, gençlerimizi ve öğrencilerimizi olumsuz yönde etkiler ” diye konuştu.

Sosyal devlet yapısına uymaz
Emperyalist güçlerin yeni adıyla küresel güçlerin eğitim alanında da egemen olmaları için, öncelikle eğitim piyasasına girmeleri gerektiğini söyleyen Kocaeli Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Atıf Ural, “Böylece Ulus Devlet yapısını yıkmaları, Milli Eğitimi ortadan kaldırmaları çok kolaylaşacaktır. Öncelikle halkının haklarını ve gereklerini yerine getiren sosyal devlet yapısı bozulacak, onun yerine yalnızca paranın söz konusu olduğu liberal, anti ulusal düzen gelecektir. Yükseköğretim paralı olunca; var olan üniversitelerin belki de bazıları özelleştirilerek satılacaktır, yeni kurulmakta olanlarını yabancıların kurmasına izin verilecektir. Bazı yabancı üniversitelerin ülkemizde şube açmalarının önü açılacak belki de misyonerci bir yapıya gidilecektir ” dedi. YÖK Başkanı’nın yükseköğretimin paralı olması yönündeki açıklamalarına da değinen Ural,  “Vakıf üniversitelerinde istenen para öğrenci başına 10-20 miyar TL’dir. Paralı yapılması istenen devlet üniversitelerinde bu miktarı aileler nasıl ödeyeceklerdir?” diye konuştu.  

Eğitim zaten paralı
Ural, sözlerine şöyle devam etti: “Hükümet -YÖK Başkanı söylemine göre, yüksek öğretimi, herhalde daha sonra orta ve ilköğretimi de paralı yapmayı düşüneceğine, öncelikle gerçek vergi reformu yapıp, vergi kaçıranları bulsa,  daha iyi olmaz mı? Bütün bunların bu düzende gerçekleşmesi imkânsızdır, çünkü kudretli bugün için ellerinde tutanlar, uluslararası büyük oyunun, büyük çetenin birer piyonu değil midirler? Bu sorunların çözümü ancak, yeniden Atatürk’e dönmek, bilimi rehber edinmek ve kendi gücüne inanmakla gerçekleşebilir.”
Kendi üniversitelerimizi güçlendirelim
Yükseköğretim sistemi ile ilgili tüm bilgilerin, sorunların ve çözüm önerilerinin   bir grup akademisyen tarafından YÖK adına hazırlanan “Türkiye’nin Yükseköğretim Stratejisi” raporunda tüm ayrıntılarıyla ortaya konduğunu belirten İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nden Öğretim Üyesi Prof. Dr.  Kadir Erdin, “Bu raporda yabancı üniversitelerin açılmasıyla ilgili bir kayıt yoktur ancak üniversitelerimizin durumu ve dünya ölçeğinde yükseköğretimde yaşananlar incelenmiş ve çözüm önerileri dile getirilmiştir” dedi. Yükseköğretim kurumlarında kontenjan sınırı olduğunu belirten Erdin, “Ülkemizde bu tıkanıklığın aşılması, yurtdışı üniversiteleri ile çözülmeye çalışılıyor.  

Çift diploma
Bu tercihin önü vakıf üniversiteleri ile kesilmek istenmiş ve bazıları sistem içinde yerlerini almışlardır. Yine kontenjan tıkanıklığının aşılması ve iki diploma beklentisiyle yabancı üniversitelerle ortak programlar, ülkemizdeki bazı üniversitelerin çift diploma esasına dayalı ortaklık programı hayata geçirilmişse de, önemli sorunlar yaşanmıştır. Hatta bazı üniversiteler programları iptal etmişlerdir. Bütün bunların üstüne birde yabancı üniversite açılışı sorunu oturursa, yükseköğretimin ana sorunlarının çözümü ertelenmiş olacaktır” diye konuştu. SEVİLAY YÜKSEL

Paylaş:

Yorumlar

“110) TÜRKİYE ÜZERİNDE OYNANAN ULUSLARARSI OYUN-3” yazisina 1 Yorum yapilmis

  1. hasan akgün yorum tarihi 3 Şubat, 2008 17:00

    sayın yılmaz karahan

    yaptığımız çalışmalar sebebiyle
    bir süreden beri iş yerindeki internet bağlantım idarece kesilmiştir. bilgilerinize arz ve rica ederim.

    yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz çünkü bu yol kutludur gider tanrı dağına

Yorum yap