14) DOĞRU NEDİR ?

Yayin Tarihi 13 Kasım, 2007 
Kategori SİYASİ

 

DOĞRU  NEDİR?

“Hakikati Konuşmaktan Korkmayınız.”

M. K. ATATÜRK (1926)

ziyaretcidefteri.gif

 

Milli Şairimiz Mehmet Emin Yurdakul’un ; 

“Ben bir Türküm Dinim, Cinsim Uludur Sinem, Özüm Ateş ile Doludur.” dediği gibi Türküm… Anayasamızın 66. maddesinde belirtildiği gibi de Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşıyım…

Atatürk’ün;  “Mevzu Bahis Vatan ise Gerisi Teferruattır.”  açıklamasına uyacak kadar da Vatanım ve Milletim için Fedakarım…

Aynı zamanda, Anayasamızın 24. maddesinde belirtildiği gibi de dini duyguları istismar etmeden fikirlerini açıklamaya çalışan bir Müslüman olup Anayasamızın 2. maddesindeki temel prensipleri benimseyen ve savunan Atatürk ilke ve inkılaplarından taviz vermeyen milliyetçiyim…

Bu “Ben” , Yunus’un dediği; “Bir Ben var Bende, Benden İçeri” gibi, bir Ben’dir…

Ben: Ahmet’tir, Mehmet’tir, Yılmaz’dır, Ayşe’dir, Fatma’dır, Zehra’dır, doğuludur, batılıdır, kuzeylidir, güneylidir, milyonlarca vatan evladıdır… Ben’ler tek Yürek… Ben’ler Biz… Biz’ler Hepimiz…Hepimiz Türk Milletiyiz.. Aynı samimiyet ve hassasiyet içindeyiz…

Artık sosyal ve siyasi hayatımızda Doğrunun ne olduğu hususunda Toplum olarak septik olduk… Çünkü, Ülkemizin yöneticileri icraatları ve söylemleri ile güven verememektedir. İç politikadan dış politikaya, sosyal tedbirlerden ekonomik tedbirlere kadar, her alanda bir kargaşa ve sonucu anlaşılamayacak işler oluyor…

Seçimlerden sonra, sayın Başbakanın ilginç bir demeci var! “Silahlarınızı bırakın, Dağdan İnin, Meclise gelin !”

Tamam işte, bu demecin gereğini zaten DTP’li Fatma Kurtulan yapmış! Silahını bırakmış… Dağdan Van’a gelmiş… Van’dan da bağımsız milletvekili olarak TBMM’ne gelmiş! Ne güzel Demokratikleşiyoruz!  Milletvekili bayan, Başbakanın bu demecine uygun tarzda hazırlıklı olmuş. Tebrikler…             

Eğer bu milletvekili’nin yasal ve ahlaken seçilmesinde bir sakınca var ise; Neden YSK, Fatma Kurtulan’ın müracaatını kabul etti?

Eğer YSK, bu milletvekili hakkında seçilmesinde herhangi bir kayda rastlamadıysa, durum daha vahim oluyor… İstihbaratta aksaklık var demektir… Ama tüm bu bilgiler varda, özellikle seçtirilip ve ilerde bunu gündem oluşturmak için kullanmak amacı taşıyorsa!!! İktidarın muhalefet, muhalefetin iktidar partisi gibi davranmasında da bir bilmece var gibi… Hükümet sürekli her şeyden şikayetçi, muhalefet partileri de iktidara destek olabilmek için yarış içerisinde…

Türkiye’nin hamiliğinde Kuzey Irak Kürt Devleti’ni oluşturmak ve sosyalleştirmek projesinde sayın Baykal’ın açıklamaları ibret vericidir. Sayın Baykal, sanki bu projede Hükümetin yapacağı girişimlerin şimdiden önünü açmak ve tartışma ortamını yok etmek için Malkoçoğlu gibi Akıncı Beyliği yapmıştır… Hayırlı olsun!

Yüreklerimize ve ocaklarımıza ateş düşüren terör ise, ilginç bir grafik çizmektedir. Sayın Genel Kurmay Başkanımızın nisan ayında yaptığı açıklamaları müteakip cumhurbaşkanlığı seçimindeki belirsizlik, 11. Cumhurbaşkanı’nı seçmek için alınan referandum ve 22 Temmuz’da yapılacak olan genel seçim kararları…

Bu kararların alınmasından sonra sanki terör şiddetini azalttı. Seçim çalışmalarında belki de tüm partiler terörün olduğu yerler olarak gösterilen illerde ve ilçelerde propaganda yapmışlardır…

Sayın Başbakanımız seçim çalışmalarında “Az zamanda, Çok işler Yaptık” der gibi, gezmediği il bırakmayarak belki de Dünya rekoru kırmıştır… Seçim bitti. Terör, tekrar hızını yükseltti ve şiddetini arttırdı…

Hiçbir açıklaması ve tartışması olmadan, referandumun ne getirdiği hususunda halkımızı bilinçlendirmeden particilik anlayışı ile oylanan Referandum günü ise ne oldu? Hakkari’de 13 Askerimizin şehit, 8 Askerimizin tutsak edilmesi olayı!

Buyurun, Referandum günü sandığa mı gidersin? Yoksa yas mı tutarsın? Veya o gün olması gereken referandumu mu tartışırsın?      

Bu zamanlamayı teröristler mi yapıyor? Kesinlikle hayır! Terörü ve teröristi kim finanse ediyor ve amaçları için kullanıyorsa O dur. 

O kim? Bana göre, ABD ve İsrail’dir.

Uzun zamandan beri, hep gündemimizde terör var. Halk bununla meşgul iken; Acaba, sayın 10. Cumhurbaşkanımız döneminde veto edilen kamuoyunda tepki çekebilecek yasalar ve kararnameler uygulamaya mı geçirtiliyor?

Bu sadece bir varsayım. “Septik” olduk dedik ya… Yalnız kesin olarak müşahede ettiğim bir sosyal gelişme var. Artık halkımız bireysel bazda kimseye güvenmiyor… Partilere güvenmiyor… Ferdiyetçilik her alanda kendini hissettirmeye başlamıştır. Zaten küresel güçlerin istediği vatandaş tiplemesi de, tüketici zihniyetini teşvik eden “müşteri” idi… Maalesef her geçen gün, millilik kavramından uzaklaşarak daha fazla müşteri olmaya gidiyoruz… Artık şahsi menfaatlerimizin dışındaki tüm gelişmelere “Bana ne – Sana ne” diyebiliyoruz…

Ey Büyük Atatürk,

“Bir gün, İstiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin.”

Diye “Ben” lere tavsiyede bulunmuş ve emretmişsin! Zaten varlığımızın nedeni “Fikri Hür, Vicdanı Hür, Türk Olarak Yaşamaktır.” Böylesi tehlikeli günlerin geleceğini görmek ancak Atatürk olmakla mümkündür. Fakat Seni hala anlamıyorlar, anlayanlarda anlatmıyor…

Yeni Nesil sizin eseriniz olacak” diye tembihatta bulunduğunuz, öğretmenleri özelleştirdiler. Paragöz yaptırdılar. Cemaatçi yaptılar. Gençlik Türkçe konuşamıyor, tarihini ve maneviyatını bilmiyor. Senin en fazla önem verdiğin Milli Eğitimi bozdular…

İngiliz casusu Lawrence’in Türk düşmanı yetiştirmeleri, Ülkemizde Kral! Biz her türlü Kiliseyi onarır, binlerce yıl önceki medeniyetlere ait olan toprak altından çıkan bir mermeri bile “SİT” alanı diye korur ve buralardan vatandaşlarımızı kovar iken; Ecdadım Mekke’nin korunması için 300 yıl önce yaptığı “ECYAD” kalesini 2002 yılında yıkan Kral’a, Sen’in Köşkünde Devletimizin Şeref Madalyası verildi! Ne de olsa Türklüğe ve Türk Devletine küfredenlere ödül verilmesi Batı’da bir gelenek haline gelmiştir. Eh bizde Batılılaşmak için gayret gösterdiğimize göre, uyum yasaları çerçevesinde adapte olmaya çalışıyoruz! Zaten 301. maddede imajımızı zedeliyordu!   

Bu Ülkede; Türk Halkı bilinçlenmediği sürece, Ben’ler elimizde fener ile gün ışığında DOĞRU ları aramaya daha çok devam ederiz…

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!

NE MUTLU TÜRK OLARAK YAŞAYANA!

YILMAZ KARAHAN

Paylaş:

Yorumlar

“14) DOĞRU NEDİR ?” yazisina 2 Yorum yapilmis

  1. haymatloslu yorum tarihi 13 Kasım, 2007 20:33

    Doğru; aklın yolu birliktir, doğru;ak”a ak, karaya kara demektir, DOĞRU; YANLIŞ OLMAYANDIR,
    aynı yaşamın, ölümü haketmek olduğu gibi.

  2. haymatloslu yorum tarihi 13 Kasım, 2007 20:35

    Burada soylenecek birde ata sozu vardır halk deyimi desek daha iyi; ARAYANA DEĞİL ARATANA BAKMAK LAZIM!!!

Yorum yap