204) PETROL ZENGİNİ ARAP ÜLKELERİNDE, ARAP HALKI SEFALET İÇİNDE
Yayin Tarihi 9 Ocak, 2010
Kategori SOSYAL
Petrol zengini Araplar sefilleşiyor
Dünyadaki doğal kaynakların yüzde 45’ine, ham petrol rezervlerinin ise yüzde 58’ine ve doğalgaz rezervlerinin yüzde 30’una sahip Arap ülkelerinde gelir dağılımındaki uçurum devasa boyutlara ulaştı.
Dar bir seçkinler zümresinin lüks ve şatafat içinde yaşadığı Arap toplumlarında gelir dağılımı bozukluğu nedeniyle geniş bir halk kesimi sefalet içinde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.
Çok dar bir çevrenin genellikle de “seçkin ailelerin” yıllardır petro dolarlarla elde ettikleri servetler batılı bankalara ve şirketlere aktarılırken, doğal yer altı zenginliğinin nimetlerinden faydalanamayan Arap halkları yıllardır sessiz bir şekilde yoksullukla mücadele ediyor.
Araplar yoksulluk sınırında yaşıyor
Arap toplumlarındaki gelir dağılımı bozukluğunu ortaya koyması açısından Arap Birliği ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) ortak olarak hazırladıkları rapor önemli. Bu rapor kamuoyunda, petrol zengini Araplardaki çarpıcı gelir uçurumlarını! bir kez daha gündeme getirdi.
Genellikle devlet yönetimlerinde (kukla) diktatörlerin ve ailelerin hâkim olduğu, baskıcı ve sansürcü yönetim altındaki Arap halklarının bu rapordan haberi bile olmayabilir. Arap toplumunun zaten bu rapordaki verilere de çok fazla ihtiyacı olduğu söylenemez. Çünkü onlar bu raporda yazan çarpık gelir dağılımını yıllardır zaten yaşayarak tam gerçekliği ile biliyorlar…
Biz yeniden Arap Birliği ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın birlikte hazırladığı raporun satır aralarındaki çarpıcı gerçeklere dönelim…
Söz konusu rapora göre; “Yakındoğu ve Orta Doğu’daki 18 Arap ülkesinde yaşayan 140 milyon kişi “yoksulluk sınırında” yaşıyor. Yemen’de nüfusun yüzde 58’i, Suriye ve Lübnan’da ise nüfusun yüzde 30’u yoksulluk sınırında yaşarken, Arap nüfusunun yüzde 19’u da günlük “2 doların altında” bir gelirle yaşamını sürdürmeye çalışıyor” denilen raporda “son 20 yılda ise bölgenin yoksulluk düzeyinde azalma olmadığına” dikkat çekiliyor.
Açlık ve fakirlik adına bütün gözlerin Afrika’ya kaydığı bir ortamda petrol zengini Arap ülkelerinde yaşanan yoksulluk dikkatlerden kaçıyor.
Zenginlik içinde yaşanan fakirlik
Birleşik Arap Ekonomik Raporu’na göre ise; yıl bazında bir karşılaştırma yaptığımızda, Arap ülkelerinin grup olarak gayri safi milli hâsılası yıllık bazda yüzde 26 artmış gözüküyor. Gayri safi milli hâsıla 2007’de bin 505 milyar dolar iken, 2008’de bu rakam bin 899 milyar dolara ulaşmış!
Gerçeği yansıtmayan milli gelir hesaplamaları dünyanın birçok ülkesinde, özelliklede gelir dağılımı uçurumu yaşayan geri kalmış ülkelerde karşımıza çıkmakta. Bir yıllık süreçte Arap ülkelerinin gayri safi milli hâsılasının yıllık bazda yüzde 26 artış göstermesi aslında sermayeye ve yönetime egemen seçkin zümrenin ne kadar büyüdüğünü ve geniş halk kitlelerinin de gelirlerinin düştüğünü gösteriyor.
Çünkü toplam ülke gelirlerinin nüfusa bölünmesi ile elde edilen kişi başına düşen gelir sosyolojik anlamda hiçbir gerçekliği ifade etmiyor. Eğer bir anlam ifade etseydi petrol ihracatçısı zengin! Arap ülkelerinde hesaplanan kişi başına düşen 20 bin dolarlık gelirin yanında, günlük 2 doların altında bir gelirle yaşamını sürdürmeye çalışan yüzde 19’luk bir kesimin olmaması gerekirdi…
Fakirliğin nedeni: basiretsiz yöneticiler
Bir taraftan zengin petrol rezervleri ve lüks içinde yaşayan elitler, diğer taraftan günlük 2 doların altında yaşamlarını sürdürmeye çalışan geniş halk kitleleri… Bölgede yaşanan bu adaletsiz gelir dağılımı bir paradokssal soruyu sormamızı gerektiriyor. Bu kadar zenginliğe rağmen neden bu adaletsizlik yaşanıyor?
Bizce, yukarıdaki raporlarda sayılarla ifade edilen bu yoksulluğun ve işsizliğin ana nedeni; yıllardır belli zümrelerin sermayede ve yönetimdeki tekelleri ve adaletsiz uygulamalarıdır. Bu uygulamaların sonucunda da, sosyal yapı bozularak gelir uçurumları meydana gelmiştir.
Söz konusu seçkinler sınıfının yıllardır petrol gelirlerini “batılı şirketlerle üleşmesi” ve bölgede sanayinin ve üretimin gelişmesi adına hiçbir eylem yapmaması işsizliği ve gelir uçurumunu doğurmuştur. Batılı firmalara OPEC krizinin ardından, 70’lerin ortalarından itibaren verilen devasa alt yapı müteahhitlik işlerinin istihdam ve gelir artırıcı bir fonksiyonu olmadığı artık herkes tarafından kabul edilmektedir. Bu genel kabule rağmen Arap yöneticiler kalkınmaya bir faydası olmayan bu işlemlerden vazgeçmiyorlar.
Faydasız altyapı yatırımları
Petrol fiyatlarının 2008 yılında 147 dolarlarla zirve yapmasının ardından gelirleri artan bölge ülkeleri, yeniden alt yapı uygulamalarına ağırlık vermiştir. Bu dönemde batılı müteahhitlik firmalarının bölgeden aldığı milyarlarca dolarlık alt yapı ihaleleri dikkat çekici boyutlardadır.
Özellikle petrol fiyatlarına yüksek hedefler koyan batılı yatırım bankalarının telkinleri sonucunda Arap yöneticiler hesaplarını yüksek petrol fiyatlarına göre yaparak yanılmışlardır. Çünkü petrol fiyatları altyapı yatırımlarının hız kazandığı dönemdeki 120-145 dolar seviyelerinden 2008 sonlarında 38 dolara kadar gerilemiştir. Ve şu anda da petrol fiyatlarında yaşanan 80 dolarlık bir fiyatın yeniden 2008 ortalarına dönmesi beklenmemektedir…
Aslında yabancı işçi istihdamı sağlayan ve bölge ülkelerine ciddi bir katma değeri olmayan bu yatırımlar yöneticilerin varlığının bir teminatı da sayılabilir. Seçkin zümrelerin toplumdaki statüsünü koruması için batıdan aldığı destek karşılığında yapılan bu gereksiz yatırımlar yıllarca devam etti ve ediyor…
Kalkınmaya faydası olmayan ve sosyal piramidi düzeltmeye yaramayan yatırımların yanında, yıllardır petrolden elde edilen büyük paralar başta ABD olmak üzere batılı bankalara ve şirketlere aktarılmıştır.
Mevcut sistemin devamı halinde, bir 20 yıl daha geçse bile bölgede yaşanan gelir uçurumu ve adaletsizlik telafi edilemez. Ve en önemlisi belki de işsizlerin yarısını genç nüfusun oluşturması, ileride yaşanacak daha büyük sosyal problemlerin bir habercisi olarak algılanabilir
Fevzi Öztürk / Dünya Bülteni
Yorumlar
“204) PETROL ZENGİNİ ARAP ÜLKELERİNDE, ARAP HALKI SEFALET İÇİNDE” yazisina 2 Yorum yapilmis
Yorum yap
hayırlı geceler.artık abd den sonra israilde imparatorluğa soyunmakta istedikleride buydu yavaşça ve sinsice yer altı kaynaklarına yaklaşıyorlar evt biraz önce bir video izledim deccal.işte deccallar meydandalar türkiyeyide sarmış durumdalar araplar petrollerini yakın zamanda kaybetme dönemindeler özellikle dış ülkelerden abd ve israille dostluk kurmaları yabancı yatırımları beraberinde getirmesi arap milletini yoksulluğa itmiştir çünki yatırımcılar kendi topraklarında kendi zenginliklerini kendilerine satmaya başlamıştır.hayırlı geceler dileğimle ALLAHA emanet olun.
*AMAN NE GÜZEL:)
*BÖYLELİKLE İNGLİZLERLE SUUDİLER ELELE VERİP:(
GAGAMIZA TÜKÜREMİYECEKLER DEMEKTİR:)
TABİİ,PEK COK ÜLKENİN BİZE KARSI ENTRİKALARI RAFA KALDIRILIR.
NASIL AMA?HEMEN NE HAYALLERE DALIYORUM!