120) OBAMA’YA “KÜRT” TAVSİYESİ!

Yayin Tarihi 10 Haziran, 2009 
Kategori SİYASİ

Obama’ya ‘Kürt’ tavsiyesi:

Türkiye ile ticareti yüreklendir

image00121.jpg

Brookings Enstitütüsü, Obama’nın Kürdistan için yapması gerekenleri, bir raporla kamuoyuna da duyurdu.

Çarşamba, 10 Haziran 2009 14:51

Brookings Enstitütüsü Sabanci Center for Middle East Policy, 2 Haziran’da Özerk Kürt Yönetim Bölgesinde İstikrar Gerçek mi Serap mı? başlıklı bir rapor yayınlandı. Hazırlık ve yayınlanma safhalarında yaptığı yardımlardan dolayı İsrail yanlısı bir isim olarak tanınan Martin Indyk’e teşekkür edilen rapora göre Özerk Kürt Yönetim Bölgesi tam bir başarı hikayesi.

Lydia Khalil imzalı rapora göre, Özerk Kürt Yönetiminin Irak’ta istikrarlı bir merkez olmasının önünde üç kilit mesele var:

1- Petrol arama sözleşmeleri, Kerkük’ün nihâi statüsü ve merkezi devleti güçlendirmeyi hedefleyen reformlar üzerinde Arap-Kürt ihtilafının artması.

2- Kürt nüfusu, liderlerine karşı öfkelendiren idâri problemler

3- 2007 yılı sonlarında PKK saldırılarına yönelik Türkiye’nin Kuzey Irak’ta yaptığı askeri harekâtın mirâsı.

Obama yönetimine verilen tavsiyeler şunlar:

Özerk Kürt Yönetim Bölgesinde iç reformları teşvik et: Irak’ın geri kalanı siyasi katılıma doğru yol alırken, Kuzey Irak’ın Barzânistan veya Talabânistan’a dönmesi anlaşılmaz bir durum olur. Özerk Kürt Yönetimi’nin bir başarı olarak görülmesi ancak ve ancak gerçek bir demokrasi olmasıyla yahut o süreçte ilerlemesiyle mümkündür. Amerikalı yetkililer Kürt liderlerle görüşmeler yaparken daha fazla siyasi ve sivil özgürlük ihtiyacını müzakere etmeliler.

Önemli takaslara zorla: Kürt liderler nazarında önemli ve çözülmemiş iki mesele var ve bunların çözümü Irak’ın istikrara kavuşmasına paralel olarak ilerleyebilecektir. Petrol yasası, petrol arama sözleşmelerinin statüsü ve Kerkük’ün nihâi statüsü. Kürt liderler nazarında özerkliğin ve kalkınmanın anahtarları bunlar ve sonuç olarak maksimalist bir hesap yapıyorlar. Fakat Kürtler bu iki konuda bastırırken ve ulusal siyasi ilerleme sürecini ağırdan alırken, ABD ve uluslararası câmia izlemekle iktifa ettiler. Önemli takaslar yapmaları için Kürtlere yeterince baskı yapılmadı. Kürtler her defasında Irak yönetimini boykot etmekle tehdit ediyorlar. Gerçekte ise Irak yönetiminden ayrılmada hiçbir çıkarları yok. Tam tersi, katılımları, manivela kudreti demek, güç demek. Takaslardan birisi şu olabilir: Kerkük’te münhasır hak iddiası yerine petrol gelirinin çoğunluğu için bir teminat alabilirler.

BM Yardım Misyonu’nu (UNAMI) destekle: Kısa süre zarfında bir çözüme ulaşılmazsa, Kerkük’te şiddet tırmanabilecektir. Bununla birlikte, çözümün çok çabuk gerçekleşmesi için bastırıldığı takdirde de benzer bir şiddetin patlak vermesi ihtimali var. ihtilafın tüm tarafları kendi lehlerine çabuk bir çözüm arzusundalar ve BM özel temsilcisi Staffan de Mistura ve ekibinin ilerleme sağlayamamasından yakınıyorlar. Ne ki erkenden çözüm için bastırmak, tarafların duygularına bakınca, tehlikelidir.

Irak politikası kendi seyrinde ilerlesin: İnsanlar ABD’nin Irak’taki yanlış adımlarına çok sık odaklanıyorlar ama Birleşik Devletler, siyasi katılımı genişletmede başarı kaydetti. Demokrasinin teşviki, Sünnilerle yakınlaşma stratejisi nihayette meyvelerini vermeye başladı. Son seçimlere bakınca görülecektir ki Irak, bölgenin özgün demokrasi formlarından birine sahip.

Özerk Kürt Yönetim Bölgesi ve Türkiye arasında ticareti yüreklendir: Kürt-Türk ilişkilerini dönüştüren kısmen de olsa iş ve ticaret ilişkileridir; Türk yatırımları ÖKYB ekonomisine destek vermektedir. İlişkilerinin devamını görmek herkesin çıkarınadır. Türkiye’nin ÖKY’deki ticari çıkarları, 2007 yılında yapılan Türk askeri harekâtının tırmanmasını engelleyen kilit nedenlerden biridir. PKK meselesini çekip çevirmek için özel temsil atamak yerine ekonomik bağların ve ticari altyapının gelişmesi için çalışmalıdır.

Diplomatik araçların keskinleştirilmesi: ABD, 2011’den önce Irak’tan çekilmeyi öngören antlaşmadan dolayı Irak politikalarını yürütmede artık sadece ordusuna güvenemez. ABD’nin Irak politikalarını tespit eden ve uygulayan şimdiye kadar ABD ordusuydu.

Irak’la normal diplomatik ilişkilerin kurulması, yükselen Irak politikası hakkında derin ve ayrıntılı bir bilgiyi icap ettirir. Irak’ın siyasi manzarası daha bir karmaşıklaşıyor ve ABD, Irak siyasi resmini çok iyi kavradığından emin olmak zorunda. Amerikan politikaları hatırı sayılır bir askeri mevcudiyetten destek almayacağı için siyasi kabiliyetlerini artırmalı ve diplomatik araçlarını keskinleştirmelidir.

Ertuğrul Aydın / Dünya Bülteni – Haber Merkezi

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap