114) MUHSİN YAZICIOĞLU (1954-2009)
Yayin Tarihi 31 Mart, 2009
Kategori SOSYAL
MUHSİN YAZICIOĞLU
(1954 -2009)
—————————————————————-
Yazıcıoğlu, ilk ve orta öğrenimini Şarkışla’da, üniversite eğitimini Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde yaptı. 1968′de cemiyetçilik çalışmalarına başlayan, Şarkışla’da Genç Ülkücüler Hareketi’ne katılan, üniversite eğitimi için 1972′de Ankara’ya geldikten sonra da, Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nde görev yapmaya başlayan Yazıcıoğlu, sırasıyla; Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı ve Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı’nda bulundu. Yazıcıoğlu, 1978′de faaliyete geçen Ülkücü Gençlik Derneği’nin de kurucu Genel Başkanı oldu.
1980 yılına kadar MHP’de Genel Başkan Müşavirliği görevinde bulunan Muhsin Yazıcıoğlu, 12 Eylül 1980′den sonra MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası’nda yargılandı. 7,5 yıl Mamak Cezaevi’nde kalan Yazıcıoğlu, bu davadan herhangi bir ceza almadı.
Yazıcıoğlu, cezaevinden çıktıktan sonra, cezaevindeki ülkücüler ve onların ailelerine yardım amacıyla kurulan Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı’nın başkanlığını yaptı. Yazıcıoğlu, 1987′de Milliyetçi Çalışma Partisi’ne (MÇP) girdi ve Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu. 20 Ekim 1991 Milletvekili Genel Seçimlerinde, Refah Partisi (RP), Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) ve Islahatçı Demokrasi Partisi’nin (IDP) oluşturduğu ittifak bünyesinde milletvekili adayı olan Muhsin Yazıcıoğlu, Sivas’tan milletvekili seçildi.
Yazıcıoğlu, 7 Temmuz 1992′de, 5 milletvekili arkadaşı ile beraber MÇP’den ayrıldı. Muhsin Yazıcıoğlu, 29 Ocak 1993′de, MÇP’ den ayrılan bir grup arkadaşı ile beraber Büyük Birlik Partisi’ni (BBP) kurdu ve partinin Genel Başkanı oldu. 24 Aralık 1995′te yapılan erken genel seçimlerinde ANAP-BBP ittifakından 20. Dönem Sivas milletvekili olarak yeniden parlamentoya giren Yazıcıoğlu, 28 Şubat 1996′da ANAP’tan istifa ederek, BBP’ye döndü. 8 Ekim 2000 tarihindeki 4., 20 Temmuz 2003 tarihli 5. ve 30 Nisan 2006 tarihli 6. Olağan ve 15 Nisan 2007 tarihli 2. Olağanüstü Büyük Kurultaylarda yeniden genel başkan seçilen Yazıcıoğlu evli ve iki çocuk babasıydı. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde Sivas’tan Bağımsız Milletvekili olarak TBMM’ye girmiştir ve tekrardan seçimlerden önce bıraktığı BBP Genel Başkanlığına seçildi.
SON BİR BUÇUK YILDA DÖRT KEZ KAZA GEÇİRDİ
Önce Yozgat Çalatlı mevkinde bir minübüsün sıkıştırması sonucunda Gülefer Yazıcıoğlu’nun içinde bulunduğu araç şarampole yuvarlandı ve araçtakiler yaralandı. Bu olaydan 8 gün sonra da 21 Mayıs 2007’de bu kez Muhsin Yazıcıoğlu kaza geçirdi. Ordu’dan Ankara’ya dönerken Samsun’da bir araçla çarpışan otodan yaralı olarak kurtuldu. 25 Ağustos 2007 gecesi de, Sivas’ın Akıncılar İlçesi’nde Yazıcıoğlu’nun aracı bir karaltıya çarptı. Çarptıkları aracın traktör olduğunu düşünen Yazıcıoğlu, kaza sonrası yaptıkları araştırmada yolda ve etrafta çarptıkları nesneye rastlayamadı.
ÖLÜMDEN DÖNDÜ
Son kaza ise en kritik biçimde gerçekleşti. Partisinin Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısına katılmak için BBP İstanbul 2. İl Başkanı Cemal Eğin ile birlikte, İstanbul’dan Ankara’ya dönen Yazıcıoğlu’nun içinde bulunduğu araç, Bolu Tüneline girişte, önlerinde bulunan bir kamyonun direksiyonu sola kırmasıyla ani fren yaparak kamyona çarptı. Kazada Eğin’in burnu kırıldı. Yazıcıoğlu da hafif yaralandı.
ÜÇ GÜN ÖNCE KARAMAN’DA ÖLÜMÜ BÖYLE ANLATMIŞTI
BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu, partisinin Karaman Seçim Bürosu’nda şunları söylemişti:
“Şimdi bakın yoldan geldik, yola gideceğiz. Hiç birimizin garantisi yok. Şurada ayakta duranın da, oturanın da garantisi yok. Yani, ruh bir saniyeliktir. Küf dedi mi gitti. Bunun da nerede geleceği, nasıl geleceği, ne şekilde yakalayacağı belli değil. Bir saniyenize bile hakim değilsiniz. Bir saniyesine bile hakim olamadığınız, hükmedemediğiniz bir hayat için, bir dünya için, bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur. Düz yaşayacağız, düz duracağız, düz yürüyeceğiz. Dik duracağız, doğru gideceğiz. Allah’ın izniyle hayatım boyunca hep böyle gittim. Allah’ın izniyle, olsak da milletle olacağız. Olmasak da, milletle olmayacağız. Yarın ahirette Allah, bize ‘Niye iktidar olmadın’ diye sormayacak. Sorsa da ‘Vermediniz’ diyeceğiz.”
BÜYÜK BİRLİK OLUŞTU…
BÜYÜK TÜRK BİRLİĞİ’NİN;
KOCA ALPEREN’İ, RUHUN ŞAD MEKANIN CENNET OLSUN!
GÖNÜL ADAMI BAŞKANIM;
“SEFER” EMRİN, “ZAFERE” KADAR SÜRECEKTİR…
Yılmaz KARAHAN
Yorumlar
“114) MUHSİN YAZICIOĞLU (1954-2009)” yazisina 15 Yorum yapilmis
Yorum yap
acımız çok büyük tüm ülkücü ve alperenler bir lideri bir babayı bir ağabeyi çok büyük bir değeri kaybetti türkiye ise çok deyerli bir milliyetçi ve büyük bir siyasi adamını yitirdi demekki cenabı hak bizden çok seviyormuş allah onu şehit mertebesine yükseltsin mekanı cennet olsun tüm islam aleminin başı sağ olsun.
pırıl pırıl bir ilkbahar sabahı ayaklarım kocatepenin yolunu tutarken,hiç ağlayacağım aklıma gelmemişti açıkcası sadece bir alprene,bir ülkü devine karşı son görevimi yerine getirmek için gittiğimi düşünürdüm.ama dakikalar ilerledikçe mahşeri kalabalığın gök gürültülerini andıran tekbir seslari ile birlikte göğe yükselen salalar bende tarifi imkansız buruklukların meydana gelmesine vesile oluyordu.heyhat koca reis başbuğumun emanetlerinden biri daha başbuğuma kavuşuyordu ve o an işte ne olduysa oldu kendimden habersiz göz pınarlarımdan boşalan yağmur tanesi gibi yaşlar yanaklarımı ıslatırken bile ben ağladığımın farkına varmadım. bu ağlamakta neyin nesiydi nerden çıktı şimdi bu diye düşünmeye bile fırsat vermeden beynimde kopan fırtınaların bana söylediği tek şey vardı. bu ağlama koca reis e şimdiden duyulan hasretin habercisiydi seni çok kısa zamanda tanıdım 49 yıllık yaşantımda ama çok erken kaybetmemeliydim senki ömrünü ALLAH yoluna adayan koca reis gidişin bile muhteşem oldu mekanın cennet olsun
sayın büyük reisim allahu tala devamlı sevdiyi kullarını yanına alırmış sizde YÜCE ALLAHIMIN SEVDİYİ KULU OLDUNUZ İÇİN YÜCE RABBİM YANINA ALDİ SİZİ MEKANIN CENNET OLSUN ALLAH GERİDE KALANLARA SABIR İHSAN EYLESİN SAY GÜVENLİK GÖREVLİSİ MUSTAFA UÇAR
Tüm ülkücü ve alperenlerin başı sağolsun.Sayın başkan nur içinde yatsın..
RUHUN ŞAD OLSUN BAŞKANIM NİZAM-I ALEM İÇİN İLAHİ KELİMETULLAH
AZ BULUNUR İNSANLARI KAYBETTİGİMİZDE;RAHMET DİLEMEK,VAZİFE,AMA COOK ZOR;(
(*SADECE ÖLMEDİGİNİ DÜSÜNMEK İSTİYORUM!AKSİ TAKDİRDE.*sanki,bir tarafımızdaki,BÜYÜK bir güven eksildi gibi!yani,zayıf hissettim;(TÜRKİYENİN,BÜTÜNLÜGÜ ADINA!O BİR SİGORTAYDI diye düsünmüsüm hep!
-iktidardaki,arkadasları kac adetti..onu TAM KAVRAYAMADIM.YANİ;ONUN FİKRİNE YAKIN İNSANLAR NE KADAR COGALIRSA,HÜKÜMETDE,ÜLKE GÜVENLİGİMİZDE O KADAR ARTACAKMIS GİBİ!geliyor nedense.
–AİLEYE,CAMİAYA,GENCLERE,SABIR,SAGLIKLI,DAVAYI DEVAM ETTİRECEK GÜCTE*** UZUN* ÖMÜR DİLİYORUM.
DAİMA,BÖLÜCÜ DÜSÜNCELERLE,TÜM POLİTİKACILAR//siyasetci degil!cünkü,YOK!VE İSBİRLİKCİLERİ;(İCDEN VE DISTAN;;((
ÜLKEMİZE HİC RAHAT NEFES ALDIRMADILAR!!==NE KADAR DÜSMAN VARSA!ALLAH HEPSİNE,ÜLKELERİNE İFLAH OLMAZ DERTLER VERSİN.
”Bugün mhp.den sn.sandır idi galiba?trt.2 de;TÜRK milleti,mazlumdur,yeterince üzülmüstür,iyi yasamayı hakediyor,ve biz DEGERLİ İNSANLARIMIZI BU KADAR KOLAY KAYBETMEK İSTEMİYORUZ,kurtarılmalıydılar!dedi.
—O YARALILAR,HASTANEYE GÖTÜRÜLDÜ?! diyen!vali,kim ise,HENÜZ SES CIKARTILMIYOR!
”cünkü;akut ve,korucular,bu sebepten geri dönmüsler!
Mekanı Cennet olsun.Allah yakınlarına ve tüm ülkücü camiaya sabır versin.
Sadece ülkücüler değil Türk milleti çok büyük bir önderini yitirdi. Dünya’da yanında olamadık, ahirette yanında/birlikte olmaktır dileğim. Acımız çok büyük. Tüm sevenlerinin başı sağolsun…
Mekanı Cennet olsun.
Allah yakınlarına ve tüm ülkücü camiaya sabır versin.
htpp://serdar61bayram.repage7.de
muhsin yazıcıoğlunun ölümü beni çok etkiledi çok üzüldüm çok değerli bir devlet adamımızı keybettik onun için devamlı dualar ediyorum ve onun ruhuna sık sık yasinler fatihalar gönderiyorum allah rahmet eylesin mustafa ünüvar karaman 05372701594
ailesine Allah ecir sabır versin onun için ağlamasınlar çünkü o bizim kalbimizde mahşere kadar unutmayacağız onun anılarını onun hatıralarını bizler devam ettireceğiz allah rahmet eylesin ruhu şadolsun ailesinin başı sağ olsun mustafa ünüvar karaman 05372701594
sayın bbp başkanı muhsin yazicı oglu ruhun şad mekanın cenet olsun sen rahat uyu yerinde dileyin yerine getırılılecek
Muhsin Yazıcıoğlu’na taziyeler
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/muhsin-yaziciogluna-taziyeler-14589h.htm
Muhsin Yazıcıoğlu:
Ülkücülerin Doğal Milli Lideri ATATÜRK’tür
Atatürkü ölüm yıldönümünde rahmet ve minnetle anarken, kendimizle bir muhasebe yapmamız gerektiğine inanıyorum. Çünkü ülkemizde uluslar arası camiada bu müstesna devlet adamının yeterince incelenip, anlaşılmadığı, bu yüzden de hakkında yalan-yanlış yargılara varıldığı kanaatindeyim. Oysa Atatürkün hayatı, kişiliği ve görüşleri, başta ülkemiz olmak üzere diğer devlet adamlarına ışık tutacak, yol gösterecek muhteşem bir hazinedir. Onu yanlış anlamak veya görüşlerini saptırmak, tüm insanlık için, özellikle de bizim için büyük bir hatadır.
Geriye dönüp baktığımda, Atatürk üzerinden siyaset yapan kişi ve grupların, bir iki slogan peşine takılıp, olayları nasıl saptırdıklarını görüyorum. Bir yanda, netleşmemiş ?irtica? kavramının peşine takılarak, dinle ilgili her söylem ve davranışa itiraz eden güya Atatürkçü bir yaklaşım, diğer yanda Batı değerlerine kul-köle olurcasına saptırılan güya Atatürkçü bir hedef; aslında Atatürke yapılan en büyük ihanet bu tür saptırmalarda aranmalıdır. Çünkü, Atatürk, TBMMnin gizli tutanaklarında da gördüğümüz gibi, ?Bugün büyük çoğunluğu emperyalist ülkelerin boyunduruğu altında olan İslam dünyasının bir gün uyanarak, istiklallerine kavuşacaklarını ümit etmekle bahtiyar olduğunu açıkça beyan edecek kadar İslam dünyasına duyarlı, Kuranın herkes tarafından kolayca anlaşılması için büyük bir çaba gösterecek kadar samimi bir Müslümandır.
Atatürkün Batıcılığı da saptırılmıştır.
O, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmayı hedefleyen, yani Batının vardığı noktayı aşan bir medeniyeti hedef göstermişti. Doğrusu da buydu. Oysa içeride bir kısım insanlar, Onu Batı hayranı olarak tanıtarak halkından soğutma gayreti içindeyken, kendi içimizden bir kesim de, Atatürkü hiç okumadan, bu propagandaların etkisi altına girmiş ve Atatürkü kendi değerlerimize yabancılaşmakla suçlamıştı. Bunda, Cumhuriyet yönetimini içene sindiremeyen, aşırı tutucu Müslüman-Arap dünyasının ülkemizdeki propagandalarının da etkisi olduğu açıktır.
Biz ülkücülerin de, doğal milli liderimiz olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk hakkında olumsuz propagandalara ve gelişmelere seyirci kalmakla hata yaptığımızı itiraf etmek isterim. Gençlerimizi önce komünizm ve kapitalizm tehlikesi hakkında eğitirken, milliyetçi saydığımız yazar ve mütefekkirlerin görüşlerine sarılıp, Atatürk?ü sağlıklı olarak öğretip, inceletmediğimiz kanaatindeyim.
Bugün İslam dünyasının içerisinde bulunduğu acıklı durum, Yüce Atatürkün ne kadar uzak görüşlü olduğunu, bugünleri o zamandan görebildiğini göstermektedir. Devletin temellerini Cumhuriyet üzerine inşa etmesi laik ve üniter devlet yapısını yerleştirmesi sayesinde ülkemiz, tüm zorluklar ve yanlış yönetimlere rağmen, her türlü tehlikeye karşı göğüs gerebilen bir dünya devleti halinde varlığını devam ettirebilmektedir.
Toplum önderleri olarak bizler, kolaycı ve saptırılmış slogan Atatürkçülüğü yerine, O?nun çocukluk ve gençlik yıllarından itibaren yeşermeye başlayan sağlam ve milli karakterini, devlet adamlığını ve ülkülerin dayandığı milli temelleri inceleyip, gençlerimize doğru olarak aktarmak zorundayız.
Atatürkü doğru anlayarak yetişen gençlerimizin dünyadaki her türlü yarışta, onurla mücadele edip, başarılı olacağına inanıyoruz. Atatürkü doğru anlayan devlet adamı ve siyasetçilerin ülkemizi emperyalist ülkelerin pençesine terk etmeyeceğini, dış mihraklarla içli dışlı olmayacağını da vurgulamak isterim.
Atatürk çizgisinden sapan yöneticilerin, bugün ülkemizi tehlikeli maceralara ittiğini, ülkemizin çıkarlarını kendi çıkarları uğruna heba ettiklerini de üzülerek görmekteyiz. Bu türden siyasilerle yaptığımız mücadelemizin temel fikri dayanağı, elbette Atatürk?ün manda ve himaye kabul etmeyen tam bağımsızlık kavramında saklıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk?ü ölümünün 68. yıldönümünde rahmet ve minnetle anarken, bir kere daha ifade etmek istiyorum ki; iktidarda bulunanlar gaflet, dalalet ve hatta ihanet içinde bulunsalar dahi millet olarak, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesiyle ve milletiyle bütünlüğünü korumak, milletimizin şerefini müdafaa etmek ve Türk milletinin her türlü emperyalizme karşı direncini sağlamak ve milletçe onurlu bir şekilde devletiyle birlikte ebed müddet yaşamasını temin etmek bizim görevimiz olacaktır.
http://forum.memurlar.net/konu/1139304/
Makaleniz açıklayıcı yararlı anlaşılır olmuş ellerinize sağlık