281) YENİ PARTİ, KURAN KURANA
Yayin Tarihi 10 Ekim, 2008
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ
YENİ PARTİ KURAN KURANA
Ülkede huzursuzluk gün geçtikçe artıyor.
Atatürkçü ve Ulusalcı kesim yediği darbenin altında ezilmiş ve sinmiş durumda. Muhalefet geçen seçimde uğradığı bozgundan kendisini bir türlü kurtaramıyor ve her geçen gün yeni olumsuzluklarla karşı karşıya geliyor.
Ana muhalefet partisinde eski hamam eski tas. Toparlanmaya niyeti yok. Kendisini yenileyemiyor. Hantallıktan kurtulup yeni bir dinamizm kazanamıyor. Gündelik muhalefet taktikleriyle oyalanıp duruyor. Dişli meselesi durumu birkaç aydır idare etti. Arada bir İdare Mahkemesi veya Anayasa Mahkemesinde dava açarsın, olur biter.
Ana Muhalefet Partisi Lideri, bu unvanı ve geldiği yeri kendisi için yeterli bulmakta. Bünyesine yeni isimler almıyor, partisinde gençlere ve kadınlara yeterince yer vermiyor. En büyük amacı koltuğu Sarıgül’e kaptırmamak. Aynı tabandaki partileri ve aynı ilkelere gönül vermiş insanları partisinde toplayabilmek için ne bir niyeti, ne de bir çabası ve girişimi yok. Oysaki şu anda ülkenin en çok buna ihtiyacı var.
Muhalefetin küçüğü iktidarın dümen suyuna girmiş, onun artıkları ile geçinme niyetinde. Bir o tarafa bir bu tarafa yalpalayıp duruyor. Eskiden sahip olunan ilkeler darmadağın oldu, bir o yana, bir bu yana saçılıp durdu. Geçmişte bu partiye emek verenlerin kemikleri sızlıyor olmalı.
İktidarın ise işi iş, ağızlar kulaklarda. Sırtlarını ABD ve AB’ne dayamışlar, her şey kontrolleri altında. Ülkede yaşanan olumsuzluklara aldırış ettikleri bile yok. Vatandaşların, her geçen gün gelen yeni zamların altında ezilmesi ve geçim sıkıntıları umurlarında değil. Enflasyon rakamlarını düşük gösterir, maaşlara da % 5-6 zam yaparsın olur biter. Yaptırdıkları anketlerde oy oranları artıyor ya, sen ona bak. Bu kadarı yeter de artar bile. Gerisi vız gelir. Hele şu Mübarek Ramazan ayı ve arkasından gelen bayram yok mu? Fırsat bu fırsat. Bu vesileyle fakir fukarayı nemalandırdın mı oylar kendiliğinden gelir.
Olaylar istedikleri gibi gelişiyor iktidarın. Dış siyaset iyi gidiyor. Yakında Kıbrıs işi de ABD ve AB’nin istedikleri şekilde çözümlenir. Nasıl olsa tek devlet ve tek vatandaşlık formülüne sıcak bakıyorlar. Bizim istediğimiz de bu değil miydi? Beceriksizler, yıllar yılı “Kıbrıs Türktür, Türk kalacaktır” diye boşu boşuna yaygara kopardılar.
Kapanma davası iktidarın istediği gibi sonlandı. Hazine yardımına zaten ihtiyaçları yok. Zira onlar için para bol. Kaynağın biri kapansa diğerinden gelir. Şimdiden seçim atağına geçtiler bile. Kadın kolları üyeleri kapı kapı dolaşıyor ve vatandaşları tek tek markaja alıyorlar.
Bütün bunların yanında, yeni parti kuracaklar da atağa kalktılar. Halkın Yükselişi Partisi zor durumda kaldı ya, vakit geçirmeden bundan yararlanmak lazım. Sanki oyların bölünmesi için mevcutlar yetmiyormuş gibi, bir de yeni partiler kuruluyor. Şimdiden yeni yeni parti isimleri telaffuz edilmeye başlandı bile.
Beyler hani sizler “Ulusal Birlik” için savaş veriyordunuz, sözleriniz nerede kaldı? Ulusal egemenlik ve bağımsızlığımızı, “Birleşme” yerine daha çok bölünerek mi sağlayacaksınız. Yaptığınız şeyin iktidar partisinin ekmeğine yağ sürmekten başka işe yaramayacağının farkına varamıyor musunuz? Geçmişten hiç örnek alamadınız mı? Hürriyet Partisi, Güven Partisi, Demokratik Parti’nin durumları ne olmuştu, hiç anımsamıyor musunuz?
“Yağma Hasan’ın böreği” var. Koşun !… Koşun !… Siz de nasiplenin. Paylaşılacak koltuklar sizi bekliyor. Acele edin !..
Ülkenin geleceği mi? Boş verin canım. İktidar partisi durumu idare ediyor işte !.. Bundan daha iyisi olur mu? Böyle başa böyle traş !.. İşte bu kadar…
Bunları düşündükçe aklım duruyor. Ama, haydi hayırlısı diyorum..
Son olarak, yeni parti kuranlara şunu hatırlatmak isterim:
YAŞANAN OLUMSUZLUKLARLA MÜCADELE ETMENİN YOLU YENİ PARTİ KURMAKTAN DEĞİL, AYNI İLKELERİ TAŞIYAN İNSANLARIN VE PARTİLERİN BİRLEŞMESİNDEN GEÇER.
Tabii, bunu sağlama görevi de ilk olarak Sayın Deniz Baykal ve partisine düşer.
Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.
Dr. Sadık ÖZEN
04.09.2008 / Antalya
www.fikirplatformu.net
Yorumlar
“281) YENİ PARTİ, KURAN KURANA” yazisina 12 Yorum yapilmis
Yorum yap
neden iktidarın işi iş.eger halk memnun olmazssa veya degilse oyunu birdahaki secimlerde baska partiye verir.ama halk tekrar ak partiye verecek.cünkü bu yönetimden memnun.gelecek oyda bence yüzde elli oy alabilir.
bu söylemler il başta doğru gibi algılanabir. ama verdiği mesajın doğru analizle maalesef bir ilgisi yok.
siyasi partiler yasası, arkadaki güç tarafından istenmeyen bir kişinin, başa geçmesi engellenecek şekilde yapılandırılmıştır. hiç bir kişi demokratik olarak söylenen süreçte var olma şansı yoktur. delege sistemi ve genel başkan yetkileri, türkiyedeki siyasi partileri padişahlık sistemine çevirmişitr.
kısacası mevcut partilerle türk ulusu yararına siyaset yapmak mümkün değildir.
yeni siyasi partiler se güçsüz bir şekilde kurulmamalıdır. ciddi bir hazırlık sürecinden sonra adım atmalıdır.
türkiye’nin türk ulusuna dayalı güçlü bir siyasi partiye ihtiyacı vardır.
Tabii ki yeni kurulacak siyasi partiler güçlü olmalıdır. Bunun için de geniş bir tabana dayanmaları gerekir. Ama ne yazık ki böyle olamıyor. Tarihi süreç incelendiğinde, yeni kurulmuş olan partiler arasında, hele de bir partiden ayrılarak yenisini kuranlarda başarıya ulaşmış olanların yok denilecek kadar az olduğu görülecektir.
AKP bu söylenenlerin dışındadır. Fazilet Partisi’nden bölündüğü halde başarılı olmuştur. Sebebi, din ağırlıklı geniş bir tabana hitap etmesidir. Siyasi eğilimini daha ileri boyutlara taşıyarak ve elindeki devlet olanaklarını iane şeklinde halka sunarak, kendisine daha büyük oy potansiyeli kazandırmıştır. Özellikle kadınları ve genç kızları siyasi çalışmalarına ortak etmiş ve dini duyguları sömürerek daha da güçlenmiştir.
Saadet Partisi dışında, AKP karşısındaki partiler aynı koşullarda siyaset yapamazlar. Çünkü ilkeleri dini siyasete alet ederek oy toplamak olmayıp, aksine dinin siyasete alet edilmesine karşı savaşmaktır. Dolayısıyla yapacakları en önemli şey, yeni partiler kurarak oyların daha çok bölünmesine zemin hazırlamak olmayıp, aynı ilkeleri taşıyan insanların Cumhuriyetin temel ilkelerine ve Atatürk İlke ve Devrimlerine sahip çıkan en güçlü parti etrafında toplanması ve birleşmesidir. Bu yapılmadığı sürece başarıya ulaşılması asla mümkün olamayacaktır.
Unutulmamalı ki, kurulan her siyasi parti, yeni siyasi koltuklar ve liderler yaratılmasına neden olmaktadır. Zaman içinde, bütün siyasi partilerde, lider sultası oluştuğu bir gerçektir. Demokrasiyi içine tam olarak sindirememiş insanlar oturdukları koltuktan kalkmak istemiyorlar. Bu suretle kendi siyasi ikballerini korumaya çalışırken, partilerinin güçlenmesine engel oluyorlar. Şu andaki muhalefet partilerinin durumu budur ve bu büyük bir olumsuzluktur. Ancak, bununla mücadele edilmesinin yolu da yeni partiler kurulması değil, mevcut en güçlü partinin demokrasi kurallarına uyması için zorlanması olmalıdır.
2007 seçim sonuçları değerlendirildiğinde AKP’nin karşısında olan partilerin aldıkları oy oranları bu gerçeğin görülmesine yarar sağlayacaktır. Ne yazık ki, ulusal ve demokratik mücadelesini en ileri boyutlarda sürdüren bazı partilerimiz ancak %1 ler civarında oy alabilmişlerdir. Bu gerçek göz ardı edilmemelidir.
Yukarda söylenenlere bir örnek vermek istiyorum. Prof. Dr. Yekta Güngör Özden tarafından Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi adında bir parti kurulmuştu. Bu parti, Atatürkçü, Ulusalcı ve Sosyal Demokrasi ilkelerine sahipti ve tüzüğü de en ileri demokrasilerde görülen bir yapıdaydı. Ben de bu partinin Kurucu üyelerindendim. Genel Başkan Yardımcılığı ve Antalya İl Başkanlığı görevlerinde bulundum. Bir avuç insan, maddi ve manevi katkılarımızla ve bütün gücümüzle çalıştık. Ama olmadı. Çünkü hitap ettiğimiz taban bize sahip çıkmadı. Çünkü artık siyaset para ile yapılıyor ve bizim paramız yoktu. Çünkü artık siyaset bir yerlerden icazet alınarak yapılıyor, biz bunun karşısında olduk. Çünkü siyaset ülkemizde, ulusal hak ve değerlerimizden ödün verilerek yapılıyor, biz buna da karşı çıktık. Benzeri partilerden bir yanesi de Prof. Dr. Mümtaz Soysal’ın kurduğu Bağımsız Cumhuriyetçi Parti’dir. Onun akıbeti de bizimkini aynı olmuştur. Buna Yeni Türkiye Partisi de örnek verilebilir.
Bu yazılanlar, gerçeğin ifadesidir ve geleceğimize ışık tutulabilmesi amacındadır. Artık şunu görmeliyiz; bölünmüşlükle bir yere varılamıyor. Birleşmek zorundayız. Şu anda bizim ilkelerimize hitap eden en güçlü parti CHP’dir. Şu halde, biz de CHP’de bileşmeliiyiz. Evet, CHP’yi yönetenler sudan çıkmış ak kaşık değiller. Onların da kusurları var. Parti içi demokrasi bir türlü gerçekleşemiyor. Yapılacak şey; bir taraftan CHP’de birleşmek, bir taraftan da, bu partide genç ve dinamik bir yönetim kadrosunu işbaşına getirmek için mücadele etmek olmalıdır. Özellikle Kadınlar ve gençlerin parti içinde ve yönetimde etkinlik kazanması için çaba gösterilmeli ve hatta bunun için yoğun bir savaşımda bulunulmalıdır.
Bütün bunları yapamadığımızda bir daha ki seçimlerde alınacak sonuçlar değişmeyecek, hatta ilk yorumda bulunan arkadaşımızın ifade ettiği gibi AKP’nin oyları daha da artacaktır. Çünkü toplumumuzda; gerçekleri göremeyen, partilerine bağnazlıkla bağlı, kendilerine sağlanan üç kuruşluk çıkarları için sorumsuzca oy kullanan ve sahip oldukları dini inançların istismar edildiğinin farkına varamayan, körükörüne oy kullanan partizan vatandaşlarımızın sayısı ne yazık ki az değil.
Aynı ilkeleri taşıyan insanlar eğer kendi aramızda birleşemiyorsak, karşılaşacağımız yeni olumsuzluklara hazır olmalıyız ve katlanmalıyız. Bu konularda söylenecek ve yazılacak daha pek çok şey var. Ama şimdilik bu kadarla yetiniyorum. Sevgi ve saygılarımla.
hayır.tam tersine ak parti eger iyi yönetmese ne yaparsa yapsın oy alamaz.bunu kabul etmedikden sonra hicbir siyasi görüs basarılı olamaz.karsıda olunsa fikirlerine tarafsız olarak bu gercek kabul edilmeli.bir zamanlar bu halk nurettin sözene bile oy verdi.sonra neden vermedi.basarısız oldugu için.dalana neden verdi .basarılı oldugu için.demekki halk sizin gördügünüz gibi aptal salak kendini hemen satacak bir halk degil.belediyelerde özellikle cok basarılı.ben ufuk urasa verdim.aama bu secimde eger siyasi görüsümü bir kenara atabilirsem ak partiye vericem.bu partiler halkı aptal ve salak olarak gördügü için basarılı olamıyor.ve halk onların yönetmeyi beceriyemecegini düsündügü için oy vermiyor.ve bence haklıda.
SAYIN HANIMEFENDİLER,BEYEFENDİLER:ŞUNU ÇOK İYİ BİLİYORSUNUZ Kİ, HER MİLLET LAYIK OLDUĞU İDAREYE VE İDARECİLERE KAVUŞUR…
evet.halk kimi secerse ülkeyi o yönetecegine göre.demokrasilerde böyle oluyor.tabiki demokrasi yoksa halkın sectigini begenmeyip darbe yapılınca bunun adı demokrasi olmuyor.askeri rejim deniyor.partilerde layık oldugu oyu alıyor.yani chp nin hakettigi oy bukadar organize olmasına ragmen bukadar sivil toplum örgütünü yargıyı bütün bürokrasiyi yanına almasına ragmen hakettigi oy ortada
yani halk neyi hakediyorsa o sekilde yönetiliyor.partilerde layık oldugu oyu alıyor.öteki seyler bahane.kendi oyları az oldugu için halka kızacak kadar komikler
*EVET, SN.ÖZEN, BİRLESMELİLER/HEMDE AZAMİDE!
CÜNKÜ YENİSİ KURULACAK, AMA İCİNDE YER ALICAKLAR YİNE ESKİ GÜNLERİN GETİRİSİ GİBİ OLUR.BİNBİR PARCA..BÖLÜK PÖRCÜK FİKİRLERLE!
-BİLİYORMUSUNUZ!BİZLER YETİSTİRİLİRKEN BİZE TALEP ETMEDIGIMIZ HALDE VERİLENLERE KARSI VEDE BİZİ BİZDEN ÖNCE DÜSÜNENLERE KARSI ‘MİNNET DUYARDIK’
–BİR FİNCAN KAHVENİNDE 40 YIL HATIRI VARDI!
PARA SÖZÜ EDİLMEZDİ!
BİR DİLİM KOMSUYLA PAYLASILIRDI.
NANKÖRLÜK:(COK AYIP/GÜNAHTI..DOGRU OL, DÜRÜRST OL,SAYGILI OL, KADAR NANKÖR OLMA!!DİYE SIKI TEMBİH EDİLİRDİ.
BU KONUYLA ALAKALI BİR YAZINIZ VAR.TESEKKÜR EDERİZ.SN.KHAN.
vede hasetlik:(BU ASLA DEGİSMEZ!GENLERLE ALAKALI OLMALI?COK SÜKÜR YARADANA BÖYLE DUYGULARIN ZARARINI VAKTİ ZAMANINDA AİLELERİMİZDEN ÖGRENDİGİMİZ İCİN.
*NE KÖTÜ DUYGULARDIR!KARAKTERİ BÖYLE OLANLARDAN OLMAYANLARA NE MUTLU.HEP GELECEGE BAKANLARA.ATATÜRKÜN İLKELERİ NEREDEYSE DÜNYANIN SONUNA KADAR YETECEK KADAR GENİS ALANLARI/İNSANLARI KAPSIYOR.YABANCI BİLİMADAMLARININDA ONU ÖVMELERİ BU YÜZDEN.
-BİZE HAZIR VERİLEN BU ÜLKEYİ PARA VE DİN İSTİSMARINA KAPILIP SECENLERİN, BU PAHA BİCİLMEZ TOPRAKLARDA SÖZLERİ ASLA KAL’E ALINMIYACAK SEKİLDE SINIFSIZ VATANDASLAR OLARAK YASARLARSA ANCAK KIYMET BİLECEKLERİNİ..VEDE SAHTEKAR,CIKARCI,GASPEDİCİ DÜNYANIN DEMOKRASİ YALANLARI GİBİ:( TONLA UYDURDUKLARI..DİNLE KANDIRDIKLARI ADAMLARI NE HALE GETİRDİKLERİ GECMİSLERİ KARANLIK ÜLKELERİN’BİZE AYDINLIKLARI VEREN YÜCE ATATÜRKÜMÜZÜN KILINA SAHİP OLMAK UGRUNA CANLARINI VERCEKLERİNDEN ASLA SÜPHEMİZ OLMAMISTIR.
*BİZLER DİNİ BÜTÜN, MİLLİYETİ RUHUNDA SAPASAGLAM YETİSMİS, PARANIN EL KİRİ OLDUGUNU, BİLEREK BÜYÜTÜLDÜK.NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE, DİYEREK.
-SİTEYİ KURANIN, BİLGİLENDİRİCİ YAZI YAZANLARIN BEYİNLERİNE SAGLIK EFENDİM.
evet birlesilmeli bencede.ama ne için.bu halk birseyden anlamazki degilmi.bu halk cıkarcı ückurusa satar kendini.öyle degilmi.ozaman bence birlesmeye gerek yok.okadar cabaya gerek yok.halk ne anlar.nasıl olsa nankör.oyüzden birlesilse bile iktidara gelemez.halk oy vermicek nasıl olsa.kıymet bilmez bu halk.
yani bu halk aptal,salak öyle düsünmüyomuydunuz yoksa.benmi yanlıs anladım.isinize gelince halk iyi.isinize gelmeyince halk kötü.kim dürüst acaba?
bozuk plak gibi yazan esraünal’a…
Halk aptal salak değil ama malesef cahil bırakılmış. İnançlarını sömürenleri baştacı yapmış. akepenin dinle imanla Allah’la alakası yok ama ağızlarından “hamdolsun, inşallah, maşallah” düşürmedikleri için halkımız onları inanan sanıyor.
Halk cahil bırakılmış, halkın idrak yeteneği köreltilmiş… Bunca soyguna, talana, küfüre rağmen SENİN GİBİLER olması söylediklerimi kanıtlıyor.
Gerisi laf-ü güzaftır.
SN.ERKAL BEY’E SONSUZ TESEKKÜR SUNARIM.
*DEGERLİ YILMAZ BEYİN BİR YAZISI VAR!YENİ!
BASLIK;ZİYA GÖKALP’İN FOLKLOR OLGUSUNA BAKISI*
**ONU OKUDUKTAN SONRA,HERHAŞLDE ‘BOS YAZILAR’LA VAKİT KAYBETMEYİZ.FEVKALADE TAA!EN DİPTEN İTİBAREN ACIKLAMASINI YAPMAKTADIR.
-TÜM ÜLKENİN İHTİYACI OLAN ANA KONUMUZUN.
TÜM ÜLKE DOSTLARINI YARADAN GÖZETSİN.