113) TARİH BAŞA SARIYOR -1

Yayin Tarihi 10 Şubat, 2008 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

 

image00131.jpg


21. yüzyılın başında genel durum
Dün’ü “okuyoruz..” Bugün’ü “yaşıyoruz!..”
Dün;
Hükümet âciz, haysiyetsiz ve korkaktı!..
Devlet içten ve dıştan çökertilmeye çalışılıyordu..
Yabancı memurlar ve ajanlar yurdun her yanında faaliyette idi!..
Bir “lider” aranıyordu!..
“Demiryolları bizim değildi!
Kömür, şehir ışıkları ve suları, rıhtımlar, limanlar bizim değildi!
’Bu memleketin size ait olduğunu söylüyorsunuz. Neniz var bu topraklarda?’deseler, öz canımızı ve camilerimizi gösterebilirdik!
Değil bankamız, bankalarda çalışan Türk memuru yoktu!
İtalyan, Balkan, 1. Dünya Harbi ve Kurtuluş Savaşı sırasında iç ve dış tahriklerle irili ufaklı 60 kadar isyan olmuştu!
Padişah, halife, vezirler ve paşalar millete ihanet etmişlerdi!
Nice edebiyatçılar, şairler halka sövmüşlerdi!..”
“Ülkenin genel durumu ve görünüşü” şöyleydi. Mustafa Kemal anlatıyor:
“1919 yılı Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. Ülkenin genel durumu ve görünüşü şöyledir:
Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu grup, 1.Dünya Savaşı’nda yenilmiş, Osmanlı Ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir ateşkes anlaşması imzalanmış. Büyük Savaş’ın uzun yılları boyunca millet yorgun ve fakir bir durumda. (…) Saltanat ve hilâfet makamında oturan Vahdettin, soysuzlaşmış, şahsını ve bir de tahtını koruyabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa’nın başkanlığındaki hükûmet, âciz, haysiyetsiz ve korkak. Yalnız padişahın iradesine boyun eğmekte ve onunla birlikte  kendilerini koruyabilecekleri herhangi bir duruma razı.
Ordunun elinden silâhları ve cephanesi alınmış ve alınmakta…
İtilâf Devletleri, ateşkes anlaşmasının hükümlerine uymayı gerekli bulmuyorlar. Birer bahane ile İtilâf donanmaları ve askerleri İstanbul’da. Adana ili Fransızlar; Urfa, Maraş, Ayıntap (Gaziantep) İngilizler tarafından işgal edilmiş. Antalya ve Konya’da İtalyan askeri birlikleri, Merzifon ve Samsun’da İngiliz askerleri bulunuyor. Her tarafta yabancı  subay ve memurlar ile özel ajanlar faaliyette. Nihayet, konuşmamıza başlangıç olarak aldığımız tarihten dört gün önce, 15 Mayıs 1919’da, İtilâf Devletleri’nin uygun bulması ile Yunan ordusu da İzmir’e çıkartılıyor.
Bundan başka, memleketin her tarafında Hıristiyan azınlıklar gizli veya açıktan açığa kendi özel emel ve maksatlarını gerçekleştirmeye, devleti bir an önce çökertmeye çalışıyorlar.
Sonradan elde edilen güvenilir bilgi ve belgelerle iyice anlaşılmıştır ki, İstanbul Rum Patrikhanesi’nde kurulan Mavri Mira Hey’eti’ illerde çeteler kurmak ve idare etmek, gösteri toplantıları ve propagandalar yaptırmakla meşgul. (…)”
Şimdi  tarihi başa sarıyor ve hikâyemizi baştan alıyoruz . .


İşgal başlıyor, halk sessizce seyrediyor
Güzel yurdumuzun incilerinden İzmir, 15 Mayıs 1919 tarihinde işgal ediliyor. Yıllarca bu ülkenin ekmeğini yiyen, para kazanan şehirdeki Rumlar ise, şenlikler yapıyor ve karaya çıkan Yunan silâhendazlarını büyük gösterilerle karşılıyor

Ünlü İtalyan ressam Vittorio Pisani’nin İzmir’i işgal eden Yunan askerlerinin Kordon’da Türklere yaptıkları mezalimi anlatan tablosu.
image00212.jpg

15 Mayıs 1919 Perşembe.. Atatürk’ün Samsun’a çıkmasından dört gün önce, güzel yurdumuzun incilerinden İzmir işgal ediliyor. Halk sessiz ve üzgün seyrediyor. Kolordu Komutanı Ali Nadir Paşa’nın “mukavemet edilmemesi” emri yüzünden Türk kuvvetleri kışlalarına çekildiler. İngiliz, Fransız, Yunan bahriye silâhendazları (deniz piyadeleri) öğleden sonra, mevkii müstahkemleri (savunma tesislerini), kaleleri işgal ettiler.
Günlerden beri İzmir limanında toplanmakta olan yabancı harp gemilerinden öğleden sonra bahriye silâhendazları (deniz piyadeleri) indiler ve kentin çeşitli noktalarını işgal ettiler. İngiliz birlikleri, Karaburun ve Uzunada tarafını, Fransız kuvvetleri Urla ve Foçalar’ı, Yunan müfrezeleri de Yenikale’yi kontrolleri altına aldı.

Teslimiyetçi Şakir Paşa
Halk sokaklara, kordon boyuna yayılarak sessizlik içinde bu işgali seyretti. Yıllarca bu ülkenin ekmeğini yiyen, para kazanan şehirdeki Rumlar ise, şenlikler yaptılar ve karaya çıkan Yunan silâhendazlarını büyük gösterilerle karşıladılar.
Harbiye Nazırı Şakir Paşa, günümüzdeki “teslimiyetçiler” gibi, “Bu gibi şayialara (söylentilere) ehemmiyet vermeyin” açıklamasını yapıyor!.
Sabah saatlerinde, 17.Kolordu Kumandanı Ali Nadir Paşa, Harbiye Nezareti’ne (Savunma Bakanlığı’na) telgraf çekti. Komutanın telgrafından anlaşıldığına göre, resmi işgal, İstanbul Hükümeti tarafından komutana bildirilmedi. Yunan İşgal Komutanı ise, son dakikada tebligatta bulundu. Buna rağmen, Hükümetten bilgi verilmediği için, komutan kararsız. 
İşgalcilerle “işbirliği” içindeki İstanbul Hükümeti, kendi ordusunun komutanını aldatıyor. Komutan da, basiretsiz ve aldanma eğiliminde.

Harbiye Nezareti suskun
Ali Nadir Paşa, telgrafında, “halktan duyduklarına dayanarak”, şöyle diyor:
 “Halk arasındaki şayialara (söylentilere) göre, İzmir’in Yunan kıtaları tarafından işgal edileceği, yahut Yunanistan’dan daha evvel İzmir’e getirilmiş bulunan Yunan Kızılhaç ekiplerinin, el altından yerli Rumlar’dan teşkil edip silahlandırdığı kuvvetler tarafından, içeriden işgal altına alınacağı ihtimali vardır.” Komutan, işgal karşısında nasıl hareket edeceğini Bakanlığa sorarak, çok acele emir bekliyor. Fakat, Harbiye Nezareti İzmir’i savunacak olan komutana hiçbir cevap vermiyor!
O sırada, Midilli limanında bekleyen Averof Zırhlısı’nda, Yunan 1. İşgal Tümeni Komutanı Albay Zafiryo, son önlemlerini yazılı emre döküyordu:
“Türk mukavemetine (direnişine) imkan bırakmamak için İzmir’in etrafı süratle abluka (kuşatma) altına alınacaktır. Yabancı unsurların kent içinde kargaşalık çıkarmalarına imkan bırakılmayacaktır. Kent içinde meydana gelecek direnişleri kırmak için, Türk ve Rum mahalleleri birbirlerinden tecrit edilecektir.”

Şayialara önem vermeyin
İşgalin planı, sabah saatlerinde Amiral Kaltorp’un başkanlığında yapılan bir toplantıda kararlaştırılmış ve saat 09.00’da, Kolordu Kumandanı Ali Nadir Paşa ile Vali Kambur İzzet’e bir nota ile işgal tebliğ  edilmişti.  
Kolordu kumandanı, işgal notasını alır almaz, bu kez, telgraf makinesinin başına geçti, Bâbıâlî ve Harbiye Nazırı Şakir Paşa ile konuşmaya çalıştı. Harbiye Nazırı Şakir Paşa, mors alfabesinin başında cevap veriyor:
“İşgal vukuuna dair Bâbıâli’ye verilmiş bir malumat (bilgi) yoktur. Amiralin bu teklifi (işgale, ” teklif “ diyor!), Mütareke şartları hükümleri icabından olmakla, muvafakat edilmesi (uyulması)  lüzumu tabiidir.”
“Efendim, bunun bir Yunan işgaline yol açacağı ısrarlı şayiaları vardır.”
“Bu gibi şâyialara (söylentilere) ehemmiyet vermeyiniz!”

Esef verici olay yaşanmasın!
Gece yarısına yaklaşırken, İngiliz Akdeniz Filosu Komutanı Amiral Kaltorp (Calthorpe) ikinci notasını (müzik notası değil, işgal notası!) veriyor ve “esef verici olaylara meydan verilmemesini” (!) istiyor:
“Mondros Mütarekenamesinin 7. maddesi gereğince, İtilaf Devletleri namına, İzmir Yunan askeri birlikleri tarafından işgal olunacaktır. Bu karar Bâbıâli’ye de bildirilmiştir. Çıkarma kuvvetleri yarın (15 Mayıs 1919) saat 08.00’de İzmir’e ulaşacaklardır. Yunan deniz silahlı müfrezeleri, saat 07.00’den itibaren iskeleleri işgal edecektir. Esef verici olaylara meydan vermemek üzere, Osmanlı kıtaları, bulundukları mahallerde kalmalıdır. Bir İngiliz deniz piyade müfrezesi tarafından işgal edilecek olan Telgrafhanede, sansür edilmek kaydıyla, resmi muhaberata müsaade edilecektir. Yunan askeri makamlarının emirlerini bekleyin.”
İzmir’in karşısındaki Midilli adasındaki 1.Yunan Tümeni, sabaha karşı İzmir’e hareket ediyor. İşgal başlıyor!..
İzmir’deki Türk Komutan Ali Nadir Paşa ise, emrindeki birliklere şu talimatı veriyor!:
“İzmir müstahkem mevkii tahkimat bölgesi, bugün öğleden sonra İtilâf Devletleri kıtaları tarafından işgal edilecektir. Toplar ve diğer her türlü harp malzemesi bu kıtalara teslim edilecektir. Bu bölgelerdeki komutanlar, subaylar ve erler, esef verici olayların olmaması için (!) garnizonlarından çıkmayacaklar ve bu bölge dışında ve gerilerinde toplanacaklar, kolorduca verilecek emre göre hareket eyleyeceklerdir. Bu işgal esnasında katiyen karşı konmayacak, işgale gelecek İtilâf müfrezelerine gereken kolaylıklar gösterilecektir.”
Bu emri veren komutan, daha sonra, Yunanlı bir işgal teğmeninden tokat yiyeceğini bilmiyordu!.. Kolordu emri nedeniyle, Türk birlikleri işgalden hemen önce sessizce çekiliyor ve düzenli hiçbir çatışma olmuyor. Ordu “tek kurşun atmadan” İzmir işgalcilere teslim ediliyor!..
Bugün bile pek çok insan, İzmir’i yalnızca Yunanlılar’ın işgal ettiğinin propagandasını yapıyor. Oysa, İzmir’e çıkanların başında İngiliz, Fransız ve İtalyanlar geliyor. Bu ülkeler, Yunanlılar’ı ileri sürerek, onlara “işgal taşeronluğu” yaptırıyor. Kendileri, tıpkı Irak işgalinde olduğu gibi, geriden idare etmeyi tercih ediyor. Görüyoruz ki, neredeyse 100 yıl önceki taktik de aynı. Bugün yaptıkları hiç de sürpriz değil.

YENİÇAĞ

 

Paylaş:

Yorumlar

“113) TARİH BAŞA SARIYOR -1” yazisina 11 Yorum yapilmis

  1. tc-tim.com yorum tarihi 10 Şubat, 2008 05:25

    Bugün degisen ne oldu?

    AB üyeligi – Bas örtüsü gündemi derken acaba diger taraftan neler yapilmakta???

    * Bunu birazda Ergenekon ile süsledinmi Tamamdir!

    Bence kurulu bir senaryo, kuklalari belli!

  2. Samet Acar yorum tarihi 10 Şubat, 2008 14:00

    Cevizoğlu,geçmişteki işgalın püf noktalarını sade,açık bir dille ogünün satılmışlarını,ne şekil satıldıklarını dile getiriyor.Dün,09/02/2008tarihinde Avrasya Bir Vakfının her cumartesileri yapılan konferanslardan biri daha Doçent Dr.Kahraman Emmioğlu tarafından verildi.Üst düzey görevlerde de bulunmuş bir işadamı ve yatırımcıdır.Söz konusu”Osmanlıya dönüş”den bahs edince ,dedimki Hoca:Bu özleni olacağa benziyorda,peki bizi idare edecek devşirme listesini yaptınız mı ?Bozkuntuya vermedi ama,ne dediğimizi fevkalede anladı.Dedimki Türkiye’de istisnaların dışında o istisnada yok ama var olduğunu fazedelim,bana birtane bilimle uğraşan Türkiye’ye birşeyler bilim yoluyla kazandırmış meslekdaşanı göstere bilir misiniz? Cevap veremedi.GLOBALLAŞMANIN YARARLARINI ANLATIYORDU karşı görüşlerin çıktığını görünce ,sesiz kalmayı tercih etti.Kurtuluş Savaşı’ndan önceki satılmışların bugünde rahat bir şekilde benzerlerinin kesin olacağından kimsenin şüpesi olmasın.Kim nedense desin,hangi düşüncede olursa olsun,bilinsinki Atatürk’ün gösterdiği yol ve Atatürk Milliyetçisi olmak ülkemizin gerçek teminatıdır.Gerisi fasariyadır.Yukardaki tarih özeti olan yazı gençlerimizi bilnçlendirmede önemlidir.Yımaz Bey sağlıcakla kal.Acaroğlu

  3. TÜRKMENBEY yorum tarihi 11 Şubat, 2008 01:20

    Slm,
    Umarim devami gelir yazi dizisinin
    tskrlr
    türkmenbey

  4. ögrenci yorum tarihi 11 Kasım, 2008 17:03

    bayabi şeymiş.çoooooooook etkilendim

  5. ayşenur yorum tarihi 11 Kasım, 2008 17:05

    ya bayabi çok çalışmışlar.çooooooook etkilendim

  6. ??????????????????????????????????????????* yorum tarihi 4 Aralık, 2008 16:56

    çk qüselll bi siteee saolun odewime çkk yardımcıı olduuu .9

  7. gizem yorum tarihi 11 Aralık, 2008 19:22

    çok güzel olmuş
    hulkı ceviz oğluna da çok teşekkür ederim
    istediğim gibi oldu
    teröör ü kınayalım ve şu geçmişimize soralım neden işgalci devletlerle ant. yapıyoruz abd ye girmek istiyoruz…(şuan için)…konuşuyorum

  8. gizem yorum tarihi 11 Aralık, 2008 19:23

    ayrıca ödevimde kolaylık sağladığınız için çok teşekkur ederim

  9. gökhan sönmez yorum tarihi 10 Şubat, 2009 17:19

    anlatan kişi iyi anlatmış çok teşekkürler sağolun.benimde ödevime kolaylık sağladığınız için tşk.çok sağolun her yeri aradım ama burada buldum.en ince ayrıntısına kadar yazmışsınız çok tşk ederim size.

  10. xxxx yorum tarihi 16 Nisan, 2009 17:51

    bizi abd ye değil ab ye girmeyi istiyoruz bu gidişle nanay olur.

  11. altaylı abi yorum tarihi 23 Şubat, 2011 14:18

    bilginiz olsun yunanlar türk milleti namusunun düşmanıdır ben olsam yunan diye bir yer bırakmam haritada…

Yorum yap