869) Muhteşem Türk: Tarihin En Gizemli Satranç Ustası

Yayin Tarihi 22 Temmuz, 2016 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

Muhteşem Türk:

Tarihin En Gizemli Satranç Ustası

image001

Muhteşem Türk’ün hikayesi aslında ismi dışında pek bizim tarihimizle ilgili olmamakla birlikte sibernetik ve otomasyon gelişimi konusunda hemen akla gelen ilk olaylardandır.

Bilim tarihindeki belki de en ilginç olaylardan biri ‘Türk- The Turk’ adı verilen bir otomatın etrafında gerçekleşmiştir. Türk’ün hikayesi İmparatoriçe Maria Theresa’nın sarayında başlar. Viyana’daki sarayının kapıları akıllı insanlar ile alimlere sonuna kadar açıktı.

Sarayda manyetizmden yararlanarak gösterilen yapan bir hokkabaz tüm saray soylularını kendine hayran bırakmaktaydı. 1760 larda manyetizm henüz keşfedilmediği için büyücülük olarak göülmekteydi. Bu gösteriden en az etkilenen ise Baron Wolfgang von Kempelen idi. Kraliçeye bundan daha şaşırtıcı şeyler yapabileceğini söyledi. Kraliçe de bunun bir söz olarak kabul ederek bu tanınmamış alime gösterisini hazırlamak için altı ay süre verdi.

image002
Süre bitmeden Kempelen yanında Türk adını verdiği bir mekanizma ile saraya geri geldi. Kempelen Kraliçeye önünde satranç tahtası ve taşları bulunan, Türk ebiseleri giymiş gerçek boyutta bir otomatı tanıttı. Bu alet önce izleyicilerde hayal kırıklığı yarattı. Çünkü en aptal insan bile bunun içine bir insan gizlenmiş olabileceğini ve aslında satrançı bunun oynadığını anlayabilirdi.

Böylece Kempelen masanın kapaklarını açtı, içerisinde çarklar, kayışlar ve dişliler bulunan bir makineden başka bir şey olmadığını seyircilere gösterdi. Ön tarafa konulan bir mum ışığı ile makinenin içerisi ve arkası aydınlattıldı. Kempelen, makinenin otomasyon güçü ile çalıştığını söyledi. Seyirciler içinden inanmayan bir gönüllü gelmesini istedi. Bir kaç ayardan sonra dişli sesleri duyuldu ve Türk hareket ederek bir piyonu oynattı.

image003
İlk oyunu Türk kazandı. Böylece Kempelen’in şöhreti tüm Avrupa’yı sardı. 13 yıl boyunca Avrupa’nın her yanını Türk ile birlikte gezerek gösteriler ve karşılaşmalar yaptı. Benjamin Franklin, Türk ile bir oyun oynadı. Prusya Kralı Frederick sırrını söylemesi karşılığında Kempelen’e küçük bir servet teklif ettiyse de karşılık alamadı. 1784 den sonra Türk tozlanmaya bırakıldı.

image004
Bu tarihten sonra Türk için yeni bir macera başlayacaktır. 1804 senesinde Kempelen’in ölümünden sonra otomat Johann Nemomuk Maezel’in eline geçecektir. Türk yeniden yollara düşecektir. Hatta Amerika’ya giderek Edgar Allan Poe’nun bir makalesine konu olacaktır. Türk’e karşı iki oyun oynayan Poe aslında Türk’ün içinde bir cüce tarafından yönetilen bir kukla olduğunu anlayacaktır. Bu makaleden sonra popülaritesini yitiren Türk Maelzel’in 1839 yılında Küba’da ölmesiyle gösterilerine son verecektir.

image005
Bu muhteşem alet 1854 senesinde yanana kadar Philadelphia’s Chinese Museum’da kalacaktır

“Türk”, bir çok kitap, makale ve araştırmaya konu olacak; ilk ortaya çıktığından bu yana içinde kuklayı hareket ettiren bir insanın, bir maymunun veya deha bir çocuğun bulunduğu savından, Kempelen tarafından mıknatıslarla hareket ettirildiğine kadar bir çok düzenbazlık yorumları ile açıklanmaya çalışılacaktır. Ancak içlerinde satranç ustaları bulunan binlerce kişi ile karşılaşma yapan ve neredeyse hepsini kazanan Türk’ün gerçek sırrı hiçbir zaman öğrenilemeyecektir.

https://saklisite.wordpress.com/page/8/

 

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap