57) ALEVİLİK, TARİKAT MI ? MEZHEP Mİ ?
Yayin Tarihi 5 Ocak, 2008
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ
Eski Kültür Bakanı:
Alevilik tarikat mı? Mezhep mi?
Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek Aleviliğin tanımını sorguluyor:
Alevilik bu toplumun gerçekliğidir. Yok saymakla yok olmaz… Yok edileceğini sananlar yanılmışlardır.
Alevilik tanımı, üzerinde anlaşılamayan kavramlardan biridir. Ama ne olduğu bellidir ve sır değildir. Ciddi olarak inceleyenler için yazılmış birçok kitap vardır. İyi niyetle anlamak ve öğrenmek isteyenler
o kitapları okuyarak öğrenebilirler.
Taşıdığı san ne olursa olsun, Alevilik konusunda hüküm verenlerin önce bilgili olmaları gerekir. Bir yerlere başkan olunmakla Alevi uzmanı olunmaz.
O ayrı bir iştir ve zihin emeği ister.
Aleviliğin İslamiyet dışı olduğunu söyleyenler varsa ya bilgisizdirler ya da iyi olmayan bir niyetleri vardır…
Aleviliğe ve ne de Müslümanlığın herhangi bir başka yorumuna inanmadıkları halde kendilerine Alevi diyenler… İnanmadıkları ve bilmedikleri konularda hüküm vermekte çekinmeyenler…
Evet bütün bu efendiler ne derlerse desinler Alevilik İslamiyet’in tam içindedir.
Alevilik elbette İslamiyet’in içinden doğmuştur…
Sünnilik de, Şiilik de…
Hepsi bir ulu ağacın dallarıdır. Hepsi Müslüman’dır. Arada ayrılıklar yok mudur? Var, olmasa ayrı olurlar mıydı?
Alevilik İslam’ın içindedir ama nedir? Tarikat mı? Mezhep mi? Kültür mü? Cemaat mi? Ne? Bu sorunun karşılığı konusunda bugüne kadar işi bilenler de uzlaşamamışlardır. Çünkü Aleviliğin bir yönü tarikatlara benzer, bir yönü mezheplere…
Bir kültür iklimine dayalı olduğu da bilinen bir gerçektir.
Alevilik konusunun zihinlerde çözülmesi için öncelikle tanımının yapılması gerekir. Tanım hukuktaki yerini de belirleyici olacağından önemlidir.
Burada bir tanım yapmak istiyorum. Uzun yıllardan beri Alevilik ve Bektaşiliği ve tasavvufu inceleme çabasında olan birisi olarak, konuyla ilgilenenlerden bu tanım üzerinde tartışma ve görüş bekliyorum…
Alevilik, İslam tasavvufu tarikatı olarak başlamış ve ilerleyen dönemlerde mezhep haline gelmiş bir İslamî akımdır.
Kültür temelinde ise eski Türk dinleri ve Türk töresi vardır.
Elbette sözünü ettiğimiz Türk Aleviliğidir.
Türkiye’deki Aleviliği ana akım olarak ikiye ayırabiliriz. Biri Şah İsmail ile temsil edilen Erdebil Tekkesi Aleviliği ve öteki Bektaşilik… Her ikisi de tasavvuf tarikatıdır.
Mezhep olarak Caferilik ya da başka bir zahir mezhep benimsenmiş olsa bile gelişen dönemlerde tasavvufi uygulama zahiri mezhep yerine de geçmiştir.
Yani kısaca ifade edersek bugün itibarıyla yaşayan Alevilik, tasavvuf temelli bir mezheptir.
Bu mezhebin inanç esasları vardır, ibadet yöntemleri ve biçimleri vardır, ahlak anlayışı vardır. Öteki mezheplerle birleştikleri çok olsa da ayrıldığı nokta da vardır.
Diyanet İşleri Başkanlığımızın ve konuyla ilgili herkesin de soğukkanlılıkla bu konuya eğilmeleri gerekir diyorum.
Türkiye üzerinde düşünenlerin, Türkiye’nin ve Türklüğün geleceğinin sorumluluğunu taşıyanların bu konuyu yok saymaları yapılabilecek en büyük yanlıştır.
Konu ele alınmalı ve kitleler rahatlatılmalıdır. Yoksa başkaları bu konuyu deşecekler ve yine istenmeyen işler olabilir…. Uyarıyorum.
Namık Kemal Zeybek / Radikal
Yorumlar
“57) ALEVİLİK, TARİKAT MI ? MEZHEP Mİ ?” yazisina 3 Yorum yapilmis
Yorum yap
[…] http://www.yenidenergenekon.com/57-alevilik-tarikat-mi-mezhep-mi/ […]
Ben her ikisi de değildir, derim.
Peki o zaman nedir ? Derseniz…
“Bu sorunun cevabını Alevi olan kardeşlerimiz vermelidir” derim.
islamda hak olan tasavvufi yol saptırılmış ve alevilik adı altında kendini göstermiştir aleviler sünnilerden ne acıdır ki nefret ederler tasavvuf yolunda nefretden söz edilemez.