12) SULTAN GALİYEV’İ TANIYORMUYUZ ?

Yayin Tarihi 19 Aralık, 2007 
Kategori KAHRAMANLAR VE BİLGİNLER

SULTAN GALİYEV’i  TANIYOR MUYUZ?

image00112.jpg 

(1882 – 1940 )

1917 Bolşevik devriminin dört büyüklerinden biri olan Sultan Galiyev (diğerleri Lenin-Stalin-Troçki) Kazanlı bir Tatar Türk’ü ve Müslüman kökenli bir marksisttir.


Galiyev 13 Temmuz 1882 yılında bugünkü özerk Başkırdistan sınırları içinde Kırımsakal kasabasına bağlı Elimbetova köyünde dünyaya geldi. İlk eğitimini öğretmen olan babasından aldıktan sonra Kazan’daki Tatar Pedagoji Enstitüsü’ne girdi. Sultan Galiyev bu okulu bitirdikten sonra bir süre öğretmenlik yaptı ve daha sonra Ufa Belediye Kütüphanesi’nde çalışmaya başladı. Buradan ayrılan Galiyev çeşitli gazetelerde çalıştıktan sonra 1915′te öğretmenlik mesleğine geri döndü. Bu sırada Bakü’de bulunan Galiyev, Azerbaycan Ulusal Hareketine katıldı.1917 Devrimi esnasında Bakü’de bulunan Galiyev, Müslüman Kongresi Yürütme Komitesi Sekreterliği için çağrılmış olduğu Moskova’ya gitti ve kongrenin bitiminden sonra Kazan’a geçti. Böylece aktif olarak siyasi hayatı başlamış oldu. Sultan Galiyev Kazan’da Müslüman Sosyalist Komitesi’ne katıldı (Muskom). Bu komitenin lideri Molla Nur Vahitov’du ve ileriki günlerde Galiyev’e rehberlik edecekti. Sultan Galiyev, 1917 yılında Rus Komünist Partisi’ne de girdi. Komünist Parti hiyerarşisi içinde en yüksek dereceli Müslüman haline geldi.

1918 yılında Molla Nur Vahitov’un Çek lejyonerleri tarafından öldürülmesi önünün açılmasına sebep olmuştu. Fakat Vahitov’un öldürülmesi S.Galiyev’in mücadelede yalnız kalmasına da sebep oldu. S.Galiyev Komünist Parti içerisinde daha ziyade Müslümanlarla ilgili görevleri üstlenmiştir. Bunlar Merkezi Müslüman Komiserliği üyesi, Müslüman Askeri Kollegiyumu başkanı, Narkomats’ın resmi yayın organı Jizn Natsionalnostey’in editörlüğü idi. Dolayısıyla Komünist Parti içinde sağlam bir yere sahipti ve devrimde en önlerde yer almıştı. 1923′te ilk defa tutuklandığında devrime yaptığı bu hizmetler nedeniyle serbest bırakıldı. Rus Bolşeviklerin iç savaştan başarılı bir şekilde çıkmasından sonra Rus liderler arasında özellikle Lenin’in hastalanmasından sonra egemenlik mücadelesi başladı. Stalin bu mücadeleyi kazanan kişi oldu. Stalin bu mücadele sırasında Sultan Galiyev’i de kendisine rakip olarak görüyordu. İşte bu durum Galiyev’in karşı-devrimci, burjuva milliyetçisi suçlamalarına maruz kalmasına ve 1940′lı yıllarda kurşuna dizilerek öldürülmesine neden oldu. Ölüm tarihi net olarak bilinmemektedir.

FİKİRLERİ :

Türk Dünyasının ve Avrasya tarihinin en büyük düşün ve eylem adamlarından biri de hiç kuşu yok ki Mirseyit Sultan Galiyev, Marksist kurama ve SSCB deneyimine yönelttiği eleştiriler zemininde yepyeni bir ideolojinin mimarı olarak dünya çapında sarsıcı etkileri olan gerçek bir milli olarak Türktü, ekonomik olarak sosyalist bir önderdi.

Sultan Galiyev, Marksist materyalizme alternatif olarak kendisinin enerjetik materyalizm adını verdiği Türkçü bir düşün ortaya koymuştur. Bu düşün materyalist diyalektik tez hususundaki Avrupa egemenliğini yok etmeyi hedeflemektedir. Sultan Galiyev’e göre batıdaki diyalektik anlayış henüz bir kavram olarak ortaya konulmadan çok daha önceden beri doğu halklarında mevcut idi. Bundan dolayıdır ki materyalist düşünce Avrupa bilimine özgü bir unsur değildir.

Kuşkusuz sosyalist dünya devrimi için birincil adım sosyolojik ve historik tecrübeyle yanlışlığı kanıtlanmış olan kimi tezlerin ve bu tezler üzerine bina edilmiş sözlerde sosyalist/komünist devinimlerin tarihin çöplüğüne gönderilmesidir. Sultan Galiyev ve Sultan Galiyevci düşünce bunu başarmıştır. Avrupa merkezci sosyalist devinimlerin yenilgisi aslında gerçek sosyalist mücadelenin zaferidir. Sultan Galiyevcilik üzerine kurulan gerçek sosyalist mücadele Ortodoks Marksizmin yenilgisini kendi zaferinin müjdecisi olarak kabul etmektedir. Çünkü Ortodoks Marksizmin proleteryası batıda iktidara gelseydi bile mazlum ulusların kaderinin değişikliği noktasında hiçbir olumlu sonuç doğurmayacağı gibi belki de sözde sosyalizmin yol açtığı yanılsama ile mazlum ulusların sosyalist mücadele istencinide daha doğmadan öldürecekti. Batı proloteryası zaten dünya burjuvazisinin bir uzvu değil midir ? Bu uzvun diğer uzuvları ortadan kaldırması mümkün değildi. Çünkü kendi varlığı da onların varlığına bağlıydı. Dünya burjuvazisinin proleter kanadı olan batı proleteryasının proleter kimliği göreli bir kimlik olup asli özelliği olan sömürgeye ortak olma vasfına giydirilmiş saydam bir kıyafetten başka nedir ki?

Çağdaş insanlığı oluşturan halklar, sayı, toplumsal ve hukuksal açılardan eşit olmayan iki kampa bölünmüş durumdadır. Bu kamplardan birinde insanlığın yalnızca yüzde 20 ile yüzde 30unu oluşturan ve tüm yerküreyi, altında ve üstündeki var olan her türlü ölü ve canlı zenginlikleri ile birlikte ele geçirmiş olan halklar bulunmaktadır. Diğerinde ise, insanlığın beşte dördünü oluşturan ve birinci kampa mensup bulunan halkların, diğer bir değişle efendi halkların ekonomik, siyasal ve kültürel tahakkümü ve köleliği altında inleyen halklar yer almaktadır… diyen Sultan Galiyev gerçek çelişkinin fotoğrafını çekerken aynı zamanda gerçek sosyalizmin yükselmesi gereken sosyal zemini de keşfetmiş olmaktadır. Bu sosyal zeminin mazlum ve mağdur tarafını oluşturan ulusların arasında Türk halklarının konumunun gerçek sosyalist mücadelenin en yaşamsal noktasını oluşturması dünya devrimine giden yolun Türkçü savaşımdan geçtiğini nesnel bir gerçeklik olarak gözler önüne sermektedir.

Türk halkları olmadan dünya devrimini gerçekleştirmek mümkün değildir. Çünkü Türk halkları gerek coğrafi açıdan, gerekse batı ile temasta cephe konumunda bulunmaları bakımından ve hatta sahip oldukları doğal zenginlikler nedeniyle batı kapitalizmin beslenme yollarının üzerinde bulunmaktadır. Batının, Doğuyu sömürmek için kullandığı damarlar Türk topraklarından geçmektedir. Bu damarların kesilmesi için Türkçülük yapmak şarttır.

ULUSAL KİMLİK

Türkler (Anadolu Türkleri) batı emperyalizmine karşı Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde ilk kurtuluş savaşını vermiş ve bunu utkuya taşımış bir halktır. Bu yönüyle de Türkler doğunun öncüsü bir halktır. Binaenaleyh antiemperyalist savaşın baş öğretmeni Türklerdir. Bu tarihsel nesnel gerçeklik de Türkçülüğün mazlum milletler sosyalizmi için kaçınılmazlığını ilan etmektedir.

Türkçülükle dünya devrimi arasındaki yaşamsal bağın düşünsel yansıması olarak kabul edilmesi gerekli bir diğer noktada Türk halklarının ulusal kimlik ve bilinçten sıyrılarak/soyutlanarak sosyalist devrimci bir mücadeleye kanalize edilemeyeceği konusudur. En basit ifadeyle söylemek gerekirse Türk halklarına;  Bırak ulusal kimliğini, sadece proloter vasfınla devrimci savaşımda öne geç! denilemez. Ama Türklere hiç denilemez.

Çünkü Türkler tarihteki rollerinin farkındadırlar. Ve Türkler günümüz dünyasında da kendileri olmadan mazlum halkların batı esaretinden kurtulma imkanlarının olmadığını da görmektedirler. Bu tezlerimiz kimilerine bencil bir ulusal övünç gibi gelebilir. Oysa bu yaklaşım hem doğru değildir hem de Türklük karşıtlığı zeminine düşerek batı emperyalizmine dolaylı olarak omuz vermekten başka bir sonuç doğurmayacaktır. Türklersiz bir antiemperyalist savaş mümkün değildir demek, aynı zamanda mazlum doğulu halklar olmadan Türklerin anti  emperyalist savaştaki öncü ve önder kimliğimin anlamsızlığını da içermektedir. Çünkü doğulu mazlum halkların desteği olmadan tek başlarına Türk halklarının batı emperyalizmiyle başa çıkabilmeleri imkansız olmasa bile çok zordur. Zoru başararak ulaşılacak bir zafer de kalıcı olmama riskiyle karşı karşıyadır.

Bu bağlamda kabul etmek istemeyenlerin yüzüne çarpalım ki, Sultan Galiyevin Türkçülüğü ve Turancılığı pragmatist bir Türkçülük ve Turancılık değildir. Yani Sultan Galiyev, Türkleri enternasyonal sosyalist savaşa kanalize etmek ve böylece onların militarist, ekonomik, stratejik ve hatta historik konumlarından yararlanmak için konjektürel yada içtenlikten yoksun ve tümüyle faydacı bir sözde Türkçülüğün öznesi yahut kuramcısı değildir.

Değildir çünkü; Türkleri/Türk halklarını birleştirme uğraşısı sadece insan yığınlarını bir noktaya doğru yönlendirme ve onların oluşturacağı sinerjiyi enternasyonalist savaşta kullanma kolaycılığıyla hareket etmemiştir. O, Türkleri yığınsal olarak bir araya getirme uğraşısının ötesinde kültürel bir birlik içinde çalışmıştır. Bütün Türk halklarının birbirleri içinde erimeleri/asimile olmaları ve böylece tek bir ULUSAL TÜRK KİMLİĞİ oluşturmaları gerektiğini savunmuştur.

Gaspıralıdan aldığı; dilde, fikirde ve işte birlik ideali, Sultan Galiyevin kültürel Türkçülüğünün omurgasını oluşturmaktadır.

Sultan Galiyev Türkçüdür; Sosyalizme yönelişini Milletine duyduğu büyük sevgiye bağlayacak kadar Türkçüdür.

Onun gibi yüzyıllardır Rus egemenliği ve sömürüsü altında yaşayan bir halkın evladının Türkçü olmaması mümkün müdür? Rus sömürüsüne karşı Türk/Tatar ulusçuluğuna ve Rus egemenliğine karşı da mensubu bulunduğu halkın onlarla eşit hale gelebilmesi için sosyalizme yönelmesi göstermektedir ki içinde bulunduğu özgün koşullar onun dünya tarihinin en büyük düşün ve eylem adamlarından biri olarak doğmasındaki doğal koşullardır. Yani Sultan Galiyevin ulusçuluğu ve sosyalistliği tümüyle zorunlu/doğal bir sonuçtur.

Hazırlayan: YILMAZ KARAHAN

Paylaş:

Yorumlar

“12) SULTAN GALİYEV’İ TANIYORMUYUZ ?” yazisina 18 Yorum yapilmis

  1. Mevlüt Uluğtekin Yılmaz yorum tarihi 19 Aralık, 2007 14:33

    Bütün Türklerin Sultangaliyev’imizden alacağı pek çok toplumculuk dersi vardır. Sultan Galiyev Türk ülküsü önünde çok farklı bir ufuktur. Türkler, Atatürk’ümüzün başı dik karnı tok bir millet özlemini ancak toplumcu politik anlayışla gerçekleştirebilir. Kapitalizmin vahşiliğine tüm dünya tanık oldu. Türk düşünürleri bulacakları yepyeni özgün bir toplumculukla tüm dünyaya örnek olmalıdır. Buna çok ihtiyacımız var. Aç olanı doyuran, çıplak olanı giydiren sözler Türk’ün bengütaşında kazılı. Her yıl sarayını halkına yağmalatan kağanlar Türk’ündür. Komşusu açken tok yatmayan bir inanç da Türk’ündür. O halde Türk’ün kültürü toplumculuğa diğer kültürlerden daha yatkındır. Maddenin paylaşımı adil olmadığı sürece dünya üzerindeki huzursuzluk dinmeyecektir. İşte Sultan Galiyev bunun için çok önemlidir.
    Yeniden Ergenekon sitesini Sultan Galiyev ile ilgilendiği için kutluyorum.

  2. Oktay Karaca yorum tarihi 24 Aralık, 2007 03:29

    Galiyev’i tanıtma gayreti için teşekkür ederim. Yıllardır saklandı. Onunla ilgili bir yazıyı da ilgilenenlere duyurmak istiyorum:

    http://www.egitisim.gen.tr/ikram_Galiyev.htm

  3. turker bayrak yorum tarihi 26 Aralık, 2007 03:16

    Türk tarihinin önemli kahramanlarını,anmmak ve tanıtmak son derece eğitici bulmaktayım..her kesimden insanın alacağı dersler var idolojiler üstü bu tip kahramanlardan..

  4. FikirYolu.com » Blog Arşivi » SULTAN GALİYEV’İ TANIMAK ! yorum tarihi 7 Şubat, 2008 01:31
  5. FikirYolu.com » Blog Arşivi » ERGENEKON SİTESİNDE TÜRK DÜNYASI yorum tarihi 10 Mart, 2008 11:48

    […] 12) SULTAN GALİYEV’İ TANIYORMUYUZ ? (KAHRAMANLAR) […]

  6. aliyev tarxan yorum tarihi 13 Mart, 2008 21:03

    galiyev kimi cox kahramanlarimiz var. amma ne yazik ki, onlari taniyanlar cox az. o kahramanlardan biri de kafkaslarin hurriyet guneshi olan SEYX SAMILdir

  7. Yedibela yorum tarihi 24 Mayıs, 2008 07:18

    Galiyev komünist ise; komünistlerde 72 milleti bir görüyor ise; Galiyev nasıl bir TURANCI olabilir?

    Komünizm denilen fikrin babası; karl marx adındaki bir yahudi ırkçısı ise; bu fikir “yüzüne gül, canına oku.” şeklinde bir yaklaşımdan başka bir şey değildir.

    72 millet ile TURAN kurulmaz. TURAN=TÜRK SOYLULAR BİRLİĞİ’DİR…

    Galiyev’de bu durumda TURANCI olamaz…

  8. Tegin Öztürk yorum tarihi 30 Temmuz, 2008 12:08

    =)Sultan Galiyev tartışması uzayıp gider.
    Aslında uzamasınında bi gereği yok.

    Turandan bahsediyoruz.Tüm Türklerin barış huzur mutluluk içinde bir arada yaşamasını diliyoruz.
    Ama öte yandan,beyinlerde kurcalanan sosyalizm çığlıklarıylada galiyevci düşünceler damarlarındaki asil kan ile çelişkiye düşmektedir.
    Lütfen kandaşlar,Türk’e yalnızca Türkçü duruşdan hayır gelir.Sosyalizmi kapitalizmi komüniz mi hangi vakit bizim ulu budunumuza merhem olmuştur.

  9. Bilqekaan Kaiser yorum tarihi 17 Ağustos, 2008 14:37

    Lutfen Osman Batur’u da ekleyin

  10. marksistturan yorum tarihi 21 Eylül, 2008 04:52

    Ülkücülerin çelişkisi büyüktür.Hem islamcı hem de turancı olunmaz.Turancılığı 72 milletten ayrı görmeyi slogan edinip islamiyetin bütün insanlar Allahın kuludur hepsi birdir idrakinden uzaktadırlar.Çünkü bize ait olmayan Almanların bize benimsettiği bu akıllısız düşünce sistemi Türkleri faşist barbar yöntemsiz halkına eziyet eden ve millet olamayan millet haline getirmiştir.
    Zenginin yanında yoksulu ezdiren turancılık hiçbir türkün ideali olamaz.Sapıklıktan başka bir şey değildir.Yol bellidir. Geriye edilmesi gereken tek söz kalmıştır: Ey Büyük Turan Kızıla Boyan.

  11. hali turkmen yorum tarihi 9 Aralık, 2008 17:42

    sultan galiyev yetistigi ortam ve sahsiyeti itibariyle zulmen oldurulmus bir mazlumsur kahramanligi biraz zorlama ile ifade ediliyor turk kultur tarihinde yuksek medeniyet kurmus donemlerden hic bahsetmiyor dini hsler zaten yok onun gibilere uflenen bilgiler turklukle alakasi olmayan ziya gokalpe de uflenmis yahudi durkeimin tsiriyle dinden cikmis bir surunun tarifi uzerinde istiklal savasi yapms dindar millete hakaretler edilmistir .gaspirinskinin dilde isde fikirde birlik dusuncesi belki tevil dilebilir ama o da nemenem birseydie cik degildir.sahi meshur turkcu seriat dusmani moiz koheni (TEKIN ALP)ve de lozanin dip faresi BERNAR NAHUMLARI hangi koseye koyacagiz.YANI ANLIYACAGINIZ YHUDI YETISTIRMELERININ TURKCULUGU DE YAHUDILIK ICIN CALISTI BIZ HALA PASAPORT DEGERI GERILERDE OLAN BIR BOYYUK CUMHURIYETIZ.

  12. Türker GÖK yorum tarihi 20 Haziran, 2009 15:43

    Turan;Türklerin Uluslaşmalarında Mitolojik bir “Kültür Harcı”dır.
    Galiyev ise Gaspıralıdan,Gökalpe bir köprüdür Türk Ulusal Düşüncesinde.
    Artık! Faşist Hareketin gölgesinden kurtularak,Tüm Türk Emekçilerinin ve Mazlum Ulusların YOLFENERİ olma zamanı gelmiştir Galiyevci Ulusal Sosyalist Düşüncenin yani BAĞIMSIZLIKÇI SOSYALİZM in Kırımdan,Kıbrısa -Kerkükten Karabağa.Ezilen Türk Emekçilerinden başlayarak,Avrasya Sosyalizminin Bayrağını dalğalandırma zamanı gelmiştir.
    Galiyevin YOLFENERİ Ezilen ve Emekçi Türklerin YOL unu aydınlatıyor.,,
    YOLA ÇIKIN IŞIĞI GÖRECEKSİNİZ !!!

  13. tülay tercan yorum tarihi 19 Ekim, 2009 00:52

    hayretler içerisindeyim…yapdıgınız sadece laf atma…en ii bildiğim sey insan sadece insan olduğu için bile çok kıymetlidir…unuttuğumuz ve asla yapamayacağımız şey ise insanları dinlemek anlamaya çalışmak…sırf insan oldugu için deger vermek.

  14. onur candar yorum tarihi 3 Ağustos, 2010 13:02

    siz turancılığı çağımıza göre düşünün arkadaşlar hala geçmişe bakarak bir turancılık anlayışı içerisindesiniz bu çok yanlış.galiyevin anlatmak istediği müslümanlığın ezilenin yoksulun yanında olduğu bir hoşgörü dini olması galiyevin sosyalizm anlayışına uygundu bunuda en iyi uygulayacak oalarakta müslüman türkleri görüyodu.daha çok yazacak şey varda onuda siz iyice objektif olarak okuyun düşünün yazın.

  15. Kubilay Keskin yorum tarihi 29 Eylül, 2010 21:25

    Sultan Galiyevi anlamak icin yasamini degil fikrinin ispatlarini takip etmelisiniz,yukaridaki bazi yari aydinlar gibi yok komunistten turanci olmazmis yok muslumandan turanci olmazmis yada seyh samil denilen dagistanli avar mollasini kahraman olarak gormekmis iste bunlar sonumuzu getiren ikilemlerdir neden?Cunku Turan da tek ideoloji vardir,kim olursan ol Turk birligine inanmaktir,inceleyin:Galiyevi niye oldurduler?Hani komunistten turanci olmazdi?Korktular!Ummete degil millete!Cecen olarak bilinen seyh samil dagistanli avar imamidir sehitligi degil once rus carina teslim olmus sonra isanbula kacmis sonunda medinede olmeyi secmistir!Inceleyin ki bizden olmayanlari bas taci yapmayi!Turan partiler ustu,SEREFTIR!!!

  16. bülent ramazan DEMİRCAN yorum tarihi 22 Aralık, 2010 20:16

    sultan galiyev’in yolunda türk birleşik devletlerini kurmak için çalışmak her türkün görevidir, islam sosyalizmi bir gün tüm dünyada kabul görecektir hedefimiz KIZIL ELMA.

  17. hakim Boz yorum tarihi 28 Mayıs, 2012 05:14

    maaaşallah, maaşallah ne güzel turan çınarı armutlar yetiştirmişde farkında olmadık. bu güne kadar bende diyordumki; bu armutları kim getirdi bu çınar ağacının altına? bir ayıdan şüpelenecektim ama? neyse hakketten hayretler içinde kaldım. bu aralar musevilik homurtularıda çıkmaya başladı, sevgili türkçü kardeşlerimin ağzından; yüz puanlık uzman sorusu kurulacak olan turan devleti nasıl olmalıdır? a) laik ? b) demokrat? c) sosyalist? d) müslüman ? e)Beynelmine f)hepsi ::::: arkadaşlar burada bir medeniyet tasavvurundan bahsediyoruz; insandan kültüre, mimariden sanata, sağlıktan tekniğe,yani insanın maddi ve manevi durumu göz önüne alınarak ve ihtiyaclarını karşılayacak bir medeniyetb tasavurundan bahsediyoruz tabi (nefsi) arzulara kurban edilmemiş? bir medeniyet inşaasından bahsediyoruz. buda insanla insandan itibaren kavim ve dille müslüman olduğunu zanneden zevatlarda bunları Allah’ın ayetleri olduğunu unutmasınlar insanları kavimlere ayıran ve dillerini ve derilerinin rengini bahş edende Rabbül Alemindir. anlaşıp bilişesiniz diye bu bir iki sosyalizm=toplumculuk demektir kendini türkçü zanneden kardeşim heralde teriminoloji bilgisi eksik heralde dokuz ışık’taki toplumculuk olgusunu bilmiyor yada hatırına gelmedi?insanı yaşatki devlet yaşasın bu çok önemli bir cümledir tabi akılbaliğ olan için burada mesele insanları ırklara renklere göre ayırmak değil Allah’ın yarattığı insana hayvanata nebatata v.b daha
    nice yaratılmışa bu dünya hayatında huzuru barışı ve dünya nimetlerinden kişinin gayretleri neticesinde ezmeden sömürmeden çalmadan kndırmadan aldatmadan sadece bilgi ve alınterinden kaynaklanan sınırsız kazanımlarını insanları etkilemenin sömürmenin ezmenin bir aracı görmeksizin gene insanların yaratılmışların yararına kullanmayı bir kemalat bilen ve bu insanı yetiştirecek bir medeniyetten bahsediyoruztabi buradada fıtrat ön plana çıkıyor bu güne kadar kurduğumuz medeniyetlerden yola çıkarak dünyanın yeniden doğal döngüsüne kavuşması için yani (sunnetulah)işte bu medeniyetin kodlarının müslüman türk çocuğunda olduğunu idda ediyoruz vesselam daha çok yazmak isterdim ama armut dedikya hani mevlana ne demiş sen ne kadar bilirsen bil saadece senin bildiklerin karşındakinin anladığı kadardır :(?

  18. Hayrani Ilgar yorum tarihi 16 Nisan, 2013 09:59

    Yukarıdaki yorumları okumak bile Türkçülüğün ve Turan düşüncesinin neresinde patinaj yaptığımızı göstermesi bakımından önemlidir…Üzülmemek mümkün mü ?..

Yorum yap