653) RUSYA’NIN GÜNEY KAFKASYA POLİTİKASI NEREYE?
Yayin Tarihi 4 Şubat, 2013
Kategori AZERBAYCAN SAYFASI, KATEGORİLENMEMİŞ
Rusya`nın Güney Kafkasya Politikası Nereye?
Rusya`nın dış politikada BDT coğrafyasını önceleyen politikasının önümüzdeki dönemde de güçlenerek devam etmesi Kremlin yönetiminin Güney Kafkasya`ya ilişkin planlarını da ilgiyle takip etmeyi gerektirmektedir. Tarihsel olarak Rusya`nın 18. yüzyıldan itibaren özel önem atfettiği bu bölge 1991 sonrası da önemini korumaya devam etmiştir.
Keza, Rusya`nın komşusu olması ve Moskova yönetiminin öncelik tanıdığı eski Sovyet coğrafyasının bir parçasını oluşturmanın yanı sıra, tarihi rakipler Türkiye ve İran`la aradaki tampon bölge anlamını kazanan Güney Kafkasya. Dahası bölge Avrasya’daki güç mücadelesinin kaderini belirmede en önemli araçların başında gelen enerji bağlamında da kritik öneme haizdi.
Zaten bağımsızlıktan sonraki 20 sene zarfında bölgenin önemi hiç azalmadı, aksine bu öneme yeni boyutlar eklendi. Giderek daha fazla küresel boyutlu bir krize dönüşme potansiyeli taşıyan İran`la komşu olma, ya da “Arap Baharı” (acaba artık “Kışı” mı desek) hemen yanı başında olması Güney Kafkasya`yı Rusya bakımından daha da anlamlı hale getirmekte. Hani şu ABD ile Rusya arasında son dönemlerin en önemli gerginliği olan füze savunma sistemi tartışması da bölgedeki gelişmelere ayrı bir yön vermekte.
Kremlin yönetimi de önemi kendisi açısından sürdüren bu bölgeye ilgisini azaltmadı zaten. Moskova`nın bölgeye ilişkin etkinlik sürecinde geçen dönemi 3 önemli aşamaya bölmek mümkün. 1991-99 dönemi Rusya bakımından ciddi bir gerileme dönemi olarak değerlendirilebilinir. Bu dönemin başlangıcını sembolize eden olaylar ise Gürcistan`da Gamsahurdiya, Azerbaycan`da Elçibey`in iktidara gelişi ve akabinde bölgede Rus siyasi, askeri ve kültürel gücünü gerileten gelişmelerin yaşanması idi.
Rusya`nın bu gerilemeyi engellemek için çevirdiği oyunlar, bu iktidarların gitmesine neden olsa da, yerine gelen Eduard Şevardnadze ve Haydar Aliyev, Moskova ile göreceli olarak dengeli ilişki kurmayı tercih ettiler. Keza, bu iki ülkenin Bakü-Ceyhan hattı konusundaki ısrarı ve Rus ordusunun ülkelerinde barınmasına karşı gösterdiği direniş Moskova için bu dönemin arzu edilmeyen sonuçlarındandı. Bu dönemin Rusya açısından teskinlik verici boyutu ise Ermenistan`daki mevzilerini koruması olmuştur.
2000-2008 arasındaki dönem Kremlin bakımından mevcut gerileme sürecini durdurma ve mümkün olduğunca geriye çevirmeye çalışma dönemi olarak tanımlanabilinir. Rusya`da Vladimir Putin`in iktidara gelmesi ile başlayan bu süreç enerji kaynaklarının yanı sıra, 11 Eylül saldırıları bağlamında ABD`nin bölgeye artan ilgisi nedeniyle ciddi bir meydan okuma ile karşı karşıya kalmıştır. Keza, Gürcistan`da Saakaşvili`nin iktidara gelişi ve Bakü-Ceyhan`ın gerçekleşmesi fonunda Moskova`nın işleri yeterince yolunda gitmedi. Her şeye rağmen, Rusya`nın Ermenistan`ı nerdeyse kendisinin bir parçasına dönüştürmesi, Azerbaycan`la ilişkileri dengeye oturtma çabası ve Gürcistan`nın NATO üyeliğine muhalefetinin sonuç veriyor olması Moskova`nın başarı hanesine yazılabilir.
Rusya`nın Güney Kafkasya`ya ilişkin politikasının üçüncü aşamasını ise 2008 Ağustos’unda Kremlin yönetiminin Gürcistan`a askeri müdahalesi ile başlatabiliriz. O tarihten beri gelişmeler ve Rusya`nın attığı adımlar Moskova yönetiminin bu dönemi Güney Kafkasya”da yeniden kendi düzenini kurma dönemi olarak gördüğünü söylemeyi mümkün kılıyor. Abhazya ve Güney Osetya`ya kurulan yeni askeri üsler, Ermenistan`daki askeri üslerin süresinin artırılması Rus dış politikasının bu amacının önemli başarılı örnekleri gibi görülebilinir.
Rusya bu dönemde bölge ülkelerindeki seçimleri ise kendisi için önemli fırsatlar süreci gibi görmekte. Nitekim 2012 sonunda Gürcistan`daki seçimler süreci ve sonunda ortaya çıkan sonucun Moskova için yarattığı fırsatları hatırlamak yeterli. Buna Şubat ayının ortasında Ermenistan`da, Kasım`da ise Azerbaycan`da başkanlık seçimlerini de eklemek lazım. Bu konuya diğer yazılarımızda devam edeceğiz.
Dr. Nazim CAFERSOY,
Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (QAFSAM-www.qafsam.org)
http://1news.com.tr/yazarlar/20130130043113183.html
Yorumlar
Yorum yap