1036) ASKERİ MAHKEME VİCDANİ REDDİ TANIDI!
Yayin Tarihi 9 Mart, 2012
Kategori BASIN-YAYIN
Askeri mahkeme vicdani reddi tanıdı
Askeri Mahkeme, AİHM’in vicdani retle ilgili kararının Anayasa’nın 90. maddesi çerçevesinde iç hukukta da uygulanabileceğini ifade etti.
Askeri Mahkeme, Delice’nin yargılandığı davanın gerekçeli kararında, Delice’nin vicdani reddini samimi bulmasa da, AİHM’in vicdani retle ilgili kararının Anayasa’nın 90. maddesi çerçevesinde iç hukukta da uygulanabileceğini ifade etti.
Bianet’ten Ekin Karaca’nın haberine göre, Malatya Askeri Mahkemesi, vicdani retçi Muhammed Serdar Delice’yle ilgili hazırladığı gerekçeli kararında, vicdani ret hakkını din ve vicdan özgürlüğü kapsamında değerlendiren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararının esas alınması gerektiğini belirtti. Delice’nin avukatı Tayfun Çakır, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 9. maddesinde yer alan vicdani ret hakkının tanınmasıyla ilgili hükmün gerekçeli kararda yer almasının son derece olumlu bir gelişme olduğu görüşünde. “Bu karar, vicdani retçilerin yargılandığı tüm davalar için emsal niteliği taşıyor.”
“EMSAL TEŞKİL EDER”
Avukat Çakır, Malatya Askeri Mahkemesi’nin gerekçeli kararının 7 Mart’ta ellerine ulaştığını söyledi. Bu kararda yeni bir durum olduğunu söyleyen Çakır, mahkemenin Delice’nin tam anlamıyla vicdani retçi olduğuna ikna olmadığını, ancak buna rağmen gerekçeli kararda AİHM ve AİHS’nin vicdani retle ilgili kararlarına yer verdiğini ifade etti. “İlk kez Avrupa konseyi, AİHS ve AİHM kararlarından bahsedilmiş. Ayrıca Anayasa’nın 90. maddesine de atıfta bulunarak bunun aslında iç hukukta da uygulanabileceğini, yani AİHM kararlarının ve AİHS hükümlerinin din ve vicdan özgürlüğü kapsamında vicdani reddi de kapsayacak şekilde değerlendirilebileceği belirtilmiş.”
“Bir mahkeme ilk defa vicdani ret konusunda olumlu bazı kanaatler bildiriyor. “Mahkeme AİHS’nin 9. maddesinden söz ediyor. 9. madde de din, vicdan ve düşünce özgürlüğünü kapsıyor. Bu nedenle gerekçeli karar tüm vicdani retçiler için emsal teşkil edebilir.” Çakır, gerekçeli kararda, Muhammed Serdar Delice’nin dindar ve milliyetçi olduğunu ileri sürerek vicdani reddini açıklamasının inandırıcı bulunmadığının belirtildiğini ifade etti. “Somut olayda Delice’nin psikolojik rahatsızlıkları olduğu, ekonomik sıkıntıları nedeniyle firar ettiği gibi gerekçeler sıralayarak Delice’nin vicdani ret iradesinin gerçek iradesi olmadığını yazmışlar.” “Mahkeme, Ermenistanlı vicdani retçi Vahan Bayatyan kararına atıfta bulunarak, Bayatyan’ın Yehova Şahidi olduğunu ve AİHM’in bu çerçevede karar verdiğini oysa İslamiyet’in ve milliyetçiliğin, askerlik yapmaya engel inanç ve düşünceler olmadığını ifade etti.” “Ayrıca Muhammed’in beş ay askerlik yaptıktan sonra vicdani retçi olduğunu söylediğini belirten mahkeme Muhammed’in somut koşullarının vicdani redde çok uymadığını belirtti.”
“Ancak mahkeme her ne kadar Muhammed’i vicdani retçi olarak kabul etmese de, gerekçeli kararında AİHM kararlarından söz ederek, bunların 90. madde çerçevesinde iç hukukta kullanılabileceğini belirtti. Bu da diğer yargılanan vicdani retçiler açısından son derece önemli bir gelişme.”
BEYAN SAMİMİ BULUNMADI
Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan (TİHV) Avukat Hülya Üçpınar da mahkeme kararına göre, vicdani reddini açıklayan kişinin bir gruba üye olması ve bu grubun da vicdani ret çerçevesinde faaliyet yürütmesi gerektiği sonucunun çıktığını söyledi. Bu çerçevede gerekçeli kararla birlikte mahkeme nezdinde vicdani reddin bir hak olarak tanındığını ve bunun olumlu bir gelişme olduğunu söyleyen Avukat Üçpınar, mahkemenin Delice’nin vicdani ret beyanını samimi bulmadığını sözlerine ekledi.
10 AYLIK CEZA YARGITAY’DA
Muhammed Serdar Delice, askerden firar ettiği gerekçesiyle 29 Kasım 2011’de tutuklandıktan sonra 24 Şubat’ta firar nedeniyle 10 ay hapis almış ancak tahliye edilmişti.
Askeri Mahkeme Hakimi Üsteğmen Ekin Manav, Delice’nin tahliyesini gerekçeli kararda şöyle ifade etti:
“Sanığın tutuklulukta geçirdiği süreler, delil durumu ve tutuklu kaldığı süre ile bozulan askeri disiplinin tesis edilmiş olduğu hususları dikkate alınarak, tutuklamadan beklenen gayenin gerçekleştiği kanaatine varıldığından tahliyesine karar verilmiştir.” Avukat Çakır, firar suçu işleyenlerin 10 ay ceza aldığını ancak altı ay 20 gün hapis yattığını ve Delice’nin bu suç nedeniyle üç aydan uzun süre cezaevinde kaldığını hatırlattı. Geriye üç aylık daha hapsinin kaldığını söyleyen Çakır, Delice’nin hava değişim raporunun ve cezaevinde kaldığı sürenin göz önüne alınarak tahliye edildiğini ifade etti. “Biz on aylık ceza kararını temyiz ettik. Şimdi dosya Askeri Yargıtay’a gitti. Yargıtay cezayı onarsa Muhammed üç ay daha cezaevinde kalacak.”
Dünya Bülteni
İLGİLİ HABERLER:
http://www.yenidenergenekon.com/960-aihmden-vicdani-ret-karari/
http://www.yenidenergenekon.com/422-dtpnin-vicdani-red-maskesi/
Yorumlar
Yorum yap