88) DUYUN-I UMUMİYECİ, OSMANLI BANKASI

Yayin Tarihi 11 Ocak, 2008 
Kategori TÜRK DÜNYASI

DÜYUN-I UMUMİYECİ

OSMANLI BANKASI

image0019.jpg

 ———————————————————————————–

     

Bank-ı Osmanî-i Şahane, uzun yıllar Osmanlı İmparatorluğunun resmi bankası ve hazinedarı olarak görev yaptı. İmparatorluk genelinde birçok altyapı yatırımını destekleyen Banka, yaygın şube ağı sayesinde piyasa ile ilişkilerini artırarak ticari bankacılıkta kendisine önemli bir yer edindi. Aynı zamanda banknot emisyonu imtiyazına da sahip olan Bank-ı Osmanî-i Şahane’nin kuruluşu, 4 Şubat 1863 günü imzalanan bir sözleşmeyle gerçekleştirildi. 1856‘da İngiliz sermayesiyle kurulan Ottoman Bank’ın İngiliz ortakları, şirkete yeni katılan Fransız ortaklar ve Osmanlı makamları tarafından imzalanan sözleşme, Kırım Savaşı‘ndan beri süregelen mali krize son vermeye kararlı Sultan Abdülaziz tarafından kısa bir süre içinde onaylandı. Böylece Ottoman Bank’ın mirasını devralan Bank-ı Osmanî-i Şahane, 1 Haziran 1863 tarihinden itibaren yeni kimliğiyle hizmet vermeye başladı. Para sisteminin sağlıklı hale getirilmesi ve Bank-ı Osmanî-i Şahane’nin kurulması, Tanzimat’ın maliye alanındaki icraatlarının başında yer alıyordu. Banka, Osmanlı İmparatorluğu’na borç kaynağı yaratacak, borçlanmalarda aracı rolü üstlenecek ve devlet bankalarının en önemli imtiyazlarından biri olan para basma hakkını kullanacaktı. 17 Şubat 1875‘te imzalanan yeni bir sözleşme ile Banka, imparatorluğun hazinedarı konumuna getirildi. Böylece, artan mali desteğine karşılık, bütçenin hazırlanmasında ve uygulamasında söz sahibi olarak, hazine işlemlerinde de tekel durumuna geldi.

Osmanlı İmparatorluğu’nun mali krize girmesi sonucunda, Banka, bu duruma çare olarak görülen
Düyun-ı Umumiye İdaresi’nin1881′deki kuruluşunda aktif rol aldı. Devletin borçlanma yükünün önemli bir kısmını Düyun-ı Umumiye’nin devralmasıyla yeniden yapılanma sürecine giren Bank-ı Osmanî-i Şahane, ticaret ve yatırım bankacılığına yöneldi. O yıllarda, Müşterek-ül Menfa Tütün Rejisi (1884), Rumeli Demiryolları bağlantıları (1885),Beyrut Limanı Şirketi (1888), Selanik İstanbul Demiryolu bağlantısı, İzmir-Kasaba Demiryolu’nun uzatılması (1884), Ereğli Kömür Madenleri (1896), Beyrut-Şam-Havran Demiryolu ve uzantısı (1892-1900) ile Bağdat Demiryolu (1903) yatırımlarına iştirak etti.

Altyapı girişimlerinin yanı sıra giderek genişleyen müşteri portföyüne de kavuşarak, bir ticari banka kimliğine bürünmeye başladı. Bu doğrultuda 1890 yılından başlayarak şube sayısını artırmaya önem veren Banka, 1910′dan sonra iyice çoğalan şubeleri sayesinde piyasa üzerindeki etkisini daha da güçlendirdi.1. Dünya Savaşı, Bankanın faaliyetlerini oldukça etkiledi. Osmanlıların savaşa girmesiyle, Fransa ve İngiltere‘nin gözünde Osmanlı hukukuna bağlı bir şirket olarak “düşman kuruluş” niteliği kazanan Banka, Osmanlı İmparatorluğu tarafından da İngiliz ve Fransız sermayesi sebebiyle aynı derecede güvenilmez kabul ediliyordu. Bu dönemde, Fransız ve İngiliz müdürlerin görevlerini bırakması ve para basma imtiyazından vazgeçilmesi şartıyla, Bankanın faaliyetlerine devam etmesine izin verildi.

Bank-ı Osmanî-i Şahane, savaştan sonra 10 Mart 1924 tarihinde imzalanan bir sözleşmeyle para basma imtiyazını Türkiye Cumhuriyeti‘ne devrettiyse de, Merkez Bankası‘nın kuruluşuna kadar hazine işlemlerini sürdürmeye ve Devlet Bankası statüsünü korumaya devam etti. Bu dönemde, yeni siyasal rejime uygun olarak “Osmanlı Bankası” adını aldı. 1933 yılının Haziran ayında imzalanan sözleşmeyle özel bir ticaret bankası olarak yapılanan Osmanlı Bankası, 1952′de imzalanan bir başka sözleşmeyle, 1990′lara dek süren yeni statüsüne kavuştu.

OSMANLI BANKASI, OSMANLI TOPRAKLARINDA;
İNGİLİZLERE ORTADOĞU’DA, AFRİKA’DA FİNANS SAĞLAMIŞTIR

1914 yılında, 37’si Anadolu‘da, 11′i Suriye ve Filistin‘de, 5′i Mısır‘da, 3′ü İstanbul‘da, 5′i Trakya‘da, 6’sı Makedonya‘da ve diğerleri Kıbrıs, Mezopotamya, Arabistan ve Arnavutluk‘ta olmak üzere 80′i aşkın şubesi bulunan Osmanlı Bankası; gerek savaş boyunca, gerekse hemen sonrasında şubelerinin çoğunu kapatmak zorunda kaldı. Buna karşılık, 1920-1930 yılları arasında İngiliz sermayedarların isteği doğrultusunda, Ortadoğu’da hızlı bir şubeleşmeye gidildi. 1956 yılında Mısır şubelerinin millileştirilmesi ve el konulması sonucunda Ortadoğu‘daki faaliyetlerinde önemli bir kayba uğradı. Aynı dönemde Kenya, Uganda, Tanzanya, Rodezya, Katar, Abudabi, Sudan ve Katar‘da, İngiliz sermayedarlara bağlı olarak çalışmalarına devam etti.1969 yılında ana sermayedar Grup Paribas’in isteği doğrultusunda; Avrupa, Ortadoğu ve Afrika‘daki şubelerini Grindlays Bank’a devreden Osmanlı Bankası, bu tarihten itibaren yalnızca Türkiye sınırları içerisinde hizmet vermeye başladı. 1993′e gelindiğinde anonim şirket statüsüyle yeniden yapılanan Bankanın hisseleri, Haziran 1996‘da Garanti Bankası‘na ait Clover Investments tarafından satın alındı ve Banka, Doğuş Grubu‘na katıldı. 31Ağustos 2001 tarihi itibarıyla Doğuş Grubu bünyesindeki Körfezbank ile birleşen Osmanlı Bankası, 21 Aralık 2001‘de ana hissadarı Garanti Bankası’nın bünyesine dahil oldu.

SON SÖZ :

Sermayesi Milli Olmayan Bankalar, DÜYUN-I UMUMİYELERE zemin hazırlayabilir…

HAZIRLAYAN: YILMAZ KARAHAN

image0033.jpg

image0025.jpg

 

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap