846) TÜRKİYE’NİN BANKALARI ABD’NİN KONTROLÜNDE Mİ?

Yayin Tarihi 3 Şubat, 2011 
Kategori BASIN-YAYIN

Ankara’daki bankaya Tahran baskını!

image0013.jpg

Ankara Tahran Caddesi’ndeki banka şubesine İran baskını

Amerikan Yönetimi’nin Türk bankalarının İran ile para trafiğini çok yakından izlediği ve bu konuda göz açtırmayacağı Ankara’daki ilginç bir olayla ortaya çıktı. İstanbul’daki bir bankadan Ankara’daki bir başka bankaya yüklü bir döviz transfer edildi. Ancak transfer yapılan şubenin adresi Tahran Caddesi’nde olunca işler karıştı. ABD Hazine Bakanlığı bu transferin Tahran’a yapıldığını zannetti ve SWIFT aracılığıyla yapılan işlemi bloke ettirip banka yönetiminden hesap sordu.

Amerikan Hazine Bakanlığı’nın İran’ın nükleer füze programına destek sağladığı gerekçesiyle iki Türk ile üç Türk şirketini kara listeye almasına ilişkin tartışmalar sürerken, Amerikalılar’ın Türk bankalarını çok yakından izlediği, Ankara’da yaşanan tuhaf bir olayla gün yüzüne çıktı.

Skandal, Amerikalılar’ın iki Türk bankası arasındaki para transferini bloke etmesiyle ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre, İstanbul’daki bir Türk bankasından Ankara’daki bir başka bankaya ciddi miktarda döviz transfer edildi. Döviz transferi yapılan banka şubesinin adresi Ankara’daki Tahran Caddesi olunca işler karıştı. ABD Hazine Bakanlığı İran’a ciddi döviz transferi yapıldığını görünce alarma geçti.

Bizim Tahran şubemiz yok ki…

Havale yapılan kişinin Tahran’da yaşadığını düşünen Amerikalılar işlemi bloke ettirdi. Hemen ardından da paranın transfer edildiği bankanın yetkililerinden bilgi istediler.

SWIFT kullanılarak gerçekleşen para transferinin ardından, paranın transfer edildiği bankanın genel müdürlüğüne telefon açan Amerikalılar, “Tahran’a sizin üzerinizden para aktarılmasına neden müsaade ediyorsunuz? Uluslararası yaptırımları delmeye çalıştığınızın farkında değil misiniz?” diyerek hesap sormaya kalktı.

Banka yetkilileri ise Tahran’da şubeleri olmadığını, söz konusu alıcının Ankara’daki Tahran Caddesi’nde ikamet ettiğini anlatınca Amerikalılar bir yanlış yaptıklarını anladılar ve işlem üzerindeki blokajı kaldırdılar.

Bu olay Amerikalılar’ın Türk bankalarının para hareketlerini de yakından izlediğini ortaya çıkarırken, uluslararası para trafiğinde önemli bir yere sahip olan SWIFT’in de güvenilirliğini de tartışmaya açtı. Amerikan istihbarat birimlerinin ‘terörle mücadele’ gerekçesiyle dünya üzerindeki para hareketlerini yakın izlemeye aldığı 2006 yılında ortaya çıkmıştı.

Büyük Birader 11 Eylül’den sonra sisteme sızdı

11 Eylül 2001’deki terör saldırılarının ardından ABD Başkanı Bush’un onanıyla devreye giren gizli bir program kapsamında El Kaide bağlantılı para transferlerinin tespit edilebilmesi gerekçesiyle SWIFT şirketinden kişisel bilgiler CIA tarafından istendi. SWIFT Belçikalı bir şirketti ancak şirketin veri bankasının ABD topraklarında olması, şirketin bu gizli bilgi paylaşımına ikna edilmesinde ABD’nin elini güçlendirdi.

2006 yılında, tüm transferlerin ABD yetkilileri tarafından izlendiği ortaya çıktı. The New York Times gazetesinde çıkan bir haberde Amerikan İstihbarat birimleri ile SWIFT arasında bilgi paylaşımı anlaşması yapıldığı bilgisine yer verildi. Haberin ardından SWIFT yetkilileri bir açıklama yaparak, Amerikan yetkililerine belli koşullarda sınırlı bir izin verdiklerini kabul ettiler.

Konu Avrupa Birliği’nde de tartışmaya açıldı. Belçika makamları ABD’nin para hareketlerini izlediğini bildiklerini zımnen kabul ederken kişisel verilerin korunmasının devlet kurumları arasındaki bilgi paylaşımını kapsadığını ancak SWIFT şirketinin devlet kurumu değil, özel sektör olmasının bu noktada rahatsızlık yarattığını belirttiler. Tartışma özel hayatın gizliliğinin korunması noktasında alevlendi. AB’deki tutum bu veri akışının devam etmesi, ancak sıkı kontrol altında ve sınırlı tutulması yönünde oldu.

Dünyanın önde gelen banka ve finansal kuruluşları arasındaki para transferine aracılık eden SWIFT, 200 ülkedeki 7200 kuruma hizmet veriyor.

Swift nedir?

SWIFT (Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication) dünya çapında bankalar arasında elektronik fon transferi sağlayan özel sektör tarafından kurulan bir sistem..

Bankalararası ödeme transferlerinin bir kaç dakika içinde gerçekleşmesini sağlayan bu sistem 1973 yılında kuruldu ve 1977 yılında fiilen çalışmaya başladı. 6 bine yakın üyesi bulunan sistemden günde ortalama 3 milyon para transferi yapılıyor.

UFUK ŞANLI / VATAN

Paylaş:

Yorumlar

“846) TÜRKİYE’NİN BANKALARI ABD’NİN KONTROLÜNDE Mİ?” yazisina 5 Yorum yapilmis

  1. enes tuma yorum tarihi 12 Şubat, 2011 21:37

    bunlar ne demek istiyor

  2. m.kenan ayçiçek(ÇÇ) yorum tarihi 13 Şubat, 2011 05:51

    EY RECEP TAYYİP ERDOĞAN ,SEN HALKIN SEÇTİĞİ,ANKARA’YA EGEMEN OLAN BİR İNSAN’MISIN ?

    Eğer öyle diyorsan;Bir türk vatandaşının istanbul’dan Ankara’ya gönderdiği havale,nasıl oluyorda;ABD tarafından tespit ediliyor..?

    hadi edildi..ABD bu havaleyi nasıl durduruyor…?

    hadi durdurdu…Bu bankaya nasıl soruşturma açıyor ?

    sen ne işe yarıyorsun ?

    YOKSA; EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ OKYANUS ÖTESİNE Mİ GEÇTİ ?

    Acaba Amerikalılar daha nelere-nelere mani olabiliyorlar ?

    Acaba Amerikalılar hangi işlemleri oturdukları yerden takip ediyorlar ?

    Bu takip ve gözetleme üssü Dolmabahçe sarayı olmasın ?

    hani şu 35 oda meselesi..

    03-ŞUBAT-2011-M.KENAN AYÇİÇEK(çç)

  3. m.kenan ayçiçek(ÇÇ) yorum tarihi 13 Şubat, 2011 05:53

    TÜRK DEVLETİNİN TÜRKLERE AİT OLMADIĞINI BİLEN TÜRKLER..

    1991 yılına kadar Türk Devleti Türklere aitti..

    Dağlarda ”’ne mutlu Türküm diyene”’.. yazardı..

    Hürriyet gazetesinin sol köşesinde ”’Türkiye Türklerindir”’..yazardı..

    Mustafa Kemal devletin koruması altındaydı..

    Cumhuriyet rejimine karşı olanlar,İDAM ile yargılanırdı..

    29 ekim cumhuriyet bayramında açık olan iş yerlerine para cezası yazılırdı..

    Resmi bayramlarda Bayrak asmayan iş yerlerine para cezası yazılırdı…

    Devleti bölmek isteyenler,Türkçe konuşmayı red edenler,milletvekili dokunulmazlığına sahip olsalarda,en geç akşam 17.00 ye kadar tutuklanırdı..

    Başkent Ankara’nın izni olmadan hiç bir avrupalı Diyarbakır’a gidemezdi..

    1991 yılında Türkiye’nin kaderi KÖKTEN değişti..

    Özal’a güvenen Amerika,bu topraklardan siktir edilerek kovuldu…

    işte bu gelişme üzerine Amerika Türk kimliğinin üzerini çizdi..

    Türkiye’de yaşayan,ama Türklerden nefret eden İSLAMİ bir grup Amerika tarafından desteklenmeye başladı..Amerika kesenin ağzını açtı..

    AKP nin Türkiye’de işbaşına getirilmesi ile beraber…yeni bir devlet kurma projesi eyleme geçirildi..

    1915 yılında Türk topraklarında kürt islam devleti kurmayı planlayan,ama kürtlerin göçebe olması,içlerinden lider çıkaramaması,ortak dilleri olmaması,ve tüm aşiretlerin arasındaki kan davası bulunması nedeniyle bu amacına ulaşamadı..

    Türkiye’nin Avrupa Birliğine girmekte ısrar etmesi;..Avrupa’nın aklına yeniden kürt islam devletini getirdi…Avrupa Birliği müzakerelerine Kürdistan kurulması ile ilgili şartlar koyuldu…kürtler devlet olabilmeleri için eğitilmeye başladı…

    işte bu aşamada ABD görevi devir aldı…Türkiye’nin bir bölümünde Kürdistan kurmak yerine Türkiye’nin tamamında kürt islam devleti kurmaya karar verdi…

    Bu karara saygı gösterecek,hatta TAKLA atacak Fetullahıda yanına alan ABD işi hızlandırdı..

    Bir zamanlar Mustafa Kemal adına EGEMEN olanlar,kendini DEVLET diye tanımlayanlar,tasfiye edildi..

    Tasfiye edilmek istemeyenler,ABD’ye ve AKP’ye biat ettiler..Türk devleti üzerindeki KORUYUCU sorumluluklarından vaz geçtiler..

    Amerika,Akp üzerinden;..Türk ırk’ından nefret edenleri özenle örgütledi…onları Amerika’ya götürdü ve eğitti…Her ne kadar TÜRK gibi görünselerde;..aslında onlar birer ABD ajanıdır…

    Devletin can alıcı tüm kurumlarına birer-ikişer yerleştiler..

    Türk Devletinin yıkılışını sağlayacak tüm siyasi gelişmeler,hiç bir engelle karşılaşmadan yoluna devam etti…

    şu aşamada yolun yarısını geçmişler diyebiliriz..önümüzde bir seçim ve bir referandum var…

    bu seçimi AKP nin kazanması;..yeni ANAYASANIN akp tarafından yapılması demektir…

    Yeni anayasa TÜRK DEVLETİNİN YIKILIŞ FERMANI olacaktır…

    seçimleri AKP kazanamazsa;..hükümeti kuracak olanlar,1991 yılına geri dönmek için Amerika ile yeniden masaya oturabilirler…Amerika’nın BOP kapsamındaki taleplerine OLUR vermek kaydıyla;..yeniden,ANADOLU topraklarını,TÜRK DEVLETİ ismiyle kiralayabilirler..

    evet kiralayabilirler diyorum…çünki;..bu topraklarda EGEMEN olduğumuza inanmıyorum..

    Amerika’nın AKP ile anlaşarak,Başkanlık sistemine geçme arzusunu ,bu anlamda ele alıyorum…Amerika Türkiye’de kurulacak yeni devlete çok fazla güvenmek istemiyor…yeni TESKERELER görmek istemiyor…Göbekten ABD’ye bağlı başkanlık sistemi ile;

    Amerika;..Türkiye Topraklarını 3-5 kişi ile kontrol altında tutmak istiyor…

    son 8 yılda yaşananlara baktığımızda;..

    Devir Türklerden nefret edenlerin devri…

    onlar hızla yükseliyor….onlar hızla ,daha çok kuruma yerleşiyor…

    Bir taraftan her gelişmeyi İSLAM adına yapıyormuş görünürken,

    Diğer taraftan Vatikan’ı etkileyen KURAN etkisiz hale getiriliyor…

    Anadolu’da içinde İSLAM bulunmayan Yeni bir İSLAM devleti oluşuyor…

    Bu çakma İSLAM DEVLETİNİN diğer islam devletlerine örnek olması içinde ;kesenin ağzı açılıyor…

    Amerika uşağı sözde arap müslümanlar Türkiye’yi HAVALARA kaldırıyor…

    oysa;Türkiye donuna kadar batmıştır…Türkiye 100 milyar dolar ihracaat yapan ülke olsada ;bu ihracaatı yapanlar,hristiyan ve yahudileridir…

    Devlet Bütçesinden yılda 12 kez verilen maaşlar(işçi-memur-emekli-dul-yetim-asker-)

    20 gün içinde harcanmaktadır..harcanan paranın %35 devlete vergi olarak dönerken,%55 i ekonomi ve bankaları ele geçiren hristiyanlara ve yahudilere gitmektedir…Türkiye ekonomisi işgal eden bu yabancılar her yıl TÜRK MİLLETİNDEN 50 milyar dolar kazanmaktadır…Ancak bu parayı TL.olarak evine götüremez…mutlaka DOLAR’a çevirir…bununda anlamı Türk devleti her yıl 50 milyar dolar borç bulmak zorundadır…akp hükümeti 8 yıldax50=400 milyar dolar borç almıştır…

    Düne kadar Bu ülkenin AKP ile işbirliği yapan Devletler tarafından işgal edildiğini düşünürdüm…şu anda aynı fikirde değilim…Bu devlet çok partili hayata geçtiğimizde;..bizim olmaktan çıkmış…biz kiracı durumundaymışız…

    EV SAHİBİ ŞİMDİ…ALMANYADAN OĞLUM GELECEK…EVİ BOŞALTIN DİYOR…

    07-OCAK-2011-M.KENAN AYÇİÇEK(çç)

  4. m.kenan ayçiçek(ÇÇ) yorum tarihi 13 Şubat, 2011 05:55

    TÜRKİYE KAPİTÜLASYONLARA TESLİM OLMUŞTUR..

    Kapitülasyon kelimesi Latince caputtan (baş) gelir ve baş eğmek, teslim anlaşması yapmak anlamlarını taşır.

    aylardır Maliye Bakanı neden ingiliz vatandaşı diye düşündük durduk..Dışişleri Bakanlığı ne…den hükümete bağlı değil düşünmeye başladık…Tarım Bakanlığı üzerinde neden israil egemen dir düşünmeye başladık..

    Artık düşünmeye gerek ..akp hükümeti devlet olarak yabancılara teslim olmuştur..memleketimizde yaşanan vaka’lar alenen ortadadır..

    Düşman devletin her kurumunu eline almıştır..satmaya başlamıştır,kiralamaya başlamıştır,istiklal marşımıza kadar satmışlardır..En önemli gelişme hükümetin bu satışları en son duymasıdır..hükümet bu satışları yapan makam ve kadroları bilememektedir..satışı yapan bu kurumları ortaya çıkarmak adına yapılan bir çalışma yoktur..idari ve siyasi bir soruşma ihtiyacı hissedilmemiştir..

    Türkiye’nin içine düşürüldüğü vahim durum AKP nin boyunu çok-çok aşmıştır..AKP artık devlet üzerinde egemen değildir..AKP nin devam eden asli görevi,halkı sükunetli bir ortamda,direniş göstermeden,boyun eğmeye zorlamaktır..Bu nedenle hakim güçler tüm polis-savcı-hakim gücünü akp’ye bırakmıştır…

    AKP hükümeti sadece masum halk kitlelerinin yöneticisidir..Oysa Devlet talan edilmektedir..Talan’ın gerçekleşmesi için TBMM açık tutulmakta,sözümona yasalarla yönetiliyormuşuz hissi verilmektedir..

    Hastanelere icra yolu ile el konulurken TBMM sessizdir…

    Tarım sektörü %100 oranında yabancıların eline geçerken TBMM sessizdir..

    NATO,BM,topraklarımıza girme hazırlığı yaparken,TBMM sessizdir..

    Elekrikli otoların satışına mani olmak için vergi yasası çıkaran TBMM japonya’dan ithal elektrikli araç gelmesine sessizdir..

    Ordu İran-ABD savaşına taraf olmaya zorlanırken,TBMM sessizdir..

    7.8 milyar dolar füze satın almaya zorlanırken,TBMM sessizdir..

    Nato’ya bağlı olmayan ege ordu komutanlığı arazileri üzerine nato askerleri konuşlanırken,TBMM sessizdir..

    Diyarbakır Belediyesi tek başına ÖZERKLİK ilan ederken TBMM sessizdir..

    Avrupa Birliği Özerkliğini ilan eden Diyarbakır Belediyesine uzun vadeli kredi açarken,TBMM sessizdir..

    Trakya sınırımıza AB tarafından askeri birlikler yerleştiğinde TBMM sessizdir..

    Irak sınırımıza,kime bağlı olduğu belli olmayan özel ordu kurulurken TBMM sessizdir…

    ilköğretim okulları satışa çıkarken TBMM sessizdir…

    Çalışanların eş ve çocukları sigortalı olma kapsamından çıkartılırken TBMM sessizdir..

    tüm kiliseler hizmete açılırken,sokaklarda incil dağıtılırken TBMM sesizdir..

    Türkiye mahkeme salonlarına AMERİKALI savcılar egemen olurken,TBMM sessizdir..

    bir zamanlar savaş sebebi saydığımız 12 mil kararı onaylanırken ,TBMM sessizdir..

    işsiz sayısı 10 milyonu geçtiği halde,170.000 ermeni kaçak olarak Türkiye’ye sokulurken TBMM sessizdir..

    kurtuluş savaşını hatırlamak,anmak,bu mecliste yasaklanmıştır..kurtuluş müzelerini kapatan yasa bu meclisten geçmiştir..

    istilal marşını okumayı zorunlu olmaktan çıkaran bu meclistir..

    TÜRKİYE DONUNA KADAR SATILIKTIR…TBMM sessizdir..

    06-KASIM-2010-M.KENAN AYÇİÇEK(çç)

  5. m.kenan ayçiçek(ÇÇ) yorum tarihi 24 Şubat, 2011 04:42

    DÜNYANIN GÖZÜ KULAĞI BAHREYN’DE..

    Amerika kendi kurduğu kurt kapanına düşermi ?

    Bahreyn’de devlet idaresi halkın eline geçermi ?

    Bahreyn düşerse;..Şeytanın Vatanı Amerika’nın kutsal topraklara yerleştirdiği ÇAKMA DEVLET suudilerin sonu ne olur acaba ?

Yorum yap