733) ERZİNCAN’DA SAVCILARIN HUKUK SAVAŞI, NEDEN VE NASIL OLUŞTU?

Yayin Tarihi 17 Şubat, 2010 
Kategori BASIN-YAYIN

ERZİNCAN’DA SAVCILARIN HUKUK SAVAŞI, NEDEN VE NASIL OLUŞTU?

image00121.jpg

Türkiye’de bir ilk: Görevdeki Cumhuriyet savcısı tutuklandı..

Erzincan’da cemaatlere yönelik soruşturma başlatan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in adliyedeki makam odasında ve evinde arama yapıldı. Aramadan sonra Erzurum’a götürülen Cihaner tutuklandı.

EVİNDE VE MAKAMINDA ARAMA
Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcısı Osman Şanal, Erzincan Terörle Mücadele Şube Müdürü Murat Günbeyi ve polis ekibi ile Erzincan Adliyesi’nde Başsavcı Cihaner’in makamında ve adliye lojmanlarındaki evinde arama yaptı.

GÖZALTINA ALINDI
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in avukat Hamit Sekman, makamında ve lojmanında arama yapılan Başsavcı Cihaner’in Ergenekon örgütü üyesi olmak suçuyla gözaltına alındığını söyledi.  Sekman, şunları kaydetti: “Müvekkilim Özel Yetkili Savcı Osman Şanal tarafından ’Ergenekon üyesi olmak’, ’görevi kötüye kullanmak’ ’tehdit ve iftira’ suçlamalarıyla gözaltına alındı.”

TUTUKLANDI
Erzincan’da gözaltına alındıktan sonra Erzurum’a getirilen Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, yaklaşık 6.5 saatlik sorgusunun ardından, tutuklanma talebiyle Nöbetçi 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Başsavcı Cihaner’i sorgulayan Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal ise 06.00 sıralarında Adliyeden çıkarak evine gitti. Daha sonra mahkemeye çıkarılan Cihaner tutuklandı.

ERZİNCAN KRONOLOJİSİ
27 Kasım 2007: Erzican Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, İsmailağa tarikatına yönelik soruşturmayı Kasım 2007’de başlattı. İddiaya göre, cemaate bağlı Medine Vakfı’nın evlerinde çocuklara yatılı dini eğitim veriliyordu. Dinleme kararı alındı. Takipte edinilen bilgilere göre, Cihaner’in operasyona hazırlandığı sırada bir görevli tarikatı arayıp “Önlem alın” diye haber vermişti. Kimi polisler de ‘yüzeysel bir arama’ yapıp şüphelileri salıvermişti. Cihaner operasyonu erteledi.

9 Şubat 2009: Cihaner, jandarmaya ve polise yazı yazarak, kentte başka dini bir yapılanmanın yasadışı çalışması olup olmadığını sordu.

23 Şubat: Daha önce 16 kentte operasyon yaparak cemaat lideri Mahmut Ustaosmanoğlu ile ‘Cüppeli Ahmet’ diye bilinen Ahmet Mahmut Ünlü dahil 69 şüpheliyi gözaltına almaya hazırlanan Cihaner, bu kez operasyonu Erzincan’la sınırladı. Bazı adreslerde dört -altı yaş arasındaki 63 çocuğa yasadışı biçimde dini eğitim verilirken suçüstü yapıldı. Yine operasyonda 29 yetişkin gözaltına alındı, dokuz kişi tutuklandı.

10 Mart: Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal, cemaatin ‘silahlı’ olduğunu öne süren bir ihbar mektubunu gerekçe gösterip dosyayı soruşturma yetkisinin kendisinde olduğunu belirtti. Oysa Cihaner’e göre grup ‘silahlı’ değildi. Bu ihbar mektubu, dosyanın Erzurum’a sevkini isteyen şüphelilerce gönderilmiş olabilirdi.

17 Mart: Şanal, soruşturmanın kendi uhdesinde olduğunu yazdı.

23 Mart: Cihaner’in yürüttüğü soruşturma çerçevesinde telefonları dinlenen iki cemaat üyesi, dosyanın Erzurum’a gittiği ‘müjdesini’ paylaşıyordu. Fakat Cihaner, direniyordu.

23 Nisan: Şanal, Cihaner’e gönderdiği yazıda, ‘irticai faaliyet’ gerekçesiyle başka soruşturma yürütülüp yürütülmediğini sordu. Yürütülüyor ise gönderilmesini istedi. Cihaner’in, o tarihte yürüttüğü bir başka dosyası yoktu. Jandarma ve polisten yanıt bekliyordu.

30 Nisan: Şanal, bu kez numarası vererek, diğer dosyayı da istedi.

6 Mayıs: Jandarmadan gelen yanıtta ‘Fethullahçılar, Süleymancılar ve Menzil grubunun yasadışı faaliyet yürüttüğü’ belirtildi. Cihaner, Bu kez Fethullah soruşturması açtı.

26 Mayıs: Şanal; Erzincan Valiliği ve Emniyeti’ne gönderdiği yazıda, Cihaner’in emirlerine uyulmamasını istedi. Cihaner, önce Şanal’ı HSYK’ye şikâyet etti, ardından dosyayı Erzurum’a yolladı. Artık dosya, Erzurum’daydı. Erzincan’ın ‘Görevsizlik Kararı’nda, 235 şüpheli vardı.

29 Mayıs: Adalet Bakanlığı, Cihaner hakkında soruşturma başlattı. Cihaner’in 3 Kasım 2008’den bu yana dinlendiği ortaya çıktı.

12 Haziran: Taraf, ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’nı duyurdu.

22 Haziran: Şanal’ın İsmailağa İddianamesi çıktı. Fezlekede belirtilen 235 şüpheli sayısı 16 sanığa düşürüldü. O sanıklar da bırakıldı.

21 Temmuz: Yenişafak, ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’nın Erzincan’da yürürlüğe girdiğini yazdı.

27 Ekim: Erzincan’da DSİ’ye ait baraj gölünde mühimmat bulundu. Savcı Şanal soruşturma başlattı.

20 Kasım: Bulunan mühimmat ve kimi gizli tanıkların anlatımları doğrultusunda Erzincan Jandarma İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Üsteğmen Ersin Ergut ve astsubay Orhan Esirger tutuklandı.

27 Kasım: İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Nedim Ersan 27 Kasım’da tutuklandı.

3 Aralık: Cihaner’e, ‘görevi kötüye kullanmak’, ‘resmi belgede sahtecilik ve suça azmettirme’ ile ‘imar kirliliğine neden olmak’tan 26 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

4 Aralık: Şanal, polis ekibiyle birikte MİT binasına baskın yaptı. Çatışmanın eşiğinden dönüldü.

7 Aralık: Erzincan MİT Bölge Müdürü Şinasi D. ve iki personeli gizli tanık anlatımlarıyla tutuklandı.

11 Aralık: İl Jandarma Komutanı Ali Tapan’ın ifadesi alındı.

31 Ocak 2010: Daha önce Erzincan’da görev yapan Kahramanmaraş’ta görevli Astsubay Şenol Bozkurt ile eski İl Jandarma Komutanı olan, şimdiki Eskişehir İl Jandarma Komutanı Albay Recep Gençoğlugözaltına alındı. Bozkurt tutuklanırken, Gençoğlu bırakıldı.

5 Şubat: Şanal’ın itirazı üzerine Gençoğlu tutuklandı.

11 Şubat: Erzincan Yaylabaşı Beldesi Jandarma Komutanı Astsubay Murat Yıldız tutuklandı.

12 Şubat:Görevi kötüye kullanmak’tan hakkında dava açılan eski İliç Savcısı Bayram Bozkurt’un Cihaner ve diğer askerler aleyhine tanıklık ettiği ortaya çıktı.

15 Şubat: Daha önce Erzincan’da görev yapan emekli Astsubay Nejdet Özmen, Kırklareli’nde tutuklandı.

16 Şubat: Osman Şanal, Erzincan Adliyesi’ni bastı, Cihaner’i gözaltına aldı… (Radikal, DHA)

Paylaş:

Yorumlar

“733) ERZİNCAN’DA SAVCILARIN HUKUK SAVAŞI, NEDEN VE NASIL OLUŞTU?” yazisina 8 Yorum yapilmis

  1. Haydar Okur yorum tarihi 17 Şubat, 2010 16:47

    DiniCereyan ve Tarikat mensupları ve hükümetin gizli elleri ile devletin arasında süren bir savaştır bu. Devletimizin yanında yer alan olarak öyle inanıyorum ki devletimizin safında yer alana biri olarak, devletimizin lehine, devlete savaş açanların yaptıkları bu yasa dışılıklar başlarına yıkılacaktır.

    7-8 yıldan bu yan gerek adli kurumlarda, gerek devletin diğer kurumları içinde estirdikleri bu sessiz terör bir mukabele olarak bir gün kendilerine döneceğinin bilincide olarak gemi ağızlarına almış durumdalar.

    Bu nedenle ülkede maalesef bir sivil devrim yaşanmaktadır… Kendi yaptıkları darbeyi TSK’ nın darbe planları yaygarası ile kamulaj etmeye çalışmaktadırlar.Yandaş medyalarında koparılan fırtınaların esasi da budur.

    Halkın kafası karışmış durumdadır. Takdir etmek gerekir ki CHP liderliği yapılanların bilincindedir. Ben şahsen bunu görüyorum. MHP liderliği ise iktidarla it dalaşına kendini kaptırmış ülkede yaşanan olaylara bir parti çekişmesi, bir politik dalaşma anlayışı ile yaklaşım göstermektedir. MHP ya olayların farkındadır bilinçli davranmak işine gelmiyor, yada yaşanan olaylara at gözlüğü ile yaklaşıyor gibi bir pozisyon içindedir.

    Kurumların merkez ve taşra yöneticileri bazında sessizce sürdürülen kadrolaşma hareketleri kimi zaman bu denli çekişmelerle kendini ortaya çıkarıyor. Bu hareket temelden binasını ördüğünde binaya göre çatıyı oluşturmak sorun olmaktan çıkacaktır. İşte darbe denilen şey budur.

    Kadrolaşmalar sıradan bir parti kadrolaşması değil, Baykalın da dediği gibi, ” tamamen bir ideolojik kadrolaşma”’ ve darbedir.

  2. şükrü adatepe yorum tarihi 17 Şubat, 2010 19:14

    ESAS DARBE PALNLARI ŞİMDİKİ HÜKÜMETİN FAALİYETLERİNDENDİR.KENDİLERİ DARBECİNİN ÖNDE SAF TUTANLARIDIR.İSLAM DİNİ BUNLARLAMI YAŞANACAK BİRGÜNDEN BİRGÜNE HİÇ BİR TARİKAT ÜYESİNİN VEYA CEMAATLERİN MEMLEKET DEĞERLERİ İÇİN SAVAŞ VERDİĞİNİ GÖRMEDİK ONCA ŞEHİDİMİZİN CENAZELERİNDE GÖRMEDİK.BUNLARDA ARAP MİLLİYETÇİLİĞİ TUTMUŞ GİDİYOR OYSAKİ PEYGAMBER EFENDİMİZ S.A.V.EFENDİMİZ KENDİSİNİ TAYYİPTE TAŞLAYAN ZALİMLERE ALLAHU TEALADAN İSTEDİĞİ HELAK OLMAMALARI İDİ.OYSAKİ BU ZİHNİYETLER MEMLEKETİ KENDİLERİNİN YÖNETECEKLERİNİ HERKESİN GAVURLAŞTIĞINI KAFİRLEŞTİĞİNİ SAVUNMALARI ADİLİKLERİNİ GÖZ ÖNÜNE GETİRMEKTEDİR.DİN İNSANLARIN HÜR VİCDAN İRADELERİYLE YAŞADIKLARI MANEVİ BİR HUZUR YOLUDUR.FETULLAHLA TAYYİPLE BİLMEM KİMLERLE YAŞANAMAZ ANCA DİNDEN SOĞUTURLAR İNSANI.DİNİ SİYASET VE DİNİ DUYGULARLA NE SERMAYELER GÖTÜRMÜŞLERDİR.BUNLAR BİZ MÜSLÜMANIZ DİYORLAR OYSAKİ İNSANLARIN İBADETLERİ ALLAH KATINDA BELLİ OLUR TAKVAA SAHİBİNİ YÜCE ALLAH BELİRLER.ARTIK BU HÜKÜMET RESMEN MÜSLÜMAN DEDİKLERİ PKK LILARIDA KARDEŞ OLARAK KABUL ETMİŞLERDİR.ŞİMDİKİ HÜKÜMET KENDİSİ DARBE PLANINI KURMAYA BAŞLAMIŞTIR VE KADROLAŞMAKTADIR.

  3. Aydın Ayoğlu yorum tarihi 18 Şubat, 2010 00:26

    AKP sayesinde herşey mümkündür canım. burası uyuyanlar ülkesi Millet derin uykuda. AKP dini kullanarak milleti kandırır aslında DİN’i bir araç olarak kendi amaçlarına ulaşmak için kullanıyor. AKP biliyor ki Türk halkının yüzde yetmişi muhafazzkar ve dine bağlı bu yüzden düşmanlarına DİN DÜŞMANI iftiralarını atarak onları Halk gözünde dinsiz ve milletin düşmanı görsterek kolayca tutuklayıp hapise atıyor. geçen haftalarda Darbe planlarını öne attılar bu hafta savcıları tutukladılar bunların ardı da kesilmeyecek galiba ….

    ne deyim içim KAN ağlıyor
    BENİM ACI GÜLÜŞLERİM AĞLAMAKTAN da DAHA ACIDIR
    ARTIK İŞİM AĞLAMAKTAN GEÇMİŞTİR ONA GÜLÜYÜROM…

  4. esra ünal yorum tarihi 18 Şubat, 2010 22:57

    ya akp neler de yapıyor.aslında bu milletin hiçde böyle düsüncesi yokken birdenbire millete böyle bir düsünce uyanıyor.madem böyle bukadar kolay bu işler karsı taraf neler yaptıgı halde nekadar akp saldırdıgı halde niye millet bunlara inanmadıda akp ye güveniyor.nekadarda inanclılar islamiyete dine sonsuz inancları var.ama akp bunları dinsiz gösteriyor.akp kimle savasıyor devletle.devlet kim.cansız bir varlıkmı.devlet nelerden olusur.devleti c.baskanlıgı ve iktidar yani hükümet olusturmazmı.ordunun yaninda tabiki.devlet devletlemi savasıyor yani.neden savassın.bence hükümet devletin demokratik olmayan kurumlarını demokratik bir duruma getirmeye calısıyor.yani hesap sorulamaz kurum olabilirmi.ama var.hsyk.evet cok acaip bir karar verse bile hesap sorabilecek kimse yok.tabiki bunu yeni ögreniyoruz.bu bir darbedir.savcılara müdahaledir.o dört savcı görevden alınıyor.bu kararı mahkeme vermedimi.ordaki hakimler vermedimi.yani bu savcının tutuklanmasına.onlar görevine devam ediyor.dört savcı birden suclu öylemi.bunu kim denetlicek.hsykyı kim denetleyebilecek.kim sorgulayabilecek.bırakın bunları.bu acıkca sucluların yargılanmasına müdahaledir.2.f.sarıkaya olayıdır.bukadar acık.

  5. ozkan elmas yorum tarihi 22 Şubat, 2010 15:59

    bu tayip efendının damadını bır arastırsınlarda erzurum bolgesınde neyın pesınde oldugunu bulsunlar.bu oyunda hedef yanıltmasınlar..tarıkatlarmıs falanmıs fılanmıs dıye..

  6. antifeto yorum tarihi 22 Şubat, 2010 21:37

    Türkiyenin yeralti kaynaklarinin haritasi ANATOLIANS mineral sirketinin sayfasinda duruyor bu sirket kimindir nerden gelir bu kadar madeni isletir ETIBANK i hallettiler 10 ortak var bir türk var adi Ahmet CALIK bu adam kimmi bilirsiniz galiba tayyipin damadinin patronu 24 haber kanalinin sahibi Bunlarin Kuzey iraktada petrol sahasi vardir taktak diye o yüzden barzaniye sempati duyarlar elestirmezler Bilmedigimiz daha nice baglantilari var kim bilir belkide savci Cihaner bu madenlerin erzincandaki 55.000 ton altinin isletmesiyle ilgili bir bölümünde Ahmet Calik ve sirketin falsosunu yakaladi bu kadar altin hükümetide milletvekillerinide rahat rahat yasatir Anatolianminerals in ortaklari hepsi yahudi cagrisimli isimler dini bütün calik grubu ticarete gelince oneminute falan demiyor helal olmaz insallah o yeralti kaynaklari bunlara ve ABD li suc ortaklarina

  7. SEDAT ASLAN yorum tarihi 26 Şubat, 2010 08:07

    Valla bu hakim ve savcılar neyin tesirinde yetiştilerse ona göre bağımsız ve tarafsız oluyor. Devlet okulunda okumuşsa devlet adına bağımsız ve tarafsız, f tipi örgütlenmenin ürünü ise ona göre bağımsız ve tarafsız oluyor. Bence ikiside fark etmiyor. Vatandaş olarak biz bu savcılardan kaçından berat aldığımız önemli. Ben bunlardan birinden hemde ilk celsede berat almış olan biri olarak söylüyorum; sizide davet ediyorum. savcılardan berat alanlar bunu yayınlasınlar ve yaysınlar. Belki CUMHURİYET SAVCI’larımız tam bir soruşturma açmadan dava açmamayı adet haline getirirlerde…..Umudumuz odur. SORUŞTURMA TAM OLSUN. Mahkemede buna göre olsun. Savcılarımızın mesleki açıdan başarı veya başarısızlıklarını sicillerinde olması, yaptıkları işten sorumlu olmaları, (Yargı sorumsuzluğu ilkesi en kısa sürede gözden geçirilmeli)lazım. Ha şimdi bu yazıya cvp yazıp polemik yapmaya kalkışanlar olacak. Çok da tınnnn. Bu memlekette herkes işini tam ve doğru yapacak. Buna CUMHURİYET Savcılarıda dahil.

  8. MEHMET GÜLSU yorum tarihi 2 Mart, 2010 22:40

    konuya farklı bir noktadan bakan bir yazı var. erzincan meselesine açıklık getiriyor.

    not: alıntıdır. en altta yazının linki bulunmaktadır.

    Savcı Cihaner’i apar topar aldılar, adliye bastılar, evini aradılar.

    Günlerdir gelişen olaylar zinciri neticesinde ‘devlet krizi’ bile çıktı.

    Konuyu ve gelişmeleri az çok herkes bildiği için bu kısımlara çok girmeyeceğim.

    Peki asıl neden neydi?

    Gerçekten başsavcı bir cemaat yapılanması hakkında yürüttüğü araştırma nedeniyle mi cezalandırılıyordu?

    Hayır, gerçekler şunlar:

    * AKP, olayın cemaat üzerine giden bir başsavcının kendileri tarafından cezalandırlıyormuş görüntüsünden memnun.
    * AKP, olayın Ergenekon davası vb. konularla ilişkilendirilmesinden ve siyasi bir olaya dönüşmesinden memnun. Bu sayede konunun aslı hiç araştırılmıyor, çünkü tribünler dolu, herkes maça odaklanmış durumda.
    * AKP, olayın bir yüksek yargı çatışmasına dönüşmesinden memnun. Çünkü AKP-Asker, AKP-Yargı, AKP-AdınıSenSöyle tartışmalarının hepsinde mağdur, mazlum rolünü kimselere kaptırmıyor. Bu süreçlerde basın yoluyla sürekli kurumlar yıpratılıyor.

    Olayın gerçek sebebi ne olabilir?

    Erzincan altın, gümüş ve diğer değerli metal varlıkları açısından çok zengin bir bölge. Sadece altın rezervinin ilk yapılan çalışmalarda bugünkü değerle 3milyar dolar (yaklaşık 80 ton) olduğu söyleniyor. Bu rakam uzmanlara göre ancak devede kulak.

    Erzincan’ın İliç ilçesinde altın madeni ruhsatı alan şirket tahmin edin kim?

    Sürpriz yok: Çalık Maden.

    Hani Holding’inin genel müdürü var ya, Başbakan’ın damadı. İşte o şirket.

    Ortağı kim?

    Sürpriz yok: Anatolia Minerals.

    İsmi Anatolia Minerals ama bir Kanada şirketi. İlginç değil mi? Kanada şirketinin adı Anadolu Madencilik.

    Ortakları kim dersek yine sürpriz yok: Ahmet Çalık. Artık Türkiye’de her taşın altında aynı ismi görmek mümküm.

    Çalık Holding’in maden konusundaki stratejik ortağı Ahmet Çalık’ın da member of board’da olduğu AMDL grubu. AMDL’nin açılımı Anatolian Minerals Development Limited.

    Kim bu AMDL diye sorarsak karşımıza yine sürpriz olmayan bir global şirket çıkıyor: Rio Tinto.

    Rio Tinto ismi yabancı değil, dünyada daha çok çevre katili olarak anılıyor. Kısaca Rio Tinto, 200 milyar dolarlık bir şirket, yaklaşık yarısının sahibi UK asıllı.

    Ayrıca geçtiğimiz yıl Çin’de bu şirketin 5 yetkilisi fesat ve casusluk suçlamasıyla (corruption and espionage) tutuklandı.

    Rio Tinto’nun büyük hissedarı Rothschild ailesi. İşte bu da hiç sürpriz değil.

    Rothschild ailesi 16. yüzyıldan beri avrupanın en köklü ailelerinden biri. Bankacılık ve finans piyasasında neredeyse her büyük şirketin ardında bu aileden biri var. Pek tabii ki Rothschild ailesi Musevi kökenli.

    İki büyük dünya savaşını da bu ailenin çıkardığı söyleniyor. Şaka gibi ama gerçek.

    Bu aile son 250 yıldır dünyanın en güçlü odağı, şu anki servetleri 10 triyon dolar civarında, yön verdikleri para büyüklüğü ise bunun en az iki katı. HSBC Bank, J.P.Morgan-Chase, De Beers, Rio Tinto, Aviva, Citigroup, Exxon-Mobil, Chevron…

    Un Rothschild qui n’est pas riche, pas juif, pas philanthrope, pas banquier, pas travailleur et qui ne mène pas un certain train de vie, n’est pas un véritable Rothschild. (Edmond de Rothschild)

    Bir Rothschild; zengin, musevi, banker ve hayata yön veren bir işadamı değilse, gerçek bir Rothschild değildir. (Edmond de Rothschild)

    Yani bizim savcı yaş tahtaya basmış.

    Savcının Çöpler köyündeki Çalık ve Anatolia Minerals ortaklığına ait Çukurdere Madencilik Şirketi konusunda yaptığı araştırmalar konuyu buralara getirdi.

    Anlayacağınız bizim savcının tek suçu Erzincan’da görev yapıyor olması.

    Kaynak: http://mustafakutsal.com/?p=291

Yorum yap