619) İMAMOĞLU’NA VE ÜSTÜNE ALANA…

Yayin Tarihi 9 Haziran, 2012 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

 

 

İMAMOĞLU’NA VE ÜSTÜNE ALANA…

 

 

 

Selcen Taşçı “ Bedel’i ” yazdı senin için…Ne de güzel yazmış ama…

“ Türk göklerinden Türk bayrağını indirtmeyiz! “diyen yürekli sesin kurşun yağmuruna tutularak nasıl susturulduğunu anlattı ve titretti bizi kanattı/sızlattı içimizi.

 

Ozan Arif ise “ Unutamam, Unutamam, unutmam!” dizeleriyle ağlattı bizi..Daha niceleri destanını yazdı “Yiğidim! Aslanım! Yusuf’um!” diye yüreklerimizi dağladı.

 

Yemin olsun ki “ Dinime/Kur’an’ıma/Allah’ıma! ”

Seni ve dahi tüm şehitlerimi unutmadım/unutmayacağım/unutturmayacağım!

 

8 Haziran 1970 tarihini, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinin 339 numaralı asistan odasını ve oradan çıktığın anı nasıl unutabiliriz ki?

Türklüğe olan aşkımızın bedelini ödeten kahpe kurşunları ve tetiği çekenleri/çektirenleri nasıl unutabiliriz ki?

 

Hain kurşunların öldüremediği yaralı Bozkurduma yardıma gelen ambulansı engelleyerek, kan kaybından ölmesini sağlayan Türk Ülkücülüğüne düşmanlığı meslek edinmiş maşaları/ağababalarını, polis/görevli kimlikli vicdansız hainleri nasıl unutabiliriz ki?

 

Yusuf İmamoğlu!  Yiğidim/Şehidim her daim ruhum İnegöl’deki mezarı başında Fatiha okumakta iken seni nasıl unutabilirim ki?

 

Ruhi Kılıçkıran ile başlayan şehitler kervanında şanlı/kutsal yerini alan seni ve diğer Alperenimizi unutmamız mümkün mü?

 

Ruhi Kılıçkıran ilk göz ağrımız,

Sonra Özmen’imiz, İmamoğlu’muz,

Önkuzu’muz derken yandı bağrımız,

Unutamam, unutamam, unutmam!

 

Unutmam diyen Ozan’ın bu dizeleri dilimde iken vallahi de unutmam billahi de unutmam!

 

Baştan giden bunlar, bunlar en baştan,

Sırf bunlarla çıkmadık ataştan.

Genç ihtiyar şehit verdik her yaştan,

Unutamam, unutamam, unutmam!

 

Kusurumuza bakma, bakma bugün kendimizle olan savaşımıza şehidim/şehitlerim.

Geçer/geçecek bir gün bu ilet/zillet elbet..

 

Elbet yakında bütün cihan duyacak Bozkurt’umun/Türk’ün “Türk’üm bu ad her unvandan üstündür!” diyen gür sesini..

Şimdilerde uluyan çakallar işte O kutlu günde kaçacak delik arayacaklar.

 

Hiç şüphem yoktur ki bugün üstümüzde tur atan leş kargaları, Kılıçkıran’ımın, Özmen’imin, Önkuzu’mun, İmamoğlu’mun ve dahi binlerce şehidimin, milyonlarca Bozkurdumun kükreyişini duyunca elbet kendi pisliklerine tüneyecekler/sinecekler.

 

Verdiğim şehidin on katı kadar,

Elsiz kolsuz kalan gazilerim var.

Unutmak ne demek? Ar ederim ar

Unutamam, unutamam, unutmam!

 

Unutursam şehidimin anası/yavuklusu hesabını sormaz mı?

Gazilerim “yuh olsun sana!” demez mi bana?

Vallahi de billahi de unutamam, unutmadım ve de unutmayacağım!

 

Kurt peşinde köpek olan savcıyı,

Hâkim dedikleri zalim avcıyı,

Bize verdikleri zulmü acıyı,

Unutamam, unutamam, unutmam!

 

Mamak’ta C–5 deki halleri,

Adaletsiz kalem kıran elleri,

O ellerin soldurduğu gülleri,

Unutamam, unutamam, unutmam!

 

Zindanlar, hücreler, gizli bölmeler,

Gizli bölmelerde gizli ölümler,

İşkenceler, hakaretler zulümler,

Unutamam, unutamam, unutmam!

 

Yeter gayri Ozan’ım yüreğime yazdığın!

Vallahi de billahi de unutamam, unutmam ve de unutmayacağım!

 

BİR ÇİFT SÖZÜM VAR SİZE  DE …

 

Ey kalem kavgacıları, başkan düşmanları/dostları, kongre ustaları/hastaları, disiplin ayarcıları/kayarcıları, kavram tanımcıları/anlatımcıları, bağımlı/bağımsız, eski/yeni, genç/ihtiyar, yazar/yazmaz kendisini Ülkücü diye vasıflandıranlar, az başınızı kaldırın da egolarınızı erteleyip şehitlerimizin/gazilerimizin üzüntüyle/esefle sizi/bizi izleyen ağabeylerin(m)izin sesine kulak verin.

 

Türk’ün/ Türklüğün zaten yeteri kadar düşmanı yok mu ki, bu kadar fitne/fitneci yetmiyor mu ki siz işi gücü bırakıp birbirinize saldırırsınız?  

 

Biriniz 40, biriniz 30, bir diğeriniz bilmem kaç yazı yazmışsınız. Okudum hepsini ve soruyorum size:

 

MHP/Bahçeli ve yönetimine küfürden/hakaretten başka bir içeriği olan kaç yazınız var Allah aşkına söyleyin?

Bu kadar biliyorsunuz/bilgesiniz/okumuş yutmuşsunuz da fikri sistemimize, eksiklerimize, güncellenmesi gereken fikirlerimize dair neden tek satır yazınız yok!

Ha.. Söyleyin yoksa var da ben mi görmedim/göremedim?

Siz düşmanlıktan, kurumsal kimliği olanlara, kişiliklere hakaretten/küfürden/iftiradan başka bir şey bilmez misiniz Tayyar Bey?

 

Anladık onlara düşmansınız ve töremize aykırı olsa da düşmana her şey müstahaktır diyorsunuz.

 

Peki, bir zaman beraber olduğunuz bugünkü düşmanlarınızın halen temsil ettikleri 5.5 milyon insandan da mı utanmazsınız/sıkılmazsınız/çekinmezsiniz?

Ülkücüleri isyana teşvik etmekten başka, kin nefret düşmanlık aşılayan beş ayda yazdığınız 30 köşe yazınızdan başka Türk Milliyetçiliği Fikir sistemine ne katkınız var sizi Allah aşkına gösterin/söyleyin!

 

Gösterin/söyleyin de bilelim bre Tayyar Bey!

 

Gösterin de özür dileyelim sizden ve benzerlerinizden yeter artık!

 

Birbirimizi kıracağımıza, hırsınızı torbalayıp çöpe atın ve enerjinizi azıcık da Türk’e kefen hazırlayanlara harcayın.

 

Ülkücüleri yöneten teşkilat, lütfen siz de azcık “Teşkilat” olun, “Teşkilat” gibi durun.

 

Yok, olmayacaksanız/olamayacaksanız, bizden bu kadar diyorsanız söyleyin de bilelim ona göre gidelim….

 

Aziz Ülkü Şehidimiz Yusuf İmamoğlu’nu alçakça katledilişinin 42. yılında rahmetle, minnetle, saygıyla yâd ederim.

Bütün şehitlerimize saygıyla anar, Allah’tan rahmet ve Cennet vermesini dilerim.

Ne Mutlu Türk’üm diyene!

 

Gültekin Öztürk

Tarihçi-Yazar

 

 

image0011.gif

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap