589) “DOMUZ GRİBİ” BİYOLOJİK SİLAHMIŞ!

Yayin Tarihi 16 Mayıs, 2009 
Kategori BASIN-YAYIN

‘Evet, Domuz Gribi bir biyolojik silah

“Mekanik silahlar, tank, top gibi savaş silahları bundan sonra kullanılmayacak! Peki o zaman ne olacak derseniz, bundan sonra virüsler aracılığı ile biyolojik savaşlar olacak!” Gündemden düşmeyen virüsler hakkında tüm gerçekler… Mikrobiyoloji uzmanı Emekli Tabip Binbaşı Doktor Domuz Gribi’nı yorumluyor.

image00122.jpg

Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı Nükleer Biyolojik Kimya Okulu`nda 1985-87 yılları arasında biyolojik harp dersleri veren ve halen Konya`da özel tıbbi tahlil laboratuvarı işleten Mikrobiyoloji uzmanı Emekli Tabip Binbaşı Dr. Salim Calp iyibilgi’ye özel açıklamalar yaptı. Calp, “Bundan sonraki savaşlar nükleer ve biyolojik savaşlar olacak. Bir ülke öldürücü yapay bir virüs geliştirip, kendi insanlarını bu virüse karşı dayanıklı hale getirip, ele geçirmek istediği ülke topraklarına virüs yayabilir. O ülkedeki veya kendi ülkesi dışında dünyadaki tüm insanlığı yok etmek ve dünyayı ele geçirmek için uğraşabilir” dedi.

 İşte kuş, kene, fare ve domuzlardan yayılan virüsler biyolojik silah mı sorusunun cevapları, işte Dr Salim Calp’in açıklamaları:

“Mekanik silahlar, tank, top gibi savaş silahları bundan sonra kullanılmayacak! Bundan sonraki savaşlar nükleer biyolojik savaşlar olacak. Virüsü nasıl yaydığını tespit etmek mümkün değil! Hollywood filmlerinde bu tür felaket senaryolarından yüzlercesi yer alıyor… Bu bir mesaj bile olabilir!”

ABD, İngiltere, Belçika, Hollanda gibi ülkeler gelecekleri için güvenli topraklar arıyor!

“Buzulların erimesi ile önümüzdeki yıllarda İngiltere, Belçika, Hollanda gibi ülkeler sular altında kalacak. Bu herkesin bildiği bir konu! Peki bunu bilen ülkeler boş durur mu? İnsanlar artık gelecekleri için güvenli topraklar arıyor, yüksek rakımlı yerlerde ve göz koyduğu topraklara da, durup dururken top, tüfek gibi silahlarla saldırmaları da mümkün olmadığına göre, havadan, karadan veya denizden yapay bir virüs yayabilirler. Veya göz koydukları ülkeye saldırmak için bahane üretebilirler!  Afganistan ve Irak’ın bulunduğu coğrafyayı düşünün, ABD’deki ikiz kule saldırılarını hatırlayın, ardından gelişen olaylar kimin lehine oldu?”

Virüs deneme amaçlı da yayılabilir

“Yapay bir virüs yapılırken çeşitli deneyler yapılır, virüslerin yapıları zamanla değişikliğe uğrar ve teşhis edilmesi güçleşir. Teşhis edilmesi güçleştikçe de korunmak imkânsız hale gelir! İşte biyolojik harp silahı üreten ülkeler ürettikleri biyolojik silahın gücünü denemek için de virüs yayabilirler.

İşte son yıllarda sık sık ortaya çıkan, insan, hayvan ve bitki canlı hayatını tehdit eden, Kuş Gribi, Kırım Kongo, Hanta, Domuz Gribi virüslerin de deneme amaçlı yayıldığı da düşünülebilir.”

Tespit etmek çok güç!

“Biyolojik silahlar hava, deniz veya karayolu ile herhangi bir ülkeye rahatlıkla bulaştırılabilir. Bunları tespit etmek son derece güçtür. Bu biyolojik harp maddeleri, ülkede çok büyük maddi ve sağlık sorunlarına yol açabilir. Aslına bakarsanız biyolojik silahlar 20.yüzyıl başlarından itibaren denenmeye başlandı.

1.Dünya Savaşı’ndaki Veba salgınını hatırlayın. Bir anda milyonlarca insan yok olmuştu. Bunun da fareler aracılığı yayılan bir biyolojik silah olduğu iddia edildi. Veba biyolojik silahlar listesinde ilk sıralarda yer alır.

10-15 yıl önce Ege Bölgesi’nde yetişen tütünlerde çok sık “mavi küp” hastalığı oluyordu. Tütünler ve yetiştirici çiftçiler büyük zarar görüyordu. O zaman da çiftçiler bunun Yunanlılar tarafından atılan bir biyolojik silah olduğunu iddia etmişlerdi.

AIDS virüsü çıktığı zaman yaptığımız araştırmalardan sonra, ABD’de “Biyolojik Harp Silahı” yapım yerinde bu yapay virüsün üretildiğini ve bir astsubay tarafından dışarıya taşındığını iddia etmiştik.

Tekrar ediyorum bundan sonra kimyasal silahlarla savaş olmayacak! Bundan sonraki devir biyolojik silahlarla (virüsler ve mikroplarla) biyolojik savaşlar devri!”

Bu virüsler nasıl ürüyorlar, korunmanın yolu yok mu?

Calp’in bu tip virüslerden korunmak için önerileri ise şöyle:

·         Virüslerden korunmak için öncelikle kapalı, güneş görmeyen, havasız ortamlardan uzak durmak gerekiyor. Virüsler güneş ışığına duyarlıdır, güneş ışığını görünce doğal olarak imha olurlar.

·         Sık sık elleri yıkamak da çok önemli. Yani temizlik… Kötü alışkanlıklardan uzak durmak, ayakta hızlı ve bilinçsizce yiyip içmekten sakınmak! Aslına bakarsanız bizim atalarımızın geleneksel yaşam tarzı bize tüm doğruları öğretiyor… Çünkü geleneksel yaşam tarzı insan bağışıklık sistemini güçlendiren etkiler içeriyor.

·         Cep telefonları da virüslerin yayılmasında etken! Ama bu hiç akla gelmeyecek şekilde, bir telefonunu ortalama iki yıl kullandığını düşünün, kaç defa temizleniyor? Neredeyse gün boyu kullandığımız bilgisayarları da aynı şekilde düşünmek gerek!

·         Zehirli kimyasallarla dolu tarım ilaçları da virüslerin yayılmasında büyük etken teşkil ediyor. Hem tabiattaki bitki ve topraktaki faydalı böcekleri yok ediyor hem de bağışıklık sistemimizi zayıflatarak virüslerin yayılmasına zemin hazırlıyor.

·         Vahşi kapitalizm, kenelerin çoğalmasında en büyük etkenlerdendir. Çünkü kenelerin çoğalmasına sebep kapitalizm ürünü zirai ilaçlardır. Tabiattaki canlılar öldürülerek canlı yaşam sürdürülemez! Tabiatın bir dengesi ve canlının da bir görevi var. Dünyada karasinekler olmasa dünya pislikten geçilmezdi! Neticede günümüzde insanlar para hırsı ile kendi kendini yok ediyor…

Paylaş:

Yorumlar

“589) “DOMUZ GRİBİ” BİYOLOJİK SİLAHMIŞ!” yazisina 2 Yorum yapilmis

  1. hayati piyi yorum tarihi 16 Mayıs, 2009 11:34

    hocam size katiliyurum

  2. xxxxx yorum tarihi 26 Haziran, 2009 17:30

    aynen bende katılıyorum bunun arkasında gelişmiş ülkeler war.

Yorum yap