540) GAFLET, DALALET VE HIYANET Mİ?

Yayin Tarihi 22 Şubat, 2011 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

GAFLET, DALALET VE HIYANET Mİ?

Türkiye deki muhaliflere her türlü eleştiri yapanlar nedense iş Ermeni, Yunan, Amerikalı, İngiliz olunca ses seda çıkmıyor. Peki ama neden?

Kan bağı olmasın. Malum adı geçen kişilerle görüşmelerde tercüman pek bulunmuyor.

Güzel ve saf halkın sırf yöneticilerin eşi türbanlı diye, aldığı birkaç kiloluk gıda karşılığı oy vererek umut bağladığı partinin, Milli Onur diye kaygısı yok. Nasıl olsun ki, ben ülkemi pazarlamakla görevliyim diyen biri için milli onur yerine küresel onur geçmişse ne söylenebilir ki? Havanda su dövüyor, abesle iştigal ediyoruz.

Siz garabete bakın; Wekeleaks belgeleri bölge ülkelerini sarsıyor ama Türkiye de ses yok! Hala demokrasi de demokrasi deniliyor! Bu iddialar Demoklesin kılıcı gibi tepemizde kalacak! En onurlusu bu olayı artık, İskender kılıcı ile kesin olarak kesmek… Ama nasıl? Sözde aydınlarımız, ihanet ettikçe, Türkiye de ne demokrasi ne hukuk devleti gerçekleşir!

Bin yıllık sadık millet Ermeniler, batılıların entrikaları ile Türk düşmanı yapıldı. Ve bir daha asla dost olmayacak şekilde bölge halkları birbirine düşman kılınıyor.

Atlantik ötesinden yapılan halkları kırmak birbirine düşman etme stratejisi. Avrupa ülkeleri de aynı tasarıyı kabul etmedi mi? Kendileri birliğe giderken kendi dışındakileri birbirine düşman etmek.

Ve bin yıllık Türklerle batıya karşı mücadele eden halklar şimdi birbirine düşman. Böyle bir duruma nasıl gelindi. Bu gaflet dalalet ve de hıyanet değil de nedir?

İleride tarihçiler, ülkemizin bu devrine, acaba ne ad verecekler? Türkiye Cumhuriyeti’nin Çöküş devri denilecek. Veya Birinci Cumhuriyetin, inkırazına çöküşüne yol açan Gaflet dönemi diyeceklerdir! Gaflet, abesle iştigal boş laflar, sonunda ihanet ve çöküş!

Sonraki kuşaklar; Osmanlı Devletinin, yükseliş ve ihtişam devrinden, sonra, nasıl olup da çöktüğüne hayret ettiği gibi, bu döneme hayret edecekler ve bu akıbeti, oluşurken neden ve nasıl görülmediğinin sebeplerini araştıracaklardır. Sebep, tek kelimeyle Gaflet.

2. Cumhuriyetçi yalakaların desteğiyle, amaçlarına adım adım yürürlerken, gericilik çiçekleri büyürken, boş laflarla abeslerle iştigal edilmekte.

Özde, kesinlikle, laik üniter Cumhuriyet’e ve Atatürk’e bağlı olmadığı, geçmişteki belgeleriyle, şimdi de hareketleriyle belliyken, gidişatı, dur bakalım ne olacak diye oluruna bırakıyoruz ve Cumhuriyet, gittikçe artan bir tempoyla elden gidiyor. Osmanlının son dönemi yaşanıyor kimse farkında değil!

İşte öylesiniz dememiz, örneklerini göstermemiz, takiye, hile i şerriye yapsalar, inkâr etseler de aslında öyle oldukları için onları, hiç rahatsız etmiyor! Zaten zamanı gelince çok geçmeden kendileri itiraf edecekler. Bunu görmemek için, gerçekten gafil olmak lazım! Olmaz olmaz demeyin, olamazlar olmakta, değiştirilemez denenler değiştirilmekte!

Amaçlarına daha çabuk ve kolay ulaşmak için, yeni bir strateji açıklıyorlar. Açıkça söylüyorlar: Ülkede çoğunluk olduğu için, artık TBMM formalitesini aradan çıkartıp, çoğu kararları referandumla –halk oylamasıyla- geçirecekmiş. Tıpkı, eski Yunan da ve eski Roma da olduğu gibi. Forum bütün ülke sathı ve Romalıların deyimiyle Vox Populi Vox Dei, yani Halkın sesi Allah’ın sesi. Allah’ın sesi de, bazılarının sesi!

Bir gaflet konusu da, AB süreci . AB’nin ne olduğu, maksadı, Türkiye’yi asla tam üye kabul etmeyeceği, Milli değerlerimizi, kriterleriyle harcadığı, Güneydoğu da ki faaliyetleri, orayı önce eyaletlere bölmek hazırlıkları, gün gibi belliyken,  Ana madde: AB reformlarına devam! AB süreci adeta Allah kelamı! Öylesine ki AB’nin, ne olduğunu, amaçlarını bilenler dahi, AB ye taraftarız amentüsünü tekrarlamak zorundalar! Ama diyorlar, onurumuzla girelim. Fakat hangi namuslu kadın, malum bir eve onuru ile girebilir.

Şehitler! Evet, onlar vatan toprağını bir yorgan gibi üzerlerine çektiler ve unutuldular..

Her gün eşgüdüm, mutabakat, sözcüklerle halk avutuluyor, ülkenin gerçek sorunları savsaklanıyor! Bu gaflet değil de nedir?

Başka Gaflet örnekleri mi istersiniz! Bu durumlarda, Türkiye’nin bu dönemine, gaflet devri denmez de, ne denir?

Nurullah AYDIN

22 Şubat 2011-ANKARA

Günün Sözü: İnsanın kendini en güçlü hissettiği an, en zayıf anıdır.

Paylaş:

Yorumlar

“540) GAFLET, DALALET VE HIYANET Mİ?” yazisina 3 Yorum yapilmis

  1. Salih Cengiz yorum tarihi 22 Şubat, 2011 21:45

    selam:
    Evet desdekliyorum. mükemmel bir Analiz.

    Eevet GAFLET,DALALET VE HIYANET Bu günkü iktidar için söylenmiş gibi.

    Çünkü bu kadro ”TÜRK”^LÜĞÜN dışında ”TÜRK’LE”UYUM sağlayamayan her türlü şirreflikle eş değerde bir kadrodur.

    9 Yıllık icraatlarını inceledim.Ortaya çıkan Tablo bu kadronun ”TÜRK” OLMADIĞIDIR…

    Bu kadronun içinde; ERMENİ,RUM,VE YAHUDİ çoğunluktadır. Birde bunlarla özdeşleşmiş GÖBEĞİNİ kaşıyanlarda var…

    Makalede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

  2. FATİH ERKOÇ yorum tarihi 24 Şubat, 2011 13:30

    Osmanlı imparatorluğu dönemine uygun hatta daha hızlı bir şekilde emperyalistlere hizmette olan bir yönetim ile yönetilmekteyiz.
    Demokrasi buysa totaliter rejimler nasıldır.Yurdumun milli olan tek kuruluşu kalmayana kadar yabancı sermaye ye satılacak.Bir zamanlar bir şarkı vardı.
    alo alo ararım.
    bay cartırı sorarım.
    bizde satlık bir yurt var
    diye işte gerçek oldu ve satıldı.Topraklarımızı da israile satıyoruz.
    ATATÜRKÜN GENÇLİĞE HİTABESİ BİZE ENGÜZEL ÖĞÜT DEĞİLMİ.

  3. ZEYNEP İNCİ yorum tarihi 24 Şubat, 2011 16:50

    İNGİLİZ/arap VE abedeNİN AKSİNE,”su anda uygulanmakta olan sistem—–
    –FRANSIZLAR DEMOKRASİyi!?
    ALMANLARDA MÜSLÜMANLIGI ERİTMEK İCİN!TÜRKLÜGÜ DESTEKLİYORLARMIS!
    ——–

Yorum yap