511) KİN VE NEFRET

Yayin Tarihi 25 Ekim, 2010 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

KİN ve NEFRET

nurullah-aydin.jpg

Ülkede kin, nefret, öfke fırtınası yaşanıyor. Tabi bu fırtına belli çevrelerce bilinçli bir şekilde yaşatılıyor.

Ama ne yazık ki, rezilliğin dibine vuranlar, toplumun tümünü ya da bir kesimini rencide edici, kırıcı, yaralayıcı ifadeleri kullanmaktan hiç kaçınmıyor.

Bazı vatandaşlarımıza yönelik bilinçli ya da değil gerçekleştirilen çirkinlik kimin eseri diye sormak gerekir.

Toplumda artık herkes etnik köken, din mezhep araştırmasına yönelmiş durumda. Güvensizlik ayrışma hızla artıyor. Birlik ve beraberlik söylemleri ciddiye bile alınmıyor. Kamplaşma artıyor. Toplumda küllenmiş geçmişe ait ne varsa tartışma konusu ediliyor. İnsanlar şaşkınlık içinde!   Ne adına bunlar yapılıyor, demokratikleşme ve özgürlük adına. Acaba gerçekten öyle mi?

Gerçekleşen rezillikten sadece partiler, gazeteciler, akademisyenler mi, aydınlar mı sorumlu?

Suç işleyenlere yaşa varolan diyenlerin, hiç bir işlem yapmayanların hiç suçu yok mu?

Reyting canavarına kurban verdiğiniz topluma aşılanan zehir, etkisini gün geçtikçe arttırıyor.

TV’deki programların, gazete manşetlerinin, köşe yazılarının, TV’de konuşanların, hayatımızı işgal etmesi; hatta sadece hayatımızla sınırlı kalmayıp hayallerimizi bile işgal altına alması sıkıntılı bir süreç. Düşünen ve üreten beyinler yetiştiremezsek, gençlerin ellerine hamburger kolayı verirsek, gerçek başarının iç huzuru ve mutluluk olduğunu unutturan hayatlar yaşatırsak, sevmezsek/öpmezsek, kendine saygı kavramını yaşamlarına entegre edemezsek, prensipler geliştirecekleri onurlu hayatlar yaşatamazsak, sadece para ve bilgisayarla oyalanıp zaman öldürmelerine müsaade edersek olacağı bu elbet!.

Ne olmak istediğini bilmeyen ve hayatının merkezine dizi karakterlerini oturtan gençler, bizim geleceğimiz…

Ama bizler, bugünümüzü ziyan ettiğimiz gibi geleceğimizi de yok ediyoruz. Bu tabloyu görünce inanıyorum ki, küresel ısınma bile, insanlık kadar dünyaya zarar veremez!

Değerlerine sahip çıkmayan bir toplumda çözülüş kaçınılmazdır!

Girişimciliğin en önemli gereklerinden biri özgür düşüncedir. Kafalar ne kadar özgür olursa düşünceler de o kadar güçlü olacaktır. Özgürlüğün önü açıldıkça girişimcilikte gelişecektir.

Unutulmamalıdır ki; topluma ve insanlara gem vurulduğunda onlardan yenilikçi düşünmeleri beklenemez. Amaçsız idealsiz hedefsiz, özgürlükte ekmekte olmaz!

Bugün dünyada, gıda, su, enerji güvenliği, döviz kuru savaşları tartışılırken, daha fazla nasıl zenginleşiriz, işsizliği nasıl çözeriz sorularına yanıt aranırken, Türkiye’de anlamsız gereksiz konular tartışılıyor. Enerjimizi o kadar lüzumsuz şeylere veriyoruz ki… Doğru şeyleri tartışmalıyız, gereksiz konulara takılıp kalmamalıyız.

Cumhuriyetin Türk insanına kazandırdığı en önemli şey, fırsat eşitliğidir.

Dünyada güneş tekrar doğudan doğmaya başladı. Bu güneş Anadolu coğrafyasına doğru geliyor. Eğer biz iyi hazırlanabilirsek o güneş bu topraklardan doğacak, dünyanın siyasi, askeri ekonomik lideri Türkiye olacaktır..

“Başarılı bir girişimci olmak için nelere ihtiyaç vardır?” sorusunu herkes soruyor. Özgüvene, paraya, yenilikçi düşünceye, iyi eğitime ihtiyaç vardır.

Gençler kendilerine güvenmeli ve kendilerinden daha akıllı insanlarla çalışmalıdır.

Başarı için; hedef belirleyecek ve hayal kurulacak, çalışılacak. Çünkü çalışmadan belirlenen hedefe ulaşmak mümkün değildir. Yılmadan çalışmak gerekir..

Zenginlik önemlidir. Ülkeler zenginleştikçe işsizlik azalır. Ancak asıl zenginlik güç ve vicdandır. Herkes birbirini mutlaka sevmesi gerekir. Ayrılıkta azap birlikte rahmet vardır. Empati yapmayı öğrenmeliyiz. Birbirimizi, sağcı-solcu, Kürt-Türk, başı açık-kapalı, alevi-sünni diye dışlamaya hakkımız yok. Bu bizim zenginliğimiz ve birbirimizi kucaklamak zorundayız.

Bunları sağlayacak ülkenin duyarlı bilinçli insanları, ortak değerlerde buluşarak, birlikte hareket etmek zorundadırlar.

GÜNÜN SÖZÜ:  Hayalleri, hedefleri olan insan çalışarak başarıya ulaşır.

Prof. Dr. Nurullah AYDIN

25 Ekim 2010

Paylaş:

Yorumlar

“511) KİN VE NEFRET” yazisina 2 Yorum yapilmis

  1. YUSUF BURHAN yorum tarihi 25 Ekim, 2010 19:54

    Prof. Dr. Nurullah AYDIN

    Empati yapıyorum.Türk halkını borç sarmalına sokan gelmiş geçmiş hükümetleri ve 560-600 tl asgari ücrete çalışmaya mahkum edenleri şevk ve zevkle kucaklıyorum…

  2. Oğuzhan yorum tarihi 26 Ekim, 2010 18:37

    Aslında söyle diyorum
    Bu ülkeye yeni bir ergenekon lazım…

    Çünkü bu gidişle sonumuz gine ergenekon olacak ama bu sefer güçlenilebilecek bi yer olmuyacak

Yorum yap