501) BAĞIMSIZLIĞIN 19. YILINDA ÖZBEKİSTAN

Yayin Tarihi 15 Eylül, 2010 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

BAĞIMSIZLIĞIN 19. YILINDA ÖZBEKİSTAN

Dünyadaki iki süper güçten birinin dağılmasının ardından bağımsızlığına kavuşan ve tarih sahnesine çıkan devletler, geçen hafta içinde coşkulu kutlamalarla geldi gündeme. Türkistan’dan Ukrayna ve Belarus’a kadar uzanan coğrafyada yaşanan bu coşkuya, maalesef aynı dönemde belki de bağımsızlığını en önce dünyaya haykıran bazı devletler katılamadı. Yukarı Karabağ ile topraklarının neredeyse yüzde 20’sine tekabül eden yedi ilçesi Ermenilerin işgali altında olan Azerbaycan, bu coşkunun belki de en zayıf yaşandığı devletlerden birisi. Diğerleri ise Sovyetler’e karşı egemenlik ve bağımsızlık haykırışını ilk gerçekleştiren Tataristan, ardından Başkurdistan ve nihayetinde hala kanların akmaya devam ettiği Kafkasya coğrafyasında yer alan çeşitli özerk cumhuriyetler. Bunların ümidi şimdilik bir başka bahara kaldı.

“Geride kalan 19 yıllık zaman zarfında çok zorlu süreçten ve sınavlardan geçtik. Biz, bu yolda her türlü tehlikeleri, zorlukları, sınavları ve engelleri aştık. Acımasız zorbalıklara baş eğmedik. Zor olmasına rağmen, doğru bildiğimiz yoldan dönmedik. Arzu ve hedeflerimize ulaşma adına kararlı ve metanetle adımlar attık”.

Yukarıdaki ifadeler, Türkistan’daki en kalabalık Türk devletinin liderinin bağımsızlık yıl dönümü kutlamalarında dudaklarından dökülenler. Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov, Taşkent’in Ali Şir Nevai Meydanı’nda düzenlenen kutlama programında yaptığı konuşmada, öncelikle ülkesinin içinden geçtiği koridorun durumunu ortaya döküyor. Konuşmasının devamına baktığımızda, Kerimov’un, 19 yıllık süre içinde gerek içerde gerekse dışarıda uyguladığı politikadan memnun olduğunu görüyoruz. Şöyle sürdürüyor Özbek lider konuşmasını; “Bundan 19 yıl önce yurdumuzda demokratik devlet kurma, ekonomik istikrarı sağlama ve halk yararına güçlü siyaseti oluşturma adına kabul ettiğimiz kararlarımızın ne denli doğru olduğunu, bugün görüyoruz.”

Gerek komşuların baskıları, gerek bölgede güçleri elinde tutma mücadelesi veren süper güçlerin müdahale çabaları, Taşkent yönetimini yolundan çeviremedi. Söz konusu dönemde iyi başlayan Özbekistan-Türkiye ilişkilerinde rüzgarın tersine döndüğüne ve iki ülke arasındaki sıcak atmosferin dönem dönem azaldığına da tanık olduk. Bereket ki, son zamanlarda bu durum yavaş yavaş da olsa değişiyor.

Bir dönem kapılarını dışarıya kapatan Özbek lider, yasadışı Özbekistan İslam Hareketi örgütünün faaliyetleri de dahil olmak üzere içeride birtakım sıkıntılarla uğraştı. Bu sürecin olumlu katkıları da oldu. Nitekim, tüm dünyayı etkileyen küresel ekonomik kriz, Türkistan coğrafyasındaki diğer ülkelere kıyasla Özbekistan’ı daha az etkiledi. Bölge ülkelerinden bazıları krizi sahip olduğu yer altı ve yer üstü zenginlikleri ile bazıları yönetim değişiklikleri ile aşmaya çalışırken, Özbekistan ise hazırlanan programlar ve halkın desteği ile aşmayı tercih etti. Görünen o ki, Taşkent yönetimi bu yöntemi uygulayarak, krizi en az zararla atlatacak.

Dileriz bu düşüncemizde yanılmayız.

A. Işık AKSU

[email protected]

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap