494) KÜRTÇE EĞİTİM, ÜNİVERSİTEYE GİRİYOR

Yayin Tarihi 11 Ocak, 2009 
Kategori BASIN-YAYIN

KÜRTÇE EĞİTİM ÜNİVERSİTEYE GİRİYOR

YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan: “Önümüzdeki yılın başında iki üniversitemizde bölüm açabiliriz

Yüksek Öğretim Kurumu Başkanı (YÖK) Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, ”Önümüzdeki yılın başında küçük bölümler de olsa iki üniversitemizde (Kürt dili ve edebiyatına yönelik) 2 bölüm açabiliriz’‘ dedi.

Özcan, tatilini geçirmek üzere geldiği Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki tarihi Asmazlar Konağı’nı gezdi.

Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan, Özcan, bir gazetecinin üniversitelerde Kürtçe eğitimine yönelik çalışmaları sorması üzerine, TRT 6’nın açılmasından çok önce Kürtçe eğitimi düşündüklerini söyledi.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesini eğitim için en uygun yerler olarak gördüklerini belirten Özcan, şöyle konuştu:

”En iyi çözüm, uygulamaya dil öğrenimi iyi olan üniversitelerde başlanması. Bu nedenle iki üniversitemizde başlaması çok uygun olacak. Çünkü, dil öğrenimlerinde çok büyük tecrübeleri var. Bunun yanında ciddi problemler de var. Bu iş kolay değil. İnsanların hadi başlatalım demesiyle olacak türden bir iş değil. Bir defa öğretim üyesi yok. Kürtçe dili ve edebiyatında yüksek lisanlı doktorası olan insanlar çok az. Türk dili edebiyatı bölümünden ana dili Kürtçe olan 4 hocamız bize müracaat etti. Bu bizim için kaynak olabilir. Önümüzdeki yılın başında zannediyorum küçük bölümlerde olsa iki üniversitemizde 2 bölüm açabiliriz. Ama fazla değil.”

Yusuf Ziya Özcan, çalışmalar kapsamında Irak’ın Erbil kentinde bir üniversite rektörünün de kendilerine müracaat ederek yardımcı olacağını söylediğini, gerekirse yararlanabileceklerini kaydetti.

HABER TÜRK

Paylaş:

Yorumlar

“494) KÜRTÇE EĞİTİM, ÜNİVERSİTEYE GİRİYOR” yazisina 2 Yorum yapilmis

  1. Ertuğrul Kapusuzoğlu yorum tarihi 11 Ocak, 2009 10:40

    Ama fazla değil.
    Sadece iki bölüm.
    İki adım, iki adım…
    Bilim adamı türünün en garip ve zavallı örneği Prof Özcanı, o fark edilmeyen mikrofonda yediği fırçadan sonra, bilim namusu gereği her şeyi bir kenara bırakıp istifa edeceğini sanmıştım.
    Bilim namusu…

  2. İlknur Arkun yorum tarihi 11 Ocak, 2009 20:53

    şimdi iki bölüm,daha sonra iki bölüm daha.adım adım devam edecekler.önce TRT(Türk radyo ve televizyonu)ile başladılar.yakında dil öğretimi de başlayacak.E şimdi …değiliz ya hep beraber oturup televizyonun karşısına izleriz.ikinci bir dil.hani bir zamanlar,benim bile çocukluğumda okuma yazma öğreten bazı programlar vardı!onlar gibi.

    Ey ahali , ey millet , Gazze dediler,dolar dediler,ergenekon dediler,. her fırsatı değerlendirip, gelip yerleştiler.bizde, Yılmaz Bey’in sayesinde,buralarda yazıp çizip kinimizi,sinirimizi kusup bilgisayarlarımızı kapatıyoruz ve kaldığımız yerden devam ediyoruz.Şimdi düşünüyorum,en başta üniversitelerde bu bir kaos oluşturacak,iki bölüm,üç bölüm derken,sadece kürtçe eğitim veren üniversiteler açılacak.mezunları ve orada kendilerine yüklenecek misyonu hiç saymıyorum.daha doğrusu kabullenmiyorum.bir şeyden eminim ki,birileri yazıyor,(malum kişiler) bizlerde genlerimizde var, oynuyoruz.peki;ya bizim kendi tarihimiz!milli irade,milli birlik,ülkü ve daha sayabileceğim bir sürü değerler,vazgeçilmezlerimiz ne olacak.bunlar olmadan nasıl Türk sayabileceğiz kendimizi.üstelik bilim bilmemizde yetmiyor,bildiklerimizi paylaşmamız gerekiyor,bilmeyenlere öğretmemiz gerekiyor.herhangi birisine ülkünün ne olduğunu sorduğunuzda,sadece malum kişiler ve bir isimden ibaret olmadığını anlatmamız gerekiyor.Ülküsü olmayan bir kişinin Türk olamayacağını bilmesini sağlamak gerekiyor.yani kısacası,üniversitelere iki bölüm, kürtçe eğitim koymakla olmuyor.kendi tarihinden bihaber insanların televizyonlarda,üniversitelerde kafalarını karıştırmanın anlamı yok.yani kısacası mutlak ki bu insanlar benden daha iyi bütün bunları on kat daha fazla düşünebilir nitelikteler.hatta daha da ötesini.o zaman ben burada yapılmak istenen başka bir şeyler var diye düşünürüm.Yani art niyet var.Geçmişe bir bakalım,bize neleri yutturdular.ne yolsuzluklar ne vatan hainleri neler neler.işte bunu da yavaş yavaş şırınga ediyorlar.bizim kanımıza şükürler olsun karışmaz ama ya gençler yada yatkın olanlar!maneviyatı biraz zayıf olup arayış içerisinde olanlar!sonu felakettir bunun arkadaşlar.düşünün bir kere,gözlerinizi kapatıp,eski Türk uygarlıklarının haritalarını gözlerinizin önüne getirin.)bence çok zevkli,bunu düşünmek bana gurur veriyor.şimdi bana ait olmayabilir,fakat oralardaki toprakların ilk ve asıl sahipleriydik,çoğu yere medeniyeti götürdük.tekrar gözümü kapatıp, bilinen Türkiye cumhuriyeti topraklarını gözümün önüne getiriyorum.hala çok mutluyum.)Ve inanıyorum ki,hep de böyle kalacak.bu arada bir konuya daha değinmeden edemeyeceğim.

    Gazze için çok üzgünüm,ben de herkes gibi.yapılan organizasyon da takdire şayan.Ama benim asıl merak ettiğim,herkesin ekonomik zorluklar içerisinde olduğu bu günlerde,bu kadar güzel organizasyonlar yapılabiliyorsa,hani bir söz var, (eve lazımken camiye haram).acaba,kendimiz için ne zaman ciddi anlamda yüreğimizi ortaya koyduğumuz bişiler yapacağız!Ama sanırım doğru kişilerin önderliğinde olması gerekiyor…

Yorum yap