43) BOP’UN YILDIZINDA PATLAMA

Yayin Tarihi 4 Ocak, 2008 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

 

BOP’un Yıldızında Patlama

 

 

PKK fişten çekilirken, BOP için yeni senaryolar devrede. Geçtiğimiz nisan ayında Genelkurmay başkanı Büyükanıt’ın söyledikleri ile artık yüz yüze gelme zamanı diyorum. Bin bir güçlükle yapılan sınır ötesi operasyonun hala sürüyor oluşu, öncelikle stratejik ortağımızı rahatsız etmişe benziyor.

Bunu nereden anlıyoruz? Hasan Cemal’ın Büyükanıt’ı hedef göstermeye başlamasından. Geçtiğimiz haftada onlarca aracın yakılması bunun açık bir başka göstergesidir.

PKK bitecek ya da PEJAK olarak, İran’a yönlendireceği yolunda ki söylemin neticesini bekleyip görmek gerekir.

Sınır ötesini yapan Türkiye’ye, “önce içerde ki ateşi söndür” manasına da gelebilir PKK nın bu saldırısı. Bir de Mossad’ın söyledikleri var tabi ki. El Kaide mensuplarının Türkiye’de olduğunu duyurmalarından bahsediyorum. 11 Eylül sonrası Dünya’yı işgal için kullanılan ve “İslami terör Örgütü” olarak tanımı yapılan El Kaide’nin yapacağı olası saldırılar ile tehdit mi ediliyoruz, böyle bir proje yapılandırıldı haberdar mı ediliyoruz.

BOP’un yıldızı yapılmak istenen Diyarbakır merkezli bombalama olayları ile Türkiye ve Dünya’ya anlatılmak istenen nedir? 2006 yılında ki 6 ölümlü patlamadan sonra ki sakin dönem, daha büyük bir patlama ile sona erdi. 5 kişinin öldüğünü, 52 kişinin yaralandığı bu saldırının PKK ya ait olduğu geçti ajanslarda.

Batılı ajanslar çok muhtemeldir ki “Kürt asilerin”, “özgürlük” için saldırdığını söyleyecektir. PKK yı bitirme kararı alan ABD, bununla birlikte PKK ya “Kürt Asileri” demeye başlamıştır.

Asi ne demektir? Hakkı yenen bir milleti kurtarmak ve haklarını yiyen devlete başkaldıranlar olarak tanımlıyorlar artık PKK lıları.Türkiye, Kürtlerin hakkını ve topraklarını ellerinden aldığı için, Kürt asileri baş kaldırıyor oluyor, bu işlerin tercümesi.

Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın Nisan 2007 de bahsettiği tablonun içindeyiz bugün. Tezkere o tarihte çıkmış olsa idi, PKK ya daha büyük darbe indirilirdi. Şimdi içimizde ki saatli bombaların ne zaman patlayacağı belirsiz bir ortamda yaşıyoruz.

Saldırının asker çocuklarına yapılmış oluşu, terörün geldiği noktayı göstermesi bakımından önemlidir. “PKK siyasallaştı” sözüne kızmak yerine, aylardır “PKK ya terör örgütü diyemeyen DTP” olmalıydı öfkenin hedefinde. Öcalan’ı hala liderleri kabul eden PKK ve siyasi uzantısı DTP ile Türkiye nereye dayanacaktır?

Diyarbakır için BOP’un yıldızı hedefini öngören Başbakan Erdoğan’dır. Kendisine sormak gerekir, Türkiye’de son dönemde meydana gelen olaylar bu proje gereği ile midir? BOP eş başkanı olarak, sınırları değişecek ülkeler arasında Türkiye’nin de olmasında durduğu nokta neresidir?

Diyarbakır’a, “Amed” adını uygun bulan köşe yazarlarına mı, BOP’un yıldızı diyen Başbakana mı yoksa saldıran PKK lılarla mı uğraşacaktır bu millet?

“BOP’un yıldızında meydana gelen patlama ile PKK 5 kelle aldı” demek de olası.

Hayret edilen diğer konu, DTP nin bu patlamayı kınıyor gibi yapmasıdır. Kınama yetmez, ayrı bayrak ve federasyon” söyleminden vazgeçtiklerini söylemeleri de gerekir. Bunu yapmadıkça, Diyarbakır’da ki patlamayı desteledikleri manası çıkar. DTP patlamanın ardından sahte bir kınama yayınlarken,” ”bu ve benzeri saldırıların halkın barışa olan inancını asla sarsamayacağı”nı da ifade etmiştir.

Türkler ve Kürtler savaşmakta mıdır ki barıştan söz edilmektedir sürekli. Diyarbakır’da ki patlamayı fırsat bilip, şimdi barış zamanı demek, PKK ile birlikte hareketlerinin de açık bir delilidir.

Otomobillerin kundaklanmasının ardından Diyarbakır’da ki patlama ile Türkiye yeni bir yol ayrımına gelmiştir. İşte o yol ayrımında AKP, “Sivil Darbe”ye hazırlanmaktadır. Türkiye anarşi ile oyalanırken, AKP nin “Sivil Anayasa” peşine düşmesi bunun göstergesidir.

Diyarbakır’da ki menfur saldırı ile birlikte, İstanbul’da otobüs ve otomobilin yakılması, Bursa’da 14 kg C–4 ün yakalanması ayni olayın değişik versiyonudur. Batı emperyalizmi PKK yolu ile Türkiye’ye saldırıya geçmiştir. Bir yandan terör estirilmekte öbür yanda iktidar her şeyi bir kenara bırakmış “Anayasa” değiştirmeye uğraşmaktadır.

Kaldı ki, AKP iktidarının Anayasayı tamamen değiştirme yetkisi yoktur. Üstelik böyle bir ihtiyaç da yoktur. Bunun bir an önce anlaşılıp bu zor zamanda bu işlerden vazgeçilmesi herkesin menfaatinedir.

Bitme noktasına gelmiş PKK terörünü, tekrar hortlatma başarısı gösteren AKP terörle klasik söylemlerle baş edemeyeceğini bilmektedir. DTP nin kapatılmasına karşı çıkan, dağda ki PKK lılara affetmeye dönük af çabaları ile onlara yüz vermişlerdir.

“Ananın evine dön” diye çağırdıkları PKK lılar, Türkiye’yi mezbaha çevirerek analarının yanına gelmektedir.

Olup bitenin özeti budur.

PKK nın bu tedhiş eylemleri Türkiye’yi nereye götürür? Türkiye’yi koruma ve kollama görevi olanlara bunu bir vatandaş olarak hatırlatmayı bir borç biliyorum.

NEVAL KAVCAR

 

Paylaş:

Yorumlar

“43) BOP’UN YILDIZINDA PATLAMA” yazisina 3 Yorum yapilmis

  1. fecire çetin yorum tarihi 4 Ocak, 2008 13:22

    ben bu ülkenin bireyi olarak yapılan tüm saldırıları kınıyorum insanlar ölmesin diye bir taraftan kurtarmaya çakışırken diyeryandan bu tür olayların yaşanıyor olması akıl almaz hal alıyor evet akp bir öyle bir böyle tutarsız davrandığı açık

  2. Metin YILMAZ yorum tarihi 4 Ocak, 2008 14:18

    Diyarbakır Belediye Başkanının halen görev başında olması her şeyi açıklamıyor mu?

  3. Samet Acar yorum tarihi 4 Ocak, 2008 19:09

    Vatan sever genç Türk gençleri:kısasadan hisse nedir ?askeri yazarları çok iyi okumak gerekir,pkk ,Ajak, gibi örgütler neden yirmibeş yıldır devam etmesi8ne göz yumdular da şimdi çıkmazın içine girdiler.İran’dan gelen koyunlar,sınırdan geçirilirken Pkk ve diger örgüt elemanları gümrük olarak bir dolar alıyor.Köye gelen binlerce koyun köy muhtarı tarafından köye ait olduğunu belgeliyen ilmuhaber verir,içe kaymakamı mühürler.Van’da mezbahaneye trlardolusu götürülerek kesilir.Büyük şehirlerde halkın tüketimine sunulur.Büyük paraların ortada döndüğüne göre ,ilgili sivil otorite sesini çıkarmaz.Yeni bu yazarların kitaplarındaki anlatımlara göre askerde sesini çıkarmaz.Yıllar böyle devam eder.Bu düşünceğe sahip olan otoriterler,şehidi mi düşünüyor dersiniz? peki askeri ve sivil otoriterin enson ucu nereye dayanıyor ? Ankara içimizde bu titapları tekrar tekrar okuyan arkadaşlarımız mutlaka mevcuttur.Konuya bu yolla vakıf olmuşlardır.Ya incelememiş,şahıslar,halk toplum,kusuru nerede aramamız gerektiği malumdur.Kimseleri zan altında bırakmak istemiyorum.Olayları yaşayan askarlerin kitaplardaki sözleridir.Göz yumdukları için mi içleri şimdi rahatmıdırlar.”Görmedim,duymadım,memelazım,kırsınlar,döksünler,önemli değildir gibi…”düşünenler bu ülkeyi geleceğe sapasağlam nasıl taşıyacaklarnı zannediyorlar.Genç arakadşlarım,suçlu tabanda olduğu kadar tepede hiç mi yoktur.Günahsızdırlar mı ?Bu açıdan bakınız ve düşününüz.Saygılarımla .Acaroğlu

Yorum yap