42) ALTIN ELBİSELİ TÜRK

Yayin Tarihi 9 Aralık, 2007 
Kategori TÜRK DÜNYASI

ALTIN ELBİSELİ TÜRK

image00118.jpg 

Altın Elbiseli Adam, Türk tarihinin en eski yazılı belgesi olduğu kabul edilmektedir. Karbon testlerinin sonucuna göre ele geçen hazinenin geçmişi M.Ö.4-5. yüzyıllara dayanmaktadır. Hazinenin en değerli parçası şüphesiz ki dibinde Göktürk abecesi ile yazılı iki satırlık metin bulunan gümüş tastır.

1970 yılında, Kazakistan‘da Almatı‘nın 70 km. kuzeyinde Esik kasabasında, garaj yapmak ve yol açmak için alçak bir tepenin düzeltilmesine çalışılırken tesadüfen bulunan bir Türk Tegin‘ine ait kurganda Altın pullarla kaplı elbise ve 4800 parçadan fazla eşyalar bulundu.

Höyüğü açan arkeologlar muhteşem bir mezarla karşılaştılar. Bu, bir lâhid değil, Mısır piramidlerindeki firavun odasını andıran, her tarafı kapalı, süslü kayalarla yapılmış bir oda idi. Bu odayı itina ile açtılar ve asıl şaşkınlık o zaman oldu. Çünkü, bu ölü odasının içi pırıl pırıl altın eşya ile doluydu. Altın olmayan eşyalar da çoktu.

En göz alıcı ve harika nitelikteki eşya, altından yapılmış bir elbise idi. Çizmesinden başlığına, kemerinden kılıçlarına kadar her şeyi saf altın olan bir elbise.

Altın elbisenin başlığı ok ve tuğlarla süslü. Alın hizasında koç, geyik ve at kabartmaları var. Bu kabartmalara, kama kılıfında ve öteki eşyalarda da rastlanıyor. Belindeki kemerin solunda bir kılıç, sağında ise bir kama asılı. Ceketin altındaki düz pantolonun paçaları çizmenin içine giriyor. Ceket, yüzlerce üçgen altının birleştirilmesinden meydana gelmiş, çorabın çizme ile diz kemiği arasında kalan kısmında yine üçgen parçalar, çizmede ise dörtgen parçalar var.

Tarihçiler bu elbisenin bir Tigine (prense) ait olduğunu söylüyor, fakat tiginin kimliğini henüz bilemiyorlar. Onun için yazılarda adı “Altın Elbiseli Adam” olarak geçiyor.

Kazakistan‘da Alma-Ata‘nın yakınındaki Esik höyüğünden çıkarılan ve M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış bir Türk tiginine ait altın elbise. Halen Alma-Ata müzesinde bulunan bu elbise ve diğer eşyalar, 25 asırlık geçmişten Türk tarihine ışık tutan belgelerdir. Saf altından yapılan böyle bir elbise dünyanın başka hiçbir yerinde yoktur.

Mezarda, 4.800 parça altından başka, tabakları, vazoları, kepçeleri, ayna ve tarak kılıflarını, gümüş kaşıkları inceleyen tarihçiler,bunların, M.Ö. 5. yüzyıla ait yüksek bir medeniyetin ürünleri veya belgeleri olduğunu oybirliği ile kabul ediyorlar. Yine bu tarihçilerin kanaatlerine göre, bu yüksek medeniyetin kurucuları, Çin baskısı ile Altaylardan kalkıp bugünkü Kazakistan bölgesine gelerek yerleşen ve Sakalar olarak anılan bir Türk kavmidir.

Sakalar, M.Ö. 8. ve 4. yüzyıllar arasında, önce Tiyanşan‘da, sonra da güneybatı Asya’da yaşayan Turanî kavimler topluluğuna verilen bir addır. Daha sonra bunlara İran kökenli Soğdlar da karışmıştır.

Sakalar, Fergana, Kaşgar, Aral Gölü, Hazar Denizi arasındaki alanda ve bugünkü Rusya‘nın güneyinde kalan yerlerde hâkimiyet kurmuşlardı. Bunların inanışları, ölü gömme törenleri ve örfleri, Altaylılarınkinin aynı idi. Hunların ve Göktürklerin âdetlerine de uyuyordu.

Bir yandan İran‘lıların, öte yandan Çin‘lilerin sürekli baskılarına uğrayan Sakalar, M.Ö.4. yüzyılda devlet olarak ortadan kaldırıldılar. Bugün Yakut Türkleri kendilerine ‘Saka’ demektedirler.

 Altın Elbiseli Adam’ın bir Türk Tigini olduğu anlaşılmaktadır. Mısır piramitlerinden sonra mezarından en çok altın çıkan, baştan başa, her şeyi ile saf altından elbisesi olan veya zamanımıza kalan yalnız odur.

Fakat, Altın Elbiseli Adam’ın mezarında bulunan en değerli şey ne bu altınlardır, ne de diğer eşyalar. Bu mezarda bulunan en değerli tarihi belge, yarısı kırık bir kabın üzerindeki 26 harflik iki satır yazıdır. Bu yazı, tarih ilmîne, özellikle Türk tarihi ve medeniyetine ışık tutan, yeni boyutlar kazandıran bir belgedir.

Bugüne kadar bilinen en eski Türk yazısı, Yenisey ve Orhun anıtlarındaki yazılardı ve bunlar zamanımızdan ondört asır geriye uzanıyordu. Oysa, Esik’teki mezarda bulunan bu yazı 25 asırlık bir belge idi.

Sovyet tarihçilerinin okuduğu 26 harflik yazının anlamı şudur:

“TİGİN 23′ÜNDE ÖLDÜ. ESİK HALKININ BAŞI SAĞ OLSUN.”

image0028.jpg

KIRIK GÜMÜŞ ÇANAKTAKİ YAZI

HAZIRLAYAN. YILMAZ KARAHAN

Paylaş:

Yorumlar

“42) ALTIN ELBİSELİ TÜRK” yazisina 14 Yorum yapilmis

  1. TARIK KONAL yorum tarihi 9 Aralık, 2007 02:38

    SAYGIDEĞER YILMAZ KARAHAN BEYEFENDİ.
    SAYGIN ULUSUMUZUN, EMPERYALİSTLERCE GÖZ ARDI EDİLMEYE ÇALIŞILAN “YÜKSEK KÜLTÜRÜNÜ”, SAYGIN GEÇMİŞİNİ ÖYLESİNE ANLAMLI YAZILARLA ANLATIYORSUNUZ, ÖYLE BELGELERLE PEKİŞTİRİYORSUNUZ Kİ…
    NE BİR YORUM YAPILABİLİR NE DE ÜSTE KONUŞULUR…
    YÜREKTEN TEŞEKKÜRLER…
    ERİNÇ İÇİNDE KALMANIZI DİLERİM…
    TARIK KONAL

  2. Metin YILMAZ yorum tarihi 9 Aralık, 2007 02:42

    Saygıdeğer Yılmaz Bey çok güzel bir bilgi havuzu oluşturdunuz, özellikle yeni kuşak kardeşlerimiz için her geçen gün daha da zengin bir kaynak oluyor yenidenergenekon.

  3. Silvan GÜNEŞ yorum tarihi 9 Aralık, 2007 03:32

    Çok güzel bir bilgi teşekkürler

  4. Nuriye Özdinçer yorum tarihi 9 Aralık, 2007 16:57

    Çok değerli bilgiler için sizlere sonsuz teşekkürler..

  5. Necmiye Güneş yorum tarihi 9 Aralık, 2007 20:00

    Tarih Türklerle Başlar.Medeniyetde! Avrupa Kadınlarını Cadı diye yakarken,fıçılar içinde yıkanırken,Türk Irkı Madenleri işlemiş,Kadınına önem vermiş,Çok güçlü bir Aile yapısını korumuş ve korumaktadır.Daha bilmediğimiz çok şey vardır.Eminim ki Avrupa ve Amerika,bizden saklanan bu medeniyetleri bilmektedir.Öğrenmeyelim diye ellerinden geleni yapmaktadırlar.Bunun için Ülkemizde çalışan yabancı menşeli Arkeologlar hatıl harıl çalışmakta olaylar onların istediği şekilde yorumlanmaktadır.Türk Milleti 1071 Malazgirt Savaşı ile Anandolu’ya yerleşmiştir,Yalanı Koca bir yalandır.Tarihimiz bile Amerikanın istediği şekilde yorumlanmıştır.1945 yılında Milli Eğitim Bakanlığı iştadları 4 oyla karara bağlanmıştır.2 Türk,2 Amerika başkonsolosu ve Amerika Başkonsolosunun 1 oyu 2 oy sayılmaktadır.Gerisini varın siz düşünün.

    Saygılarımla…

  6. Samet Acar yorum tarihi 9 Aralık, 2007 21:51

    Muhterem Yılmaz Bey,sizin yazılarınız bilimsel yazılar.Bu önemli bilgileri sunmanız,Türk halkına büyük bir nimettir.Bunu ancak tarih bilimine önem verenler anlar.Ümit ediyorum ki gençlerimiz,sunulan Tahrihi bilgilerden faydalanırlar.Gelecek gençlerimize bu bilgileri taşırlar.Sizi AVRASYA BİR VAKFINDA bir konferans vermenizi arzu ederim.Eğerki düşünürsenez,ben devreye girerim.Emailim sizde mevcuttur.Saygılarımla,Acaroğlu

  7. Samet Acar yorum tarihi 9 Aralık, 2007 22:55

    TÜRKLERİN 1071 TARİHİYLE ANADOLUYA YERLEŞMELERİ YAPILAN BİLİMSEL ARAŞTIRMALARDA ,EMEKLİ KURMAY ALBAY NECATİ ÇANKA’NIN “ÇAĞLAR ÖNCESİNDEN GÜNÜMÜZE DOĞU ANADOLO’ADLI ESERİNDE YEDİBİN YILINDAN BERİ ANADOLUDA TÜRKLERİN VAROLDUĞU BELGELERLE ORTAYA KOYMUŞTUR.GENÇ ARAKADAŞLARIN ADI GEÇEN ESERİN GENİŞLETİLMİŞ ÜÇÜNCÜ BASKISINI OKUMALARINI TAVSİYE EDERİM.sAYGILARIMI SUNUYORUM.ACAROĞLU

  8. Tahir MUTLU yorum tarihi 10 Aralık, 2007 15:19

    Keşke bütün bilinçli kişilerin bilgileri bu kadar mertçe ve gönülden paylaşılsa…
    bilgilerinizi paylaşma devamı dilegiyle.

    Sevgi ve saygılarımı iletirim.

  9. ABDULKADİR BAŞ yorum tarihi 7 Haziran, 2009 15:39

    ÇOK GÜZEL BİR ARAŞTIRMA HOCAM ARAŞTIRMALARINIZIN HEPSİ ÇOK GÜZEL KÜLTÜRÜMÜZÜ MANEVİ DEĞERLERİMİZİ BİZE HATIRLATTIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM, SAYGILAR.

  10. hayati piyi yorum tarihi 7 Haziran, 2009 20:47

    sayin muhterem hocam mühtesem olmüs ALLAHA RAZI OLSUN TÜRK tarihine isik totunuz

  11. fırat demir yorum tarihi 9 Haziran, 2009 02:50

    peki sayın karahan neden hala okullarımızda ısrarla ilk türkçe yazılı belgeleri orhun kitabeleri gösterirlerki ikincisi araştırmacılar neden görmezden geliyorlar. illa bi thamson ve radlooff mu olması lazım..

  12. fırat demir yorum tarihi 9 Haziran, 2009 02:52

    bu arada sizlere canı gönülden teşekkür ederim…

  13. 672) KAZAKİSTAN’DA ALTIN ELBİSELİ TÜRK KADIN BULUNDU! : Yeniden Ergenekon yorum tarihi 21 Temmuz, 2013 14:20

    […] İLGİLİ YAZI: http://www.yenidenergenekon.com/42-altin-elbiseli-turk/ […]

  14. A.F.A. yorum tarihi 14 Ocak, 2015 21:23

    Yararlı bir metin, teşekkürler..

Yorum yap