403) ZENGİNLERİN, KRİZDEN KURTULMA PLANI

Yayin Tarihi 24 Ekim, 2008 
Kategori BASIN-YAYIN

İşadamları işsizlerin parasına göz dikti

İzmirli işadamları, krizden kendi kaynaklarıyla kurtulmak yerine işsizlik fonundaki 10 milyar dolara gözlerini dikti.

Cuma, 24 Ekim 2008 12:35

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ilgili bakanlara bir mektup göndererek, ekonomik krizin reel sektör üzerinde yarattığı olumsuzlukların giderilmesi için işsizlik fonunun kullanılmasını önerdi. Güçbirliği Holding Başkanı Kemal Zorlu da patronları işçi çıkarmamaları konusunda uyardı.

Daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili bakanlık ve kurumlardan dövizdeki dalgalanmanın durdurulmasını, Merkez Bankası’nın piyasaya müdahale etmesini isteyen İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, dün de yine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup göndererek krizin etkisinin azaltılmasında İşsizlik Fonu’nun kullanılmasını istedi. Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra ilgili bakan ve kuruluşlara da gönderilen mektubunda Demirtaş, yaşanılan ekonomik gelişmelerin reel sektöre olan en büyük olumsuz etkisinin kredi borç ödemelerinde ve pazar daralmasında yaşanacağını ifade etti.

10 MİLYAR DOLARLIK EK KAYNAK LAZIM

Türk özel sektörünün 140.4 milyar dolar tutarındaki borcunun yüzde 29’luk kısmı olan 39.9 milyar dolarının vadesinin Temmuz 2008-Temmuz 2009 dönemi olduğuna dikkat çeken Demirtaş, “Bu tutarın 25.1 milyar doları reel sektöre aittir. İmalat sanayinin payı 10.3 milyar Dolar, hizmet sektörünün payı ise 14.7 milyar dolardır” diyerek borcun yüksekliğine dikkat çekti. Bu kredinin büyük bir kısmının yeni şartlarla uzatılsa bile en  azından 10 milyar Dolarlık bir ek finansman ihtiyacı söz konusu olacağını belirten Demirtaş, 70 bin oda üyesi adına gönderdiklerini ifade ettiği mektubunda taleplerini şu sözlerle ifade etti:
“Akla gelen çözümlerden birisi İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken paranın bir kısmının kullanılması olabilir. Eylül 2008 ayı sonu itibariyle fonda biriken para 35 milyar 781 milyon YTL olup bu yaklaşık 22 Milyar dolara karşılık gelmektedir. Bu fonun temel amacına aykırı olmamak üzere geri dönüşünün sağlıklı bir şekilde sağlanması şartıyla, fonda biriken tutarın yarısının devlet garantisi altında finans sitemine aktarılması ve reel sektörün ihtiyaçları için kullanılması ile kısa vadeli riskin büyük ölçüde giderilmesi mümkün görülmektedir.”
Demirtaş, özel sektörün borç yükünün altında kalmasının iflaslara, kapanmalara yol açabileceğini ve bu tehlikenin en önemli sonucunun da işsizlik olacağını belirterek, “İşsizlik fonunun amacı işsiz kalanlara yardımcı olmak, destek olmak. Biz de benzer nedenlerle, işsizlik artmadan, yeni işsizler ortaya çıkmadan önlem alınması için bu fonun kullanılmasını istiyoruz” dedi.

ZORLU’DAN UYARI

Mazhar Zorlu Holding ve Güç Birliği Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Zorlu, dünyada yaşanan küresel mali krizin boyutları ve sonrasında ülkemizde yaşanması muhtemel işsizlik sorununun yaratabileceği sosyal patlamaya ilişkin çözüm önerileri ile ilgili görüşlerini belirtti. Zorlu şu görüşleri dile getirdi:

“Ekonomik krizin boyutu ne olursa olsun sosyal ve insani açıdan, işçi çıkarılması, telafisi mümkün olmayan sosyal patlamalara zemin hazırlayacaktır. Bir işçi demek ailesiyle birlikte ortalama dört kişi demektir. Bir işçinin işten çıkarılması, tüm bir ailenin yoksullaşmasından çocuklarının eğitimsiz kalmasına kadar uzanan sonuçları beraberinde getirecektir. Bu sebeple kriz dayanılmaz boyutlara ulaştığında, işçilere durum anlatılıp, haftada bir gün ücretsiz izin için anlaşma yapılabilir. 2001 krizinde biz bu uygulamayı yaptık, maliyetlerde kayda değer bir düşüş sağlandı, hiçbir işçimiz de işsiz kalmadı. Bu da yüzde 15 civarında işçiden işten çıkarma olmadan tasarruf anlamına gelmiştir. Bankalardan beklentimiz, yaşanan ekonomik gelişmelerin, firmalara hızlı bir biçimde yansıtılması yöntemi ile değil, panik yapmadan, gelişmeleri sakince izleyerek, tutarlı davranmasıdır. Bazı bankaların kredi faiz oranlarını yükselttiği ve vadesinden önce kredileri geri çağırdığı bilinmektedir. Oysa bu yaklaşımlar reel sektörü geri dönüşü zor bir sürece sürüklemektedir. Sonuç olarak reel sektör, bankacılık sektörü ve hükümet olarak birlikte hareket ederek çözümler bulunması ve bu krizden ülke olarak asgari düzeyde yara ile çıkılması hedef olmalıdır.”

DÜNYA BÜLTENİ

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap