377) ESKİ KÖLELER… VE YENİ KALEMŞÖRLER

Yayin Tarihi 24 Nisan, 2009 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

ESKİ KÖLELER… Ve YENİ KALEMŞÖRLER

Adam görevli…

Adam, “ha” deyicinin “hık” deyicisi…

Adamın kaleminden damlayan her “inci”, bedeli kayıt-dışı yollardan ödenmiş bir borç-geri-ödemesi…

Sakın ola ki dipsiz bir şüphenin içine yuvarlanayım, demeyin…

Bunların alayı birbirine çok benzer.

Ya küçüklüklerinden kalma psişik bir nedenden ötürü takılmışlardır bir yerlere…

Ya da yukarıda sözünü ettiğimiz kayıt-dışı iş ve işlemlerin sonucunda aidiyetlerini ipotek ettikleri bir yerlere kiralamışlardır kalemlerini…

Asla satılık değildirler!..

Kiralıktırlar sadece…

Satılmak “akıllıca” bir iş değildir.

Savunulan serbest piyasa ekonomisinde her an değişen oynak fiyat hareketlerinin dışında kalmak hiç de doğru değildir… Ertesi sabah uyandınız, “borsa” yükselmiş…

Ne yapacaksınız?

Bedelinizi ona göre ayarlayacaksınız.

Benliğinizi “kota”ya kaydettirmişsiniz bir kez…

Bu piyasa sürecektir… Serbest bir biçimde belirlenecektir insan pazarındaki kalem bedelleri…

Eski çağlarda köle pazarları düzenlenirmiş, bilirsiniz…

Efendiler gelir, beğendikleri köleleri satın alır ve boyunlarından zincirledikleri köleleri ile evlerine dönerlermiş…

Şimdilerde de piyasa aynıdır. Mizansen aynıdır. Ve yapılan alış-verişin anlam-yükü aynıdır…

Efendiler, içinde yaşadığımız serbest piyasa ekonomisinin özgürlükçü koşullarında kendi çıkarlarının kalemşorlarını seçmekte ve onları midelerinden bağladıkları zincirlerle işyerlerine geri götürmektedirler…

Eski çağlarda köleler emeklerini satıyorlardı…

Şimdinin “modern zamanlar”ında ise köleler, kalemlerini satmaktadırlar…

Herşeye rağmen eski çağların köleleri emekçiydiler…

Şimdinin köleleri ise, birer zavallı mideci…

Sefil bir ruh, saldırgan bir mizaç ve tedirgin, gergin, aşağılık bir ruh hali…

İşte fark, sadece bu kadardır…

Sadece bu kadar!

Yoksa, siz bu farkı, az mı buluyorsunuz?

Av. Faruk Haksal

Dnm-ler

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap