367) ERDOĞAN SIKINTIDA
Yayin Tarihi 12 Eylül, 2008
Kategori BASIN-YAYIN
ERDOĞAN SIKINTIDA
Almanya’nın en önemli siyasi dergilerden Der Spiegel’in internet sayfası, ülke tarihinin en büyük bağış skandalı olarak gösterilen Deniz Feneri Derneği davasını, ’Bağış skandalı Başbakan Erdoğan’a sıkıntı veriyor’ başlığı ile duyurdu.
ALMANYA’da, ’ülke tarihinin en büyük bağış skandalı’ olarak nitelendirilen Deniz Feneri davası, Alman basınında yer almaya başladı. Almanya’daki en önemli siyasi dergilerden Der Spiegel’in internet sayfası, skandalı okuyucularına “Bağış skandalı Başbakan Erdoğan’a sıkıntı veriyor” başlığı ile duyurdu. Deniz Feneri Derneği çalışanlarının toplanan bağış parasının 18 milyon Euro’dan fazlasını zimmetine geçirdiğini yazan Der Spiegel, paranın bir bölümünün AKP çevresindekilere aktarıldığı gerekçesiyle, Başbakan Erdoğan’ın da baskı altında olduğu yorumunu yaptı.
Kanal 7’de tanıtım
Haberde, Deniz Feneri’nin yoksullara ve ihtiyacı olanlara yardım etme vaadiyle para topladığı ve tanıtım reklamlarının da sürekli Kanal 7 adlı televizyonunda yayımlandığına dikkat çekild. Yazıda, toplanan paraların bir bölümünün de, “İslam’i muhafazakár parti” olarak tanımlanan AKP çevresindekilere aktarıldığı iddiaları yer aldı. Yargılanan sanıkların itiraflarına da değinilen haberde, zimmete geçirilen paralarla Türkiye ve Almanya’da şirketler kurulduğu belirtildi.
ALİ VARLI/BERLİN
Yeni anayasayı o mu hazırlayacak
DÜN NTV’nin “Yazı İşleri” programında Ruşen Çakır sordu:
“Bu kavga, bu savaş ne zaman sona erecek?”
Programdan önce verdiğim cevabı aynen orada da tekrarladım:
“Ben kimseye kavga falan açmadım. Kimseyle savaşmıyorum. Yaptığım iş, Almanya’da görülen bir davayla ilgili haberleri vermekten ibaret.”
Evet, iki haftadan beri yaptığımız iş budur.
Yani normal, hatta rutin gazetecilik işimizi yapıyoruz.
Kavgayı çıkaran, savaşı başlatan Başbakan Erdoğan.
Bir cumartesi günü durup dururken bize hakaretler etmeye, iftira atmaya başladı.
Üzerinde dokunulmazlık zırhı olduğu için, ağzına ne gelirse söyledi.
* * *
Bu öfkenin nedenini hálá anlayabilmiş değilim.
Ben kimseye öfkeli olmadığım için, kendimi savaşta bile hissedemiyorum.
Siyasi iktidarlarla daha önce de böyle meselelerimiz olduğu için, biraz da şerbetliyim.
Ancak iş tehlikeli bir noktaya doğru gidiyor.
Başbakan artık öfke kontrolünü tamamen kaybediyor.
Önceki akşam iftar sofrasında yaptığı konuşma, ruh dünyasının onu hızla “tek adamlığın” tehlikeli bataklığına götürdüğünü görüyorum.
İftar sofrasından, adımı vererek içki tartışması yapması, tamamen hedef göstermeye yönelikti.
Geçen cumartesi, “Elbette hedef gösteririm” derken, o anlık öfkesinin ifadesi sanmıştım.
Meğer değilmiş.
Başbakan, taammüden bizi hedef gösteriyor?
Bir anlamda, “Ekonomik olarak biz, fiziki olarak siz” demeye getiriyor.
Bizi ekonomik açıdan bitirmek için elinden geleni ardına koymuyor.
Neyse biz bunlara alışığız.
Geçmişte dönemin bazı siyasetçileri, ünlü babalarını bile üstümüze salmışlardı.
Allah yardımcımız oldu.
Birkaç bombadan kıl payı kurtulduk.
Siyasetçi hedef gösterecek, biz görevimizi yapmaya devam edeceğiz.
* * *
Hafta sonu Başbakan’ın bu ölçüsüz öfkesinin psikolojik tahlilini yapmaya çalıştım.
Bu öfke, büyük bir endişenin ifadesi.
Bu endişe nedir?
Deniz Feneri mi?
Yoksa son 2 ayda artık paçalardan akmaya başlayan yolsuzluklar mı?
Şaban Dişli…
Daha mürekkebi kurumadan Deniz Feneri.
O bitmeden Batman il başkanlığı.
Tabii ki giderek ilgi çekmeye başlayan İstanbul Belediyesi’nin 4300 imar değişikliği.
Giderek yükselen mırıltılar. Tam 4300 değişiklik. Acaba kimlere?
Acaba 4300 değişiklik kaç Şaban Dişli eder.
Şöyle parmak hesabıyla, tanesini 1 milyonla çarp, ne ederse o…
Galiba telaş biraz da bundan. Müktesebat kabarıyor.
* * *
Ben kavga falan etmiyorum. Korkmuyorum ama endişeliyim.
Çünkü kafamda çın çın şu soru yankılanıyor:
“Türkiye’nin Avrupa Birliği standartlarındaki yeni anayasasını bu insan mı hazırlayacak?”
Bu ruh halinden demokratik bir anayasa çıkar mı?
Çıkmaz… Katiyen çıkmaz.
Çıksa çıksa bir “cemaat tüzüğü” çıkar.
Çıksa çıksa bir “tiran ruhsatı” çıkar.
Çıksa çıksa bir “diktatör ehliyeti”, bir “kara gömlek terzisi” çıkar.
Ne yazık ki önümüzdeki gerçek budur.
Türkiye artık, en küçük muhalefete, ufacık itiraza, bir nebze özgür basına zerre kadar tahammülü olmayan, kendine biat etmeyen herkesi yok etmeye ant içmiş bir “tek adam” namzeti tarafından yönetilmektedir.
Kopenhag kriterlerinde böyle bir tek adam tarifi var mı, soracağım.
Tek adam nedir, anlamazlarsa Avrupa tarihinden örneklerle anlatacağım.
ERTUĞRUL ÖZKÖK
Yorumlar
“367) ERDOĞAN SIKINTIDA” yazisina 2 Yorum yapilmis
Yorum yap
EFENDİM,DEGERLİ MERDAN YANARDAG,BUNLARI SABAHLARA KADAR ANLATMISTI..YILLARDIR..DİNLEYENMİ OLMADI:(
*YOKSA ALDIRANMI?
YANİ;BUGÜNE KADAR BASA GECEN HANGİ HÜKÜMET PARASIZLIKTAN,CAN CEKİSTİ?HEPSIDE MUHAKKAK BÜYÜK CIKARLAR ELDE EDEREK+ETTIKLERİ İCİN İKTİDAR OLABILDILER..BU ÜLKEDE YASAYANLARIN %60’I CAHİLSE..ONLAR SECİYORSA..2 KURUSA ONURLARINI SATIYORLARSA..HÜKÜMETLERİN SUCU YANLIZ YÜKLENMELERİ DOGRUMU?GECMİSE BAKIN..
-AYRICA ALMANLAR YENİMİ!!!!!!ANLAMISLAR..PÖH!YESİLLER PARTISINE BOL BOL PARA VERILIRKEN..P.. ADINDAKİ ÖRGÜT..BUNLAR SORMUYORMUYDU?BU PARALARIN KAYNAGI NEDİR!DİYE..ORDAKİ TÜRK??!!DENİLEN MILLETVEKILININDE SONRADAN KOHL’UN PARTISINDEKİ YOLSUZLUGA ADI KARISINCA GERİ CEKİLMESİ.ADINI TEMİZ TUTMALARI!AMA BİZİM TV.CİLERDEN BİR İKİSİ KUCAK ACMISTI..HABER TÜRKMÜYDÜ?TAM BILMIYORUM.
*BUNCA KOPARTILAN FARFARA!
P..LIYSA HEMEN!!VERİLEN ALMAN PASS.I..
‘BUNU İLK AGIZDAN DİNLEMİSTİM;BONN DAN FRANKFURTA GİDERKEN,DİYARBAKIRDAN GAYET VARLIKLIYKEN,P..NIN SALDIRILARINDAN PERISAN OLMUS BİR GENC,HANIMINDAN İCAZET ALIP..ALMANYAYA GELMİS AKRABALARININ YANINA..ALMANLA EVLENIP,OTURMA MÜSAADESİ ALICAK.
*8 SAATLİK SORGULAMADAN GELİYORUM:( DEMİSTİ..BENDEN RESIM ISTEDI ALMAN POLISI..P..LI OLDUGUMA DAİR..BENDE VEREMEDIM..O YÜZDEN BANA PASS. VERMEDİLER..OYSA KÖYÜN COBANINI PERISAN RESMIYLE GÖRÜLER,ONA HEMEN INANDILAR, VE ALMAN PASS.I VERDILER..BENDE;ÜZÜLEREK YALAN SÖYLEDİM:( DEVLAT;BİZE İSKENCE YAPIYOR..ALLAH BENİ AFFETSİN.DEMİSTİ.
*GERCEKLER NEDEN BU KADAR KALP DAMARLARINA GÖZ DİKER BİLEMEM..BU KADAR OLAY BİLE BENİ BULUYOR!
‘TRENE BINERKEN, BOYUN FITIGIMDAN ÖTÜRÜ VALİZİMİ TASIYAMAYINCA, YAPILI BİR RUS KIZ TASIDI VALIZIMI, SONRA GİTTİ,BU COCUKDA TRENE BINIYORDU..COK ESMERDİ..AMA BAKISLARI İYİ İFADE TASIYORDU.TÜRKMÜSÜNÜZ?DEDİM.CEVAP VERMEDİ..VALIZIME YARDIM ETTİ..SENE 2002 MİYDİ..UNUTTUM..AMA GERCEK.BİR O KADARDA ÜZÜCÜ..DEVLET?HER 2 ÖRGÜTDE BİZİ PERİSAN ETTİ..BİZİ KORUMADI DEVLET,HERSEYIMIZI KAYBETTIK..DEDI..ACIK SÖZLÜYDÜ.
*COK ÜZGÜNÜM..DOGU HALKINI BÖYLESİNE KENDİ SORUNLARIYLA BASBASA BIRAKMAKDA REVA DEGLDİR HERHALDE…OFFFF:(
NEDEN ELİMDEN BİRSEY GELMİYOR?DÜNYAYI NEDEN GÜZELLESTIREMIYORUM?:(
Bu kavganın klasik cumhuriyetçi laiklerimizin en buyuk kabusu oldugu dusuncesindeyim.
Yıllar yılı kartel medyası tabirini dilinden dusurmeyen bu kitle,bu medya grubuna savas acanın basdusman/seriatcı/gerici vs.olarak gordukleri Tayyip Erdogan olması karsısında ne diyeceklerini ne yapacaklarını sasırmıslardır.
Oyle ya,Dogan grubundan yana tavır alsalar bir turlu,Tayyip Erdogandan yana alsalar(zaten bu bastan beri savundukları butun argumanları inkar anlamına gelir!)bin turlu…
Durumu en guzel ozetleyen bana gore Emin Colasan olmustur.Yılların deneyimi usta gazeteci ”Erdogan haksız,Dogansa ezik”diyerek icinde bulunulan durumu net olarak ortaya koymustur…