348) EMPERYALİZMİN İKNA ODALARI-5

Yayin Tarihi 13 Ocak, 2009 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

EMPERYALİZMİN İKNA ODALARI-5

Fonculara rapor verirken Hatay fişleniyor mu?..
Yerel Kültür Politikaları için Kapasite Geliştirme Projesi çerçevesinde, şehirde alınan nefes bile fon veren yabancı kuruluşlara rapor edilecek

Hatay, Anadolu Kültür’ün pilot şehirleri Diyarbakır ve Kars’tan sonra en değer verdiği projelerden birine ev sahipliği yapacak. Burası da, diğer iki şehir gibi etnik çeşitliliği ile öne çıkıyor.
Milattan önce 100 bine giden buluntulara ulaşılan Hatay’da Araplar, Türkler ve Ermeniler sahip oldukları alevi, sünni, ortodoks, hıristiyan, maruni ve musevi inançlarıyla mozaikçilerin iştahını kabartıyor. Hıristiyanların ’hac’yeri kabul ettiği ve dünyanın en eski mağara kiliselerinden biri olarak da ilgi çekici bir özelliğe sahip olan Saint Pierre Kilisesi her yıl 29 Haziran’da Katolik Kilisesi’nin geleneksel ayinine de ev sahipliği yapıyor.


Hatay ile sanatın kesiştiği en önemli nokta kuşkusuz Hatay Arkeoloji Müzesi. Burası alanında dünyanın ikinci büyük müzesi sayılıyor.
Şehre sanat götürenlerin öncelikli tercihi neden buraya yatırım yapmak yerine, binyıllardır temsil ettikleri farklı dil, din ve ırklarla, tarihin çeşitli dönemlerinden taşıdıkları izlerle kendilerine has bir ’birlikte yaşama modeli’ oluşturarak, şimdi şehirlerinde ’medeniyet buluşturmaya çalışanların fersah fersah önüne geçmiş bir şehrin insanlarının ’kapasite’siyle uğraşıyor olabilirler?


Burada uygulanan ’Yerel Kültür Politikaları İçin Kapasite Geliştirme Projesi’yle ilgili dışarıya yansıyan bilgilerden, bu çalışmanın popüler ifade ile bir fişleme çalışması olduğunu düşündüm. Bilgi Üniversitesi ve Avrupa Kültür Vakfı işbirliği ile yürütülen ve üç yıl sürecek proje kapsamında sivil toplum kuruluşları, gençler, kadınlar, üniversite, kamu, yerel yönetimler gibi farklı statüdeki gruplar ve cemaatlerle ayrı ayrı toplantılar yapılacak. Bu toplantılar da Antakya’nın kimliği konuşulacak ve bu kimliği yaşatacak ’eylem planları’ yapılacak. Bu süreçte atılan her adım, söylenen her söz, yapılan her hareket, her cemaat, her isim, her gelenek kayıt altına alınacak. Ciddi bir envantere dönüşecek bu bilgiler, ’verdikleri paranın karşılığını alıp alamayacaklarını görsünler diye’ fon veren kuruluşlara raporlanacak. Böylelikle gerek ABD, gerek AB’nin elinde Türkiye’nin, dil, din, ırk esaslarında kaşınabilir bölgelerine ait kapsamlı bir ’data’ oluşturulacak.

Açılışı Tayyip Erdoğan tarafından yapılan, organizesi Hatay Valiliği,   Müftülük ve Evrensel Değerleri Koruma Derneği tarafından yürütülen Medeniyetler Buluşması’na Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos, Türkiye Musevileri Hahambaşı Rav İzak Haleva, Türkiye Ermenileri Patriği 2. Mesrob, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu katılarak,   Katoliklerin ruhani lideri Papa 16. Benedict de yolladığı mesajla destek vermişti. Etkinlik sadece muhalefeti değil, “Hatay Vatikanlaştırıldığı”nı düşünen AKP’lileri de kızdırmıştı. AKP Hatay Milletvekili Fuat Geçen, “Önce Kürt sorunu söylemi, arkasından Ermeni oyunu, şimdi de din olayları. Toplantıyı AB finanse ediyormuş. Niye yapıyor bunu? Fakir öğrencilere yardım yapıyor ve dinlerini değiştiriyorlar. Misyonerlik çalışması Hatay‘da artıyor.‘ diyerek kaygılarını dile getirmişti. Hatay’ın Türkiye’ye dahil olduğunu tanımayan AB tarafından bilinçli olarak üyelik sürecinin içine çekilmek istendiğini yazanların sayısı da az değildi.” Buluşmaya tepki gösterenler sert polis müdahalesiyle karşılaşmıştı.

Vatikanlaştırılıyor tepkisi

Bilgi Üniversitesi
Boğaziçi Üniversitesinde yapılacakken mahkeme kararı ile durdurulan Osmanlı Ermenileri Konferansı’na gönüllü olarak ev sahipliği yapmıştı. Diyarbakır Sanat Merkezi’nin internet faaliyetlerini de yine gönüllü olarak yürütüyor. Birçok öğretim üyesi ve idarecisi, Soros’un desteklediği TESEV’de ve Açık Toplum Vakfı’nda görev aldı, alıyor…

Avrupa Kültür Vakfı
Merkezi Amsterdam’da. Europist kuruluşu ve Anna Lindh Vakfı’yla bağlantılı. Maksadı, Avrupa’nın bütünleşme süreci için kültürel işbirliği.
Düşünce Ufkunu Geliştirme Programı vasıtasıyla AB’nin komşularıyla da çalışma yapıyor. Türkiye projelerinde mahalli düzeyde katılımcı politika oluşturmayı canlandırmayı hedefliyor.

Cüretkâr, davetkâr olmuş
Şinasi Haznedar, Çanakkale’deki sanatsal çalışmalarına, Anadolu Kültür’ü çağırarak başladı
Canakkale’de Anadolu Kültür’den ’etkinlik talep eden’ kişi tesadüfe bakın ki Kültür Müdürü Şinasi Haznedar!
Hani “kıçlarına cop sokan anlayış…”  diye köşe yazıları kaleme alan entelektüel zat vardı ya…
Anadolu Kültür AŞ’nin Çanakkale’deki en büyük destekçisi olan Haznedar hakkında fikir sahibi olmak isteyenler için devletin, siyasetin, medyanın, yargının, TSK’nın çeşitli kademelerini hedef alan bu satırların okunması kafi olacaktır: “Cumhuriyet, tek tip bir vatandaş, yeni bir ulus inşası, yeni bir dil,  hatta resmi bir din ve inanç inşası projesiydi. Kemalist terör örgütü, Atatürk ilke ve inkılaplarının savunucusu bir gazeteye bomba attırıyor…  Baykal’ı izlerken utandım. En sosyal demokrat CHP en devlet gibi davranan, en askerci olmadı mı?  Van savcısı Ferhat Sarıkaya meslekten men edildiğinde 100 bin kişi Adalet Bakanlığı önüne yığabildik mi? Ergenekon her yere kon diye bir zamanlar arkadaşlarının kıçlarına cop sokan anlayışların 2008 uzantılarına kol kanat germeye ’sürekli faşizm’ mühendisliğine su taşımaya devam ettiler. 7 defa darbe görüp 8 defa şamar oğlanı pozisyonunda devleti idare ettiğini sanan zat..”
Yeniçağ’ın konunun TBMM’ye taşınmasını sağlayan yayınlarından da hatırlayabileceğiniz gibi jeoloji mühendisi olan Şinasi Haznedar farklı kademelerde memuriyetten sonra Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na bağlı Devlet Su İşleri’nin Trabzon İl Müdürlüğü’nde çalışmış, Van’a yapılan tayini ’psikolojik bozukluk yaşadığına dair’ doktor raporuyla durdurulmuştu. Bu olaydan sonra İstanbul Köy Hizmetleri Müdürlüğü’ne atanan Haznedar, kurum kapatılınca Büyükşehir Belediyesi’ne geçiş yaptı. Haznedar Dinlerarası Diyalog çalışmalarıyla dikkat çeken II. Cumhuriyetçi Empati Grubu’nun kurucuları arasında yer almıştı, çalışmaları Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu, Cengiz Çandar, Mustafa Karaalioğlu gibi isimlerce takdirle karşılanmıştı. KESK’in dönem başkanlığını da yapan Haznedar’ın Trabzon’daki yerel gazeteler için kaleme aldığı yazılar, MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla Öcalan’ın yaşam hakkının takipçisi olacağını ilan etmesi, anlayışının ne olduğunu gösteriyor.
 Haznedar, şimdi şehitler diyarı Çanakkale’de, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından atandığı Kültür Müdürlüğü koltuğunda yerli Soros’ların etkinliklerini ’devlet adına’ destekliyor.

 SELCAN TAŞÇI / YENİÇAĞ

sorosimage3.jpg

Paylaş:

Yorumlar

“348) EMPERYALİZMİN İKNA ODALARI-5” yazisina 1 Yorum yapilmis

  1. Ertuğrul Kapusuzoğlu yorum tarihi 14 Ocak, 2009 05:30

    Haçlı İslamı düşmanilan etmiştir.
    Acaba, keşke Sovyetler Birliği yıkılmasa mıydı?
    Ve tarih boyu hiç kesilmeyen misyoner faaliyetleri alabildiğine artmıştır.
    “Yoksa biz dinimize güvenmiyor muyuz, misyoner çalışmaları bize vız gelir!”
    Heyhat!
    Biz dinimizi bilsek, bekele yok.
    Adamların papazları, Dr. Doç. Prof.
    Ya bizim imamların hali…
    Haftada bir gittiğim cumada, beni cehenneme sokup sokup çıkarıyor.
    Cennetin bütün kapılarını kapatmışlar…
    Daha bilgili din adamı acil ihtiyaçtır.
    Dini tam öğrenmek büyük bir ihtiyaçtır.
    Sen nur içinde yat Aziz Atatürk.
    Yiğit Mustafa Kemal Paşa.
    Elmalılı Hamdi Yazır Hocaya yaptırdığın Kur’an-ı Kerim tercümesi olmasaydı, dinimizi bile öğrenemyecektik.

Yorum yap