344) CENNETLİKLER…

Yayin Tarihi 22 Ağustos, 2008 
Kategori BASIN-YAYIN

Cennetlikler…

image00133.jpg

Sözlerini geçiremediler, deviremedikleri için yarı yolda bıraktılar, daha doğrusu ihanet ettiler, ama bağlılıkları devam ediyor

Bir kere tesadüfen karşılaşmışlardı da, hepsi el pençe divan durmuştu karşısında. Kimi oturmasına yardım etmişti, kimi yürümesine…

Bu ilgide saygı da vardı, pişmanlık da, mahcubiyet de…

“Aman hocam, biz ettik sen eyleme” der gibiydiler.

Bugün sahip oldukları her şeyi ona borçlu olduklarını biliyorlardı.

O ellerinden tutmasaydı “siyasetçi” diye kim bakardı yüzlerine? Kendilerini kim milletvekili seçtirir, kim oturturdu bakanlık koltuklarına?

Sıçrama taşı olarak kullandıkları belediye başkanlıklarını rüyalarında bile göremezlerdi.

Asıl sıçrama taşı yaptıkları ise, onun omuzlarıydı. Onun omuzlarına basarak yükselmiş, sonra ona nankörlük etmişlerdi.

Ne için?

Çankaya’yı işgal etmek, başbakanlığı tapulamak, bakanlık koltuklarını babalarının çiftliği gibi parsellemek için…

Dava arkadaşlarından destek


Olayı biliyorsunuz.

Necmettin Erbakan, Refah Partisi lideri iken, Hazine’nin partiye yaptığı yardımın 2 trilyon lirasını gerçeğe aykırı olarak parti için harcanmış gibi gösterdiği iddiasıyla 6 Mart 2002’de 2 yıl 4 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. “Kayıp trilyon davası” adıyla yargı ve siyasi tarihimizde yer alan davanın sanıklarından biri de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‘dü. Ancak, yargının karar verdiği tarihte ve sonrasında, Sayın Gül milletvekiliydi ve dokunulmazlığı vardı. Erbakan ise, bu haktan mahrumdu.

Rahle-i tedrisinden geçen ve omuzlarına basarak yükselenlerin, onu o yaşta yalnız ve çaresiz bırakmaları elbette düşünülemezdi.

Hükmün 2 Aralık 2003’te esinleşmesinden sonra Erbakan’a sağlık raporları alınarak, infaz sürekli ertelendi.

TCK değişince, bu kez de eski yasaya göre verilmiş hükmün gözden geçirilmesi gerekti.
Demokraside çare tükenir mi?

Ona gönülden bağlı olanlar, onu kurtarmaya ant içmişlerdi. O sırada TBMM Başkanı olan Bülent Arınç yetişti bu kez imdada. Velinimeti hocasını kurtarmak için özel bir yasa teklifi sundu Meclis’e “75 yaşını aşmış ama 3 yıldan az hapis cezası almış” mahkûmların hapis cezasını evde çekmelerine imkan veren bir teklifti bu AKP‘lilerin oyları ile yasalaştı.

Ramazan ve vicdan huzuru. Bu da yetmemişti. Yargının aklamadığı Hoca, türlü-çeşitli oyunlarla pirüpak edilmeliydi.

Çankaya’yı boşuna mı fethetmişlerdi?

Sayın Gül, ev hapsi cezasını Altınoluk’taki yazlığında geçirmekte olan Erbakan’ı “sürekli hastalık” gerekçesiyle affetti.

Yani, “Kayıp trilyon davası”nın iki sanığından biri, diğerinin cezasını külliyen kaldırıverdi!

Gül de, Erbakan da Ramazana vicdan huzuru içinde girecekler.

Faizlerle 11 trilyona çıkan kayıp 2 trilyonu ödeyecek biri çıkar nasıl olsa. Bunlar cennete gitmeyecek de ben mi gideceğim?

Sırrı Yüksel CEBECİ

HEDDAM

Paylaş:

Yorumlar

“344) CENNETLİKLER…” yazisina 2 Yorum yapilmis

  1. salilh tekbıçak yorum tarihi 23 Ağustos, 2008 00:30

    sayın sırrı yüksel cebeci.bizleri bu yüzsüzlerden dolayı aydınlartığınız için size çok teşekkür ediyorum iyiki varsınız

  2. Ahmet yorum tarihi 26 Ağustos, 2008 17:44

    Bu Adamlari Turk Devleti Affetsede,Tuyu bitmemis yetimin, oksuzun vergisiyle cebine indirdikleri paralari ceblerine indirselerde,
    Yuce Allah bu adamlari affetmiycek.PKK nin lideri APO yu besleyen Turk devletine 15 yaptigim kar, kis soguk demeden yaptigim askerligi, verdigim vergileride HELAL etmiyorum.

Yorum yap