334) UZUN VADELİ BİR PLAN

Yayin Tarihi 29 Aralık, 2008 
Kategori ERMENİ SORUNU, KATEGORİLENMEMİŞ

 

Uzun vadeli bir plan

Yalçın BAYER  [email protected]

28 Aralık 2008

‘ANAYASA Mahkemesi ile Danıştay arasında hukuk karmaşası’ diye sunulan olay, aslında uzun vadeli bir planın ilk adımı.

Zaten, ortada bir hukuk karmaşası da yok! Bir başka ifadeyle, Anayasa Mahkemesi ile Danıştay arasında bir yetki tecavüzü veya bir anlaşmazlık bulunmuyor.

Bu olay, sadece Anayasa Mahkemesi’nde görev yapan bir kısım hákimlerin, Başkan’ın ağzından teamüllere uymayan bir şekilde fikir beyan etmeleri, buna karşılık da diğer bir grubun ‘bu beyanın yanlışlığını’ ileri sürmelerinden ibarettir.

Tatbik edilmek istenilen plan, ‘Anayasa Mahkemesi’nin yeniden yapılandırılmasına, kamuoyunu hazırlamak’ düşüncesidir.

Hatırlarsınız, yaz aylarında AKP yetkilileri, Anayasa Mahkemesi’nin yetki ve kuruluşunun yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ileri sürmüşler, fakat kamuoyundan gelen tepkiler üzerine ısrardan vazgeçmişlerdi (geri adım atmışlardı).

Yüksek Seçim Kurulu, belde belediyeleri, Danıştay bu planın ‘cambaza bak, cambaza’ kısmıdır.

Bugün uygulanmasına başlanan planın ilk adımı ise; ‘Kamuoyunda, Anayasa Mahkemesi veya mahkemenin mensupları hakkında şüpheler yaratıp, değişiklik yapma fikrine kamuoyunu alıştırmak’ niyetiyle yapılmıştır. Örneğin, ‘Anayasa Mahkemesi, Türkiye’de ikinci bir Anayasa Mahkemesi mı var? Saygınlığını kaybetti, işlevini kaybetti, siyasallaştı, görevini yapamıyor, kaosa/karmaşaya sebebiyet veriyor, vesaire’ başlıklarla gündemimizi işgal etmeye devam ediyor!

Maalesef, birçok değerli kişi ve medya da buna alet olmaktadır.

Eminiz ki, şubat ayına doğru bunun arkası da gelecektir.

H.HANLI-Hukukçu (PhD)

Ermeniler, 1918 yılında Özbeklere de katliam yapmışlar

ARAŞTIRMACI-yazar Çağatay Koçar, ‘Türkistan’da Ermeni vahşetinin 90. yıldönümü’ başlıklı bir yazı göndermiş. Ermenilerin, Türkiye ve Azerbaycan’dan başka Türk yurdu Özbekistan’da da vahşet yaptığını anlatıyor. İlgili belge ve bilgilerin, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ortaya çıktığını kaydeden Koçar, “Komünist rejim çökmeden önce dile getirilmesi kesinlikle yasak olan Türkistan’daki milli bağımsızlık mücadelesi tarihinin yeniden yazıldığını” belirterek, bu sahada araştırma yapan tarihçileri kutluyor.

Koçar, “Özbekistan’da bilhassa, 2000 yılından sonra yayınlanan tarihi, edebi ve diğer eserlerde komünist Rus rejiminin ne kadar gaddar ve onunla işbirliği yapanların ikiyüzlülüğü aydınlatılmaktadır. Bir örnek verirsek, Türkiye’de 1915 yılında vuku bulan olaylardan sonra Türkistan’a (Özbekistan) yerleştirilen Ermenilerin, 1917 yılındaki komünist Ekim Devrimi’nden sonra Bolşeviklerle işbirliği yaparak Türkistan halkına karşı yaptığı katliamı tarih unutmuş değildir. Ermenilerin, Türkistan’daki Bolşeviklerle işbirliği yaparak katliamları konusunda Sovyet devrinde yazılan eserlerde, bilhassa tarihi eserlerde bu konulara hiç değinilmediği görülmektedir. Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığa kavuşmasından bir süre geçtikten sonra tarihin yeniden yazıldığını ve orada Sovyet döneminde yazılamayanların gün ışığına çıktığını ve bu arada Ermeni vahşetinin de aydınlatıldığını görmekteyiz” diyor. Belgelerde, Taşnak’ların 1918 Şubat ayında Kızılordu askerleriyle birlikte Kokan şehrinde katliamlar yaptıklarını, bilhassa 1918-1919 yıllarında Fergana Vadisi’nde İstiklalcilere (Milli Güçlere) karşı yapılan mücadelede sivil ahaliden 35.000 kişiyi hunharca öldürdükleri yer alıyor. Onların malını mülkünü yağmaladılar.”

(Bu konuda Çağatay Koçar’dan bilgi isteyenler: 0322-233 02 35)

Otobüslerde sabah namazı molası

23 Aralık 2008 günü saat 19.00’da İstanbul’dan İzmir’e hareket eden Hakiki Koç firmasına ait yolcu otobüsü, Susurluk’ta mola vermesine rağmen, Akhisar-Manisa arasında 10 kişiye yakın bir kadınlı-erkekli grup (kadınlar çarşaflı) sürücüyü “Sabah namazı kılacağız” diye bir dinlenme tesise sokmuşlar ve tüm yolcuları 30 dakika bekleterek sabah namazlarını kılmışlardır.

Yolculardan bazları, sürücüye “Bu uygulama bizlere sorulmadan nasıl yapılıyor?” diye sorunca, sürücünün verdiği cevap, “Bir yıla yakındır böyle talepleri karşılamak mecburiyetinde kalıyoruz” olmuş.

Prof. Binnaz Hocamın haberleri olsun.

Haldun AKYÜZ-AKHİSAR

Biliyor musunuz

BAHÇELİEVLER’de 40 yıl içinde 40 bin hastaya baktığını söyleyen Opt. Dr. Ahmet Çadırcı’nın, MHP’den; MANİSA’da şimdiye kadar 500 bin hastaya baktığı bildirilen eski Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Kadri Kocabaş’ın CHP’den aday olduklarını… İZMİR Konak’tan CHP’nin aday adayı olan işadamı Muhsin Kurt’un, adaylığını 15 bin kişilik bir toplulukla duyurduğunu… 1999-2004 döneminin ANAP’tan Sarıyer Belediye Başkanlığı yapan Sedat Özsoy’un, Sarıyer’de oturdukları Acarlar Sitesi’nde komşuları Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun eşi Birol Çubukçu için AKP’den aday olmak üzere temaslar yaptığını, ancak olumsuz yanıt üzerine CHP’ye geçerek aday adayı olduğunu… İÇİŞLERİ Bakanlığı’nca daha önce görevden alınan ve 45 gün önce iade edilen Orhanlı Belediye Başkanı ve CHP Tuzla Belediye Başkan aday adayı Cemil Ekşi’nin dün bu kez gerekçe gösterilmeden görevden uzaklaştırıldığını…

Aç-kapa vurgunu

AKP’nin ‘ince tahsilatları’ndan biri de, elektrikte açma ve kapama üzerinden yapılmaktadır. İstanbul yakasında bu hizmet, ‘yandaş’ Sezen Yavuz’a verilen şirket eliyle yürütülmektedir. Bütün kullanıcıların Boğaziçi Elektrik’te teminatı olmasına karşın, örneğin 10 YTL’lik bir borç üzerine hemen sayaç mühürlenmektedir.

Daha doğrusu Sezen Yavuz’un firması ‘avcı’lık yapmakta, gün ve saat geciktirmemektedir. Çünkü sayacın her açılışında 20 YTL alınmaktadır. Boğaziçi Elektrik, son iki yıl içinde bu tür kaç açma kapama yapıldığını, bu işin ihale bedelinin ne olduğunu ve kaç kişinin çalıştığını, bu kadroların kimlerin önerisiyle oluştuğunu açıklayabilir mi?

YENİ yıl gelirken lösemili çocukları unutmayın. www.losev.org.tr

BİR atasözümüz vardır:

“Aç kalan tavuk ambar yıkar.”

Tavuk aç kalınca ambar yıkarsa, aç kalan insanlar nereleri yıkar?

Yılmaz KARAHAN

 

NOT: SAYIN YALÇIN BAYER, ADIMIZI DEĞERLİ KÖŞESİNDE HATIRLATTIĞIMIZ BİR ATASÖZÜMÜZE YAPMIŞ OLDUĞUMUZ KISA BİR YORUMDAN DOLAYI YAYINLAMASI, BİZİ ONURLANDIRMIŞTIR. TEŞEKKÜR EDER, SAYGILARIMI SUNARIM.

 

Paylaş:

Yorumlar

“334) UZUN VADELİ BİR PLAN” yazisina 1 Yorum yapilmis

  1. Ertuğrul Kapusuzoğlu yorum tarihi 30 Aralık, 2008 00:07

    Biz de hem Sayın Yalçın Bayer’e, hem Sayın Yılmaz Karahan’a teşekkür ederiz.
    Bir memlekette her şeyi bırakın, sadece gazeteciler namuslu olursa o memleketin sırtı yere gelmez.
    Elbette pek çoğunu tenzih ederek söyleyebiliriz ki, namussuz gazeteci çoğunlukta olursa, hırsızlık, talan, dini siyasete-ticarete alet ve pek çok ahlaksızlık alır yürür.

    Bir halk deyimi; “Al kaşağıyı gir ahıra, yanır olan gocunsun.”
    Bir yerlere, midesinden bağlı gazetecilere ithaf olunur…

Yorum yap