287) KURTARICI GELECEK Mİ?

Yayin Tarihi 2 Şubat, 2012 
Kategori SOSYAL

KURTARICI GELECEK Mİ?

image001.jpg

Bugün 2 Şubat 2012. İzmir için özel bir gün. Nedeni İzmir kent merkezine lapa lapa kar yağıyor… Hem de gündüz vakti! İzmir’e kar yağması, Türkiye’nin tüm bölgelerinin kar ve buz altında olması demektir.

Atalarımız “Kar yılı, var yılı” derler. Toprağın suya doyması ve dinlenmesi, zararlı bakterilerin yok olması, tarımda bereketli bir yılın yaşanacağına, tecrübelere istinaden vurgu yapmışlar… Söylemişler söylemesine de ya bu yağışlı soğuk havada barınağı, yiyeceği, giyeceği olmayanlar bereketli günlere erişebilecek mi? Yolda kalanlara, hastası olanlara ne demeli? “Allah yardımcıları olsun” duası ile Yetkililerin görevlerini ihmal ve suiistimal etmeden zamanında yapmalarını dileriz…

Ülkemizde ulaşım kara yolları ağırlıklı. Hemen hemen her konuta bir araç düşüyor. Sıkıntıları biliyoruz. Dileğimiz can ve mal kaybının olmaması.

Yolda iki araç kaymış trafiği kapatmış! Kapanan yol kuyruğunda bekleyen bir vatandaş ön tarafa doğru bağırıyor!

“Kurtarıcı gelecek mi?”

Bu ses beni sarstı! “Kurtarıcı” sözcüğündeki ağırlığı bir anda yüreğimde hissettim.

Ne demek “kurtarıcı”?

Kim; kimi, neyi, nereden, neden kurtarıyor?

Kurtarmayı görev edinmişliğin sorumluluğunu anlayabiliyor muyuz? Kurtarılacak bir hale düşerek birilerinin gelip de kendisini kurtarmasını beklemek kadar başka bir acizlik ve korkaklık var mı?

“Kurtarıcı” sözcüğü bana Bursa ilinde halk dilinde anlatılan bir öyküyü hatırlattı:

Bursa’yı Yunanlılar işgal ettiğinde Pir Emir türbesine bakan türbedarın, mezarı bastonla dürtüp.
“Ya Pir Bursa’yı Yunanlılar işgal etti, kalk kurtar” dediğini ve türbedarın gece rüyasında Pir Emir Hazretlerini görüp, Emir in kendisine:
“Behey ahmak, vatanı düşmandan kurtarmak ölülerin değil dirilerin hakkıdır!” diyerek hışımla bir tokat attığını…
Ve türbedarın korku içinde uyandığında çenesinin yamulmuş olduğunu gördüğünü ölünceye kadar çenesinin düzelmediği anlatılır.

Önemli olan kurtarılacak bir duruma gelmemektir. Eğer herhangi bir nedenden dolayı zorlukları yaşıyorsak, bundan kurtulmanın çaresi geçmişte büyük işler yapan saygı ile andığımız kahramanların gelmesini beklemek olmamalıdır. Bu kahramanların fikirlerini ve icraatlarını dikkate alarak el birliği ile kendi kendimizi kurtarmak olmalıdır.

YILMAZ KARAHAN

DİKKAT!

Lütfen, sokaklarda yaşayanların varlığını unutmayalım.

Paylaş:

Yorumlar

“287) KURTARICI GELECEK Mİ?” yazisina 5 Yorum yapilmis

  1. ZÜHAL ASMA yorum tarihi 2 Şubat, 2012 13:30

    ÜLKEMİZİN BİNBİR DÜSÜNCEYE SAHİP:(ERKEK MİLLETİNİN İSLERİ SARPA SARDIRIP;(–SONUNDA KURTARICI ARAMASI DOGAL OLAYLARDAN OLMUSTUR ARTIK:(–KİMSE BİR NOKTADA BULUSAMAZ!NEDENMİ?BİR BİLSEM!

  2. Nuriye Karakurt yorum tarihi 2 Şubat, 2012 15:52

    Sayın Karahan,yazılarınızı her geçen gün daha çok beğeniyorum,kutluyorum..
    İzmirli olarak karın güzelliğine hasret kalmıştık..Sevindik..Van’da kar altında yazlık çadırlarda kalan yurttaşlarımızı düşündükçe üzüldüm..Bizi yönetenlerin ATEİST değil,dindar gençlik yetiştireceğini duyunca şaşırdım..Bu dindarlar Van daki felaketzedeleri hiç mi düşünmezler acaba??
    Sağlıcakla kalın..

  3. Kurtar yorum tarihi 2 Şubat, 2012 20:56

    […] Kurtar

  4. muze yorum tarihi 12 Şubat, 2012 04:08

    Kurtarıcıya gerek yok sadece şu an yapılan uyutma politikasından uyanabilirsek Türk milleti olarak biz bize yeteriz.Saygılarımla.

  5. Seyfi Son yorum tarihi 28 Nisan, 2016 22:00

    Şu türbedar hikâyesi besbelli tasavvuf ve keramet karşıtlarının uydurması. Bu hikâyeden hoşlandığı için kaynak aramadan paylaşanlar, evliyanın düşmana darbe indirebileceğini kabul etmiyor ama bir dostuna ömür boyu düzelmeyecek bir darbe indirdiğini kabul ediyor. Kuyruğu ortada unutulmuş yalan yani. Hem niye tokat atsın, güzelce söylese de, hadi azarlayarak söylese de seveni o mübarekin nasihatlerine karşı mı gelirdi sanki? Zaten kaynak yok isim yok. O tarihteki türbedarın ismini bulmak o kadar da zor olmazdı bu hikâyenin ilk yazıya geçirildiği tarihte.

Yorum yap