284) BAHANE UYDURMAK!

Yayin Tarihi 6 Ocak, 2012 
Kategori SOSYAL

BAHANE UYDURMAK!

image0016.jpg

Halkımın “Kıssadan hisse yaratmak” diye güzel bir özdeyişi var. Bu değerli sözleri atasözlerinde, fıkralarda, öykülerde, masallarda okuruz veya yeri ve zamanı geldiğinde duyarız… Duyarız duymasına da önemli olan sözün özünü anlamaktır. Atalarımız bu anlama hususunda da güzel bir sözü bizlere miras bırakmış:

“Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!”

Bahane nedir?

Türk Dil Kurumu der ki;

Bahane: “Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep”

Bahane nasıl yapılır?

Uygun görülmeyecek, kabul olunmayacak amaçların gerçekleşmesini sağlamak için mevcut ortamın olanaklarını fırsat görerek değerlendirilmesidir.

Bahaneyi kimler uydurur?

Bunu herkes, her kesim, her devlet, menfaatleri ve zevkleri uğruna yapabilir ve yapar. Bahaneler de çeşit çeşittir. Bazı bahaneler masumdur. Korunmaya yöneliktir. Bazı bahaneler ise yönetmeye, sömürmeye ve yok etmeye yöneliktir ki sonuçları felakettir. 2003 yılında ABD’nin Irak’ı “kimyasal silah üretiyor” bahanesi ile işgal ettiğini ve sonuçlarını hatırlayalım. Zaten tarihteki tüm savaşlar haklı veya haksız bahanelerden oluşmuştur.

Sivrisineğin saz olması dileği ile tarihi bir olayı anlatalım:

“Hindistan’ı işgal eden İngiltere’nin bölge valisi Amir şehrinde yaşayan Hintlilere güç gösterisi yapmak ister. Ama bir türlü o sebebi bulamaz. Bir gün, bir İngiliz kızı şehirde bisikletle dolaşmaya çıkar. Fakir Hintliler merakla kıza bakarlar, gülerler, konuşurlar… İngiliz kız durumu yönetime bildirir. Vali aradığı fırsata kavuşmuştur! İngiliz askerleri olay mahalline gelir ve 700 Hintli öldürülür! Bölge valisi bununla da yetinmeyip ceza olarak bütün şehir halkını yerlerde süründürmüştür…”  

Bizimde bahanemiz, kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başkasına yapmamak olsun!

YILMAZ KARAHAN

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap