260) BU KRİZ SÜRDÜRÜLEMEZ

Yayin Tarihi 19 Eylül, 2008 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

BU KRİZ SÜRDÜRÜLEMEZ!

 

Strateji Uzmanı Erhan Göksel, ABD’de yaşanan finansal çalkantı ve krizin kodlarını Odatv.com için çözdü.

İşte Erhan Göksel’in, Türkiye’yi nasıl etkileyeceği konuşulan ekonomik krizle ilgili Odatv.com’a yaptığı  açıklamalar:

“Amerika Birleşik Devletleri’nde dünya kapitalizminin kendisinin yarattığı çok ciddi bir mali finans problemi var o da şu: 2000 yılından bugüne dünya kapitalizmindeki paranın miktarı üç kat arttı, halk tabiriyle anlatayım ben size; para zenginlerin elinde toplandı.

1929 krizinde devlette toplanmıştı Amerika’da ve keynezyen modelle devlet yatırım yaparak krizi aştı. Devlet nasıl yatırım yaptı? İşsizlik vardı, çukur kazdırdılar insanlara akşamları çukuru kapattılar. Yani boş çukur kazıp yeni çukur kapattırıp para bile ödediler.

Keynezyen model devletin ekonomiye müdahalesi. Şimdiki sistem: para devletin elinde değil. Tabi ki Amerika’nın fon kaynakları güçlü, doğal olarak devlet krizi ertelemek için bu fon kaynaklarını kullanıyor. Kendi elindeki fonları keynezyen modelle. Özellikle söylemek istediğim şey; keynezyen model çökmüştür bu krizde.

Amerika’daki para yukarıda toplandı, halkta para azaldı, likidite darlığının nedeni odur. Bu nedenle mortgage taksitleri ödenemiyor. Normal vatandaşlardaki para oranı azalmış, ceplerine giren para, para yukarda çok uluslu sermayenin yani zenginlerin elinde toplanmıştır. Zenginler arasında da sorun çıkmıştır. Eskinin zenginlerine değil, farklı kesimlere para yönelmiştir.

Normalde büyük bankacılık sektörünün elinde olması gereken para, üretici gücü elinde tutan mesela petrol şirketleri tarihinde olmayacak paralar topluyorlar. Bugün Orta Doğu’da, Afganistan bölgelerinde yatırım yapan çelik şirketleri artı müteahhit şirketleri çok büyük paralar kazanıyorlar.


Askeri teknoloji üreten şirketler akıl sır almayacak paralar kazanıyorlar. Para zenginler arasında el değiştiriyor bu birinci süreç. İkincisi para yukarıda toplandı halkta para yok. Halkta para olmayınca tüketim için talebi olamıyor. 2005 yılında bir iddiam vardı. Amerika’daki Mortgage için şişmiş bir balon gibi 2007’de patlayacağını, bunun etkisiyle de 2009 civarı mali sistemin çökeceğini iddia etmiştim. O da şu rakama dayanıyordu.

Amerika’da ortalama bir vatandaşın aylık geliri 100 ise harcamaları 104 liraya çıkmıştı 2005’de, 2007- 2008 de 100 lira giren bir aileye 15 lira ödüyor duruma gelecek bunun ağırlıklı kısmını da Mortgage taksitleri oluşturuyordu. Böyle bir ekonominin sürdürülebilmesi mümkün değildi.


Amerika aslında büyük bir tüketim çılgınlığı içinde. Bütün dünyayı sömürerek bütün dünyanın ona açtığı kredileri kullanarak. Amerika’daki sade vatandaş bile Türkiye’deki milyoner hayatını yaşıyor. Bir kere bunu çok net görmek lazım.


Buradaki sorun Amerika’da 2001 yılında Nasdaq borsası, dijital sektörün borsası, ani çökünce. Bu balon patlayınca bunu konsolide edebilmek için Amerikalılar, özellikle Hollywood efekt dediğim benim, küresel sermayenin medyası insanları ev almaya pompaladı ve Mortgage dediğimiz tüketicilere adeta kira öder gibi ev sahibi olmalarının önünü açtı. Dünyanın hiçbir bölgesinde Amerika’daki gibi Mortgage yok. Onu da söyleyeyim. Bizde de Mortgage yok. Bizimkiler konut kredisi. 20 yıl 30 yıl taksit öder gibi vergisini ödedikten sonra ev alıyorsunuz. Şimdi buradaki kriz çok çarpıcı. Altını çizmek istediğim nokta şu kriz şuradan çıktı.


Biliyorsunuz sigorta şirketlerine bir sigorta bir büyük malı sigorta ederse hepsini sigorta etmekten korkacağı için, o sigorta işini ikinci, üçüncü, yukarıya doğru büyük şirketlere pay vererek ciro eder biliyorsunuz. Aynı sistem bugün dünyanın Mıcrosoft’u da geçen en zengin adamı Bill Gates’i, Warren Buffett’ın geçen ay bir makalesi çıktı. Orada aynen şunu diyor, “Bu işin artık o kadar cılkını çıkarttı ki Amerika’lılar diyor. Bankayla müşteri arasındaki ikili bir sözleşmeyi, üçüncü, dördüncü, beşinci kişilere, sağa sola aynı poliçeyi sattılar. İşin cılkı o kadar çıktı ki, 2012 yılında yapılacak evleri bile şimdiden sattılar.” diyor. Bu kriz Amerika’daki kriz sürdürülebilir bir kriz değil. Sadece Merkez Bankası’nın dışarıdaki, dünyadaki krizin tetiklenmesini önlemek için Aslında bizde sorun şöyle ikili bir, Amerika kriz yaşıyor bir de Amerika’ya bağlı ekonomilerin ve dünyanın, kapitalizmin lideri olduğu için dünyada ki küresel sermayeyi etkiliyor.

Şimdi bu noktada bankacılık sistemi, normalde ayakta durması   gerekirken. Kapitalizmin en üst aşaması mali sermaye.  Mali sermaye de büyük bir yara var. Amerika tarihinde ilk defa, önce İngiltere’de başladı. İngiltere’de Northern Rock bankası battı. Devlet tarafından millileştirildi. Bu 1980’li yıllarda thatcherizm dediğimiz artık özel sektörün en büyük pik yaptığı dönem ve bir de artık devletleşmeye, milletleşmeye, devletin ekonomide müdahil olmadığı tezini çürüttü.


Arkasından Amerika’da önce kredi açarak Amerika muslukları açarak, yüksek miktarda piyasalara para pompalayarak, yurt dışında Amerikan tahahülleri çıkararak ciddi miktarlarda 250, 300 milyar dolar bir seferde sürdü. 1 trilyon dolara yakın para sürdüler. Bunların da %90’nını Çin alıyor, kalanını da zaten Kore gibi ülkeler alıyor. Amerika bununla da sürdüremeyince iş büyüyünce 15 gün önce iki tane ipotek şirketini Freddie Mac ve Fannie Mae’ı devletleştirdi. Bush yönetimi, dolaylı yollar da dahil, dev kuruluşlara 970 milyar dolar pompaladı. Bu Amerikan tarihinde Amerikanın 250 yıllık tarihinde böyle bir olay yok.

Her şeyin ötesinde daha vahimi dün gece yaşandı AIG, dünyanın en büyük sigorta şirketidir. Bu AIG’yi dün gece Amerika önce herhalde özel ilişkilerle sattırmaya çalışıyorlardı beceremediler, acil 20 milyar dolar bulması, kurtulması için 50 milyar gerekiyor deniliyordu. Dün gece Amerika tarafından, devlet tarafından 85 milyar dolar ödenerek devletleştirildi. Neredeyse Türkiye’nin altıda biri.”

Odatv.com

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap