256) TAYYİP ERDOĞAN, BİLE FAZLA…

Yayin Tarihi 17 Eylül, 2008 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

BU KOYUNLARA

TAYYİP ERDOĞAN BİLE FAZLA….

Şöyle bir vakit ayırıp ta araçtaysanız bir kenarda park ederek, yaya iseniz de yürüyerek insanların hal ve hareketlerini gözlemleyebilirsiniz.

Bunu farklı kültürlerin bulunduğu her semtte yapabilirsiniz.

Örneğin; Bir mağaza veya alışveriş merkezi açılışı vardır, bu açılışı burada ne oluyor diye izlemeye gelen insanların sanki hiçbir şey görmemiş gibi hurra

o açılan mağazaya saldırmaları bir yana, o kalabalığı bir köşeye sinmiş, her yaştan insanların “Mübarek Ramazan” gününde bile emin olun hacı abi, amca denilen

adamlardan da olmak üzere ağızları açık aval aval geleni gideniz dikizleyen ve gözleri ile soyan bir ottan değersiz dangalakların olduğunu göreceksiniz.

Nerde kaldı o mahallenin delikanlıları, gençlere örnek olan amcaları, dedeleri…. Her şey diğerleri gibi tarih oldu….

Şimdi bir başka örnek verelim;

Oruçluyuz ya, açız ya, fakirin, fukaranın açken ne hissettiğini anlamamız gerek ya, ne güzel anlayanlarımız var…

Gün içinde trafikte bir karmaşa, hele bağlantı yollarında, kavşaklarda bir cümbüş var ve henüz ne için olduğunu keşfedemeyen insanların ha bire bastığı kornalar…

El kol hareketleri, gereksiz hakaretler ve küfürler…

Hele bu iftara yakın bir saatse herkes trafik canavarı kesilmiş ve herkes Formüla yarışlarına hazırlanıyor sanki, hayvanca yol almak isteyenler yol alamadığında da canım Müslüman kardeşim benim ona yol vermeyenin

anasına, eşine basıyor küfürü… Ne güzel Müslüman, ne güzel nefsi için ibadette gariplerim benim…  Sanıyor ki oruç tutmak o ağzına yemek yememekle bitiyor, küfür, yalan, dolan, hızsızlık, ihanet, iftira orucu bozmaz….

Neremizle gülsek acaba…. Gülüyoruz işte bir yerimizle boş verin….

Evet şimdi gördüklerimizden aklımıza gelen başka örneklere bakalım;

İstanbul Kartal ilçesinde bir inşaat ve kocaman bir tabela “Dünyanın En Büyük Adliye Sarayı Burada İnşaa Ediliyor” Aferin sivri zekalılar size, ne büyük başarı yani şunu demek istiyorsunuz; Siz bol bol suç işleyin sizi yargılayacak

dünyanın en büyük adliyesini inşaa ediyoruz, ne mutlu bize…

Bunu buraya yazanlar kim bilir kendileri ile ne çok övünüyor ve bizim koyunlarımızda övünüyordur helal sana diyorlardır malum şahsa….

Ama düşünmüyor ki demek ki dünyanın en çok suç işlenen ülkesi burası….

Yoksa en büyük adliye sarayı ile övünülür mü? Dünyanın en küçük ve en az işleyen adliye sarayı olsa övünür akli melekeleri olan insan..

Neden;

Çünki orada çok az suç işleniyordur da ondan….

Ama burada öylemi?

İş başındakiler çalıyor çırpıyor, onlara destek veren şakşaktan başka bir işe yaramayan koyunları başkaları da götürdü diyor, yani hırsızlığı onaylıyor ve farkında olmadan cebine hiçbir şey girmediği halde hırsızlığa ortak oluyor zavallı koyunlarım benim…

 

Başka bir örnekte daha önce “Yavşaklar ve Kavşaklar” başlığı ile aylar önce yazdığım bir yazıda belirttiğim gibi bu yolları ve kavşakları yapan kaldırım mühendisi bozuntusu yavşakların bu salakça yaptıkları yollar ve kavşaklar ile övünç duyması aklıma geliyor…

Ne salak insanlar bunlar, helikopterle bakınca görsel şölen var, ha bire dönerli şekilsel motifler içeren kavşaklar kuşbakışı güzelde sen onu birde yerden bak bakalım işlevsel mi? Ama nerde, ben merak ediyorum bu işlerle alakalı üst düzey sorumlular her kimlerse bu salaklığı

Fark edemeyecek kadar mı az zeki… (yumuşattım kelimemi)

Aslında verecek örnekler o kadar çok ki, yazıma başlamadan önce aklımdan hızla gelip geçti sayfalar dolusu örnekler, aklımdakilerin hepsini yazsaydım koyunlar tarafından linç edilebilirdim ama aklımda kalanları kısaca sıralayacağım.

Neler bozulmadı ki memleketimizde…

Toplumu Kültürel erezyona uğratmakta ne çok başarılı oldular…

İnsanlara gerçekten bakıyorum özellikle pek fazla gelişmemiş semtlerde, insanlar bomboş… Boş gözlerle bakmalar, hiçbir şeyi düşünmeden kabullenmeler, ne araştırmak var, ne üzerinden düşünmek nede akıl ve vicdan süzgecinden geçirmek…

O kafatasının içinde sanki beyin yokmuşçasına, sanki kendisi bir birey değilmişçesine bir boş vermişlik var….

Ona sunulana razı olan ama hakkını aramayan zavallılarla dolu….

Aslen öylemi olmalıydı, ona altın tepside sunulan ülkeyi soyanların artıkları ile yetinmelimiydi?

Hem de bu soyguncuların elleri bu gariban takımının ceplerindeyken…..

Devleti yönetenler ihtiyaç sahibine yapacağı yardımı, Tüm Türk Milletinin gözünün içine soka soka, göstere göstere yapıyor ve bunu neden yapıyor Allah rızası için mi? Elbette değil, şahsi ve siyasi menfaatleri için…

Allah için de bir şeyler yapmamalı ki hem… Sen devleti yönetensin bu senin görevin, el açıp dilencilik yapıyorsun ya oy zamanı o fakire fukaraya bakmakta, onları kimseye muhtaç etmemekte senin görevin…

Bunu sen gidip kendi elinle yapmayıp, Kıçımın Feneri bir yardım derneği kisvesindeki Puştlar ile yapıp ta sempati toplaman mı doğru?

Yoksa bu insanları deşifre etmeden, çoluk çocuğunu komşularına, arkadaşlarına çevresine rencide etmeden kimse görmeden yardım etmen mi doğru.

Ben mi öğreteceğim sana görevini, bak Fatih Sultan Mehmed Han sana öğretmiş hatta öğütlemiş bunu… Örnek alsana…

Ben Ticaret yapıyorum dostlar, işyerime gelen bir müşteri adayım, konuşma esnasında manevi mesajlar verip konuyu işten çıkartıp dine, imana getirdiğinde bilgisayardan ortağıma yazıyorum ” Aman ha sakın mal vermeyelim” 🙂 şaşırdınız değil mi, sanki ben farklı dine mensup

hatta Müslüman düşmanıymışım gibi düşündünüz değil mi, iş öyle değil, ne dinine, imanına kandığımız insanlara mal sattıkta, günü gelip çekini ödemeyince, bize şu gün gel, bu gün gel deyip işyerine gittiğimizde, bize söz verdiği saatte işyerinde olmayıp, yerine bıraktığı kişinin

hacı amca namazda biraz bekleyin deyip te ne bitmeyen namaz vakitleri beklediğimizi biz biliriz.

Ulan deriz Allah adı ile kandırdın ama bitmeyen namazınla ibadetinin de içine ettin der o şahsın şerefine iltifatta bulunup hakkı olan şekilde alacağımızı alma yoluna gitmişizdir…

Ne acı değil mi din ile iman ile aldatılmak… Bunlar mı gençlere örnek Müslüman olacak, oldular işte, gençlere dini zorlaştırdılar, kötü örnek oldular, kendi bildikleri safsataları din diye aşıladılar aman dediler sonra bak buna oy ver ha yanarsın bunlar  Müslüman…

Hay ben öyle Müslüman’ın içine …..

Uzun zamandır yazı yazmıyorum bu kadarla kesmek istemiyorum az ama öz yazacağım bundan sonra.

Bu ülkede koyun çok, verecek örneklerde bitmez, tükenmez…

Gelelim daha mühim mevzulara;

Ha bire şehit veriyoruz öyle değil mi?  Devleti yönetmek için koltuklarında oturanlar ise ne yapıyor?

Bakıyorum televizyonda ha bire boy gösteriyorlar ama sadece o kadar görüyoruz boylarının ölçüsünü santimi santimine yeter artık bırakın siyaset yapmayı boş konuşmayı da işine baksana ey mübarek adam….

Yok Doğan Tayyip’ten şunu istemiş, Tayyip yok ben Çalık grubuna söz verim demiş. Ne bu salak salak mahalle kahvesi tantanaları gibi mevzular?

Bu işler o koltukta oturanların işimi? Bu ülkede bu konular ile alakalı kurumlar ve o kurumların başındakiler nerede? Bunca Bürokrat vb. gibi bu mevzuların muhatapları ne iş yapar arkadaş bu ülkede?

Sen Terörist puştların para kaynaklarını kesmeyeceksin, Sayın Sadettin Tantan’ın dediği gibi devleti, milleti hortumlayanların hortumunu kestin evet ama onlara boru hattı döşedin diyor Sayın Tantan…

Ne güzel ve doğru bir söz bu….

Kadın satıcılığı almış başını gidiyor, masaj salonları adı altında fuhuş evleri açılmış evlere hizmet etmeye başlamışlar, sözde Ergenekoncuların aldığı nefesten haberdar olan devletin bundan haberi yok (mu?)

Bu sektör kimin elinde? Elbette PKK’nın

Hırsızlık olaylarına bakıyorsunuz, yakalanan tiplere, suratlarında meymenet kalmamış gasp ve hırsızlık çetelerine hep PKK’lı şerefsizler…

Haraç almalar onlarda, çek senet tahsilatçılığı onlarda, otoparklar onlarda, yol kesmeler onlarda, dilencilik bile onlarda…

Aklınıza gelecek tüm yeraltı suç örgütleri, tüm yeraltı mafyası olarak tabir edilen suç ve suç örgütleri bu PKK’lı bozuk tohumlarda…

Bakın ben bu yazıları PKK destekçisi yavşaklar ve onları destekleyen kalemlerinden tespit ettiklerimin e-postalarına da yolluyorum her seferinde, bu şerefsiz takımının kalemleri de bilsinler ki bu millet hepinizin soyunu kıracak bir gün…

Özü Türk olanlar size yeter fazla bile gelir bakmayın siz burada yazdığım koyunlara, bu koyunların çoğu sizin cinsinizden zaten onu da bilin….

Evet kaldığımız yerden devam edelim;

Devlet bunların para musluğunu kapamadığı müddetçe bu terörü bitiremez… Bu musluğu kapatacak Adam Gibi Adam Yok mu???

Olacaktır kimse endişe etmesin… Hiç de şüphem yok…

O yüzden verdiğimiz şehitlerde elbette Vatan Sağ olsun diyeceğiz ama! Bizleri savunmakla yükümlü olup ta, şehit vermemize sebep olan sorumlu sorumsuzlardan da bu millet hesap sormalıdır.

Koyunlar size değil lafım, siz sadece dersiniz ki ve diyorsunuz da Allah İstemeseydi onlar şehit olmazdı deyip ne güzel çobanınızı sıyırıyorsunuz bu sorumluluktan aferin size canım koyunlarım benim….

Ekonomiden fazla anlamam, ticaret ile uğraşan sıradan bir vatandaşım ama bunca senedir iş hayatında olan biri olarak hiç bir şey de bilmiyor değiliz elbet, hani birileri diyor ya bizim politikamızı “KAZAN KAZAN KAZAN” politikası,

işte bunu tv’de duyunca vallahi yine bir yerim ile güldüm…

Ulan zaten ha bire kazanıyorsun yuh be bu kadar da alenen söylenmez ki bu…. Ama koyunlar anlamaz değil mi ne dediğini…

Değerli dostlar Ecevit bir ara benzin fiyatlarını 1 USD’ye tekabul edecek TL. fiyata çekmeye çalışıyordu hatırlarsanız ve benzinin litresi için 1 USD değeri TL. çok fazla geliyordu bize ama baksanıza ne oldu benzin neredeyse 3 usd oldu…

Ne kepazelik değilmi….

Bu millet oluk oluk devlete para kazandırıyor herkes bunu bilsin…

Ama bu devletin sırtı borç ve faiz yükünden yerden kalkmıyor…

Bakıyoruz bilmem ne kişilere bilmem kaç milyon dolarlık zırhlı araçlar alınıyor, meclisin ha bire yenilenen araçları yine son model lüks araçlar ile yenilenecek, Cumhurbaşkanlığı köşkünde bilmem kaç milyon dolarlık tadilat yapılacak….

Çoğaltıla bilecek bir dolu müsriflik….

Bu Hak mı?  Bu Adalet Mi?  Bu ne kardeşim bu milletin cebine daha çok dış borç faizi değil mi?

Milletin tüm kaynaklarını sattın ve sen hala dış borcunu ödeyemedin..

Neden sattın bu kaynakları elin Türk düşmanlarına….

Madem açıkları kapayamayacaktın, milletin sırtından bu faiz yükünü kaldıramayacaktın neden sattın Milli Kaynaklarımızı….

Emin olun Kurtuluş Savaşından sonra 2. İstiklal Mahkemelerinin kurulması gereken dönem bu dönem…

Atatürk’ün gençliğe Hitabesindeki kadar satılmışlık bu denli başka hiçbir dönemde olmadı ve bizim koyunlar hala meeeliyor ve sadece şakşakçılık yapıyor….

Siz söyleyin bu koyunlara Tayyip Erdoğan az mı? Çok Mu?

Bence Fazla Bile…

Saygılarımla Uyanışa Ermiş Türk Milleti..

Biz Yeteriz değil mi, koyunlarla işimiz olmaz….

Hakan ASİLTÜRK

[email protected]

Paylaş:

Yorumlar

“256) TAYYİP ERDOĞAN, BİLE FAZLA…” yazisina 1 Yorum yapilmis

  1. nihat çelik yorum tarihi 19 Eylül, 2008 13:46

    bilader koyun da sensin koyunluğunu bil aklın başına gelsin.80 MİLYON POTANSİYEL GÜCÜN YAŞADIĞISÜREKLİ GELİŞEN BU ÜLKEYE HİZMET ETMEK İÇİN vatansız vatenseverlikten dinsiz dindarlıktan laik yobazlıktan vazgeçip üreteime katkıda bulunalım.evde kalmışlar ya ulema kesiliyor ya vatanı kurtarıyor.

Yorum yap