150) PAPA’YI ŞOK EDEN TEKLİF !

Yayin Tarihi 2 Nisan, 2008 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

PAPA’YI ŞOK EDEN TEKLİF !

 

 Bugün sizleri gergin ülke gündeminden az da olsa uzaklaştırmak istiyorum.

Aşağıda yer vereceğim örneği okurken tebessüm edeceğinizi tahmin ediyorum.

Önce bir hatırlatma… Anlatacağım olay gerçek değil. Ama biraz düşününce, yapılan kimi işlerin bundan ne farkı var ki diye insanın aklından geçmiyor da değil…

Vereceğim örnek, iletişim fakültelerinin reklâmcılık bölümlerinde, kapitalizmin ruhu sayılan reklâm sektörünün ve tanıtım çılgınlığının geldiği noktayı yansıtmak ve bölümde okuyan gençlerin aklın sınırlarını zorlayıp reklâmcılıkta sıra dışı yöntemler geliştirmesini sağlamak için anlatılan kurmaca bir olaydan ibaret…

Olay kurmaca kurmacasına da, mesela, yapılan (veya yapılmayan) yardım karşılığında cami minarelerine iliştirilen ve radyasyon yayan baz istasyonlarını, seçim zamanı tekke-türbe gezisine çıkıp oy avcılığı yapan siyasetçileri, üç kuruş yardım ettim diye, binlerce kişinin katıldığı cuma ve bayram namazlarında dua niyetine sülalesinin isminin zikredilmesini isteyen insanları görünce, arada ne kadar fark var ki diye düşünmeden de edemiyor insan…    

Örnekte geçen şirket ismi öylesine verilmiştir. Başkalarına anlatırken aklınıza esen başka bir firma ismi de zikredebilirsiniz. Parasıyla değil mi?

Şaşırtan teklif…

Dünyaca ünlü petrol şirketi Shell’in yöneticileri Vatikan’da Papa ile yalnız görüşmek için randevu isterler ve gelirler. Randevu talebi baş başa görüşmek için yapılınca merak da artar tabi… Dışarıda bekleyen kardinaller kapıya yaklaşarak büyük bir merakla odadan gelen seslere kulak kabartırlar…

İçeriden, “Kabul ederseniz bir milyar dolar veririz” sözleri yansır.

Papa’nın buna, “Hayır kabul edemem” cevabı verdiği işitilir.

Konuklar ısrarcıdır. Giderek artan bir ısrarla teklif bedelini sürekli yükseltirler. 2 milyar dolar, 5 milyar dolar, 10 milyar dolarlı rakamların teklif edildiği duyulur… Papa’nın yine de, “İmkânsız, olamaz” diye direttiği anlaşılır.

Kapıda tartışmaya kulak kabartan kardinaller bu noktada daha fazla dayanamayarak odaya dalarlar. Papa’ya dönerek, “Efendim, bu paraya kilise olarak ihtiyacımız var, niçin kabul etmiyorsunuz?” dediklerinde,

Papa’nın cevabı; “Amerikalı dostlarımız, bütün kiliselerde okunan dualardan sonra papazlarımızın, ‘Âmin’ yerine ‘Shelldemelerini öneriyorlar. Nasıl kabul edebilirim ki?” olur.

Kasmayın kendinizi, rahat rahat gülebilirsiniz…

Senaryo bile olsa böyle bir olayda benim asıl merak ettiğim, “Ne olacak ki efendim, keşke kabul etseydiniz…” diye içinden geçiren kardinal oldu mu acaba olurdu? Bu tür bir güvensizlik hissetmek için bin türlü nedenimiz var…

Verilen örnek şaka bile olsa, bu olayı sadece papa, kilise, reklâmcılık bağlamında ele almayınız…

Kirlenen sadece dünya değil… Hangi dinden olursa olsun müntesipleri bağlamında tüm dünyada ciddi bir kirlenme, kişilik ve kültür erozyonu var.

Satın alınabilir, tadil edilebilir, bir kısım teklifler karşılığında üzerinde düşünülebilir birer meta haline geldi bazı değerler…

Sırf ekran soytarılığı yapmak, kişisel (şan, şöhret, cukka gibi nedenler uğruna) din adına absürt fikirler öne sürerek dikkat çekmek için kıvranan kimi ilahiyatçıların, her ne kadar kurgu da olsa papanın reddettiği teklife evet demiş olduklarını varsaymak sizce çok mu aykırı bir yorum olur?

Konumu, görevi itibariyle kendilerinden hiç beklenmeyen davranışlar sergileyen mühim görevlerdeki insanların, kendilerinden alınan bu tür özel randevuların ardından davranış değişikliği içine girdikleri ve suyu tersine akıtmaya çalıştıkları düşünülebilir mi?

Birileri kapı eşiğinde dinleme imkânı bulmuş olsaydı, çok daha fazla ipucu alma imkânımız olurdu.

Demem o ki, gündem oluşturan konulardan çok daha derin meseleleri var ülkenin ve insanlığın ve işin arka planı da oldukça karışık…

Aslında biz nedenleri değil, sadece sonuçları tartışıyoruz.

Onun için de hep boşa tartışıyoruz.

Aldığımız yol da ortada…

OSMAN ÖZSOY

www.osmanozsoy.com

ziyaretcidefteri21111126.gif

 

Paylaş:

Yorumlar

“150) PAPA’YI ŞOK EDEN TEKLİF !” yazisina 1 Yorum yapilmis

  1. Samet Acaroğlu yorum tarihi 3 Nisan, 2008 12:04

    Muhterem yılmaz bey,ABD ileride gençleri kendilerine sempatizan yapmak için akla gelmeyen reklamlara baş vuacağı bir senaryo olmayabilir,düşündüğünüz reklamlar olacaktır.Biz Türkler allı,pulu,cicili rekleri sevdiyimiz gibi,gelecekteki ABD aldatmacalarına da kanacağımızı,şimdiden söyleyebilirlz.Acaroğlu

Yorum yap